Biyoloji ve Coğrafya

İklim Değişikliği Depremleri, Tsunamileri ve Volkanik Patlamaları Tetikler mi?

1800’lerden bu yana gezegenimiz yaklaşık 1 derece ısındı. Bu cümle kulağa önemsiz gelse de birkaç derece büyük fark yaratır. Küresel iklim değişikliği, insan uygarlığının karşılaştığı en büyük varoluşsal tehdittir. Eriyen buzullar, yükselen deniz seviyeleri, seller ve kuraklıklar yalnızca çevresel yıkıma yol açmaz. Beraberinde hastalıkları da getirir.

Bu yeterince ürkütücü gelmediyse bir not daha düşelim. İklim değişikliğinin depremler, tsunamiler ve volkanik patlamalar gibi jeolojik olaylarda da rol oynayabileceğine dair artan sayıda bilimsel kanıtlar var.

2012’de University College London’dan jeofizikçi ve iklim riski uzmanı Bill McGuire  Waking the Giant: How a Changing Climate Triggers Earthquakes, Tsunamis, and Volcanoes ( Devi Uyandırmak: Değişen İklim Depremleri, Tsunamileri ve Volkanları Nasıl Tetikliyor?) adlı kitabını yayınladığında, medya fazla da ilgi göstermemişti.

İklim Değişikliği Depremleri, Tsunamileri ve Volkanik Patlamaları Tetikler mi?

Sonucunda iklim değişikliği dediğimiz zaman genelde atmosferik olaylarda bir değişimden bahsederiz. Bunun tektonik olaylara yani depreme etki edebileceği fikri çoğu kişi için kulağa fazla anlamlı gelmeyecektir. Oysa ki McGuire, ayaklarımızın altındaki uyuyan devin uyanmak için küçük bir dürtmeye ihtiyaç duyduğu söylüyordu.

Buzulların Dünya Kabuğu Üzerindeki Etkisi Nedir?

İklim Değişikliği Depremleri, Tsunamileri ve Volkanik Patlamaları Tetikler mi?
Buzullar dünyanın yer kabuğunu baskılar. Bu da iklim ve deprem arasında bir ilişki oluşmasına neden olur.

Gezegenimizin kutup bölgelerindeki buzullar ve kalıcı buz tabakaları, dünya üzerine çok büyük bir baskı uygularlar. Sonucunda da yerkürenin bir miktar içe doğru eğilmesine neden olurlar. Ancak buz eridiğinde ve bu ağırlık ortadan kalktığında toprak bir geri tepme ile karşılık verir. Bu geri tepmenin jeolojik faylar ve magma birikintileri için sonuçları olması mümkündür.

Çok sayıda araştırmacı, bu fenomenin volkanik ve sismik faaliyetleri etkilediğine dair kanıtlar buldu. Leeds Üniversitesi’nde volkan bilimci Claire Cooper ve arkadaşları son 12.500 yılda buzulların geri çekilmesinin İzlanda’daki volkanik patlama döngülerini nasıl etkilediğini inceliyor. Benzer çalışmalar Kamçatka Yarımadası’nda (Rusya) ve Şili’deki güney And Dağları’nın volkanik bölgesinde de gerçekleşiyor.

Benzer araştırmalar iklim değişikliği ve depremler arasındaki ilişkiyi belgelemek için de yapılıyor. Alaska, tektonik olarak aktif bir bölge olduğu için bir çok araştırma burada yürütülüyor. Bilim insanları İskandinavya’dan Rusya’ya ve Kuzey Amerika’ya kadar kuzey ve orta Avrupa’nın birçok bölgesinde son 20.000 yılda bu fenomenin kanıtlarının bulunduğunu belirtiyor.

Buz Kaybı İle Deprem Aktivitesi Arasındaki İlişki Hakkında Artan Sayıda Kanıt Var

İklim Değişikliği Depremleri, Tsunamileri ve Volkanik Patlamaları Tetikler mi?
Grönland gibi bölgelerde buz kütlesinin kaybolması, Avrupa kıyılarını tehdit eden jeolojik olayları açığa çıkarma riski taşıyor.

Bilim insanları geçmiş olayları inceleyerek deprem ve iklim değişikliğine dair izler yakalıyorlar. Ancak asıl zor olan elbette geleceği tahmin etmek. Sonucunda böyle bir tahmin, kabuğun gerilim durumuna, potansiyel olarak önceden var olan mekanik zayıflık bölgelerinin varlığına, eriyen buzun hacmine ve buzun erime hızına bağlı olacaktır. Tahmin ettiğiniz gibi bunlar da üzerinde çalışılması son derece zor durumlardır.

Ancak yine de uzmanlar, riskli bölgeleri belirleyebilir. Alaska’nın dağlık bölgeleri, Himalayalar ve Alpler gibi hızlı bir şekilde buz kaybetmekte olan yerlerin, en riskli alanlar olduğu konusunda hemfikirler. Bu bölgelerde yaşayan insan sayısı fazla olmasa da, deprem riski tsunami riskiyle birleşince işler şekil değiştirir. Grönland ve Antarktika ile ilgili bir sorun, buzlarının suyla çevrili olmasıdır. Bu nedenle bitişik bölgelerde su altında depremlerinin meydana gelmesi ve bu depremlerin de tsunamileri tetiklemesi olasıdır.

Grönland’da oluşacak bir tsunami Avrupa ve Kuzey Amerika’yı, Antarktika’da oluşacak bir tsunami ise Avustralya, Güney Afrika ve Güney Amerika kıyılarını tehdit edecektir. Bu nedenle buzullar bizlerden çok uzakta olsa da olası sorunlar dünyamızın neredeyse tamamını etkileyecektir. Gelecekte bu depremlerin tam olarak ne zaman olabileceği konusu net değil ve daha fazla araştırmaya ihtiyaç duyuluyor.

Deprem Havası Diye Bir Şey Yok Ama Deprem İle İklim Arasında İlişki Var

Depremlerle ilgili birçok efsane var. Yaygın olan bir tanesi, “deprem havası” diye bir şeyin olmasıdır. Bazen bir depremden sonra ‘’Bugün hava çok bunaltıcıydı, deprem olacağı belliydi.’’ gibi söylemler duyarız. İşte bu deprem ile hava durumunun bir ilişkisi olduğuna dair inançtır.

Fikrin kökenleri M.Ö. 4. yüzyılda Aristoteles’e kadar uzanır. Kendisi depremlerin yeraltı mağaralarında sıkışan rüzgarlardan kaynaklandığını öne sürmüştü. Küçük sarsıntılara mağara çatılarını iten havanın, büyük depremlere ise yüzeyi kıran havanın neden olduğu düşünüyordu. Bu teori, depremden önce havanın sıcak ve sakin olacağına dair bir inanca yol açtı. 

Günümüzde ‘’deprem havası” diye bir şeyin olduğuna dair bilimsel bir veri bulunmuyor. İstatistiksel olarak bakıldığından soğuk, sıcak ve yağmurlu gibi hava koşullarında gerçekleşen depremlerin yaklaşık olarak eşit bir dağılımı var.

Araştırmalara göre depremler ve hava durumu arasında tek bir ilişki bulunuyor. Bu ilişki, kasırgalar gibi büyük fırtınaların neden olduğu atmosferik basınçtaki büyük değişikliklerin, ara sıra “yavaş depremler” olarak bilinen bir dizi depreme neden olması olarak değerlendiriliyor. Fakat bu depremler, geleneksel depremlerin yaptığı gibi yer sarsıntılarına neden olmaz. Daha fazlasını bu yazıda inceleyebilirsiniz:
Dünyanın Bilinen En Uzun Depremi 32 Yıl Kadar Sürmüştü!

İklim Değişikliği En Önemli Sorunlarımızdan Biridir

iklim deprem
Yağıştaki artış volkan döngülerini etkileyebilir,

Hava durumu ile iklim aynı şey değildir. Bazı araştırmalar, yağış döngülerinin jeolojik olayları nasıl etkileyebileceğini de ortaya çıkardı. Örneğin Hawaii’de yapılan bir araştırma, yoğun yağışlı bir mevsimden sonra kayaların içindeki su basıncının, Kilauea yanardağının patlamasında davranış değişikliğine neden olduğunu ileri sürdü.

Himalayalar’da, yıllık muson yağmuru döngüleri ile mikro depremlerin oluşumu arasında bir ilişki bulundu. İklim değişikliği yağış modellerini değiştirirse, bunun bu jeolojik olayların sıklığı veya yoğunluğu üzerinde de sonuçları olması mümkündür.

Sonuç olarak küçük çevresel değişikliklerin ölümcül ve yıkıcı olabilecek büyük jeolojik olayları tetikleyebileceğine dair pek çok kanıt var. Dünyamız yaşayan bir organizma. Bu nedenle çevresel sorunları bir bütün olarak ele almak zorundayız. Ayrıca bunu yapmaya da gelecekte değil hemen şimdi başlamalıyız. Bu konuda bilincimizi arttırmak için göz atmanızı öneririz. Küresel İklim Değişikliği İle İlgili En Çok Karşılaşılan 10 Efsane


Kaynaklar ve ileri okumalar

  • Cooper, Claire & Savov, Ivan & Patton, Henry & Hubbard, Alun & Ivanovic, Ruza & Carrivick, Jonathan & Swindles, Graeme. (2020). Is there a Climatic Control on Icelandic Volcanism?. Quaternary Science Advances. DOI:10.1016/j.qsa.2020.100004
  • Will Climate Change Also Trigger Earthquakes, Tsunamis and Volcanic Eruption. Yayınlanma tarihi: 21 Eylül 2021; Bağlantı: https://www.bbvaopenmind.com
  • Can Climate Affect Earthquakes, Or Are the Connections Shaky?. Yayınlanma tarihi: 29 Ekim 2019; Bağlantı: https://climate.nasa.gov/
  • Panda, Dibyashakti & Kundu, Bhaskar & Gahalaut, V.K. & Burgmann, Roland & Jha, Birendra & Asaithambi. Renuhaa & Yadav, Rajeev & Vissa, Naresh & Bansal, Amit. (2018). Seasonal modulation of deep slow-slip and earthquakes on the Main Himalayan Thrust. Nature Communications. 9. 10.1038/s41467-018-06371-2.

Size Bir Mesajımız Var!

Matematiksel, 2015 yılından beri yayında olan ve Türkiye’de matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak veya Patreon üzerinden ufak bir bağış yaparak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.

Matematiksel

Sibel Çağlar

Merhabalar. Matematik öğretmeni olarak başladığım hayatıma 2016 yılında kurduğum matematiksel.org web sitesinde içerikler üreterek devam ediyorum. Matematiğin aydınlık yüzünü paylaşıyorum. Amacım matematiğin hayattan kopuk olmadığını kanıtlamaktı. Devamında ekip arkadaşlarımın da dahil olması ile kocaman bir aile olduk. Amacımıza da kısmen ulaştık. Yolumuz daha uzun ama kesinlikle çok keyifli.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu