Dunbar Sayısı: Neden 150 Sayısı Anlamlı İlişkiler İçin Bir Üst Sınırdır?

Hayatınızın belli bir döneminde arkadaş olmak istediğiniz bir kişi tarafından “zaten yeterince arkadaşım var” biçiminde bir söylem neticesinde kibarca reddedilmiş olmanız olabilirsiniz. Görünüşe göre bu sadece bir bahane değil.

Gerçekten de ortalama bir insanın elinde tutabileceği arkadaş ve tanıdık sayısının bir sınırı vardır. 150 olarak tanımlanan bu üst sınır, konu ile ilgili çalışmalar yürüten İngiliz antropolog Robin Dunbar‘a ithafen Dunbar sayısı olarak bilinmektedir. Bunun nedeni ise insan beyninin evrimsel tarihinde yatmaktadır.

Dunbar Sayısı: Neden 150 Sayısı Anlamlı İlişkiler İçin Bir Üst Sınırdır?
Dunbar’ın teorisine göre, insanlar ister erken avcı-toplayıcı toplumlarda ister modern işyerlerinde olsun, yaklaşık 150 kadar ilişkiyi “başa çıkar. (Çizim Emmanuel Lafont)

Dunbar Sayısı Nedir?

Robin Dunbar bir antropolog, evrimsel psikolog ve primat davranışı uzmanıdır. Halen Oxford Üniversitesi’nde Deneysel Psikoloji Bölümü’nde Sosyal ve Evrimsel Sinirbilim Araştırma Grubu başkanıdır. Kendisinin yaptığı araştırmalar sonucunda belirlediği bu 150 sayısı ise temelinde primatlar ile yaptığı gözlemlere dayanmaktadır.

150 sayısı ise primatlardaki neokorteks büyüklüğü ile oluşturdukları grupların ortalama büyüklüğü arasındaki orana bakılarak belirlenmiştir. Dunbar ve meslektaşları daha sonrasında, bu temel prensibi insanlara uygulayarak, grupların parçalanmadan önce ne kadar büyüyebileceğini anlamaya çalışmışlardır. Çeşitli veriler ile yaptıkları çalışmalar neticesinde de 150 sayısı etrafında dikkate değer bir tutarlılık bulmuşlardı.

Dunbar Sayısı: Neden 150 Sayısı Anlamlı İlişkiler İçin Bir Üst Sınırdır?
Dunbar, sosyal grupların belirli bir optimum üye sayısı olduğunu öngörüyordu. Söz konusu grup büyüklüklerine iç içe geçmiş tabakalar adını vermişti. Bu tabakaların yaklaşık olarak üç kat oranında arttığını belirtmişti. Buna göre çevreleri oluşturan kişilerle ilişki kurma sıklığımızı düşünürsek, beş kişilik iç çember ile haftada en az bir, 15 kişilik  grup ile ayda en az bir, 150 kişilik ile de yılda en az bir iletişim kuruyoruz. Bu sayının üzerinde kalanlarla da muhtemelen hayatımız boyunca sadece bir kez merhaba demiş oluyoruz. (Çizim Emmanuel Lafont)

Dunbar’a ve etkilediği birçok araştırmacıya göre, bu 150 kuralı, erken avcı-toplayıcı toplumların yanı sıra oluşturduğumuz tüm modern gruplaşmalar için de geçerliydi. Kendisi devamında da sosyal beyin hipotezini ileri sürecekti. Dunbar’a göre neokorteks-beyin oranı ile beyin-vücut oranı sosyal karmaşıklıktan ötürü insanlarda olağanüstü bir yükseliş sergilemişti.

Her ne kadar bir çoğumuz 150 sayısına takılsak da kendisi başka sayılar da belirlemişti. Aslında kurduğumuz ilişkileri giderek büyüyen çemberler gibi düşünmüştü. Teoriye göre, en dar çemberde sadece beş kişi vardı. Bunlar gerçekten sevdiklerinizdi.

Bunu sırasıyla 15 (iyi arkadaşlar), 50 (arkadaşlar), 150 (anlamlı kişiler), 500 (tanıdıklar) ve 1500 (tanıyabileceğiniz kişiler) katmanları takip ediyordu. İnsanlar bir katmandan başka bir katmana geçiş yapabilirdi. Ancak bunun için bu katmanda boşluk olması gerekliydi.

Dunbar Sayısı: Neden 150 Sayısı Anlamlı İlişkiler İçin Bir Üst Sınırdır?
Bu sayı bir sosyal grupta sağlıklı ilişkiler sürdürmek için bir sınır olarak kabul görüyor. Bu sayının üzerine çıkıldığında da işler hiyerarşi, toplumsal roller olmadan işleyemiyor. Bu grupları bir arada tutmak için kanunlar, kurallar, normlar gerekiyor.

Bu arada tüm bu sayıların neden beş sayısının katları olduğunu da merak edebilirsiniz. Aslında bunun nedenini Dunbar da tam olarak anlayamamıştı. Bunun evrimsel bir sebepten kaynaklandığını tahmin etmişti.

Dunbar Sayısı İle İlgili Çalışmalar Bize Ne Söyledi?

Bazı kuruluşlar bu fikirleri ciddiye aldı. Örneğin çalışmanın ardından, İsveç Vergi Dairesi, ofislerini 150 kişi eşiğinde kalacak şekilde yeniden yapılandırdı. Ancak tüm popülaritesine Dunbar’ın bu fikirleri tartışmalıydı. Bunun sonucunda da konu hakkında çok sayıda araştırma yapılacaktı.

Dunbar Sayısı: Neden 150 Sayısı Anlamlı İlişkiler İçin Bir Üst Sınırdır?
Çevrimiçi ortamda bile, daha az sayıda ilişkiye sahip olduğunuzda daha güçlü ilişkilere sahip olmak daha kolaydır (Çizim Emmanuel Lafont)

Bilimde meydan okumalar faydalıdır. Araştırmacıları bir hipotezin altında yatan varsayımları değerlendirmeye zorlar. Kimi zamanlarda da yeni keşiflere giden yolu gösterirler. Ancak bu Dunbar sayısı için geçerli olmadı. Kişisel sosyal ağların ve doğal toplulukların yaklaşık 150 büyüklüğünde olduğuna ve çok farklı katmanlı bir yapıya sahip olduğuna dair kanıtlar ilerleyen süreçte önemli ölçüde arttı.

Bu katmanlı yapının, hem topluluklarda hem de kişisel sosyal ağlarda ortaya çıktığı gözlemlendi. Aslında, aynı katmanlar, maymunlar, maymunlar, yunuslar ve fillerden oluşan topluluklarda da ortaya çıktı. Ancak katmandaki bileşen sayıları farklıydı.

Dunbar Sayısı: Neden 150 Sayısı Anlamlı İlişkiler İçin Bir Üst Sınırdır?
Günümüzde Kuzey Amerika’daki Amişler de ortalama 110 kişilik gruplar halinde yaşıyor. Sayı 150’yi aştığında ikiye bölünüyorlar. Neden olarak da birbirlerine yabancılaşmaya başladıklarını söylüyorlar.

Dunbar Sayısı İlişkilerimiz Açısından Bize Ne Söylüyor?

Aslında bu sayılar insanları görme, yüz yüze iletişim haline geçme sıklığınızla ilişkilidir. Bu sayı elbette her koşulda kesinlikle 150 olmayacaktır. Sonucunda bir kişinin içedönük ya da dışa dönük olması gibi durumlar da bu sayıyı değiştirecekti. Ancak ortalamalara bakıldığında çalışmaların bir çoğu bu sayıyı destekleyecekti.

Bunun temel nedenin de bilişsel yük olduğu düşünülüyor. Sonucunda birisi size 50 yakın arkadaşı olduğunu söylerse, muhtemelen ona inanmazsınız. Çünkü yakın arkadaşlık zaman ve çaba gerektirecektir. Oysaki bir insanda bunların ikisi de sınırlıdır.

Dunbar’a göre yukarıda gördüğünüz katmanlar, ilişkinin duygusal yoğunluğu ve her bir kişiye ayırdığımız zamanla tanımlanır. Ayrıca 150 kişi ile “anlamlı” bir ilişki kurmak ille de aşk ve hatta sevgi üzerine kurulmuş bir ilişki olmak zorunda değildir. Bu 150 kişinin tümünü sevmeseniz bile, bize yardımcı oldukları için veya onlarla etkileşimde bulunmaya devam etmemiz gerektiği için sürdürebiliriz.

Bununla birlikte, “arkadaş sınırı” hakkında Dunbar’ınkiyle uyuşmayan başka teoriler de var, bazıları sayının çok daha yüksek olduğunu öne sürüyor. 2021 tarihli bir araştırma, Dunbar’ın sayısının doğruluğu hakkında soru işaretleri uyandırdı. Ancak daha sonrasında bu çalışmanın metodolojisinde sorunlar olduğu söylenecekti.

Sonuç olarak anlamamız gereken şudur. Belli bir yakınlık düzeyinde tutabileceğimiz insanların sayısının bir sınırı var. Dunbar sayısı bize, ilişkilerimizin önemli bir kısmının ya pasif ya da verimsiz durumda olduğunu gösteriyor. Hayatınıza yeni bir insan girdiğinde, ona yer açmak için, birisinin bir sonraki seviyeye düşmesi gerekiyor.

Sonuç olarak belki de gerçekten sevdiklerimize yer açmak adına biraz sadeleşmek beynimize iyi gelebilir. Yazımızın devamında göz atmak isterseniz: Beş Büyük Kişilik Özelliği Nedir? Bunlar Psikologlar İçin Ne Anlama Gelir?


Kaynaklar ve ileri okumalar:

  • Dunbar, R. (1993). Coevolution of neocortical size, group size and language in humans. Behavioral and Brain Sciences, 16(4), 681-694. doi:10.1017/S0140525X00032325
  • Are humans limited to 150 friends? yayınlanma tarihi: 16 Ekim 2022; Bağlantı: https://www.livescience.com/
  • Dunbar’s number: why my theory that humans can only maintain 150 friendships has withstood 30 years of scrutiny. Yayınlanma tarihi: 12 Mayıs 2021; Bağlantı: https://theconversation.com/
  • Dunbar’s number: Why we can only maintain 150 relationships. Bağlantı: https://www.bbc.com/
  • Lindenfors Patrik, Wartel Andreas and Lind Johan, 2021‘Dunbar’s number’ deconstructedBiol. Lett.172021015820210158; http://doi.org/10.1098/rsbl.2021.0158

Size Bir Mesajımız Var!

Matematiksel, 2015 yılından beri yayında olan ve Türkiye’de matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak veya Patreon üzerinden ufak bir bağış yaparak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.

Matematiksel

Sibel Çağlar

Merhabalar. Matematik öğretmeni olarak başladığım hayatıma 2016 yılında kurduğum matematiksel.org web sitesinde içerikler üreterek devam ediyorum. Matematiğin aydınlık yüzünü paylaşıyorum. Amacım matematiğin hayattan kopuk olmadığını kanıtlamaktı. Devamında ekip arkadaşlarımın da dahil olması ile kocaman bir aile olduk. Amacımıza da kısmen ulaştık. Yolumuz daha uzun ama kesinlikle çok keyifli.

Bu Yazılarımıza da Göz Atınız

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu