
1788 yılında Londra’daki Hunterian Tıp Okulu’ndaki öğrenciler, bir kadavra üzerinde çalışmalarını sürdürürken şaşırtıcı bir şey keşfettiler. İnceledikleri adamın iç organları olması gereken yerlerin tam tersindeydi. Yani adamın karaciğeri sağ yerine sol tarafında, kalbi ise sol tarafında değil sağ tarafındaydı. Elbette öğrenciler o güne kadar benzer bir durumla karşılaşmamışlardı. Bu durumu haber vermek için öğretmenleri İskoç doktor Matthew Baillie’ye ulaştılar.
Onun konu hakkındaki raporu situs inversus adı ile bilinen ve yaklaşık 20.000 kişiden 1’inde meydana geldiği düşünülen durumun ilk ayrıntılı açıklamasıydı. Kendisi doktorların bu garip durumun nedenini anlaması sonucunda, vücudun ilginç bir gizeminin çözüleceğini düşünüyordu. Bu gizem vücudumuzdaki organların sağ ve sol tarafta bulunan boşluklara yerleşme biçimi ile alakalı idi.

Hepimiz Başlangıçta Simetrik İç Organlara Sahip Oluruz
Aynaya baktığımız zaman vücudumuzun sol ve sağ tarafının hemen hemen simetrik olduğunu görürüz. Ancak aynı durum iç organlarımız için geçerli değildir. Aslına bakarsanız kalp, karaciğer ve mide hem şekilleri hem de bulundukları konum nedeniyle asimetrik bir dizilimdedir.

İşin ilginç tarafı vücudumuzdaki bu organlar embriyo dönemin de simetrik biçimdedir. Aslına bakarsanız bu dönemde sol ve sağ taraf birbirinin mükemmel bir yansımasıdır. Araştırmacıların çalışmaları sonucunda anlıyoruz ki insan vücudunda sol-sağ asimetrisinin gözle görülür belirtileri yaklaşık altı hafta içinde ortaya çıkacaktır
İlk simetri bozulması kalpte başlar. Önce hafif bir biçimde sola döner ve devamında kan pompalamak için gerekli odacıkları ve damarları üretir. Bu sırada diğer organlar hareket etmeye başlar. Mide ve karaciğer, embriyonun orta hattından saat yönünde hareket eder. Sonrasında da bağırsaklar ve akciğer yerini alır. Ayrıca bu durum bütün omurgalı canlılar için geçerlidir.

Vücudumuzdaki Organlarda Simetri Bozulması Nasıl Oluşuyor?
Bu gizem, deneyler sonucunda aydınlandı. Çalışmalar, erken embriyonun simetrik görünmekle birlikte her iki tarafta farklı proteinler ürettiğini ortaya çıkardı. Biyologlar ayrıca bu simetri kırılmasının başladığı noktayı da buldular. Burası embriyonun orta hattında yani yaklaşık 8 günlük iken oluşan simetri ekseninde bulunan ve düğüm adı verilen küçük bir çukurdur.
Bu nokta organların asimetrik yapıda gelişmesine neden olan mekanizmaların merkezidir. Bu çukurun içi, çok hızlı hareket eden yüzlerce küçük tüyle kaplıdır. Bu tüysü yapıların hareketi hücreler arası sıvının belirli yöne doğru salgılanmasına neden olur. Bu durum organların gelişimini ve yönelimini belirleyen genlerin asimetrik ifadesine yol açar. İlk hareket sola doğru olur. Akışkan bir kez akmaya başladığında, sol ve sağ tarafların belirlenmesi yalnızca üç veya dört saat sürer.

Tüm bunları fareler üzerinde yapılan çalışmalar neticesinde öğrendik. Araştırmacılar çalışmalarında bu tüysü yapıyı kontrol eden genleri pasif hale getirdiklerinde bu mutasyonun bazı fare embriyolarının ayna görüntüsü anatomisi geliştirmesine yol açtığını fark etti. Ayrıca araştırmacılar çalışmalarında şeffaf embriyolara sahip olma avantajına sahip zebra balıklarını da kullanıyorlar. Bu sayede de organlar şekillenirken gözlemleme şansına sahip oluyorlar.
Yazımızın devamı niteliğinde olan bu yazımıza da göz atmanızı öneririz: Neden Beynimizin Sol Tarafı Vücudumuzun Sağını Kontrol Ediyor? Cevap Geometride Saklı Olabilir!
Kaynaklar ve ileri okumalar:
- Why Is Most Life Symmetrical Externally But Not Internally?. Bağlantı: https://biology.stackexchange.com/
- Growing Left, Growing Right. yayınlanma tarihi: 3 Haziran 2013; Bağlantı: https://www.nytimes.com/
- Cofilin and Vangl2 cooperate in the initiation of planar cell polarity in the mouse embryo. Bağlantı: https://journals.biologists.com/
Size Bir Mesajımız Var!
Matematiksel, 2015 yılından beri yayında olan ve Türkiye’de matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak veya Patreon üzerinden ufak bir bağış yaparak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.
Matematiksel