Mühendislik

Modern Teknoloji Gelişmeden Önce Yapılmış 5 Antik Robot

“Robot” kelimesini duyduğumuzda genellikle aklımıza insan davranışlarını taklit edebilen, ileri düzey dijital makineler gelir. Bu modern tanım doğru olsa da, robotların tarihi çok daha eskilere dayanıyor. Kimileri için de bu otomatlar tarihin ilk robotları olarak kabul ediliyor.

İnsanlar, tarihin farklı dönemlerinde, bugünkü gelişmiş teknolojilere sahip olmadan da inanılmaz mekanizmalar geliştirmiştir. Bu cihazlar, mühendislik harikaları olarak kabul edilmektedir.

1. Arhitas – The Pigeon – Güvercin (M.Ö 350)

Arhitas ( Archytas – MÖ 428–347), Antik Yunan’da yaşamış, matematik, mekanik ve felsefe alanlarında önemli katkılar yapmış bir bilim insanıydı. Matematik prensiplerini mekaniğe uygulayan ilk kişi olan Arhitas yalnızca ilk robotu değil, uçan bir mekanizmayı üreten ilk insan olarak da bilinmektedir.

Bu cihaz, antik dünyada bilim ve teknolojinin potansiyelini gözler önüne serer. Doğanın işleyişini anlamaya yönelik bu çaba, günümüzün robotik teknolojisine giden uzun yolculuğun ilk adımlarından biri olarak kabul edilmektedir.

En dikkat çekici icadı ise “Mekanik Güvercin” olarak bilinen otomatıdır. Bu cihaz, tarihte bilinen ilk mekanik uçan araç olarak kabul edilmektedir. Aynı zamanda robot teknolojisinin en erken örneklerinden biridir.

Mekanik Güvercin’in çalışması, basınçlı hava ve fiziksel denge prensiplerine dayanıyordu. Arhitas, pnömatik enerjiyi kullanarak cihazın kanatlarını hareket ettiriyor ve uçmasını sağlıyordu. Bu cihaz, yalnızca bir eğlence aracı değil, aynı zamanda doğanın prensiplerini anlamak ve uygulamak için bir deney aracı olarak da düşünülmüştür.

2. Philon’nun Hizmetçisi – ( MÖ 220)

Philon (MÖ 280-220), Antik Yunan’da yaşamış ve özellikle mühendislik, mekanik ve matematik alanlarında önemli katkılar yapmış bir bilim insanıdır. Mühendislik alanındaki bilgilerini derinlemesine incelemiş ve eserlerinde hem teorik hem de pratik uygulamalar geliştirmiştir.

Bu mekanik cihazın, ellerinden birine bir bardak yerleştirildiğinde su ve şarabı karıştırarak içecek yapabildiği bilinmektedir.

Yazdığı eserler, o dönemin mekanik sistemlerinin nasıl işlediğini anlamamıza olanak sağlar. Philon’un en bilinen eseri, “Mekanik Üzerine” (Mechanike Syntaxis) adlı kapsamlı çalışmasıdır. Ancak, kitaplarından sadece birkaçı günümüzde hayatta kalmıştır.

Philon’un çalışmaları, Antik Yunan döneminin mühendislik becerisini ve bilimsel anlayışını yansıtır. Hidrolik, pnömatik ve mekanik alanlarındaki katkıları, hem kendi döneminde hem de sonrasında büyük bir etki yaratmıştır.

Philon’un tasarladığı bu cihaz, bir kaptan şarap dökerken aynı anda su ekleyebiliyor ve karışımı otomatik olarak düzenleyebiliyordu. Bu mekanizma, hidrolik prensipleri ve ağırlık sistemlerini birleştiriyordu.

3. İskenderiyeli Heron – İlk programlanabilir Robot ( MÖ 60)

Bilim, mühendislik ve felsefe için bir merkez üssü olarak hizmet veren Mısır’ın İskenderiye kentinde yaşayan ve mühendisliğin büyük büyükbabası olarak da düşünmemiz gereken İskenderiyeli Heron dünyanın tanıdığı en iyi matematikçilerden ve mucitlerden biriydi. Kendisi aslında İskenderiye Mekanik Okulu’nun son temsilcisiydi.

Heron hava, hava basıncı ve boşluk konusunda yaptığı çalışmalarla “aeolipile” adı verilen ilk buhar türbinini de icat etmişti. Heron’un hava basıncı, boşluk ve denge ilkelerinden yararlanarak yaptığı çeşitli araçlardan biri de bir tapınak kapısının otomatik olarak açılıp kapanmasını sağlayan düzenekti.

Heron’un günümüze en önemli katkısı matematik ve mühendislik üzerine yazdığı eserlerdir. Bu kitaplar adım adım diyagramlar ve ayrıntılı açıklamalar içerir. Bu da aslında kitapların ders kitabı olarak da kullanıldığını düşündürmektedir. Trajik bir şekilde, eserlerinin çoğu İskenderiye Kütüphanesi’nin yıkılması sırasında yok olsa da birkaçı Arapça el yazmaları sayesinde günümüze erişmiştir.

Kendisinin en dikkat çekici icatlarından biri de, ilk programlanabilir robot olarak kabul edilen “otomatik tiyatro”dur. Bu icat, hem mekanik biliminin hem de robot teknolojisinin temellerini atan öncü bir çalışma olarak kabul edilmektedir.

Tiyatro, sahneye yerleştirilen mekanik kuklaların bir hikaye anlatmasını sağlayan bir düzenekten oluşuyordu. Hareketler, bir ip sistemi ve suyun veya ağırlıkların hareketiyle çalışan dişlilerle kontrol ediliyordu. İplerin ve dişlilerin ayarlanışı, modern programlama dillerinde kullanılan kodlama mantığıyla benzer bir şekilde işliyordu.

4. Doğu’nun Leonardo da Vinci’si Cezeri – Fil Saati- 1200’ler

El-Cezeri (1136-1206), bilim ve teknolojide devrim yaratan, mühendislik ve mekanik alanında öncü çalışmalar yapmış bir Müslüman bilim insanıdır. “Doğu’nun Leonardo da Vinci’si” olarak anılan Cezeri, hem işlevsel hem de sanatsal tasarımlarıyla tarihe damga vurmuştur. En dikkat çekici eserlerinden biri ise Fil Saati, dönemin teknolojisinin ne kadar ileri olduğunu gösteren bir mühendislik harikasıdır.

Fil: Hindistan’ı temsil eder. Ejderha ve Mekanik Zangoçlar: Çin kültürünü çağrıştırır. Kuğular ve Çanlar: Hristiyanlık ve Batı Avrupa’dan esinlenmiştir. Bu unsurlar, Cezeri’nin tasarımlarının evrensel bir anlayışla yapıldığını ve farklı kültürlerden ilham aldığını gösterir.

Fil saati, sadece bir saat değil, aynı zamanda kültürel ve bilimsel bir semboldür. Bu karmaşık mekanik cihaz, zamanı göstermek için su ve ağırlık sistemi kullanan, aynı zamanda görselliğiyle büyüleyen bir saattir. Zamanın ölçülmesi, saatin içindeki su sayesinde olur. Su, kontrollü bir şekilde bir hazneden diğerine akar. Suyun hareketi, iç mekanizmada bağlı olan ağırlıkları harekete geçirir. Bu ağırlıklar, saatin hareketli parçalarını çalıştırır.

5. Leonardo Da Vinci’nin Mekanik Aslanı – 1500’ler

Leonardo da Vinci, sanatı ve bilimi birleştiren, tarihin en büyük dehalarından biridir. Onun mekanik tasarımları, yaşadığı dönemin çok ötesinde bir mühendislik bilgisi ve hayal gücünü ortaya koyar. Bu tasarımlardan biri olan Mekanik Aslan, Leonardo’nun yenilikçi yaklaşımının somut bir kanıtıdır.

Ne yazık ki bu aslan ile ilgili bir çok detay zamana yenik düştü. Ancak 2009’da Renato Boaretto adlı başka bir mekanik ustası, Da Vinci’nin aslanından ilham aldı ve kendi versiyonunu yaptı.

Mekanik Aslan, Leonardo tarafından 1515 yılında Kral I. François (Fransa Kralı) için tasarlanmıştı. Kral François ile Papa X. Leo arasındaki ittifakı ve dostluğu kutlamak için bir hediye olarak sunulan bu aslan, aynı zamanda Fransa’nın sembolü olan aslana da bir gönderme yapmaktaydı.

Leonardo, mekanik hareketi düzenlemek ve kontrol etmek için o dönemde çok ileri olan dişli ve yay sistemleri kullanmıştı. Aslanın hareketleri, belirli bir sıra ile gerçekleşiyordu. Bu, mekanik cihazlarda bir tür erken otomasyon olarak değerlendirilmektedir.

Leonardo’nun Mekanik Şövalyesine ait çizimler, onun bilimsel çalışmaları arasında yer alan Codex Atlanticus adlı not defterinde bulunmuştur. Günümüz mühendisleri, Leonardo’nun tasarımlarını esas alarak robotun çalışan modellerini üretmişlerdir.

Leonardo, sadece mekanik bir aslan tasarlamakla kalmamıştı. Leonardo’nun Mekanik Şövalyesi, o dönemin teknolojisiyle inanılmaz hareketler yapan bir robot tasarımıydı. Detaylı çizimlerinde, bu mekanik şövalyenin oturabildiği, kollarını sallayabildiği, başını çevirebildiği ve hatta ağzını açıp kapayabildiği görülmektedir. 1495 yılında tasarlanan bu mekanik cihaz, ilk robot örneklerinden biridir.


Kaynaklar ve ileri okumalar


Size Bir Mesajımız Var!

Matematiksel, matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.

Matematiksel

Batuhan Erdik

Grafik tasarımcısı ve bilgisayar meraklısı...

İlgili Yazılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir