Psikoloji

Beyaz Ayı Sendromu: Bir Şeyi Kafaya Takmamak İsterseniz Takarsınız!

Aslında hepimizin başına gelmiştir. Yatağa yatarsınız ve ertesi sabah erken kalkmanız gerekmektedir. Sonuçta uyumanız lazım. Ama sokakta havlayan köpek, yan odadan gelen filmin sesi… Sanki her şey size karşı. Kafayı seslere taktınız bir kere. Saate bakarsınız. Uyanmanıza 4 saat kalmış. Uyumalısınız. Ama muhtemel uyuyamayacaksınız.

Bunun nedeni “beyaz ayı sendromu” veya “ironik işlem teorisi” olarak bilinir. “Beyaz ayı sendromu”, ne kadar uğraşırsak uğraşalım, bir şey hakkında düşünmeyi bırakamadığımız durumu tanımlar. Böyle zamanlardaki zihinsel süreciniz, beyninizin iki bölümünü birbirine karşı karşıya getirir. Bu bulgu araştırmalar ile de desteklenmiştir.

Lütfen Beyaz Bir Ayı Düşünmeyin

Şimdi deneme yapalım ve beyaz bir ayı düşünmemeye çalışın: Hay aksi, hiçbir zaman aklınıza gelmeyecek olan o beyaz ayı şu an gözünüzün önünde mi yoksa? Bu oyunu sizlerden önce Rus edebiyatının ünlü ismi Dostoyevski de oynamış olmalı ki “Yaz İzlenimleri Üzerine Kış Notları” adlı kitabında şunları kaleme almıştı. “Kendine şöyle bir görev ver. Beyaz bir kutup ayısını düşünmemeye çalış. Göreceksin ki her dakika aklına gelmeye başlayacak.”

Harvard üniversitesinden sosyal psikolog Profesör Daniel Wegner daha sonra pasajla karşılaştı. Sonra da düşünceleri engellemenin ne kadar zor olduğunu merak etti. Konu üzerine bir deney yapmaya karar verdi. 1987’de Dr. Wegner, sorunla ilgili bilimsel araştırmasının sonuçlarını Journal of Personality and Social Psychology’de (Cilt 53, No. 1) yayınladıDeneyi oldukça basitti ve sonuç tuhaftı.

Wegner, bir grup denekten, beş dakikalık bir süre boyunca beyaz bir kutup ayısını düşünmelerini istedi. Bu esnada akıllarına gelen şeyleri de aktarmaları gerekiyordu. Akıllarına düşündükleri beyaz kutup ayısı geldiği zamanlarda da önlerindeki zili çalmaları söylenmişti. Wegner daha sonra aynı deneyi ikinci bir grupla daha tekrarladı. Aslında her şey aynıydı ama tek ve önemli bir fark vardı. Bu sefer bu deneklerin beyaz bir kutup ayısı “düşünmemeleri” gerekiyordu.

Talimatı şu biçimdeydi. “Lütfen daha önce olduğu gibi aklınızdan ne geçtiğini söyleyin, ama bir istisna dışında. Bu kez beyaz bir ayıyı aklınıza getirmemeye çalışın. Ne zaman ‘beyaz ayı’ derseniz, ya da ne zaman aklınıza ‘beyaz ayı’ gelirse önünüzdeki zile basın.” Katılımcılar kendilerine engel olamıyorlardı. Bunun sonucunda ziller durmadan çaldı.

Beyaz Ayı Sendromu Neden Ortaya Çıkıyor?

Wegner’ın çıkarımı, ironik bir şekilde beyaz bir kutup ayısı düşünmemeye çalışmanın, onu aklınızdan çıkaramamanızı daha olası hale getirmesiydi. Wegner şöyle yazdı. “Kişi iyice uyarılır, daha önce alışık olmadığı bir şekilde, yalnızca tek bir şeyi düşünürken bulur kendini.Bu da yeni bir bastırma hissi yaratır ve bu da döngüyü yeniden başlatır…

Bazen aklımıza olumsuz düşünceler gelir. Ya da bir yerlerde zihnimiz takılır kalır. Elbette bu düşünceleri kafadan atmak gereklidir. Ancak ilginç bir biçimde düşünceleri kasıtlı olarak uzaklaştırma çabamız ters teper. Engellemeye çalıştığımız şeyler daha sık aklımıza gelmeye başlar. Fikir bir kez ortaya konduğunda, onu aklınızdan çıkarmak neredeyse imkansızdır. Aynı şekilde, istenmeyen davranışlara bağlı hoş olmayan anılar, imgeler ve duygular da onlardan kaçınma arzusunun odak noktası olur.

beyaz ayı
Neden beyaz ayı derseniz, aslında herhangi bir nedeni yok. Sonuçta beyaz ayı zaten normalde hiç kimsenin düşüneceği bir şey değil. Beyaz ayı burada aslında istenmeyen düşünceleri temsil ediyor. Kendimizi belirli bir şey hakkında düşünmemeye şartladığınız da -yemek, sigara, alkol ya da eski sevgiliniz her ne olursa olsun, o şey hakkında tuhaf bir biçimde daha çok düşünmeye başlıyoruz.

İronik Süreç Teorisi

Sonraki on yılda Wegner, bu olgunun neden oluştuğuna ilişkin ek araştırmalar yaptı. Beynin bir bölümü itaatkar bir şekilde beyaz bir ayı hakkındaki düşünceleri dışlarken, diğer bir bölümünün başarılı olduğunuzdan emin olmak için periyodik olarak “yardımcı bir şekilde” kontrol ettiğini ve size beyaz ayıyı tekrar hatırlattığını gösteren kanıtlar gördü. Wegner alaycı bir şekilde buna “ironik süreç” adını verdi. Wegner’in deneyi ne kadar acayip olsa da, modern psikolojinin klasiklerinden biri sayılıyor. Kendisi ilerleyen süreç içinde bazı öneriler de ortaya koymuştu.

  • Aklınızı beyaz ayıdan uzaklaştırmak için ilginizi çeken başka bir şeye odaklanın. Wegner, denekler ayıyı kırmızı bir Volkswagen ile değiştirdiğinde bile bunun işe yaradığını buldu. Tabii ki, bu sefer kafayı arabaya takmışlardı.
  • Konu hakkında düşünmek için başka bir zaman atayın. Buradaki fikir saplantıdan kurtulamıyorsanız, onu kendi belirleyeceğiniz bir zamana ertelemenizdi.
  • Çoklu görevi azaltın. Görünüşe göre, beyinleri düzenli olarak aşırı yüklenen insanlar, beyaz aylar ile daha sık karşılaşma ihtimali taşıyorlardı.
  • Meditasyon ve farkındalık: Wegner, zihinsel kontrolü güçlendiren bu uygulamaların insanların istenmeyen düşüncelerden kaçınmasına yardımcı olabileceğine dair kanıtlar olduğunu da söylemişti.

Şimdi matematiği düşünmemeye çalışın. Belli mi olur! Belki de bu sefer kafayı ona takarsınız :) Sendromsuz günler dileriz.


Göz Atmanızı Öneririz


Kaynaklar:

Matematiksel

Sibel Çağlar

Merhabalar. Matematik öğretmeni olarak başladığım hayatıma 2016 yılında kurduğum matematiksel.org web sitesinde içerikler üreterek devam ediyorum. Matematiğin aydınlık yüzünü paylaşıyorum. Amacım matematiğin hayattan kopuk olmadığını kanıtlamaktı. Devamında ekip arkadaşlarımın da dahil olması ile kocaman bir aile olduk. Amacımıza da kısmen ulaştık. Yolumuz daha uzun ama kesinlikle çok keyifli.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu