Sinirbilim

Çocukların Başarısını Arttırmak İçin Ayna Nöronlardan Yararlanmak Mümkün

Birisi esnediğinde neden biz de hemen esneriz? Yenidoğan bir bebek, karşısındaki kişinin dil çıkartma gibi yüz mimiklerini nasıl taklit eder? Makas kullanmayı ya da boyama yapmayı nasıl öğreniriz? Bütün bunlar, beynimizde bulunan özel bir nöron türüyle yakından ilişkilidir: ayna nöronlar.

ayna nöron

Gülmenin bulaşıcı olduğunu hepimiz deneyimlemişizdir. Herkesin güldüğü bir ortamda gülmemek neredeyse imkânsızdır. Bedenlerin eşzamanlı tepkisi yalnızca gülmeyle sınırlı değildir. Esneme ya da kaşınma gibi davranışlar da benzer şekilde yayılır. Pek çoğumuz, esnemekten bahsedildiğinde bile esneriz. Tüm bu davranışlar, beynimizde bulunan ayna nöronlarla ilgilidir.

Artan sayıda bulgu, bebeklerin yüz ifadelerini taklit etmek ve sesleri taklit etmeyi öğrenmek için ayna nöronları kullandığını gösteriyor. Bu yaklaşıma göre, örneğin bir yüz ifadesini ilk kez gördüğümüzde, beynimizdeki ayna nöronlar devreye girer.

Bu nöronlar, yüz kaslarımızla olan sinir bağlantıları aracılığıyla aynı ifadeyi nasıl yapacağımıza dair bir harita oluşturur. Böylece bebek, gördüğü ifadeyi kendi yüzünde tekrar edebilmeyi öğrenir.

Ayna Nöronlar Nedir?

ayna nöronlar
Başkalarının belirli eylemleri gerçekleştirdiğini gözlemlediğimizde ayna nöronlar farklı şekillerde aktive olur.

Ayna nöronlar, öğrenme, empati ve taklit gibi temel süreçlerde rol oynayan olağanüstü sinir hücreleridir. Bu nöronlar, 1996 yılında İtalyan nörobiyolog Giacomo Rizzolatti tarafından tesadüfen keşfedildi.

Rizzolatti ve ekibi, bir makak maymununun beynini incelerken yalnızca hayvan bir hareket gerçekleştirdiğinde değil, aynı zamanda başka bir hayvanın o hareketi yaptığını izlediğinde de aktifleşen nöronlar gözlemledi. Üstelik her iki durumda da beynin premotor korteksi aynı şekilde devreye giriyordu.

Kısa süre sonra, insan beyninde de aynı mekanizmanın işlediği ortaya çıktı. Örneğin, birinin merdiven çıktığını izlediğimizde, biz hareket etmesek bile o hareketlerle ilgili motor nöronlarımız devreye girer. Başka birini bir eylemi gerçekleştirirken gözlemlediğimizde, ayna nöronlarımız bu durumu sanki biz yaşıyormuşuz gibi simüle eder. Bu da, dili kullanmaya gerek kalmadan, karşımızdakinin ne yaptığını ve neden yaptığını anlamamızı sağlar.

Ayna nöronların dikkat çekici bir diğer özelliği ise yalnızca görsel değil, işitsel uyarana da tepki vermeleridir. Örneğin, birinin kâğıt yırttığını duyduğumuzda, bu eylemi görmesek bile beynimiz bu hareketi zihinsel olarak taklit eder. Ayna nöronlar sayesinde, yalnızca gördüğümüzü değil, duyduğumuzu da anlamlandırabiliriz.

Ayna Nöronlar Nasıl Çalışır?

ayna nöronlar
BU nöronlar beyinde motor alanların yanı sıra frontal ve pariyetal lobları içeren bir şebekede yer alır. İnsan davranışlarını gözlemlediğimiz sırada bu şebeke hareketlenerek, aynı davranışı sergilemenin bizim açımızdan nasıl bir şey olacağına dair zihnimizde simülasyonlar yaratır.

Ayna nöronlar, birbiriyle iletişim hâlinde olan dört beyin bölgesinde bulunur: premotor alan, alt frontal girus, parietal lob ve üst temporal sulkus. Bu bölgelerin her biri farklı işlevlerden sorumludur:

  • Premotor alan, hareketleri yönetir ve kas kontrolünü sağlar.
  • Alt frontal girus, yürütücü kontrol süreçlerinde görev alır; sosyal ve duygusal davranışların yönetimi ile karar verme süreçlerinde etkilidir.
  • Parietal lob, görsel duyusal bilgiyi analiz eder.
  • Üst temporal sulkus, işitsel işlemleme ve dil ile ilişkilidir.

Bu bölgeler arasındaki etkileşim sayesinde, ayna nöron sistemi hem hareketleri hem de niyetleri algılamamıza ve taklit etmemize olanak tanır.

Ayna nöronların varlığı, insan türü için hayati öneme sahiptir. Bunun temel nedeni, bu nöronların taklit ve gözlem yoluyla öğrenmede oynadığı roldür. Aynı zamanda dil edinimi, empati gelişimi ve sosyal davranışların oluşumunda da kritik işlevlere sahiptirler. Ayna nöronlar, başkalarının eylemlerini ve duygularını anlamamıza olanak tanır.

Bu nöronlar, pek çok klinik durumla da ilişkilidir. Otizm, şizofreni, apraksi (motor görevleri yerine getirememe) ve bazı nörodejeneratif hastalıklar, ayna nöron sisteminden etkilenir. Örneğin, otizmde motor beceriler, dil gelişimi ve sosyal etkileşimle ilgili sorunlar birlikte görülür. Tesadüf değildir ki bu işlevlerin tamamı, ayna nöronların yer aldığı beyin bölgeleriyle doğrudan bağlantılıdır.

Sınıfta Ayna Nöronlardan Nasıl Yararlanmalıyız?

Gözlemsel öğrenme, bir eylemin izlendiği ve bu gözlem sonucunda yeni bir bilginin edinildiği ya da mevcut bilginin değiştiği her durumu kapsar. Ancak bu süreci yalnızca taklit ile karıştırmamak gerekir. Taklit, örneğin birinin jestlerini doğrudan kopyalamak biçimidir. Gözlemsel öğrenme ise bireyde kalıcı bir değişim yaratır ve davranışa dönüşür.

Bir sınıf dolusu sıkılmış öğrenciye ders vermeye çalışan herhangi birinin çok iyi bile­ceği üzere, esneme bulaşıcıdır.

Bir süreci izlerken, ayna nöronlar o eylemi taklit etmeye hazır hâle gelir. Eğer öğretim sırasında bu gözlemsel öğrenme süreci, öğrencinin yaratıcılığı ile birleşirse, öğrenme daha etkili olur. Bilgi sadece aktarılmaz; içselleştirilir ve zamanla kalıcı hâle gelir.

Bu durum, sınıf ortamında öğretmenin rolünün ne kadar önemli olduğunu ortaya koyar. Öğrenciler, öğretmenlerinin yaptığı her hareketi dikkatle izler. Bu nedenle yalnızca geleneksel, durağan ve anlatıma dayalı yöntemlerle yetinmemek; öğrencilerin gözlem becerilerini geliştirecek etkinliklere daha çok yer vermek gerekir.

Ayrıca öğretmenin sınıftaki tutumu da büyük önem taşır. Ayna nöronlar, yalnızca hareketleri değil, aynı zamanda niyetleri ve duyguları da algılamamızı sağlar. Sonucunda dersi tutkuyla ve neşeyle anlatan bir öğretmen, öğrencinin dikkatini daha uzun süre çeker; gözlemi artırır ve o duyguyu öğrenciye de aktarır.

Sonuç olarak

Sınıfta gerçekleşen her olay, dersin dinamiği ve öğretmenin öğrenciye aktardığı duygusal atmosfer, öğrencinin öğrenme sürecini ve sınıf deneyimini doğrudan etkiler.

Bu nedenle, ayna nöronlar hakkındaki bilgiler, sınıf ortamına uyarlanabilecek yeni eğitim yaklaşımlarıyla desteklenmelidir. Özellikle öğrenci motivasyonunu artıracak stratejilerin benimsenmesi, uygulamalı etkinlikler (laboratuvar çalışmaları, vaka analizleri, deneysel görevler gibi) ile öğrenmenin pekiştirilmesi önemlidir.


Kaynaklar ve İleri Okumalar

  • Bonini L, Rotunno C, Arcuri E, Gallese V. Mirror neurons 30 years later: implications and applications. Trends Cogn Sci. 2022 Sep;26(9):767-781. doi: 10.1016/j.tics.2022.06.003. Epub 2022 Jul 5. PMID: 35803832.
  • Rizzolatti G, Fadiga L, Gallese V, Fogassi L. Premotor cortex and the recognition of motor actions. Brain Res Cogn Brain Res. 1996 Mar;3(2):131-41. doi: 10.1016/0926-6410(95)00038-0. PMID: 8713554.
  • Cook R, Bird G, Catmur C, Press C, Heyes C. Mirror neurons: from origin to function. Behav Brain Sci. 2014 Apr;37(2):177-92. doi: 10.1017/S0140525X13000903. PMID: 24775147.
  • These neurons are the reason you yawn when you see others do it. And they could help us teach children more creatively too. Yayınlanma tarihi: 29 Mart 2023. Kaynak site: Conversation. Bağlantı: These neurons are the reason you yawn when you see others do it – and they could help us teach children more creatively too
  • Wang, Kuo-Pin & Chen, Tai & Huang, Chung-Ju & Hung, Tsung-Min. (2015). The exploration of mirror neurons in motor learning and sport performance. Bulletin of Sport and Exercise Psychology of Taiwan. 15. 127-147. 10.6497/BSEPT2015.1502.07.

Size Bir Mesajımız Var!

Matematiksel, matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.

Matematiksel

Sibel Çağlar

Temel eğitimimi Kadıköy Anadolu Lisesinde tamamladım. Devamında Marmara Üniversitesi İngilizce Matematik Öğretmenliği bölümünü bitirdim. Çeşitli özel okullarda edindiğim öğretmenlik deneyiminin ardından matematiksel.org web sitesini kurdum. O günden bugüne içerik üretmeye devam ediyorum.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir