İngiltere’de kolej kampüsünün yanındaki buz tutmuş yolda, 11 yaşında bir çocuk kızağını çekiştiriyordu. Bir anda etrafında patlayan flaşların sesleri ile keyifli zaman sona ermişti. “Hey, Norbert!” “Bir röportaja ne dersin deha?” “Parlak bir şeyler söyle kolejli adam!” Birkaç dakikada nefes nefese ve kızgın bir biçimde matematik binasına ulaştı. Kızakla kayma günü mahvolmuştu! Yine de, öğleden sonraki fizik dersinden önce Galois teorisi üzerine çalışacağından dolayı keyifliydi. Bu tür olaylar Norbert Wiener içi alışılmadık şeyler değildi.
1894’de dünyaya gelen Norbert Wiener’in kaderini biraz da babası şekillendirmişti. Baba Leo Wiener Harvard Üniversitesinde Slav dilleri profesörü idi. Yaşıtlarına göre üstün özellikler gösteren oğlunun eğitimini de o üstlenmişti. Gelecekte ki başarının temelini babasının bu çabası ile Nobert’in azmi hazırladı. Norbert 2 yaşında alfabeyi öğrenmiş ve üç yaşında okumaya başlamıştı.
Ancak okul çağına geldiğinde tahmin edilen gelişmeler yaşanmadı. Nobert zorlukla yazı yazıyor, aritmetik hesaplarını parmak ile yapıyordu. Öğretmenleri bu konu da oldukça dertliydi. Oysaki Nobert, evde fizik, kimya ve tarih kitaplarını kolaylıkla okuyor, karmaşık bilim deneyleri yapıyordu. Durumdan giderek daha rahatsız olan babası, oğlunu tamamen okulun dışına çekmeye karar verdi. 10 yaşına kadar, her gün cebir, geometri, Latince ve Almanca derslerini içeren bir programla kendi yetiştirdi.
Ancak devamında, babasının da programı yoğunlaşınca yeniden okul hayatı başladı. 1906 yılında 11 yaşındaki Norbert, Massachusetts’de Tufts kolejine kabul edildi. Yunanca, Almanca, İngilizce, matematik, fizik, kimya dersleri almaya başladı. Bu durum zorlu bir dönemin başlangıcıydı.
Babası biyoloji alanında eğitimine devam etmesini istiyordu. Ancak sakarlığı ve ileri derece miyopluğu ile tanınan Norbert laboratuvar çalışmalarında beklenen performansı gösteremedi. Sonunda 1911’de Harvard’dan 18 yaşında felsefe doktorasını aldı. Ardından, İngiltere’de Cambridge Üniversitesinden bir burs kazandı. Ertesi yılını da orada matematik eğitimine devam ederek geçirdi.
Norbert Wiener’in Göttingen Yılları
Norbert Wiener eğitimine devam etmek için, Alman matematikçisi Hilbert’in yönetimi altında çalışacağı Göttingen’e gitmeye karar verdi. Ancak, Birinci Dünya Savaşının başlamasıyla birlikte yönünü New York’da Columbia Üniversitesine çevirdi. Kendisi, Göttingen’de kalışını sosyal yaşantısı bakımından gelişme gösterdiği bir süreç olarak sonrasında tanımlayacaktı.
Savaşın bitiminde Wiener Massachusetts Teknoloji Enstitüsünün Matematik Bölümüne katılma daveti aldı. Teklifi kabul etti ve enstitünün en meşhur fakülte üyelerinden biri olarak çalışmalarına burada devam etti. Genç matematikçinin MIT’deki çalışmaları esnasında üzerinde çalışmaya başladığı hareket ve olasılık problemleri onu sonunda eseri, Sibernetikler‘e götürdü. Wiener sibernetikleri “makine ve yaşayan organizmada komünikasyon ve kontrol teorisi” olarak tanımlamıştı.
Norbert Wiener ve Sibernetik
Wiener, modern otomasyonun önünü açan ve birçok başka alanda yeniliğe ilham veren matematik ve mühendisliğin verimli bir birleşimi olan “sibernetiğin” mucidi oldu. İşi onu MIT kampüsüne hapsetmedi. Hayatının büyük bölümünü İngiltere, Fransa, Almanya, İsviçre, Çin, Japonya ve Hindistan’da öğrenerek ve ders vererek seyahatlerde geçirdi.
1944 yılında, Dr. Arturo Rosenblueth ile “sinir sistemi incelemesine modern matematik tekniklerinin uygulanması” üzerine müşterek bir projeye başlamak üzere Meksika’ya gitmek için MIT’den ayrıldı. Wiener bu alandaki araştırmasının yapay akciğer geliştirme, sağırlık için kelimeleri etkili hale dönüştürme ve dokunma duyusu yokluğu ve yapay kol, bacak hazırlamak için yararlı olabileceğini ümit etti. Onun daha sonraki beyin dalgaları araştırması bu alana daha da önemli bir katkıydı.
Tüm bu yoğun programın devamında, kendisine gelen tüm talepleri geri çevirip, Wiener eşi ve iki kızı ile birlikte sakin bir yaşam sürdürmeyi başardı. Yaşlandıkça uzun yürüyüşler yapma sevdiği hobilerden biri olarak kaldı. Onun başka bir dinlenme vasıtası da dedektif romanları okuma ve yazma idi. 1963 yılında, matematiğe, mühendisliğe ve biyoloji bilimine yaptığı katkılardan dolayı Ulusal Bilim Nişanını kazandı. Norbert Wiener 18 Mart 1964 yılında İsveç’de öldü.
Wiener akıllarda sadece hem teorik matematikte hem de uygulamalı matematik sahasında ortaya koyduğu eserler ile kalmadı. Aynı zamanda altı dili konuşan bir felsefeci, sanat ve edebiyatla tam anlamıyla haşır neşir olan bir kimse olmasıyla kazındı. Wiener “Önemli olan zafer değil, öğrenmek için mücadele etmektir” şeklinde yazmıştır. Yine de, heyecan verici başarıları onun yirminci yüzyılın en başarılı kimseleri arasında bulunduğunu ispatlar. Göz atmanızı öneririz: Göttingen Üniversitesinden Yedi Profesör: Göttingen Yedileri
Kaynaklar:
- The Eccentric Genius Whose Time May Have Finally Come (Again); https://www.theatlantic.com
- Frances Benson Stonake, “Meşhur Matematikçiler”, sayfa: 67 – 78
Size Bir Mesajımız Var!
Matematiksel, 2015 yılından beri yayında olan ve Türkiye’de matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak veya Patreon üzerinden ufak bir bağış yaparak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.
Matematiksel