Not Almanın En İyi Ve Etkili Yolu Nedir?

Birkaç ince ayar, daha fazlasını hatırlamanıza ve daha düzenli kalmanıza yardımcı olabilir. 

Yeni öğrendiğimiz bilgilerin neredeyse %40’ını, okuduğumuz veya duyduğumuz ilk 24 saat içinde kaybetme eğilimindeyizdir. Ancak etkili bir şekilde not almayı öğrenirsek, edindiğimiz bilgileri sonraki süreçte daha kolay anımsarız. Bunu zaten biliyorduk diyebilirsiniz. Ancak aslında not almadan almaya fark vardır. Bu nedenle etkili not alma teknikleri konusunda bilgi sahibi olmak iyi bir başlangıç olacaktır.

Sonuçta günümüzde not almamız için kullanma imkanımız olan araç sayısı arttı. Bir çoğumuz notlarımızı eskiden olduğu gibi bir deftere yazmak yerine, telefonlarımıza ya da bilgisayarlarımıza kaydediyoruz. Genel olarak araştırmalar, elle not almanın, daha iyi hatırlamamıza olanak tanıdığını gösteriyor. Bu konu ile ilgili bir çok farklı çalışma yapıldı ama hepsinde çıkan sonuç hemen hemen aynıydı. Ancak, aslında hangi yöntemi kullanmanız gerektiğinin cevabı bundan biraz daha karmaşıktır.

Not Alma ve Hafızanız

Alman psikolog Hermann Ebbinghaus, 1895’te hafıza, hatırlama ve aralıklı öğrenme üzerine ilk deneylerden bazılarını gerçekleştirmişti. Devamında bilgiyi korumak için herhangi bir strateji veya çaba yoksa bilginin zaman içinde nasıl hızla kaybolduğunu gösteren unutma eğrisini bizlere tanıtmıştı.

Bulgularına göre, beyninizin tekrarlanan bilgileri önemli olarak etiketleme olasılığı daha yüksektir. Bilgiyi her tekrarladığınızda elde tutma oranınız % 100’e geri döner. İlk tekrar, ilk eğitim seansından sonraki 24 saat içinde yapılmalıdır. İşte bu nedenden dolayı not almak gerçekten önemlidir. Daha fazlası için: Unutma Eğrisi Nedir ve Unutma İle Nasıl Mücadele Edilir?

unutma eğrisi
Grafik, bir şeyi ilk öğrendiğinizde, bilginin üstel bir oranda kaybolduğunu, yani çoğunu ilk birkaç gün içinde kaybettiğinizi ve ardından kayıp oranının azaldığını göstermektedir. Eğitim bağlamında, unutma eğrisi, öğrencilerin ilk ay içinde öğrendiklerinin ortalama % 90’ını unutacaklarını göstermektedir. Bilgiyi saklama hafızanın gücü ve öğrenmeden sonra geçen süreye bağlıdır.

Ancak teknoloji yardımıyla not alma söz konusu olduğunda, beynimiz tam da istediğimiz gibi çalışmıyor. Bunun temel nedeni de beynimizin hızlı düşünmeye alışık olmaması. En verimli öğrenme, duyulanları sentezleyerek ve özetleyerek tutulan notlar aracılığıyla gerçekleşiyor.

Not tutma çalışmalarına genel olarak bakıldığında, teknoloji kullanımı, özellikle de internet erişimi varsa dikkat dağınıklığına sebep oluyor. Kısacası çalışmalar bizlere kalemin klavyeden hala daha üstün olduğunu gösteriyor.

Ancak etkili bir biçimde not almak için sadece bir kağıt ve bir kalem yeterli değil. Aynı zamanda başka stratejilere de ihtiyaç var. Tahtada gördüğü her şeyi kelimesi kelimesine deftere yazan bir öğrenci etkili bir biçimde not almış sayılmaz. Bu nedenle çeşitli stratejiler geliştirmeli ve bunları uygulamaya çalışmalıdır.

En Etkili Not Alma Teknikleri

Notları elle yazmak, materyali yazarken işlemeniz gerekiyorsa ve özellikle materyal hakkında kavramsal bir anlayışa ulaşmanız bekleniyorsa daha iyidir. Yazmayla ilgili temel sorun, yeterince hızlı yazamazsanız konuşmacıya ayak uyduramayabilirsiniz ve bu da kritik bilgileri atlamanıza neden olabilir.

1- Not alırken yalnızca kelimelere odaklanmayın.

İnsan beyni, tek tek nöronlar arasındaki bağlantılardan geniş beyin bölgesi boyunca kıvrılan liflere kadar bir sinirsel kablolama harikasıdır. Bu nedenle beyni farklı biçimlerde uyarmanız etkili sonuçlar elde etmenize neden olur. Bu yüzden kendinizi kelimelerle sınırlamayın. Not alırken çizimler, diyagramlar, kısaltmalar olguları hatırlamanızı kolaylaştırabilir.

Akıcı not tutmak için yapmanız gereken, önce konu başlıklarını yazmak daha sonra oklar, şekiller, grafikler ve diyagramlar yoluyla konuyu çeşitlendirmektir. Muhtemelen sonrasında sadece sizin anlayacağınız bu oklar ve şekiller aynı zamanda diğer konular ve alanlarla ilgili de bağlantılar kurmanıza yardım edecektir.

2- Daha çok dinleyin, daha az yazın.

Kimilerinin bir konuşmacının söylediklerinin çoğunu mümkün olduğunca yazmaya veya PowerPoint’inin kopyasını oluşturmaya çalışmak gibi büyük bir eğilimi vardır. Bunu temelde önemli bir şeyi kaçıracağımızdan ve daha sonra bu sebeple hata yapacağımızdan korktuğumuz için yaparız. Ancak muhtemelen her şeyi yazmak için zamanınız asla yetmez.

Ayrıca araştırmalar gösteriyor ki, bilgiyi sosyalleştirirseniz yani birisine sözlü olarak anlatırsanız daha iyi hatırlarsınız. Bu nedenle, konuşmacıya odaklanın ve onu gerçekten dinleyin. Gerekli olduğunda etkileşim kurun (örneğin, bir soru sorun, açıklama alın). Sadece en kritik bilgileri bir kağıda yazın. Sonrasında da bu notlar üzerinde düşünmek için zaman harcayın.

Elle not yazmak genellikle materyali anlamanızı geliştirir ancak bu esnada notlarınızı özgünleştirmeniz sizin için konunun kavranmasını kolaylaştıracaktır.

3 – Notlarınızı renklendirin, özgürleştirin.

Elbette yanınızda boya kalemi seti taşımanıza gerek yok. Ancak not alırken bir kaç renk kullanmanız iyi bir fikirdir. Bu sayede, ihtiyacınız olduğunda belirli bilgileri hızlı bir şekilde bulabilirsiniz. Bu görsel organizasyon sizi bilgilerin nasıl kategorize edildiğini veya diğer bilgilerle alakalı olduğunu düşünmeye zorlayabilir.

Ayrıca notlarınızı bir kitap tarzında yazmanız gerektiğini söyleyen bir kural yok. Önünüzdeki boş sayfaya size uygun bir biçimde yaklaşabilirsiniz. Örneğin Cornell yönteminde sayfayı üç bölüme ayırırsınız ve notlarınızı belli bir sisteme uygun alırsınız. Hangi yöntemi kullanırsanız kullanın, notlarınızı kişiselleştirin. Detaylar burada: Etkili Bir Not Tutma Yöntemi: Cornell Tekniği

Çok fazla şeyi yazmanız gerekiyorsa veya materyalin üzerinden daha sonra tekrar geçmeyi planlıyorsanız, dijital araçlar yardımı ile not yazmak daha iyidir. Ayrıca, bu biçimde alınan not ile metnin düzenlemesini ve görselleştirilmesini daha kolay yapabilirsiniz. Ancak bir bilgisayar kullanımı sizi potansiyel olarak daha fazla dikkat dağıtıcıya maruz bırakacaktır. Bu durumda dikkat dağıtıcılardan kaçınmaya özen göstermeniz gerekmektedir.

4- Gerekli durumlarda teknolojiden destek alın.

Notlarınızı elle yazmak yerine bilgisayarda yazmanın, doğrudan hafızanız ve öğrenme yeteneğinizle ilgili olmayan, ancak yine de önemli olan birkaç avantajı vardır. Öncelikle dijital notlara eklemeler yapmak, hataları bulmak ve düzeltmek, gerektiği zamanlarda bu notları düzenlemek daha kolaydır. Dijital notlar, özellikle onları uygun şekilde yedeklerseniz daha güvenilirdir. Ayrıca bu notların bir başkası ile paylaşılması daha kolaydır.

Bunların hepsi, öğrenme yeteneğinizi doğrudan etkilemeyen, ancak notları elle mi yoksa bir bilgisayarda mı yazacağınıza karar verirken, dikkate almanız gereken şeylerdir. Herhangi bir benzer kararda olduğu gibi, sizin için en iyi yöntemin seçilmesi söz konusu olduğunda dikkate alınması gereken birçok değişken vardır. Bu nedenle tek bir not alma yönteminin herkes için daha iyi sonuç vereceğini söylemek imkansızdır.

Ancak unutmayın, birkaç ince ayar, daha fazlasını hatırlamanıza ve daha düzenli kalmanıza yardımcı olabilir. Not alma konusunda daha fazla bilgi için aşağıdaki bağlantıları da ziyaret edebilirsiniz.


Kaynaklar ve İleri Okumalar:


Size Bir Mesajımız Var!

Matematiksel, 2015 yılından beri yayında olan ve Türkiye’de matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak veya Patreon üzerinden ufak bir bağış yaparak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.

Matematiksel

Sibel Çağlar

Merhabalar. Matematik öğretmeni olarak başladığım hayatıma 2016 yılında kurduğum matematiksel.org web sitesinde içerikler üreterek devam ediyorum. Matematiğin aydınlık yüzünü paylaşıyorum. Amacım matematiğin hayattan kopuk olmadığını kanıtlamaktı. Devamında ekip arkadaşlarımın da dahil olması ile kocaman bir aile olduk. Amacımıza da kısmen ulaştık. Yolumuz daha uzun ama kesinlikle çok keyifli.

Bu Yazılarımıza da Göz Atınız

Bir Yorum

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu