Psikoloji

Uykumuz Yokken Esneyen Birini Gördüğümüzde Neden Esneriz?

Hemen hemen hepimizin aklına gelen bir sorudur bu. Neden esneriz? Amaç beyne daha fazla oksijen göndermek için mi? Esneyerek uyanıklığı mı arttırmaya çalışıyoruz? Yoksa esnemek belirli bir hormonun üretilmesini mi sağlıyor? Ayrıca esnemek neden bulaşıcı?

Uykumuz Yokken Esneyen Birini Gördüğümüzde Neden Esneriz?
Muhtemelen bu yazıyı okurken de esneyeceksiniz. Bulaşıcı esnemede kaçma şansınız yoktur.

Aslında bunların hepsi teoriler ve kısmen doğruluk payına sahipler. Ancak doğru cevap ise tam olarak bilmiyoruz biçiminde olacak. Şu an için en kabul gören teori beyni soğutmak. Yani beynin sıcaklığı normalin üstüne çıkarsa esneme sayesinde temiz havayı solumak onu soğutmaya yardımcı oluyor.

Neden Esniyoruz?

Sıcaklık hipotalamus adı verilen bir beyin bölgesi tarafından kontrol edilmektedir. Bu bölge aynı zamanda uyanıklığı artıran ve stresle başa çıkmamıza yardımcı olan adrenalin ve kortizol hormonlarının üretiminden de sorumludur. Bu nedenle de yaz aylarında daha fazla esnediğimiz söyleniyor. Ancak yine de bu konuda bilim camiası arasında tam bir anlaşma yok gibi.

Uykumuz Olmasa da Esneyen Birini Gördüğümüz Zaman Neden Esneriz?
Hemen hemen bütün hayvanlarda esneme refleksi farklı nedenlerde ötürü var olsa da zürafaların ağız ve boyun anatomileri nedeniyle bu reflekse sahip olmadıkları düşünülmektedir. Ancak bu bir yanılgı da olabilir. Çünkü bu yargı şu ana kadar esneyen bir zürafanın deneysel gözlemlerde rastlanmaması ile ilgilidir.

Kuşlar, sürüngenler, köpekler, kediler, tavşanlar, ayılar, maymunlar ve hatta balıklar da insanlar gibi esniyor. Yani esneme, bir çok canlı ile paylaştığımız evrimsel bir refleks. Esnemeyen tek canlı ise zürafa. Ancak esnemenin nedenini tam açıklayamadığımız gibi, zürafanın neden esnemediğini de açıklayamıyoruz.

Birisinin esnediğini görünce ya da duyunca, hatta esnemek hakkında düşündüğümüzde ya da bir şeyler okuduğumuzda, genellikle kendimizi esnerken buluruz. Bulaşıcı esneme asılsız değil, bilimsel olarak gösterilebilen gerçek bir fenomendir.

neden esneriz
Bilim insanları esnemenin neden bu kadar bulaşıcı olduğundan emin değil. Bilinen şeyse kendiliğinden esnemenin birçok omurgalı hayvanla paylaştığımız bir davranış olduğu.

Bir başkasını esnerken görünce biz de esneriz. Esneme sesi duymak bizi esnetir. Esneme salgını türler arasında bile yayılabilir. Araştırmalar, şempanzelerin esneyen başka primatların videolarını seyrederken esnemeye başladığını gösteriyor. Araştırmaların gösterdiğine göre insanların %40 ila %60 lık bir kısmının “bulaşıcı esneme”ye karşı çevresinden kolaylıkla etkilendiğini gösteriyor.

Belli ki vücudumuz buna bir biçimde ihtiyaç duyuyor. Nedenler belirsiz olsa da esnemenin neden bulaşıcı olduğuna ve esnemeyi bulaşıcı yapan şeyin aslında insanlığın sosyalleşmesinden sorumlu olduğuna ve tüm uygarlığın temeli olduğuna dair iyi bir açıklamamız var.

Ayna Nöronlar Neden Esneriz Sorusunun Cevabı mı?

Empati, kendimizi zihinsel olarak başka birinin yerine yerleştirme kapasitemizdir. Görünüşe göre, bu kapasiteden sorumlu belirli bir nöron grubu var; ayna nöronlar denir.

Uykumuz Olmasa da Esneyen Birini Gördüğümüz Zaman Neden Esneriz?

Ayna nöronlar ilk olarak 1980’lerde maymunlar üzerinde yapılan deneyler sırasında keşfedildi. Çalışma sırasında araştırmacılar, bir primatın eylem veya hareketle ilgili nöronlarının, yalnızca başka bir maymunun bir şey yapmasına bakarak aktif olarak harekete geçtiğini buldu. Sanki maymunlar gördüklerini zihinlerinde simüle ediyorlardı. Bir eylemin hem gerçekleştirilmesine hem de izlenmesine tepki veren beyin hücreleri ayna nöronlar adıyla ünlendi.

Zaman içinde sinirbilimciler insan beyninde de ayna nöronların bulunduğunu keşfettiler. Bir hareketi fiziksel olarak gerçekleştirirken kullanılan beyin bölgelerinin, hareketi gözlemlerken de kullanıldığı anlaşıldı. Örneğin parmaklarını oynatan birini seyrederken beyninizde etkinleşen bölge, kendi parmaklarınızı oynatırken kullandığınız bölgeyle aynıydı.

ayna nöronlar
İnsan beynindeki ayna nöron sistemiyle ilişkili kortikal alanlar. Renkler, her bölgede işlenen eylemlerin türünü gösterir. Turkuaz: nesnelere yönelik hareket; mor: hareketleri edinme. Turuncu: alet kullanımı; yeşil: nesnelere yönelik olmayan hareketler; mavi: üst uzuv hareketleri. (Kaynak: Cattaneo & Rizzolatti, 2009′)

Ayna nöronlar beyinde motor alanların yanı sıra frontal ve pariyetal lobları içeren bir şebekede yer alır. İnsan davranışlarını gözlemlediğimiz sırada bu şebeke hareketlenerek, aynı davranışı sergilemenin bizim açımızdan nasıl bir şey olacağına dair zihnimizde simülasyonlar yaratır. Otomatik olarak zihinsel imgeleme sürecini tetikler. Günümüzde birçok sinirbilimci, başkasının yaptığı bir şeyi ayna nöronlar yardımıyla simüle etmenin, o kişinin yaşadığı deneyimi deneyimlememize yardımcı olduğuna inanıyor.

Esnemek Neden Bulaşıcıdır?

Beynimiz kelimenin tam anlamıyla etrafımızdaki insanları kopyalamak için gelişmiştir. Araştırmalar esnemenin, ‘ayna nöronları’ tetiklediğini ve bunun sonucunda da esneme refleksine direnmenin fiziksel olarak imkansız hale geldiğini bizlere göstermiştir.

bulaşıcı esneme
Bir sınıf dolusu sıkılmış öğrenciye ders vermeye çalışan herhangi birinin çok iyi bile­ceği üzere, esneme bulaşıcıdır.

Zincirleme esneme reaksiyonu her esneme gözleminde gelişmez. Kimi durumlarda daha fazla görülür. Örneğin İtalya’da yapılan bir çalışmada, sinirbilimciler hayvanat bahçesindeki büyük bir çardakta yaşayan yirmi bir babundan oluşan bir grubu dört ay süreyle incelediler ve her esnemeyi, hangi maymunun saat kaçta esnediğini kaydettiler. Ayrıca hayvanların sergilediği uyuma, yürüme, beslenme ve tımar gibi diğer davranışların pek çoğunun da kaydını tuttular.

Bulaşıcı esnemenin en fazla babunların birbirini tımar ettiği saatlerle bağlantılı olduğu anlaşıldı. Hayvanlarda tımar davranışı işlevselliğinin ötesinde sevgiye dayalı bir eylemdir. Tımar ettikçe hayvanlar yakınlaşır ve yakınlaştıkça da esneme bulaşıcı hale gelir. Yani ailenizden biri yanınızda esnerse sizin de esneme olasılığınız daha fazladır. Bunun nedeni de esneyen kişi ile kurduğumuz empatik bağlantıdır.

Sonuç olarak

Ayna nöronlar olmadan sosyalleşmek veya empati yoluyla bir duyguyu iletmek mümkün değildir. Ayna nöronlar olmasaydı sanat ve muhtemelen dil de olmazdı. Aslında insanlık tarihini düşünürsek her şey zihinsel olarak ve ardından bir eylemi fiziksel olarak kopyalamakla başladı. Bunun temelleri de ayna nöronlar ile bağlantılıydı.

Kısacası neden esneriz sorusunun cevabı henüz bilimsel olarak kesin bir cevaba kavuşmasa da kesin olarak biliyoruz ki, grup davranışını gördüğünüz her yerde ayna nöronlar iş başındadır. Ayna nöronlar olmadan sosyalleşmek veya empati yoluyla bir duyguyu iletmek mümkün değildir.


Kaynaklar ve ileri okumalar:

  • Facts About Yawning: Why We Do It, How to Stop, and More; Yayınlanma tarihi: 5 Şubat 2020. Kaynak site: Healthline. Bağlantı: Facts About Yawning: Why We Do It, How to Stop, and More
  • Gallup AC, Wozny S. Interspecific Contagious Yawning in Humans. Animals (Basel). 2022 Jul 27;12(15):1908. doi: 10.3390/ani12151908. PMID: 35892558; PMCID: PMC9332820.
  • Why are yawns contagious? We asked a scientist. Yyaınlanma tarihi: 17 Temmuz 2018. Kaynak site: PBS. Bağlantı: Why are yawns contagious? We asked a scientist
  • Matikainen J, Elo H. Does yawning increase arousal through mechanical stimulation of the carotid body? Med Hypotheses. 2008;70(3):488-92. doi: 10.1016/j.mehy.2007.06.027. Epub 2007 Aug 20. PMID: 17709210.

Size Bir Mesajımız Var!

Matematiksel, 2015 yılından beri yayında olan ve Türkiye’de matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak veya Patreon üzerinden ufak bir bağış yaparak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.

Matematiksel

Sibel Çağlar

Temel eğitimimi Kadıköy Anadolu Lisesinde tamamladım. Devamında Marmara Üniversitesi İngilizce Matematik Öğretmenliği bölümünü bitirdim. Çeşitli özel okullarda edindiğim öğretmenlik deneyiminin ardından matematiksel.org web sitesini kurdum. O günden bugüne içerik üretmeye devam ediyorum.

İlgili Yazılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir