Psikoloji

Grafoloji Nedir? El Yazımız ile Kişilik Analizi Yapmak Mümkün müdür?

Her kişinin el yazısı neredeyse tamamen birbirinden farklıdır. Bunun sonucunda da el yazınız kişiliğiniz hakkında çok şey söyler. Örneğin yazınızda harfleri büyük yazarsanız bu dışadönük, küçük yazarsanız da içedönük olduğunuz anlamına gelir. Harika bir fikir. Sonuçta bu basit yöntemle kişiliğimizi anlamamız mümkün. Ancak bir sorun var.

El yazısını analiz etme sürecine grafoloji denir. Ayrıca grafoloji bir çok kişi tarafından sözde bilim olarak kabul görür. Benzer süreçlerde de karşımıza çıktığı gibi konu elbette tartışmalıdır. Ancak el yazınız ile kişiliğinizi analiz etmek size mantıklı geliyorsa başka seçenekleri de deneyimlemek isteyebilirsiniz. Biraz daha zorlarsanız elinizdeki çizgiler, başınızdaki çıkıntılar (frenoloji), göbek deliğiniz (omfalomani), alnınızdaki kırışıklıklar (metoposkopi) gibi farklı analizlerle kişiliğinizi, karakterinizi ölçümlemeyi deneyebilirsiniz.

Bir şeylere kolayca inanmaya meyilleyiz. Bu zaafımızı bilen Grafologlar, halkın çoğunu zanaatlarının bilime dayandığına kolayca ikna etti. Yakın zamanda iflas edene kadar, Chicago merkezli Uluslararası Grafoanaliz Derneği yaklaşık 10.000 üyeye sahipti. Yüzlerce grafolog bu işten oldukça çok kazanç elde etti.

Grafoloji bazı okullarda bile kendine bir yer edindi. Birçok şirket, personel alımlarında grafologlara danıştı. Bazı finans kurumları, başvuru sahiplerinin güvenilir borçlular olup olmayacağını belirlemek için bile grafologlar ile çalıştılar. Hatta yazılarından sorunlu grafolojik işaretleri kaldırarak bireylerin istenmeyen kişilik özelliklerini ortadan kaldırdığını iddia eden kişiler bile çıktı. Yani kötümserseniz, hayata karşı tutumunuzu değiştirmek için cümlelerinizi yukarı doğru bir eğimle yazmaya başlamaktan başka bir şey yapmanıza gerek yoktur.

i veya j gibi harflerde kullandığınız noktalar iddiaya göre karakterinizi belirleyebilir. Örneğin bu noktayı yukarıya koyuyorsanız hayal gücünüz, nokta aşağıda duruyorsa organize ve empati yeteneğiniz gelişmiştir. Erteleyenler, noktaları sol tarafa doğru koyma eğilimi gösterirler. Çocuksu kişilik tipleri ise noktaları içi boş biçimde çizerler. Kaynak: https://www.dailymail.co.uk/

Grafoloji Hayatımıza Nasıl Girdi?

Grafolojinin tarihi İtalyan doktor Camillo Baldi ile başlar. Baldi, 1875’te rahip Jean-Hippolyte Michon’a ilham verir. 18 Kasım 1871’de Michon, el yazısı analizini tanımlamak için “grafoloji” teriminin Le Journal de l’Autographe dergisinde yayınlar. Daha sonra, Fransa’yı ve diğer Avrupa şehirlerini gezerek konferanslar verir. Grafoloji ile ilgili teorilerini tanıtır. Michon’un konuyu tanıtan Système de graphologie (1875) ve grafolojik analizin ilkelerini açıkladığı Méthode pratique de graphologie (1878) adlı kitapları da bulunmaktadır.

Grafoloji yayıldıkça, frenoloji ve öjeni gibi diğer sahte bilimlere katıldı. Frenologlar, kafataslarının boyutunu ve beynin alanlarını ölçmenin karakteri belirleyebileceğini iddia etti. Frenoloji, Avrupa’nın diğer ırklar üzerindeki üstünlüğünü haklı çıkarmak için kullanıldı. Öjeni, ırkların, etnik kökenlerin ve cinsiyetlerin üstünlüğü hakkında benzer yanlış iddialarda bulunmak için kalıtsal özellikleri inceledi ve istenen kalıtsal özelliklerin yeniden üretilmesini, istenmeyenlerin de ortadan kaldırılmasını savundu.

Grafoloji, benzer şekilde sorunlu uygulamalarda rol oynadı. İngiliz gazeteci Thomas Byerley, yazı yazma eyleminin sahte olamayacağını ve bu nedenle suç ve akıl hastalığını belirlemek için kullanılabileceğini savundu. 20 yüzyıl boyunca, uygulama alanı azalsa da grafolojiye olan inanç devam etti. Grafoloji zaman içinde pazarlama sektöründe de kullanılmaya başlandı.

Grafoloji Neden Sahte Bir Bilimdir?

Konu ile ilgili pek kontrollü bilimsel araştırma yapılmıştır. Örneğin bir tanesinde tüm katılımcılardan aynı cümleleri yazmaları ve grafologlardan bu yazıya dayanarak kişilik analizleri veya davranışsal tahminler sunmaları istendiğinde araştırmanın sonucu tesadüfi doğru bilgilerin ötesine geçemediklerini ortaya koymuştur.

1982 yılında yayınlanan ve 200’den fazla çalışma üzerinde kapsamlı bir meta-analiz yaptıktan sonra, grafologların kişilik özelliklerini tespit etme veya iş performansını tahmin etme konusunda açık bir biçimde başarısız olduklarını ispatlanmıştır. Bu çalışma 400’den fazla kez alıntılanmıştır.

Grafoloji kitapları, hangi faktörlere bakılacağını (ör. Boyut, eğim, bölge, baskı), hangi özelliklerin (ör. Mizaç, zihinsel, sosyal, iş ve ahlaki) ‘ortaya çıktığını’ açıklar. Ancak kişilik özelliklerinin tanımında aralarında bir tutarlılık yoktur. Her biri biraz farklı bir tarihe, yaklaşıma ve “teori” ye sahip çeşitli grafoloji okulları vardır.

Barack Obama’nın el yazısı ile ilgili yapılan bir analiz örneği.

Bu arada önemli bir şeyi anımsatalım. Grafoloji başlığı altında bahsedilen şey ile adli bilimlerin bir suçluyu ya da bir suçu ayırt etmek için el yazısı analizi yapması aynı şey değildir. İkinci durum kişinin kimliğini belirlemek amacı ile yapılmaktadır. Ancak grafoloji kişilik belirleme ile ilgilidir.

Neden bu kadar çok insan ikna oldu?

Grafologların iddiaları, belirsiz olduklarında bile dikkate değer ölçüde özgün görünebilir. Son derece kişisel bir şeyin açığa çıktığı yönündeki yanlış algı Paul Meehl’in (1956) “P. T. Barnum Etkisi” olarak adlandırdığı şeyden kaynaklanmaktadır. Barnum etkisi nedeniyle, genelliğinin farkında olsak bile, kendimiz hakkında okuduğumuz olumlu şeyler için hemen kişisel anlamlar çıkartır ve yazılanları onaylama eğilimi gösteririz.

Bir çok kişinin gazetede burçlar kısmını gördüğü zaman okuma eğilimi göstermesinin nedeni de budur. Burçlardaki tanımlar genellikle jeneriktir. Komşunuza veya uzak kuzeninize de uyacaktır ve aslında bunu elbette temelde bunu bizde biliriz. Ama yine de okuduğumuz bilgileri kendimize uyarlamaktan geri kalmayız. Yani Barnum Etkisi iyi çalışır çünkü görece anlamsız bilgilerde bile anlam bulmada ustayız. Ek okumalar için: Barnum Etkisi Nedir? Neden Olumlu Şeyler Duymak Bizi Mutlu Eder?



Kaynaklar ve ileri okumalar:


Dip Not:

Matematiksel, 2015 yılından beri yayında olan ve Türkiye’de matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım

Matematiksel

Sibel Çağlar

Merhabalar. Matematik öğretmeni olarak başladığım hayatıma 2016 yılında kurduğum matematiksel.org web sitesinde içerikler üreterek devam ediyorum. Matematiğin aydınlık yüzünü paylaşıyorum. Amacım matematiğin hayattan kopuk olmadığını kanıtlamaktı. Devamında ekip arkadaşlarımın da dahil olması ile kocaman bir aile olduk. Amacımıza da kısmen ulaştık. Yolumuz daha uzun ama kesinlikle çok keyifli.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu