Ünlü Matematikçiler

Mücadele Dolu Bir Yaşam: Marie Sophie Germain

Kadın matematikçiler yıllar boyunca kendilerini matematikçi olarak dahi erkek meslektaşlarına kabul ettirememişlerdir. Bunun en güzel örneklerinden biri de kadın olduğu için bilimsel çalışmalarını uzun süre başka isimle yürütmek zorunda kalan Marie-Sophie Germain’dır.

Sophie Germain, Fransa’nın en büyük matematikçilerinden biri olarak bilinmektedir. Sayı teorisi, kısmi diferansiyel denklemler ve diferansiyel geometriye önemli katkılarda bulunmuştur. Ancak ne yazık ki kendisine, ölümünden 6 yıl sonra, Göttingen Üniversitesi tarafından fahri doktorluk unvanı verilmiştir.

Aslına bakarsanız aşağıdaki görselde de gördüğünüz gibi Paris’te matematikçilerin adını taşıyan yaklaşık 100 caddeden yalnızca ikisine bir kadının adı verilmiştir. Bu kadınlardan biri yazımızda tanıyacağınız Marie Sophie Germain’dır. Diğeri ise, Fransa’da saf matematik alanında doktora yapan ikinci kadın olan Marie-Louise Dubreil-Jacotin’dir.

Marie Sophie Germain

Kısaca Sophie Germain Kimdir?

Marie-Sophie Germain 1776′ da Paris’ te doğdu. Babası bir ipek tüccarıydı ve sosyal bir çevresi vardı. Bu sayede Sophie küçüklüğünde felsefi ve siyasi tartışmaların sıkça yaşandığı bir evde rahat bir çocukluk geçirdi. Kadınların düzenli eğitim almadığı bir dönemde Germain, evde babasının kütüphanesindeki kitaplara okuyarak eksikliğini kendisi giderdi.

13 yaşında, Montoucla’nin “Historie des Mathematiques” kitabında yer alan Arşimet’in ölüm hikayesini okudu. Bundan sonra Sicilyalı matematikçi onun için kahramanca bir sembol haline geldi. Bu genç yaşta matematikçi olmaya karar verdi. Ailesi, enerjisinin bu yönüne karşı olmasına rağmen, önce Latince ve Yunancada ustalaştı ve ardından babasının tüm matematik kitaplarını okudu.

Marie Sophie Germain
Sophie Germain, matematiksel araştırmalara önemli katkılar yaptı.

Ancak bir zaman sonra evdeki kütüphane Germain’in entelektüel ihtiyaçları için yetersiz hale geldi. Bu nedenler 18 yaşındaki Sophie Germain yeni bir çözüm aradı. O sıralarda sonraki yıllarda matematik ekolü olacak, Ecole Polytechnique açılmıştı.

Ancak o zamanlar Fransa’daki üniversitelere kadınların girmesine izin verilmiyordu. Bunun üzerine Germain yeni açılan École Polytechnique’deki profesörlerle eski bir öğrenci olan Mösyö Antoine-August LeBlanc’ın adını kullanarak yazışmaya başlayacaktı. Sonunda bazılarına gerçek kimliğini açıkladığında, beklediğinden daha fazla kabul görse de, asla gerçek anlamda bir akran muamelesi görmedi.

Sophie Germain ve Gauss

Marie Sophie Germain

Germain’i en çok etkileyen matematikçilerden biri de Gauss’tur. “Disquistiones Arithmetica” yı okuyup, bundan ilham alan Sophie Germain, aritmetik üzerine bazı çalışmalarını Gauss’a mektupla gönderir. Aynı kaygıyla, mektuplarına uzun süre “M. LeBlanc” olarak imza atar. Bu mektupları Gauss mükemmel Fransızcası ile yanıtlar.

1807 civarında Fransızlar Gauss’un yaşadığı Braunschweig işgal eder. Germain, Gauss hakkında endişelenir ve kaderinin Arşimet’e benzeyeceğini düşündüğünden General Pernety’ye, yani bir aile dostuna mektup yazarak Gauss’un güvenliğinin sağlanmasını talep eder.

General Pernety bir amirle bir tabur gönderir ve Gauss’un güvenliğini sağlar. Döndüklerinde Gauss iyidir. Fakat  Sophie isminin söylenmesi aklını karıştırmıştır. Olaydan 3 hafta sonra Germain gerçek kimliğini Gauss’a açıklar. İşte Gauss’un yaşadıklarından sonra, Germain’a yazmış olduğu, şaşkınlık ve hayranlık içeren cevap mektubundan bir bölüm:

Gauss’un Sophie Germain’e Yazdığı Mektup

“… Mektuplaştığım M. Leblanc’in -hiç tahayyül edemeyeceğim bazı şeyler hakkında bu mükemmel örneği vererek- birdenbire şu ünlü kişiliğe (Sophie Germain) dönüşmesini görmekle duyduğum hayreti size nasıl açıklayabilirim. Genellikle soyut bilimlere ve özellikle sayıların bütün gizemine karşı duyulan bu zevk pek ender olmakla beraber şaşılacak bir şey değildir. Bu bilimin sihirli çekiciliği, ancak onun derinliklerine kadar inmek cesaretini gösteren kimselere kendini gösterir.

Fakat bir kadın çetin araştırmalara girişince örflerimize ve düşüncelerimize göre erkeklerin karşısına çıkan güçlüklerden çok daha fazlasıyla karşılaşırsa, buna karşın önüne çıkan engelleri aşmaya ve en karanlık noktalara kadar sokulabilmeyi başarırsa, bu kadında hiç şüphe yok ki, en asil bir cesaret, tamamıyla olağanüstü bir kabiliyet ve yüksek bir dehanın olduğu kanısına varmalıyız. Gerçekten, yaşamımda bana o kadar neşe ve zevk vermiş olan bilimin bu çekiciliğinin olduğu kadar, bilime onur vererek gösterdiğiniz ilginin imkansız hülyalar olmadığını hiçbir şey bu kadar çekici, şüpheye meydan vermeyen bir şekilde kanıtlayamazdı.”

Sophie Germain’in matematikteki ünlü Fermat Teoremi’nin çözümüne yaptığı katkılar bilim çevrelerince çok önemli olarak kabul edilmektedir. Bu çalışmalar, sayılar teorisinde kendisinden sonraki 100 yıllık gelişmelere ışık tutmuştur.

Ancak Germain zamanında pek çok matematik yarışmasına katılmış ve makaleler yazmış olsa da hiçbiri hak ettiği övgüyü alamamıştır. Sophie Germian sonraki çalışmalarını metal plakaların titreşimi ile ilgili olan “Elastiklik Teorisi” üzerine yapar. Neyse ki yaptığı bu çalışma kendisine Paris Academy of Sciences ödülünü kazandırır. Germian bu ödülü kazanan ilk kadındır.

Metal plakaların hareketleri üzerine yaptığı çalışması, yapımı 1889’da tamamlanan Eiffel Kulesi’nin yapımına büyük katkılar sağlamıştır. Buna rağmen kulenin yapımında katkısı olan 100 önemli insan içinde adı yer almamaktadır. Germain, 1831’de 55 yaşındayken meme kanserinden hayatını kaybetti. Kuzeni Lherbette onun İki felsefi eserini ölümünden sonra yayınladı.

Modern zamanlarda Sophie Germain büyük bir matematikçi olarak anılmaktadır. Elastik ve katı cisimlerin hareketleri ile ilgili teorilerin geliştirilmesine ve Fermat’ın son teoremi olarak bilinen tüm zamanların en meşhur matematik probleminin çözümüne önemli katkılar yaptığı kabul edilmektedir.

Sonuç Olarak;

Germain, matematiğe orijinal katkılarda bulunan ilk kadınlardan biridir. Ancak önemli matematik yeteneğine sahip ilk kadınlardan biri değildir. Sonuçta Germain, matematikle ilgili kitaplara erişimi olan varlıklı bir ailede doğmuştu. Başka birinin yanında çalışmak zorunda kalmadı, hiç evlenmedi ve tüm zamanını matematiğe ayırabildi.

Hayatı boyunca, Germain’in matematik alanında kapsamlı bir örgün eğitimden yoksun olması ve matematiksel ve bilimsel toplumdan soyutlanmış olması yüzünden hep bir adım geride kalmak zorunda kalmıştı. Ancak bu şanslara sahip olmadığı için, aynı yetenek ve meraka sahip olsa da adını hiç bir zaman öğrenemeyeceğimiz başka kadın matematikçiler olduğu da aşikardır. Ayrıca göz atmak isterseniz: Meryem el-Usturlabi: Bilinen İlk Müslüman Kadın Astronom


Kaynaklar ve ileri okumalar:

Thank You, Sophie, and I’m Sorry. Yayınlanma tarihi: 1 Nisan 2017; Bağlantı: https://blogs.scientificamerican.com/


Size Bir Mesajımız Var!

Matematiksel, 2015 yılından beri yayında olan ve Türkiye’de matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak veya Patreon üzerinden ufak bir bağış yaparak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.

Matematiksel

Sibel Çağlar

Merhabalar. Matematik öğretmeni olarak başladığım hayatıma 2016 yılında kurduğum matematiksel.org web sitesinde içerikler üreterek devam ediyorum. Matematiğin aydınlık yüzünü paylaşıyorum. Amacım matematiğin hayattan kopuk olmadığını kanıtlamaktı. Devamında ekip arkadaşlarımın da dahil olması ile kocaman bir aile olduk. Amacımıza da kısmen ulaştık. Yolumuz daha uzun ama kesinlikle çok keyifli.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu