Bilimde Neden Hala Latince Terimler Kullanılıyor?

Bildiğiniz gibi günümüzde İngilizceye hakimseniz bir bilim insanı ile konuşabilir, araştırmaları inceleyebilir, pek çok farklı kitabı okuyabilirsiniz. Çünkü günümüzde tüm bilim dallarında kullanılmakta olan ortak dil İngilizcedir. Bunun nedenini “İngilizce Nasıl Uluslararası Bilim Dili Oldu? ” başlıklı yazımızda incelemiştik.

Ancak bu yazıda biz biraz daha geçmişe gidelim. Aslında bilim dili olarak İngilizceyi kullanmamız yakın süreçte gerçekleşen bir seçimdir. 15. yüzyıldan 17. yüzyılın sonlarına kadar bilim dili Latince idi. Günümüzde Latince yaygın olarak karşımıza biyoloji ve tıp alanında çıkar. Bunun kökeni de Carl Linnaeus‘un çalışmalarına dayanır.

Carl Linnaeus Kimdir?

Carl Nilsson Linnaeus 23 Mayıs 1707’de İsveç’in Smaland kentinde doğdu. Botaniğe ilgisi bir papaz olan ancak hobi olarak boş zamanlarında bahçıvanlık yapan babası sayesinde gelişti.

Carl Linnaeus Kimdir?
“Doğa bilimlerinde, gerçeğin ilkeleri gözlemle doğrulanmalıdır.”
Carl Linnaeus (1707-1778); http://www.artuk.org

Lisede geçirdiği yıllardan sonra 1727’de Lund Üniversitesi’ne girdi. Ancak bir yıl sonra Uppsala Üniversitesi’ne kaydolmaya karar verdi. Tıp eğitimi almak istiyordu ama onu en çok etkileyen, tıpta önemli rolü bulunan botanikti. Linnaeus zamanla önde gelen genç bir bota­nikçi olarak tanınmaya başladı.

Ancak bir süre içinde botanik biliminde bazı sorunlar olduğunu fark edecekti. Bazı doğa bilimcileri bitkileri renklerine göre, bazıları büyüklüklerine göre, bazıları yaprak ve meyvelerine göre ayırıyordu. Linnaeus da sonunda kendi sistemini kurma fikrini benimsedi.

1730 dolaylarında ilk olarak Fransız botanikçi Se­bastian Vaillant tarafından öne sürülen, bitki eşeyliliğine dayanan kendi botanik taksonomisinin temel özelliklerini oluşturmaya baş­ladı. Sonunda Carl Linnaeus, bugün hala kullanımda olan devrimci bir sistem icat etti. Bu nedenle kendisi günümüzde organizmaları isimlendirme ve sınıflandırma bilimi olan “taksonominin babası” olarak kabul edilmektedir.

Linnaeus’un diğer tüm dilleri aşan ve bilimsel topluluğun sohbet edebileceği ve her birinin diğerinin ne hakkında konuştuğunu anlayabileceği ortak bir dil yaratmak istemişti. Linnaeus, çeşitli alternatifleri denedikten sonra önerdiği sınıflandırma (taksonomi) terimleri ile türleri tanımlamak için sadece iki Latince kelimeden ibaret ikili isimlendirme (binomial nomenclature) sistemini ortaya koydu. Bilim insanları da, bu geleneği devamı olarak bugüne kadar türleri Latince olarak adlandırmaya devam ettiler.

 Taksonomi ve İkili Adlandırma Sistemi Nedir?

Bilimde Neden Hala Latince Terimler Kullanılıyor?
Taksinominin ya da akıl yoluyla sınıflandırma sistematiğinin başlaması Aydınlanma çağına, daha kesin olarak Carl von Linnaeus’un (1707-1778) çalışmalarına dayanır.

18. yüzyıldan önce, hayvanlar ve bitkiler için tutarlı bir adlandırma sistemi yoktu. Örneğin bir gül çeşidi farklı botanikçiler tarafından farklı biçimlerde adlandırılmaktaydı. Bu da bu gülü başka bir kişiye tarif ederken sorunlar yaşanmasına neden oluyordu. Pratik bir adlandırma sistemine duyulan ihtiyaç, Asya, Afrika ve Amerika’dan Avrupa’ya geri getirilen çok sayıda bitki ve hayvanla daha da artıyordu..

Sonunda Linnaeus, Systema Naturae isimli kitabını yayınladı. Çok sayı­da bitki ve hayvan türünün her birine; biri cinsi, diğeri de türü belirtmek için iki Latince ad verdi. Latince, bitki ve hayvanların kısa bilimsel tanımlamalarını yapmak için sıkça kullanılagelmişti, ama bir sınıflandırma sisteminde ilk defa kullanılmaktaydı.

Bilimde Neden Hala Latince Terimler Kullanılıyor?
Tıp biliminin botanik ile oldukça iç içe olduğu o yıllarda, doktorlar hastalarını tedavi edebilmek için uzun ve değişkenlik gösterebilen Latince bitki tanımlamalarını kullanıyordu. Linnaeus bu karmaşayı çözen Systema Naturae eserini ilk olarak 1735 yılında yayımladı.

Linnaeus’un kendi sınıflandırma sistemi için kullandığı özellikler arasında dişi ve erkek organ sayısı, bitki­nin çiçekli olup olmaması ve her iki eşey organının da aynı bitki üzerinde bulunup bulunmaması gibi sınıflandırmalar vardı.

Kitabında tablolar halinde doğayı üç aleme bölüyordu: Mineral alemi (regnum lapideum), bitkiler alemi (regnum vegetabile) ve hayvanlar alemi (regnum animale). Linnaeus dört ayaklı hayvanların en üstüne insanı yerleştirdi ve ona kendi geliştirdiği terimle Homo Sapiens dedi. Cinsleri önce aileler, sonra daha geniş topluluklar halinde yeniden sınıflan­dıran bu sistem, geçerliliğini hala korumaktadır.

Systema naturae‘da ortaya konan alemler içerisinde en ünlüsü bitkiler alemidir. Özellikle bitkilerin eşey sistemlerini anlatmış, bu sistem Carl Linnaeus sistemi diye bilinmiştir. Nane ailesinden Kuzey Amerika’ya özgü olan Collinsonia canadensis bitkisini gösteren tabaka.

Neden Bilim İçin Latince Tercih Edildi?

Bunun nedeni Latince ölü bir dildi. Hiçbir kimse veya millet onu resmi dil olarak kullanmıyordu. Bu nedenle; zaman geçtikçe biçim veya yazım olarak değişmeyecekti. Bu yüzden tüm ülkelerdeki bilim insanları eşit derecede bu dile sahip çıktı. Latincede kullanılan ikili tanımlar dünyanın her yerinde aynıdır ve tek türü ifade eder. Bu nedenle karıştırılması mümkün değildir ve nettir.

Bilimde Neden Hala Latince Terimler Kullanılıyor?
Çiçek açan bitkilerin sistematiğine temel katkıların bazıları da Fransız, Michel Adanson (1727-1806) ve Bemard de Jussieu’den (1699-1777) gelmiştir. İkisi de Ay­dınlanma çağını kendi açılarından zenginleştirmişlerdir.

18. yüzyıldan itibaren diğer dillerde de yayınlar yapılmaya başlandı. Ancak geleneksel tutum sergileyen kimi bilim insanları Latinceyi bilim dili olarak kullanamaya devam etti.

Pek çok doğa bilimci Lin­naeus’un sınıflandırma yöntemlerini ve taksonomi çalışması açık­lamalarını on dokuzuncu yüzyılın ilerleyen yıllarına dek kullandı. Ama bu sınıflandırma her zaman doğal ilişkilere dayanmadığın­dan ilerleyen süreçte orijinal sistemin değiştirilmiş halleri tercih edildi.

Balinaların bir zamanlar balık olduğu düşünülüyordu. Linnaeus’un Systema Naturae adlı eserinin ilk baskısında bu şekilde sınıflandırılıyorlardı. Ancak daha sonra aslında memeli oldukları anlaşılacaktı.

1742’de otuz beş yaşındayken Uppsala Üniversitesi’nde tıp ve botanik profesörü oldu. Yaşamının sonuna dek de bu gö­revde kaldı. Linnaeus çağdaşlarına o zaman için bilinen bitki ve hayvanları tanımlama yolları sundu. Böylece yazıştığı kişilerin ve öğrencileri­nin daha fazla örnek toplaması ve keşif yapmasını tetiklemiş oldu. 1747’de İsveç’te saray doktorluğuna geti­rildi ve on beş yıl sonra da soyluluk unvanıyla onurlandırıldı. 10 Ocak 1778’de yaşamını kaybetti.


Kaynaklar ve İleri okumalar:


Size Bir Mesajımız Var!

Matematiksel, 2015 yılından beri yayında olan ve Türkiye’de matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak veya Patreon üzerinden ufak bir bağış yaparak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.

Matematiksel

Sibel Çağlar

Merhabalar. Matematik öğretmeni olarak başladığım hayatıma 2016 yılında kurduğum matematiksel.org web sitesinde içerikler üreterek devam ediyorum. Matematiğin aydınlık yüzünü paylaşıyorum. Amacım matematiğin hayattan kopuk olmadığını kanıtlamaktı. Devamında ekip arkadaşlarımın da dahil olması ile kocaman bir aile olduk. Amacımıza da kısmen ulaştık. Yolumuz daha uzun ama kesinlikle çok keyifli.

Bu Yazılarımıza da Göz Atınız

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu