Kampüs

Bloom Taksonomisi Nedir? Bloom Taksonomisini Bilmek Neden Önemlidir?

“Taksonomi” kelimesini daha önce biyoloji dersinde duymuş olabilirsiniz. Taksonomi, sınıflandırma demektir. Biyolojide canlıları belirli ölçütler altında sınıflandırmak oldukça önemlidir. Ancak taksonominin önemli olduğu tek alan biyoloji değildir. Öğrenme eyleminin kendisini anlamak için de bir taksonomiye ihtiyacımız vardır.

Bloom Taksonomisi Nedir? Bloom Taksonomisini Bilmek Neden Önemlidir?

1950’lerde eğitim psikoloğu Benjamin Bloom ve meslektaşları, Bloom taksonomisini geliştirdi. O zamanlarda taksonomi, eğitim bilimlerine yabancı bir kavramdı. Bu nedenle Bloom taksonomisi ortaya atıldığı ilk yıllarda pek ilgi görmedi. Fakat zaman geçtikçe önemi anlaşıldı ve Bloom taksonomisinin anlatıldığı kitap 22 farklı dile çevrildi.

Bloom taksonomisi, öğrenme hedeflerini sınıflandırmak için tasarlanmış hiyerarşik bir modeldir. Taksonominin basamakları basitten karmaşığa doğru ilerleyerek öğrenme sürecinin nasıl gerçekleştiğini bize gösterir. Her basamak farklı bir anlayış seviyesini, yeni bir karmaşıklık katmanını temsil eder.

Bloom Taksonomisi Nedir? Bloom Taksonomisini Bilmek Neden Önemlidir?
Benjamin Samuel Bloom (1913 – 1999), eğitim hedeflerinin sınıflandırılmasına ve öğrenme teorisine katkıda bulunan Amerikalı eğitim psikoloğudur. 20. yüzyılın ikinci yarısından itibaren dünyadaki eğitimciler üzerinde büyük etkisi olmuştur.

Bloom taksonomisinin amacı, problem çözme ve eleştirel düşünme becerilerini geliştirmek, eğitimde yüksek düşünme biçimlerini teşvik etmektir. Yani önemli olan sadece bilginin ezberlenmesi değildir. Asıl önemli olan bilgiyi anlamak, uygulamak, analiz etmek ve o bilgiyle yeni şeyler yaratmaktır. Bloom taksonomisi tüm bunların yanı sıra öğrenmenin herkese uyan tek bir süreç olduğunu reddeder. Öğrenmenin katmanlı ve çok yönlü bir yolculuk olduğunu kabul eder.

Bloom Taksonomisi Tam Olarak Nedir?

Söz konusu taksonomi ilk olarak 1956’da geliştirilse de elbette zamanla üzerinde değişiklikler yapılmıştır. Bloom taksonomisinin 1956’da geliştirilen orijinal hali bilişsel etki alanını sınıflandırır. Daha sonra 1964 yılında duygusal etki alanı ve 1972 yılında psikomotor etki alanına yönelik taksonomiler geliştirilmiştir. 2001 yılında ise Benjamin Bloom’un meslektaşı David Krathwohl tarafından bilişsel alan revize edilmiştir. Biz de yazımızda bilişsel alan için Krathwohl’ün revize ettiği Bloom taksonomisinden bahsedeceğiz.

1. Bilişsel Öğrenme Alanı Taksonomisi (2001)

Bloom Taksonomisi Nedir? Bloom Taksonomisini Bilmek Neden Önemlidir?
Orijinal Bloom taksonomisi ile revize edilmiş hali arasında çok büyük farklar yoktur. Yeni versiyonu eskisinin özünü korumaya devam eder. Sadece iki basamağın yerleri değişmiş ve eskiden basamakların ismi birer ad iken fiile çevrilmiştir. İsimlerin fiile çevrilmesinin bir sebebi, öğrenmenin aktif bir süreç olduğuna vurgu yapmaktır.
  • Hatırlama: Orijinal versiyonda bilgi (knowledge) olan bu basamak, hatırlamak eylemi olarak değişmiştir. Bu basamak, Bloom taksonomisinin en alt basamağıdır. Bu basamakta öğrenci daha önce öğrendiği bilgileri uzun süreli belleğinden çağırır. Örneğin bir öğrenciye “Araba Sevdası’nın yazarı kimdir?” diye sorduğunuzda öğrenci hatırlama basamağında cevap verir.
  • Anlama: İkinci basamak olan anlamada öğrenci, daha önce kazandığı bilgileri kendi ifadeleriyle tanımlayabilir ve yorumlayabilir. Öğrenci aynı zamanda söz konusu bilgiyi özetleyebilir, karşılaştırma yapabilir ve o bilgiden bir anlam çıkarabilir.
  • Uygulama: Bu basamakta öğrenci edindiği bilgiyi farklı koşullarda kullanabilir. Problem çözme, hesap yapma, düzenleme, kanıt göstererek açıklama ve ilişki kurma bu basamakta gerçekleşir.
  • Analiz etme: Öğrenci bu basamakta verileri ve öğrendiği bilgileri kullanarak mantıklı çıkarımlar yapar. Çıkarımları ve yorumlarını karşılaştırabilir, aralarında bağlantı kurabilir hatta bunu farklı şekillerde açıklayabilir.
  • Değerlendirme: Bloom taksonomisinin eski versiyonunda değerlendirme basamağı son basamaktı. Fakat yeni versiyonda bir alt basamağa kaymıştır. Bu basamakta öğrenci edindiği bilgi ve kavramlar hakkında standartlara dayalı yargılar oluşturur.
  • Oluşturma /Yaratma: Bloom taksonomisinin eski versiyonunda bu basamak sondan bir önceki basamaktı. Ve basamağın adı da sentezdi. Değerlendirme ve yaratma basamaklarının yer değiştirmesinin sebebi, yaratma becerisinin değerlendirme becerisinden daha yüksek biliş seviyesi gerektirdiğinin düşünülmesidir. Yaratma basamağında öğrenci edindiği bilgileri bir araya getirir. Harmanladığı bilgilerden bir örüntü, bir desen oluşturur.

2. Duyuşsal Öğrenme Alanı Taksonomisi

Birçoğumuz öğrenme olayını salt bilişsel bir süreçmiş gibi algılarız. Halbuki öğrenme çok yönlü bir olaydır. Yanı sıra öğrendiklerimiz sadece aklımızda kalması gereken bilgiler de değildir. Bu nedenle öğrencilerin duyuşsal anlamda nasıl bir öğrenme süreci geçirdiği de son derece önemlidir.

Duyuşsal taksonomi, öğrencinin bir durum veya olay karşısında verdiği tepkileri ve hisleri içerir. Beş basamaktan oluşur. Öğrenci alma basamağıyla öncelikle nesnenin, olayın farkına varır. Daha sonra tepki verme basamağında nesne veya olayla ilgilenir, sorulara cevap verir. Sırasıyla değerlendirme ve örgütleme basamağındaysa, istikrarlı davranışlar sergiler ve sentez yapar. Son basamakta ise söz konusu davranış artık kişiliğinin bir parçası haline gelir. Böylece kalıcı öğrenme sağlanmış olur.

3. Psikomotor Öğrenme Alanı Taksonomisi

Bloom’un psikomotor öğrenme alanı taksonomisi

Psikomotor davranışlar, kaslar ve zihnin ortak çalışmasıyla ortaya çıkar. Devinişsel yani psikomotor taksonomi, hem bilişsel hem de duyuşsal taksonomi ile iç içedir. Öğrenci psikomotor alanla ilgili bir davranışı öğrenirken işe önce o davranışı gözleyerek başlar. Bu basamak algılama basamağıdır. Daha sonra sırasıyla algıladığı bu davranışı kendisi tekrar eder, otomatikleştirir ve en sonunda kendisi özgün bir beceri sergiler.

Bloom Taksonomisini Bilmek Neden Önemli?

Çünkü Bloom taksonomisi bir şeyleri öğrenirken veya öğretirken öğrenme sürecine daha yakından bakabilmemizi sağlar. Yani Bloom taksonomisi öğrenme sürecinde bize bir nevi rehberlik etmiş olur. Ayrıca öğretmenlerin ve eğitimcilerin müfredatı nasıl hazırlayacakları konusunda da yol göstericidir. Zira öğrencilere verilecek olan bilginin kapsamı ve niteliği son derece önemlidir.

Bloom taksonomisindeki basamaklar dikkate alınarak hazırlanan bir müfredat daha efektif olacaktır. Çünkü eğitimin amacı öğrencilere sadece birtakım bilgileri ezberletmek değildir, olmamalıdır. Öğrencinin bilgiyi özümsemesi ve hayatına dahil etmesi önemlidir. Zaten eğitimin tanımında da ana vurgu budur.

Başta eğitimciler olmak üzere Bloom taksonomisini bilmek eğitimle iç içe olan herkes için önemlidir.

Öğrenme süreçleriyle ilgili tek model Bloom taksonomisi değildir. Ancak uzun yıllar boyunca sıklıkla kullanılan model bu olmuştur. Fakat bu, Bloom taksonomisinin mükemmel olduğu anlamına gelmez. Örneğin bazı eğitim bilimciler Bloom taksonomisini katmanlı yapısından ötürü eleştirmektedir. Bunun yerine bütünleşik ve dairesel bir model önermektedirler. Yine de Bloom taksonomisi popülerliğini korumaktadır.

Yazının bitiminde okumaya devam etmek isterseniz: Yanlış Anladık! Dale Yaşantı Konisi İle Öğrenme Piramidi Aynı Şey Değil


Kaynaklar ve İleri Okumalar


Size Bir Mesajımız Var!

Matematiksel, 2015 yılından beri yayında olan ve Türkiye’de matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak veya Patreon üzerinden ufak bir bağış yaparak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.

Matematiksel

Melike Üzücek

Ankara Fen Lisesi'nden mezun oldum. Erdemli insanların yetişmesinde en önemli unsurun eğitim olduğunu düşündüğüm için lisans eğitimime matematik eğitimi üzerinden devam ediyorum. Kitap okumayı yazarların zihinlerine, düşünce dünyalarına girmek olarak gördüğümden kitap okumak benim için boş zaman aktivitesinden çok daha farklı bir konumdadır. Araştırma yapmayı ve sorgulamayı seven biriyim. Matematik ve biyoloji başta olmak üzere felsefe, astronomi, modern fizik ile ilgileniyorum.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu