Sinirbilim

Sihirli Yedi Rakamı Artı Ya da Eksi İki Nedir?

Şimdi sizinle bir oyun oynayalım. Ancak bu oyunun etkili olması için cevabı görmek amacı ile sayfayı aşağıya doğru kaydırmayın. Aşağıda rastgele dizili bazı harfler veriyoruz. Yapmanız gereken sadece üç saniye bu harflere bakıp sonrasın da bu harfleri aklınızda tutmaya çalışmak. Baktıktan sonra kafanızı başka yöne çevirin ve kopya çekmeyin. Bakalım kaç tanesini tutabileceksiniz?


XCSEDFGALMU


Şimdi kendinize karşı dürüst olun. Kopya çekmeden, ikinci defa bakmadan kaç tanesini hatırladınız? Eğer siz de çoğu insan gibiyseniz vereceğiniz cevap yedi artı eksi iki civarında olacaktır.

Sihirli Yedi Rakamı, Artı Ya da Eksi İki Ne Anlama Geliyor?

Bir zamanlar telefon şirketinin en güçlü bilgi teknolojisi ve araştırma tedarikçisi olduğu zamanlar vardı. Bell Laboratuvarları, bünyesinde çeşitli araştırmalar yapması için yüzlerce bilim insanını toplamıştı. Psikolog George Miller de burada çalışıyordu.

Bir kişinin herhangi bir zamanda kaç tane rastgele rakamı hatırlayabildiğini deneysel olarak bulmakla görevlendirilmişti. Bu bilgi bir telefon şirketi için neden önemli diye düşünürseniz, telefon numaranızın başında alan kodu olmadan kaç rakamdan oluştuğuna bakın.

George Armitage Miller (3 Şubat 1920 – 22 Temmuz 2012), bilişsel psikolojinin kurucularından Amerikalı psikolog. Dil psikolojisine ve bilişsel bilimlere yaptığı genel katkılarla da tanınmaktadır. Kısa süreli hafıza hakkındaki teorileri sayesinde, Miller Bilişsel bilim ve bilişsel sinirbilimin kurucularından biri olarak kabul edilir . 

Sonunda 1956 yılında Miller bir çalışma yayınladı. Çalışmanın adı The magical number seven, plus or minus two: Some limits on our capacity for processing information yani biçiminde idi. Makalenin başlığı Türkçe adıyla “Sihirli Yedi Rakamı, Artı ya da Eksi İki: Bilgi işleme Kapasitemizin Bazı Sınırları”ydı. Bu çalışmada Miller bu dünyada bilgiyi işleme ve karar verebilme yetimizin temel bir kısıtlamayla sınırlandığını keşfetmişti.

Sonucunda bir çoğumuz aynı anda ancak yaklaşık yedi şeyi düşünebiliriz. Telefon numaranız bu nedenle 7 basamaklı bir sayıdır. Çoğu insan, herhangi bir zamanda, parçalama gibi özel numaralara başvurmadan yalnızca 5-9 şeyi hatırlayabilecektir. Bu sihirli yedi sayısı aslında kısa süreli belleğimizin sınırını belirliyordu.

Peki Ama Neden Yedi Rakamı, Artı ya da Eksi İki?

Sözlü içeriklerin (rakamlar, harfler, kelimeler, vb.) hafıza süresi, içeriği yüksek sesle söylemek için geçen süreye büyük ölçüde bağlıdır. Bu nedenle bazı araştırmacılar, sözlü materyal için kısa süreli belleğin sınırlı kapasitesinin “sihirli bir sayı” değil, bir zaman dilimi olduğunu öne sürmüşlerdir.

Yeni bir düşünce ya da bir kavram kafamıza girince, derhal “uzun süreli” belleğe depolanmaz. Bunun yerine çalışma belleği adıyla bilinen, o andaki bilgileri aklımızda tutmamıza yarayan bir bölgede varlığını kısa süre sürdürür.

Geriye dönüp bakmadan ve tekrar okumadan, bu cümlenin, ilk üç sözcüğünü kendinize tekrarlamayı deneyin. “Geriye dönüp bakmadan”. Bu kısım kolay, şimdi gerçekten geriye dönüp bakmadan bundan bir önceki cümlenin ilk üç sözcüğünü tekrarlamayı deneyin. Eğer zorlandıysanız bunun nedeni o cümlenin çalışma belleğinizden çıkmış olmasıdır.

Çalışma belleğimiz dünyayı algılamamız ile bu konudaki uzun süreli belleğimiz arasında bir filtre görevi görür. Eğer tüm duyuları ya da düşünceleri uzun süreli belleğimizde depolasaydık kısa süre içinde gereksiz bilgiler arasında boğulurduk. Bazı insanlar aynı anda ancak beş bilgiyi aklında tutabilirken bazıları için bu sayı dokuza çıkabilir. Bu kanun günümüzde Miller kanunu adı ile de anılmaktadır.

Kısa Süreli Belleğimizin Bir Üst Sınırı Vardır

Kısa süreli çalışma belleğimiz için “büyülü yedi rakamı” küresel açıdan bir ortalamayı gösterir. Ayrıca bu yedi bilgi ancak birkaç saniye orada kalır. Bir biçimde eğer aklımız başka yere kayar ise hızlı bir biçimde unutulacaktır.

Bu nedenle büyük sayıları okuyabilmek için üçerli gruplandırmayı tercih ediyoruz. Parçalama, beynin kısa süreli belleği tarafından, kolay hatırlama için bilgi gruplarını erişilebilir tutmak için bir yöntem olarak kullanılır. Aksi durumda takip edilmesi ve akılda kalması çok zor olacaktır.

Kısacası bir çalışanınızdan, bir öğrencinizden ya da markete alışveriş yapması için gönderdiğiniz çocuğunuzdan belli bir bilgiyi aklında tutmasını istiyorsanız, istediğiniz bilginin kaç tane maddeden oluştuğuna dikkat edin.

İnsan beyninin bir sınırı olduğunu kabul edin. En iyisi bu bilgiyi ona ya gruplandırarak verin ya da ezberleme alternatifi bir yöntem deneyin. Ayrıca bir önerimizi de buradan okuyabilirsiniz: Salvador Dali’nin Kısa Süreli Uyku Tekniği İle Yaratıcılığınızı Arttırın


Kaynaklar ve ileri okumalar:


Dip Not:

Matematiksel, 2015 yılından beri yayında olan ve Türkiye’de matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım

Matematiksel

Sibel Çağlar

Merhabalar. Matematik öğretmeni olarak başladığım hayatıma 2016 yılında kurduğum matematiksel.org web sitesinde içerikler üreterek devam ediyorum. Matematiğin aydınlık yüzünü paylaşıyorum. Amacım matematiğin hayattan kopuk olmadığını kanıtlamaktı. Devamında ekip arkadaşlarımın da dahil olması ile kocaman bir aile olduk. Amacımıza da kısmen ulaştık. Yolumuz daha uzun ama kesinlikle çok keyifli.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu