
İnsanlardan akıllarında kalan ünlü bir psikolojik deneyin adını söylemesini isterseniz bir çok kişinin aklına ilk olarak büyük bir ihtimal ile Stanford Hapishane Deneyi ya da Pavlov’un Köpek Deneyleri gelecektir. Oysa ki en az bu deneyler kadar ünlü bir başka deney daha vardır. 1960’ların sonlarında, psikolog Walter Mischel tarafından gerçekleştirilen bu deney Stanford Marshmallow Deneyi ismi ile anımsanmaktadır.
Bu deney popüler medyada büyük ilgi gördü ve konuyla ilgili diğer araştırmalar tarafından desteklenen bir kavram olan özdenetim kavramının önemini göstermek için kullanıldı. Ancak Stanford Marshmallow deneyinin takibinde yapılan çalışmalar, bu deneyi metodolojisindeki çeşitli sorunlar nedeniyle eleştirmektedir.

Ayrıca, geniş kapsamlı bir tekrarlama çalışmasının sonuçları da, özellikle aile geçmişi ve ev ortamı gibi ilgili arka plan faktörleri de çalışma kapsamına alındığında, marshmallow deneyinin ileriye dönük tahminlerde bulunma gücüne yönelik şüphelerin uyanmasına sebep olmaktadır.
Bütün bu eleştirilere karşın Stanford Marshmallow Deneyi, özdenetim ve insanların öz kontrole yönelik algıları konusunda kayda değer etki yaratmış olması sebebiyle ilgi çekici bir konu olmaya devam etmektedir. Şimdi gelin arka planına biraz daha yakından bakalım.
Stanford Marshmallow Deneyi Neden Ve Nasıl Yapılmıştı?
Mischel ve ekibi deneyleri sırasında, çoğu 4 ve 5 yaşlarında olan yüzlerce çocuğu test etti. Marshmallow deneyi aslında oldukça basitti. Çocukları bir masa ve sandalyenin bulunduğu küçük bir odaya davet etti. Odadaki masanın üzerinde bir tabak ve içinde bir marshmallow vardı. Mischel daha sonra dört yaşındaki çocuklara bir teklif yaptı. İsterlerse ikramları hemen yiyebilirlerdi. Ya da o gidip gelene kadar sabredip, döndüğünde iki tane alabilirlerdi.
Çocuklar bakışlarını nefis şekerlemeden başka yöne çevirerek, kendilerini ikram hakkında düşünmekten alıkoymanın bir yolunu bulmuşlardı. Bazıları gözlerini kapatmış ya da masaların altında saklambaç oynamıştı. Diğerleri Susam Sokağı’ndan şarkılar söylemiş, tekrar tekrar ayakkabı bağcıklarını bağlamıştı.

Elbette tüm bunlar olup biterken Walter Mischel ve ekibi olan biteni gözlemlemekteydi. Marshmallow deneylerinden elde edilen en önemli bulgu, kendilerini marshmallow yemekten alıkoyacak stratejiler icat eden çocukların, beklemekte daha az zorlandıklarıydı.
Marshmallow testi, eğlenceli bir video çekiminden daha fazlasıydı. Araştırmacılar daha sonra bunu geçmenin bir çocuğun okuldaki, meslekteki ve hatta genel olarak hayattaki başarısının erken bir göstergesi olabileceğini öne sürdüler.
Mischel on üç yıl sonra ilk denekleri takip ettiğinde (onlar artık lise son sınıf öğrencisiydiler) marshmallow testi performansları ile akademik yaşantılarının ilişkili olduğunu fark etti. Dört yaşında beklemekte zorlanan çocukların hem okulda hem de evde davranış sorunları yaşama olasılıkları daha yüksekti.
Orijinal çalışma, Stanford anaokuluna kayıtlı 90’dan az çocuğu içeriyordu. (çoğu Stanford üniversitesi öğrencilerinin ve profesörlerinin çocuklarıydı). Stanford Marshmallow Deneyi ilerleyen yıllarda tekrardan ele alındı. Ancak bu sefer elde edilen bulgular çelişkiliydi.
Tekrarlanan Marshmallow Deneyi Neden Çelişkili Sonuçlar Ortaya Çıkarmıştı?
2018 yılındaki deney, farklı etnik kökenlere ve ebeveyn eğitim düzeylerine sahip 900’den fazla çocukla tekrarlanacaktı. Ancak araştırmacılar bu sefer, marshmallow testinde hazlarını erteleyebilen çocukların yaşamda daha iyi olduğunu gösteren sınırlı kanıt buldular. Bunun yerine, bir çocuğun sosyoekonomik durumunu uzun vadeli başarının daha güçlü bir göstergesi olduğunu keşfettiler.
Ancak bu sefer de ilginç bir bulgu elde edilecekti. Daha sonraki bir ödül için beklemek büyük ölçüde orta veya üst sınıfa özgü bir davranış biçimiydi. Yani kıtlığın ve vaatlerin tutulmadığı bir yerden geliyorsanız, önünüzdeki ikramı şimdi yemek, daha sonra olacağına güvenmekten daha güvenliydi.
Hayvanlar da Marshmallow Testinde Başarılı Olabilir mi?
Orijinal testin geçerliliği ile ilgili tartışmalar devam ederken araştırmacılar da boş durmak istemediler. Bu nedenle de benzer bir testi hayvanlara uygulamaya karar verdiler. Günümüzde mürekkep balığının da bu testi başarı ile geçebildiğini biliyoruz. Marshmallow testinin yeni bir versiyonuna sokulan mürekkep balıkları, küçük beyinlerinde bildiğimizden çok daha fazlası olduğunu ortaya koydu.

Daha önce yapılan araştırmalar, iyi bir hafızaya sahip olduklarını, farklı av türlerinin değerini öğrenebildiklerini ve nerede yiyecek bulacaklarını tahmin etmelerine yardımcı olmak için geçmiş deneyimlerini kullanabildiklerini bizlere göstermişti. Günümüzde bu canlıların hazzı da geciktirebileceğini biliyoruz.
Deneylerde elbette marshmallow kullanılmadı. Bunun yerine bu canlıların yemekten hoşlanacakları bir besin türü tercih edilecekti. Deney sonucunda mürekkepbalıkları, bir kapının bir gecikmeden sonra açılacağını biliyorlarsa, daha lezzetli bir yemek elde etmek için hazzı ertelemeyi seçti. Sabretme süreleri ise 50 ila 130 saniye arasındaydı. Bu süre zarfında, genellikle tankın dibinde oturup ödüle baktılar.
Araştırmacılar ayrıca mürekkep balığındaki öz kontrol derecesinin zekayla veya mürekkep balığının öğrenme yeteneği ile bağlantılı olup olmadığını da test ettiler. Bunu yapmak için mürekkepbalığını ödülü çeşitli uyaranlarla ilişkilendirecek şekilde eğittiler. Bulgulara göre, kendini daha fazla kontrol eden (yiyeceklerini almak için daha uzun süre bekleyen) mürekkep balıklarının daha iyi öğrenme yeteneği vardı.
Ek Not:
Bu arada bir not düşelim. Mischel ve meslektaşları tarafından yapılan ilk testlerde hiç marshmallow kullanılmamıştı. Aslında, araştırmaya katılan çocuklar hangi yiyecekleri tercih ettiklerini belirtmişler ve bu sevdikleri yiyecekler ile baştan çıkarılmışlardı.
Google’da bulunabilen videoların çoğu da dahil olmak üzere bazı deneylerde marshmallow kullanıldı. Bu nedenle bu deneyin adı marshmallow deneyi olarak kafalara kazındı. Biz insanlar, kolay cevapları (örneğin, bazı kişilerin öz denetim düğmesinin açık, diğerlerinin kapalı olması gibi) tercih ederiz. Oysa ki insan psikolojisi karmaşık bir olgudur. Sonuçların tutarlı çıkmamasının da temel nedeni budur.
Bu nedenle öz denetim gibi konulara odaklanmaktansa bir çocuğun gelecekteki başarısı için odaklanmamız gereken çok daha önemli konular vardır. Bazılarını bu yazımız da bulabilirsiniz: Başarılı ve Mutlu Çocuklar Nasıl Yetiştirilir? Bilime Kulak Verelim.
Kaynaklar ve ileri okumalar
- The marshmallow test: Bunkum or a true predictor of future success? yayınlanma tarihi: 24 Kasım 2021; Bağlantı: https://bigthink.com
- The Stanford Marshmallow Experiment: How Self-Control Affects Success in Life. Bağlantı: https://effectiviology.com/
- What Is the Marshmallow Test and Can Animals Pass It? Yayınlanma tarihi: 22 Nisan 2021; Bağlantı: https://science.howstuffworks.com/
- Cuttlefish exert self-control in a delay of gratification task; Alexandra K. Schnell; Markus Boeckle; Micaela Rivera, Nicola S. Clayton; and Roger T. Hanlon Published:03 March 2021; https://doi.org/10.1098/rspb.2020.3161
- Marshmallow Test Experiment and Delayed Gratification. Yayınlanma tarihi: 27 Kasım 2020; Bağlantı: https://www.simplypsychology.org/
Size Bir Mesajımız Var!
Matematiksel, 2015 yılından beri yayında olan ve Türkiye’de matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak veya Patreon üzerinden ufak bir bağış yaparak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.
Matematiksel