Toplum ve Yaşam

Geri Tepme Etkisi: İnsanları Düşüncelerinin Hatalı Olduğuna Neden İkna Edemezsiniz?

Başlığa bakıp bu yazıyı (veya en azından bu cümleyi) okumaya karar verdiyseniz, muhtemelen kendinizi açık fikirli biri olarak düşünüyorsunuz. İnançlarınıza meydan okumaya, ne tür yanlış bilgiler barındırabileceğinizi öğrenmeye hazırsınız. Yeterli kanıt verilirse, muhtemelen düşüncelerinizi bile değiştirmeniz olasıdır.

Ayrıca belki de kendinizi şüpheci bir kişi olarak da tanımlıyor olabilirsiniz. Bu nedenle size sunulan bilgileri kabul etmeden önce kanıtlara, bilimsel verilere de güveniyor olabilirsiniz. Aslında sadece siz değil bir çok kişi kendisi hakkında bu biçimde düşünüyor.

Ancak bir sorun var. Hepimiz duyguları olan insanlarız. Bunun sonucunda kimi zaman psikolojimiz tüm bilimsel gerçeklerin önüne de geçebiliyor. Bunun en güzel örneği bu yazımızda ele aldığımız Geri Tepme Etkisi yada genel bilinir adı ile Backfire Effect olacaktır.

Geri Tepme Etkisi

Geri tepme etkisi nedeniyle, inandığınız bir şeyle çelişen bilgi ve gerçeklerle karşılaştığınızda, görüşünüzü değiştirmek veya yeni bir fikir oluşturmak yerine, çoğu zaman orijinal inançlarınız güçlenecektir. Bu nedenle internette iki kişi arasında siyasi bir görüş veya başka bir konu ile ilgili hararetli tartışmalar asla bir sonuca varmaz. Bu tartışmalar sadece her iki tarafın da kendi görüşlerinde radikalleşmesini sağlar.

Geri Tepme Etkisi (Backfire Effect) Nedir?

İnsanları inandıkları şeyin yanlış olduğuna, önlerine kanıtlanmış gerçekleri koyarak, ikna etmek için hiç uğraştınız mı? Peki bunun sonucunda fikrini değiştiren çıktı mı? Muhtemel cevabınız hayır olacaktır.

Tamamen rasyonel bir dünyada, inançlarına meydan okuyan kanıtlarla karşılaşan insanlar, önce bu kanıtları değerlendirecek ve ardından inançlarını buna göre ayarlayacaktır. Ancak, gerçekte bu nadiren olur. Bunun yerine, insanlar inançlarından şüphe duymalarına neden olacak kanıtlarla karşılaştıklarında, genellikle bu kanıtları reddeder ve orijinal duruşlarına olan desteklerini güçlendirirler.

Backfire Effect
Geri tepme etkisi hepimizin zihninde çok güçlü, psikolojik bir unsurdur. 

Geri tepme etkisi hepimizin zihninde çok güçlü, psikolojik bir unsurdur. Bu etki nedeniyle, inandığınız bir şeyle çelişen bilgi ve gerçeklerle karşılaştığınızda, görüşünüzü değiştirmek veya yeni bir fikir oluşturmak yerine, çoğu zaman orijinal inançlarınız güçlenecektir. 

Kısacası bu bilişsel yanılgıya sahip olan insanlar, önlerine ne kadar kanıt koyarsanız koyun, inandıkları şeye daha sıkı sarılmaya başlarlar. Bunun en temel nedeni de oluşturdukları dünya görüşünün tehdit altında olduğunu düşünmeleridir.

Fikrinizle çelişen gerçekleri görmezden gelmek ve ‘ön yargınızı doğrulayanlara’ sarılmak, doğrulama yanlılığı olarak bilinen şeydir. Doğrulama yanlılığı (İngilizce: confirmation bias) yeni bilgileri var olan mevcut teorilerle, dünya bakışıyla ve inançlarla uyumlu olacak şekilde yorumlamaktan adını alır. Bu önyargı, mevcut inançlarımızı veya fikirlerimizi doğrulayan bilgileri seçme eğilimimizdir.

İnternet aynı düşünenlerle bir araya gelmemizi kolaylaştırır. Kendi fikirlerimizi destekleyen blogları, yazıları okuruz. Haberlerin kişiselleştirilmesi karşı fikirlerin ekranımızda hiç görünmemesini sağlar. Zamanla aynı düşünenlerin bulunduğu sanal topluluklarda giderek daha çok hareket etmeye başlarız ki bu da doğruluma eğilimini daha da güçlendirir. Detaylar için: İnkarın Gücü ve Doğrulama Yanlılığı Eğilimi

Geri Tepme Etkisi Neden Gerçekleşir?

Hepimiz hayatta var olabilmek için yıllar içinde kafamızda bir dünya inşa etmeye başlarız. Bunu için etrafımızdaki insanları gözlemler, onları anlamaya çalışır ve sonrasında da tüm bunları kafamızda bir araya getiririz. Sonradan öğrendiğimiz yeni bilgilerin kafamızdaki bu modele uygun olması önemlidir.

Ancak pek çok bilim insanının işaret ettiği gibi, zihinlerimiz modern dünyayı idare edecek donanıma sahip değildir. Kanıtları değerlendirmek (özellikle karmaşık veya belirsiz olduğunda) büyük miktarda zihinsel enerji gerektirir. Beynimiz kısa yolları tercih eder. Bu, özellikle baskı altındayken karar vermek için gereken zamandan tasarruf sağlar. 

doğrulama yanlılığı
Doğrulama yanlılığının karmaşıklığı, kısmen kavramın farkında olmadan bunun üstesinden gelmenin imkansız olmasından kaynaklanmaktadır. Taraflı bir görüşle çelişen kanıtlar gösterilse bile, onu mevcut bakış açımızı güçlendirecek bir şekilde yorumlayabiliriz. Doğrulama yanlılığı kararlarımızı bulanıklaştırır. Yalnızca sayısal rakamlardan oluşsa bile, bize bilginin çarpık bir görünümünü verir.

Tüm inançlarınızı ve algılarınızı bir bina gibi düşünün. Bu büyük emeklerle inşa ettiğiniz bir yapıdır. Herhangi bir yeni çelişkili bilgi, binanız için potansiyel bir tehdittir. Bunu göze almak istemezseniz çünkü aksi durumda inşaata baştan başlamanız gerekecektir. Bunun yerine binanızı korumak için teknikler geliştirirsiniz. Tüm bu düşünce biçimi doğrulama yanlılığı nedeniyle muhakeme etmede yaşanılan sorunlar sonucunda gerçekleşir.

Genel olarak, geri tepme etkisi insanları birçok alanda etkiler. İnsanların çeşitli sahte bilimsel inançları yaygın olarak desteklemesi söz konusu olduğunda kayda değer bir etkiye sahiptir. Ayrıca bu inançları çürütme girişimlerinin neden genellikle etkisiz olduğunu anlamamızı sağlar.

geri tepme etkisi
İnsanların rasyonel olarak, inançları ile çelişen kanıtlarla karşılaştıklarında, inançlarını bu yeni kanıta göre düzenlemeleri beklenecektir. Ancak insanlar, yeni bir kanıt ile karşılaştıklarında, inançlarından şüphe etmek yerine, kanıtı reddetme eğilimi gösterirler. Maalesef ki bu durum dayanaksız inançların daha da derinleşmesine yol açar. Bu bilişsel ön yargı çeşidine, Geri Tepme Etkisi (Backfire Effect) denir.

Geri tepme etkisinin nedenlerini daha iyi yorumlamak için Leon Festinger tarafından 1957 yılında ortaya konulan Bilişsel Uyumsuzluk Teorisi hakkında da bilgi sahibi olmanız gerekiyor.

Bilişsel Uyumsuzluk Teorisi Nedir?

Kabul edelim. Hepimiz yanılmaktan nefret ederiz. Ayrıca tutarsız olmaktan da nefret ederiz. Bir anda bir şeyden yanaysanız ve sonra farklı bir zamanda ona karşıysanız ve sonrasında da biri sizin bunu fark etmenizi sağlarsa kendinizi rahatsız hissedersiniz. Sonuçta fikrinizi değiştirdiğinizi veya daha önce söyledikleriniz konusunda yanıldığınızı söylemek belirli bir karakter gücü gerektirir. Ancak ne yazık ki çoğu insan bu kadar güçlü değildir.

İnsanın, zihninde çatışan fikirleri, hisleri olduğu zaman duyduğu bir tedirginlik ve rahatsızlık durumu vardır. Bu çatışma bir belirsizlik, bir dengesizlik yaratır. Bu nedenle, rahatlamak ve zihinsel balansı sağlamak için, çatışmayı yaratan zihinsel etkenlerden birini veya birkaçını, manipüle ederiz. Yani, kendi kendimizi kandırırız ve bu bizi rahatlatır. Konu ile ilgili detayları bu yazımızda okuyabilirsiniz: Dünyanın Sona Ermediği Gün Ve Festinger Bilişsel Çelişki Kuramı

bilişsel uyumsuzluk
İlk defa Brendan Nyhan ve Jason Reifler tarafından kullanılan Geri Tepme Etkisi (Backfire Effect) inançlarına aykırı bir kanıt ile karşılaşan bireylerin bu kanıtı reddederek inançlarına ikiye katladığını iddia ediyordu.

Sonuç Olarak;

Geri tepme etkisi çok güçlüdür ve insanlar olarak zihnimizin mekanizmasının bir parçasıdır. Ondan kurtulamayız ama en azından bu önyargının farkında olabiliriz. Büyük endüstriler de geri tepme etkisini kullanır. Reklamlar, zaten inandığınız şeyi öne sürer. Nereli olduğunuz, günün hangi saatinde reklamın gösterildiği, ülkenizin kültürü, siyasi sistemi… Bunların hepsinin sizin önyargılı fikirlerinizi besleyecek biçimde planlanmıştır. Bu nedenle farkındalık önemlidir.

Farkındalık kadar önemli olan bir başka şey de tartışmalarda kullanacağınız yöntemdir. Karşınızdaki kişinin görüşüne ters düşecek gerçekleri belirttikçe söylediklerini geri tepecektir. Bunun yerine, onlara inandıkları şeyi sorgulamalarını sağlayacak sorular sormanız daha önemlidir. Ayrıca göz atmak isterseniz. Bir Tartışmayı Kazanmak Mümkün mü? İşte Size Bir Kaç Yöntem!


Kaynaklar ve ileri okumalar:


Size Bir Mesajımız Var!

Matematiksel, 2015 yılından beri yayında olan ve Türkiye’de matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak veya Patreon üzerinden ufak bir bağış yaparak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.

Matematiksel

Sibel Çağlar

Temel eğitimimi Kadıköy Anadolu Lisesinde tamamladım. Devamında Marmara Üniversitesi İngilizce Matematik Öğretmenliği bölümünü bitirdim. Çeşitli özel okullarda edindiğim öğretmenlik deneyiminin ardından matematiksel.org web sitesini kurdum. O günden bugüne içerik üretmeye devam ediyorum.

İlgili Yazılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir