Tıp ve Sağlık

Neden Gerçekten Mavi Bir Kana Sahip Olmak İstemezsiniz?

Tartışmasız olarak doğru kabul ettiğimiz bir bilgi, kanın kırmızı renk olduğudur. Ancak bu bilgi tam olarak doğru değildir. Yengeçler, ıstakozlar, örümcekler ve ahtapotlar gibi hayvanlar mavi kana sahiptir.

Neden Gerçekten Mavi Bir Kana Sahip Olmak İstemezsiniz?

Yengeç gibi hayvanlarda kanın mavi rengi, demir yerine anahtar element olarak bakır içeren bir solunum pigmentinden kaynaklanır. Hayvanlar alemine daha yakından bakarsak aslında farklı kan renkleri ile de karşılaşırız. Örneğin hemoglobin ve solunum pigmentlerindeki varyasyonlar nedeniyle solucanların kanı yeşildir.

Neden Gerçekten Mavi Bir Kana Sahip Olmak İstemezsiniz
İnsanlardan farklı olarak, at nalı yengeçlerinin kanında oksijen taşımak için demir kullanan hemoglobin yoktur. Bunun yerine bakır kullanan hemosiyanin yer alır. Sonuç olarak da bu nedenle, kanları mavidir. Sağlık endüstrisinde kullanıldıkları için de tahmin edebileceğiniz gibi çok da değerlidir. Kanlarının litresinin15 bin dolar civarında satıldığı bilinmektedir. At nalı yengecinden elde edilen mavi kan

İnsanlara gelince, derimize yakın toplardamarların maviye çalan rengi kimi kişilerin, kirli kanın mavi olduğu ve kesiklerden vücut dışına çıktığında havadaki oksijenle etkileşip kırmızıya döndüğü mitine inanmasına neden olsa da, kırmızıdır.

Kanımızın kırmızı rengi de kırmızı renkli bir bileşik içeren hemoglobin proteini sayesindedir. İnsan hemoglobininde demiri taşıyan hem adı verilen bir bileşik vardır. Oksijene bağlandığında tipik olarak kana kırmızı rengini veren budur. Ancak bu kırmızın tonu, içindeki oksijen miktarına göre değişecektir.  

Neden Gerçekten Mavi Bir Kana Sahip Olmak İstemezsiniz
Damarlarımızda dolanan kanın yaklaşık yarısını oluşturan alyuvar hücrelerinde hemoglobin proteini bulunur. Bu proteinin demir atomu içeren “hem” adındaki bölümlerine bağlanır. Sonrasında da oksijeni vücut dokularına taşınır

Damarlarımızdaki Kan Neden Mavi Görünür?

Derimizin hemen altındaki damarların mavi görünmesi ise gökyüzünün mavi görünmesi temelde aynı optik yanılsamanın bir sonucudur. Kimyasallar, yansıttıkları ışığın dalga boylarına göre gözümüze belirli renklerde görünürler. Oksijene bağlı hemoglobin mavi-yeşil ışığı emer, kırmızı-turuncu ışığı gözümüze yansıtarak kırmızı görünür.

Mavi ışık, kısa dalga boyu yüzünden derimizde derinlere inemez ve saçılır. Kırmızı ışık ise uzun dalga boyu sayesinde daha derinlere kadar ilerler. Kan dokusuna ulaşan kırmızı ışığın kısmi emilimi ile deri dışına çıkması mümkün olmaz. Damarların bulunduğu kısımlarda derimizden saçılan veya yansıyan ışığın çoğunluğunu mavi tonlar oluşturduğu için damarlarımız mavimsi görünür.

damarlar neden mavi
Bir insanın cildi soluk renkteyse ya da yaş ile beraber cildi inceldiyse damarlar daha belirgin bir biçimde mavi gözükecektir.

Bunun hikayenin sonu olduğunu ve mavi kanın sadece eski moda bir yanılgı olduğunu düşünebilirsiniz. Ancak, kanın gerçekten maviye dönmesine neden olan nadir bir durum vardır. Methemoglobinemi bu hastalıklardan biridir.

Methemoglobinemi, vücuttaki methemoglobin düzeyinin artması sonucunda hücrelere çok az oksijen ulaştırıldığında ortaya çıkan bir tür kan hastalığıdır. Methemoglobinemin doğuştan ya da edinilmiş biçimde olabilir. Doğuştan olması durumunda sebep genetik unsurlardır.

Doğuştan olan durumda cildi maviye, dudakları mora, kanı ise çikolata kahverengisine çevirir. Bu durum mavi bebek sendromu olarak da bilinmektedir. Fugate ailesi veya “Kentucky’nin mavi insanları”, methemoglobinemiye yol açan genetik varyantlardan etkilenenlere iyi bir örnektir.

Kentucky’nin Mavi İnsanlarının Kanları Gerçekten de Mavi Renkti

Neden Gerçekten Mavi Bir Kana Sahip Olmak İstemezsiniz
Bu mavi renk, methemoglobinemi adı verilen bir hastalığın sonucuydu. Methemoglobinemi, vücuttaki methemoglobin düzeyinin artması sonucunda hücrelere çok az oksijen ulaştırıldığında ortaya çıkan bir tür kan hastalığıdır. Bilim insanları, her birkaç bin kişiden yalnızca birinin methemoglobin için tek bir çekinik gen taşıdığını kabul etmektedir. Martin ve Elizabeth dünyanın farklı yerlerinden seyahat edip tanıştıklarında, her ikisi de baskın bir genin yanı sıra bu çekinik geni de taşıyorlardı.

Amerika Birleşik Devletleri’ndeki ilk Fugate, 1820’de Kentucky, Troublesome Creek’e yerleşen Martin Fugate idi. Fugate cildini göz alıcı çivit mavisi bir renge dönüştüren genetik bir rahatsızlıktan mustaripti. Tuhaf bir tesadüf eseri Fugate, sahip olduğu aynı nadir genetik özelliğe sahip bir Elizabeth Smith isimli bir kadınla evlenecekti.

Fugate aile ağacı. Fugate ailesi genellikle akraba evliliği yapmıştır. .

Çiftin devamında yedi çocuğu olacaktı. Elizabeth’in yedi çocuğundan dördü, her iki ebeveynden de resesif gene sahipti ve kanlarında yüksek methemoglobin seviyelerine sahip olmalarına neden oldu. Sonuç olarak, mavi tenleri ve dudakları vardı.

Yerleştikleri yer, diğer kasabalara kara ve demiryolları ile ulaşımı olmayan küçük bir yerleşim yeriydi. Kasabadaki genç kızların ve erkeklerin eş seçmek için kısıtlı imkânları olduğu için burada akraba evliliği oranı yüksekti. Topluluğun böylesi olağanüstü şekilde kapalı olması, mavi ten rengine neden olan bu bozukluğun gelişebilmesi için eşsiz bir yuva bulmasına yol açtı.

mavi-aile.j
Luna Fugate ve John Stacy

Sonucunda mavi çocuklar büyüyüp diğer bilinen ya da bilinmeyen uzak kuzenlerle evlenecekti. Bu biçimde ailedeki mavi çocuk sayısı hızla arttı.  Mantığa aykırı olarak, vücudun methemoglobini hemoglobine dönüştürme sürecini aktive etmek için en iyi kimyasal metilen mavisi boyadır. Ailenin son fertleri mavi ciltlerini pembeye çevirmek için ilaç ve boya bileşimi metilen mavisi iğneleri kullanmaya başladı. Sonuç olarak Fugate ailesi zaman içinde mavi rengini kaybetti.

Asil Sınıfa Neden Mavi Kanlı Denir?

“Mavi kan” terimi, 1811’den beri kraliyet ailelerini ve soyluları tanımlamak için kullanılmaktadır. İlk olarak kim tarafından bu ifadenin kullanıldığı belirsiz olsa da bu söylemin nedeni de yukarıda sizlere aktardığımız damarlarımızın mavi görünmesi mitinin bir sonucudur.

asil sınıf mavi kanlı
Asil soy anlamına gelen ‘mavi kanlı’ teriminin ilk İngilizce kaydı 19. yüzyılın başlarıdır. Ancak bu kavram aslında çok daha eskilere uzanır.

Soluk tene sahip olmak bir zamanlar daha yüksek bir sosyal statünün işaretiydi. Sonucunda güneşin altında zaman geçirmek zorunda kalanlar çiftçiler ve işçilerdi. Aristokratlar ise boş zamanlarını güneş ışınlarından uzakta iç mekanlarda geçiriyorlardı. Sonucunda daha soluk bir cilt tonu dama belirgin mavi damarlar anlamına gelecekti.

Zaman içinde bu farklı görünümlü insanlara halk arasında mavi kanlı denilmeye başlandı. Asil sınıfı bol olan İngilizler bu ismi çok sevdi. Damarları pek belirgin ve mavi görünmese de onlar da asillerine “mavi kanlı” demeye başladılar. 1830 yılında da lisanlarına resmen kattılar ve söylem zaman içinde tüm dünyada yaygınlaştı.


Kaynaklar ve ileri okumalar


Size Bir Mesajımız Var!

Matematiksel, 2015 yılından beri yayında olan ve Türkiye’de matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak veya Patreon üzerinden ufak bir bağış yaparak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.

Matematiksel

Sibel Çağlar

Merhabalar. Matematik öğretmeni olarak başladığım hayatıma 2016 yılında kurduğum matematiksel.org web sitesinde içerikler üreterek devam ediyorum. Matematiğin aydınlık yüzünü paylaşıyorum. Amacım matematiğin hayattan kopuk olmadığını kanıtlamaktı. Devamında ekip arkadaşlarımın da dahil olması ile kocaman bir aile olduk. Amacımıza da kısmen ulaştık. Yolumuz daha uzun ama kesinlikle çok keyifli.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu