Tıp ve Sağlık

Vladimir Demikhov İki Başlı Köpek Deneylerini Neden Yaptı?

Organ nakli uzun bir yol katetti. Artık sadece kalp ve karaciğeri değil, işleyen bir çok organın naklini başarı ile gerçekleştirebiliyoruz. Peki ama bir beyin nakli bir gün mümkün olacak mı? Bu sorunun cevabi belki ama daha gerçekleşmesi için uzun bir yol var. Ancak yine de bunun olası olduğunu düşünen bilim insanları uzun süredir çalışmalarına devam ediyor.

Konu ile ilgili ilk çalışmalar 1954’te Sovyet bilim insanı Vladimir Demikhov tarafından gerçekleştirildi. Kapak görselinde de gördüğünüz iki başlı köpekler onun çalışmalarının bir sonucuydu. Ancak kafa nakli yeni bir düşünce değildi.

Vladimir Demikhov İki Başlı Köpek Deneylerini Neden Yaptı?
Vladimir Petrovich Demikhov (18 Temmuz 1916 – 22 Kasım 1998) Sovyet bilim insanı ve transplantasyon öncüsü. 1930’larda ve 1950’lerde yaptığı çeşitli organ transplantasyonlarıyla, özellikle de köpek başı transplantasyonu ile tanınmıştır.

1908 gibi erken bir tarihte Fransız cerrah Dr. Alexis Carrel ve ortağı Amerikalı fizyolog Dr. Charles Guthrie aynı deneyi denemişlerdi. Deney sonucunda çift başlı köpekleri başlangıçta umut vaat etse de bir kaç saat içinde sağlığı bozulmuş ve ötenazi yapmak zorunda kalmışlardı.

Ayrıca İtalyan Profesör Sergio Canavero 2017 yılından beri insandan insan kafa naklinin mümkün olacağını söylüyor. En son 2021 yılında kafa nakli denemesi Çin’de bir ceset üzerinde yapıldı. 18 saat süren operasyonda uzmanlar kopuk bir başı omurgayla, sinirlerle ve kan damarlarıyla yeniden bağlamayı başardı. Tüm bunlar aslında bir yerde Vladimir Demikhov’un sayesinde mümkün oldu.

Vladimir Demikhov’un Kafa Nakli Deneyleri

Doktor Demikhov, 30’lu ve 50’li yıllarda organ nakli deneyleriyle ünlenmişti. Stalin, savaştan sonra organ nakli ve ömrü uzatma arayışıyla deneyler yapmak için gizli tıbbi tesisler kurdu ve Demikhov’a destek olmaya başladı. Demikhov, laboratuvarında hayvanlar arasında kalp ve akciğer naklini başarıyla gerçekleştirdi. Şimdi sırada kafa nakli ile ilgili çalışmalar vardı.

Vladimir Demikhov İki Başlı Köpek Deneylerini Neden Yaptı?
Laboratuar asistanı Maria Tretekova, Rus cerrah Dr. Vladimir Demikhov’un, bir yavru köpeğin başını ve iki ön bacağını yetişkin bir Alman kurdunun ensesine aşılayarak yarattığı iki başlı köpeği besliyor.

Demikhov, iki başlı köpekleri, bir yavru köpeğin başını, omuzlarını ve ön bacaklarını olgun bir Alman çobanının boynuna aşılayarak yarattı. Kendisi bu biçimde bir aşılamayı tam 23 kez denedi. Her seferinde belli seviyelerde başarı elde etti. Aşılanmış kafalar işlevseldi, su almak ve görsel uyaranlara tepki vermek gibi şeyler yapıyordu. Ancak bağışıklık reddi, nihayetinde köpeklerin ölümüne yol açtı. 

Vladimir Demikhov İki Başlı Köpek Deneylerini Neden Yaptı?
Dr. Demihov çalışmalarına bir köpeğe yapay kan pompalayıcısı takarak başlıyordu. Ardından bir köpeğin göğsüne ikinci bir kalp takarak devam ediyordu. İkinci kalp için de akciğerin bir bölümünü çıkartıyordu. Bir süre boyunca bu ikinci kalp ritmini koruyarak orijinal kalpten bağımsız atmaya devam etmiştir.

Aslında 24. deneme onun en başarılı ameliyatı değildi. Ancak medyaya yansıyan ilk ameliyatı idi. LIFE Dergisi’nde yer alan bir makale ve beraberindeki fotoğraflarla en çok duyurulan girişimdi. Köpekler bir anda ünlü oldu ve tüm dünyada manşet haberlerinde yer almaya başladı.

1959’da United Press muhabiri Aline Mosby, Demikhov’un laboratuvarını ziyaret etti ve bir Alman çoban / köpek yavrusu olan Pirat ile tanıştı. Demikhov’a Pirat’la yaptığı yürüyüşte eşlik ederek, normal bir tasma boynuna sığmayacağı için Pirat’ın kulaklarından tutulması gerektiğini kaydetti. Sonrada yayınladığı hikayesi tüm dünyada tepkilerin yükselmesine neden oldu.

Deneylerin Ardından Etik Ve Tıbbi Gerekçe Tartışmaları Uzun Süre Devam etti

Vladimir Demikhov İki Başlı Köpek Deneylerini Neden Yaptı?
Nakledilen köpek yavru olduğu için yetişkin ev sahibi köpeğin kalbi iki başa da yeterli kanı pompalayabilmekteydi. Her iki baş da canlandırıldıktan sonra duyabiliyor, görebiliyor, koklayabiliyor ve yutabiliyordu. Ancak küçük köpek Shavka’nın nakledilen kafası ile Brodyaga’nın midesi arasında bir bağlantı yoktu. Bu nedenle içtiği her şey harici bir tüpten yere akıyordu. Köpekler daha sonra tıp tarihine Frankenstein’ın Köpekleri olarak geçti.

Köpek deneklerin ölümlerini bir kenara bıraksak bile, Demikhov’un deneyinin ahlaki sonuçları yanıltıcıdır. Demikhov’un deneyleri biraz tuhaf olsa da, o organ nakli cerrahisinde bir öncüydü. Çalışmaları, günümüzde modern bir tıbbi prosedür olan hayati organların nakline ilham verdi.

Demikhov’un çalışması Sovyetler Birliği ile Amerika Birleşik Devletleri arasında bir yarışa neden oldu. Onun hemen ardından Amerikalı cerrah Robert J. White Uzun çalışmaları sonucunda bir maymunun başını başka bir maymunun gövdesine nakletmeyi başardı.

Paul Stradins Museum of the History of Medicine 

Nakil sonrası maymunlar yiyecekleri çiğneyip yutabiliyor ve gözleriyle nesneleri takip edebiliyordu. Bununla birlikte, omurilikleri kopmuş olduğu ve artık vücutlarına sinir sinyalleri gönderemediği için felç olmuşlardı. Kan akışındaki sorunlar nedeniyle yaklaşık 36 saat içinde öldüler.  

Sonuç Olarak

İki başlı köpekler ve diğer denemeler insanlık dışı gibi gibi gözükse de nihai amaç bu düşünceyi sorgulatıyor. Demikhov’un amacı insan kalp-akciğer naklini mümkün kılmaktı. Onun bu hedefini başka bir doktor Christiaan Barnard 1967 yılında başardı ve ilk insan kalp naklini gerçekleştirdi.

O günün şartlarında yeni bir organı bedenin hemen kabul etmediği ve bağışıklık sisteminin yeni organı vücut kabul edene kadar geçici olarak zayıflatıldığının bilinmediği düşünüldüğünde yapılan operasyonun tarihi bir öneme sahip olduğu daha iyi anlaşılmaktadır. Kendisi yaşadığı dönemde fazla bilinmese de, milyonlarca hayat kurtaran bilimi başlatan tüm şaşırtıcı çalışmaları için günümüzde geniş çapta itibar görmektedir.


Kaynaklar ve ileri okumalar için:

Matematiksel

Sibel Çağlar

Merhabalar. Matematik öğretmeni olarak başladığım hayatıma 2016 yılında kurduğum matematiksel.org web sitesinde içerikler üreterek devam ediyorum. Matematiğin aydınlık yüzünü paylaşıyorum. Amacım matematiğin hayattan kopuk olmadığını kanıtlamaktı. Devamında ekip arkadaşlarımın da dahil olması ile kocaman bir aile olduk. Amacımıza da kısmen ulaştık. Yolumuz daha uzun ama kesinlikle çok keyifli.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu