Matematik Ne İşe Yarar?

Şans Nedir? Bilim Şansı Açıklayabilir mi?

Şansa inanır ve kimi insanların şanslı olduğundan bahsederiz. Bir zar altı gelirse, bu durumu iyi şans olarak tanımlarız eğer bir gelirse de ona kötü şans deriz. Peki ama şans dediğimiz şey tam olarak nedir?

şans nedir?

Fransız matematikçi Pierre-Simon de Laplace şans ya da kendi kullandığı terimle talih diye bir şey olmadığına inanıyordu. Olasılıklar üzerine felsefi deneme adlı yazısında Laplace, bazen ortada bir neden yok gibi görünürken neden bulmanın zorluğunu kabul ediyor, ancak aslında olasılık yasalarının işbaşında olmasından başka bir şey söz konusu değilken, herhangi bir sonucu, belli bir nedene bağlama eğilimine karşı da okurlarını uyarıyordu.

İçinde 1 ‘den 1000’e kadar sayıların bulunduğu bir kaptan 1000 sayısını çekersek şaşırırız. Oysa 1000 çekme olasılığı da tıpkı 412 çekme olasılığı gibi binde birdir. Vardığı noktada Laplace, “Olay ne kadar olağanüstü ise, güçlü kanıtlarla desteklenmesi gereğinin de o kadar fazla” olduğu sonucuna ulaşmıştı.

Şans Nedir?

Sayılar ve şans birbiriyle yakından ilişkilidir. Yaşam süremiz boyunca sayısız ihtimal içerisinde birçok olumlu ya da olumsuz olayı tecrübe ederiz. Karşılaştığımız olayların bize sağladığı fayda üzerinden de, ne kadar şanslı olabileceğimizin çıkarımını yaparız. Matematikte ise bu tip sorularla uğraşmak olasılık kuramının işidir. Olasılık kuramı önemlidir. Belirsizlik üzerine düşünmemizi ve risk değerlen­dirmesi yapmamızı sağlar.

şans nedir
Şans kelimesi, hesaplayamayacağımız için sonuçları hiçbir kesinlik taşımayan rastgele olayları ifade ediyor. Eğer zarlar altıyı gösterirse, biz bu duruma “şansım yaver gitti,” diyoruz. Fakat aslında zarların üstündeki tüm numaraların olasılığı aynı. Yani böyle bir durumda kullandığımız ‘şans’ kelimesi aslında bir hikayeden ibaret.

Laplace’dan yaklaşık yüz yıl sonra dünyaya gelen, Fransız matematikçi Poincare de, tüm olayların bütün nedenlerini bilmeye muktedir olamasak da, her şeyin bir nedeni olduğuna inanıyordu. Sonucunda sivri kısmı üzerinde dengede duran bir koni, en ufak bir sarsıntıda devrilecektir. Rulet çarkının dönüşleri ve zar atışları bile, kendilerini harekete geçiren enerjideki küçük farklılıklar nedeniyle değişiklik gösterir. Bu tür küçük değişiklikleri gözleyemeyen bizler de, sonuçların rastlantısal olduğunu düşünürüz.

Oysa ki Poincare, rastlantısal görünen bazı olayların gerçekte öyle olmadığına işaret ediyordu. Kendisi bu olayların küçük aksamalardan kaynaklandığını öne sürüyordu. ” Çoğu insan yağmurun yağması veya güneşin açması için dua etmeyi gayet doğal görürken, güneş ya da ay tutulması için dua etmeyi saçma hulacaktır. Herhangi bir noktadaki onda bir derecelik fark. hortumun ortaya çıkacağı yeri değiştirecek ve tersi durumda kurtulabilecek ülkelerde de tahribata neden olacaktır. Eğer o onda bir derecelik farkı bilseydik, bu durumu biz de önceden görebilirdik. Fakat. .. her şey şans faktörüne bağlıymış gibi görünüyor.”

Şans Kanunları Nedir?

Günümüzde şans nedir sorusunun cevabı, istatistik ve olasılık artık bir arada düşünülüyor. Ancak olasılık konusunun doğru şekilde anlaşılamamış olması, zaman zaman insanların hatalı çıkarımlar yapmasına neden olur. Örneğin bir kişinin 10 kez yazı tura atıp her seferinde tura gelmesi 11. atışın tura gelmesini etkilemez. Bir bozuk parayı milyar kez atarsanız, muhtemelen aynı sayıda “tura” ve “yazı” ile karşılaşırsınız.

Kumarbazın yanılgısı ilk kez 1820’de Fransız bilgin Marquis de Laplace tarafından incelendi. Yukarıda verdiğimiz çocuk örneğini, Olasılıklar Üzerine Felsefi Bir Deneme isimli kitabında verdi. 

Oysa ki insanlarda birkaç kez art arda havaya atılan madeni bir paranın yazı tarafının gelmesi halinde, bir sonraki atışta madeni paranın yazı tarafının gelme ihtimalinin daha yüksek olduğu fikri oluşacaktır. Halbuki önceki atışların sonuçları sonraki atışı etkilemez. Paranın yazı ya da tura gelme ihtimali matematiksel olarak %50 dir. Meydana gelen olayın sonradan gerçekleşecek olayın neticesini etkileyeceğine olan inanış Monte Carlo Yanılgısı ya da Kumarbaz Yanılgısı olarak bilinir.

Sürekli sayısal loto, milli piyango oynayan insanlar da aynı yanılgıya düşerler. Onlar büyük ikramiyeye daha fazla yaklaştıklarını, artık ikramiyenin onlara çıkması gerektiğini düşünseler de olasılık bunu söylemez. Aynı şekilde piyango biletinizi satın aldığınız günün veya yerin kazanma olasılığınızı etkilemesinin hiçbir yolu yoktur.

Şans Nedir Sorusunun Cevabı Duygularımızla İlişkili

Kısacası matematiksel anlamda şans yoktur olasılıklar vardır. Ancak konuyu psikoloji çerçevesinde ele alırsak neden şansa inanma eğiliminde olduğumuzu anlayabiliriz. Şansın ve rastlantının insanların yaşantısına etkisini inceleyen Alfred Bandura’nın da dediği gibi; “hayatımızın gidişatına yön veren en önemli olaylar, çoğunlukla en sıradan olaylardır.”

Çoğumuz bir biçimde nereden hayatımıza karıştığını kesin olarak bilmediğimiz batıl inançlara sahibiz. Araştırmalar, batıl inançların bizim düşündüğümüz şekilde olmasa da işe yarayabileceğini gösteriyor.

İngiltere’deki Hertfordshire Üniversitesi’nde psikoloji profesörü olan Richard Wiseman, şanslı bir insanı şanssız olandan ayıran şeyin ne olduğunu bulmak için bir dizi çalışma yaptı. Şansın insanların yaşamları üzerindeki etkilerini görmek istedi. Kendini şanslı sayan ve şanssız insanlar arasındaki farkı inceleyerek işe başladı.

Kendisini şanslı ya da şanssız olarak tanımlayan 700 kişi üzerinde yaptığı ilk çalışmasında bu algı ile piyango biletinden ödül kazanma arasında bir ilişki olup olmadığını araştırdı. Kendini şanslı hissedenler şanssız hissedenlere kıyasla kendine 2 kat daha fazla güvense de, tahmin edebileceğiniz gibi, kazanma ihtimali değişmedi.

Daha sonra katılımcılara bir yaşam memnuniyeti anketi uyguladı. Sonuçlar çarpıcıydı. Kendini şanslı hisseden bireylerin, kendini şanssız ya da nötr hisseden bireylere kıyasla, yaşamlarının her alanında daha fazla tatmin duygusu içerisinde olduğu ortaya çıktı

Şansın Temel İlkeleri

Wiseman yaptığı çalışma kapsamında, uzlaşmacı olma, vicdanlılık, dışa dönüklük, duygusal dengesizlik ve açıklık ölçen ‘’büyük beşli’’ kişilik ölçeğini katılımcılara uyguladı. Sonuçlar şanslı ve şanssız insanlar arasında uzlaşmacı olma ve vicdanlılık açısından bir fark olduğunu ortaya koymasa da, dışa dönüklük, duygusal dengesizlik ve açıklık açısından önemli farklılıklar olduğunu gösterdi.

Wiseman sonrasında da şansın dört ilkesini tanımladı. Bunların hepsi yeni deneyimlere açık olmak ve ortaya çıkan fırsatları gözlemlemekle ilgili idi. Sonuçta dışa dönük bireyler daha fazla gülümser ve insanlar ile daha fazla iletişim halinde olur.

Bu da daha fazla fırsat yaratabilecek sosyal etkileşimlere neden olacaktır. Wiseman’ın bulgularına göre, şanslı insanlar şanssız insanların neredeyse yarısı oranında kaygı seviyesine sahip. Bu da onların fırsatları fark etme ihtimalini artırıyor.

Sonuçta matematik, bazı rastgele olayların neden düşündüğümüzden daha sık olduğunu açıklar. Hatta bazı olayların olma ya da olmama “şansının” hesabını bile yapar. Ancak söz konusu şey şans olduğunda bunu açıklayabilen tek olgu aslında psikolojimizdir.


Kaynaklar ve İleri Okumalar:

  • Can Science Explain Luck? BBC Focus – The Big Book Of Why?; ASIN: B01HYGBVNC
  • The Science Of Luck; yayınlanma tarihi: 17 Mayıs 2015; Kaynak site: Popular Science. Bağlantı: The Science Of Luck/
  • As Luck Would Have It; yayınlanma tarihi: 1 Nisan 2006; Kaynak site: Scientific Amreican. Bağlantı: As Luck Would Have It/
  • This Researcher Reveals How Lucky People Differ From Unlucky People; bağlantı: https://www.inc.com/

Size Bir Mesajımız Var!

Matematiksel, 2015 yılından beri yayında olan ve Türkiye’de matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.

Matematiksel

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu