Hayatınızın belli bir döneminde arkadaş olmak istediğiniz bir kişi tarafından “zaten yeterince arkadaşım var” biçiminde bir söylem neticesinde kibarca reddedilmiş olabilirsiniz. Görünüşe göre bu sadece bir bahane değil. Bir çoğumuzun aşina olduğu Dunbar sayısı insanların 150’den fazla arkadaşlığı sürdüremeyeceğini söyler.
Dunbar sayısı adını, Robin Dunbar’dan alır. Teori, University College London’da çalışan primatolog Robin Dunbar’ın 1992’de başlayan bir dizi çalışmadan ortaya çıktı. Çalışmalar, insanlar da dahil olmak üzere primatların büyük beyninin, özellikle de neokorteksinin evrimini anlamayı amaçlıyordu.
Neokorteks, beynimizin dış kısmıdır ve insanlarda planlama ve yürütme kontrolü gibi yüksek bilişsel işlevlerle ilişkilidir. Dunbar’ın neokorteks boyutu ile çeşitli primat türlerinin sosyal gruplarında tipik olarak yaşayan bireylerin sayısı arasında istatistiksel bir ilişki olduğunu düşünüyordu. Çeşitli veriler ile yaptıkları çalışmalar neticesinde de 150 sayısı etrafında dikkate değer bir tutarlılık bulmuşlardı.
Kendisi devamında da sosyal beyin hipotezini ileri sürecekti. Dunbar’a göre neokorteks-beyin oranı ile beyin-vücut oranı sosyal karmaşıklıktan ötürü insanlarda olağanüstü bir yükseliş sergilemişti. Ancak araştırmaları özellikle sosyal bilimler ve beşeri bilimlerde geniş çapta alıntılanıp etkili olmasına rağmen oldukça tartışmalıydı
Daha büyük memelilerin daha büyük bir neokortekse sahip olduğu doğru bir bilgidir. Neokorteks, ispermeçet balinasının beyninin yaklaşık %87’sini, insan beyninin %80’ini, deve beyninin %71’ini, farenin beyninin ise yalnızca %15’ini oluşturur.
Dunbar Sayısı İle İlgili Sorun Nedir?
Ancak bu kadar büyük bir neokortekse sahip olan büyük gövdeli bir türün çok da özel bir yanı yoktur. Büyük bir neokorteks bize o hayvanın sosyal hayatı hakkında bir şey söylemeyecektir. Çeşitli çalışmalar, diğer faktörlerin neokorteks boyutunun yanı sıra sosyal grup boyutunu da benzer şekilde açıklayabildiğini göstermiştir.
Bu ve buna benzer sorunlar nedeniyle Dunbar sayısı bilim camiasında uzun süredir tartışılmaktadır. Aslına bakarsanız yakın zamanda yayınlanan bir çalışma Dunbar sayısına dair tahminlerin tutarsanız olduğunu iddia etmektedir.
Ayrıca basitliğinden ve akılda kalıcı olduğundan dolayı, bir çoğumuz 150 sayısına takılsak da, Dunbar aslında yukarıda gördüğünüz gibi başka sayılar da belirlemişti. Aslında kurduğumuz ilişkileri giderek büyüyen çemberler gibi düşünmüştü.
Dunbar’a göre yukarıda gördüğünüz katmanlar, ilişkinin duygusal yoğunluğu ve her bir kişiye ayırdığımız zamanla tanımlanır. Ayrıca 150 kişi ile “anlamlı” bir ilişki kurmak ille de aşk ve hatta sevgi üzerine kurulmuş bir ilişki olmak zorunda değildir. Bu 150 kişinin tümünü sevmeseniz bile, bize yardımcı oldukları için veya onlarla etkileşimde bulunmaya devam etmemiz gerektiği için sürdürebiliriz.
Teoriye göre, en dar çemberde sadece beş kişi vardı. Bunlar gerçekten sevdiklerinizdi. Bunu sırasıyla 15 (iyi arkadaşlar), 50 (arkadaşlar), 150 (anlamlı kişiler), 500 (tanıdıklar) ve 1500 (tanıyabileceğiniz kişiler) katmanları takip ediyordu.
İnsanlar bir katmandan başka bir katmana geçiş yapabilirdi. Ancak bunun için bu katmanda boşluk olması gerekliydi. Bu arada tüm bu sayıların neden beş sayısının katları olduğunu da merak edebilirsiniz. Aslında bunun nedenini Dunbar da tam olarak anlayamamıştı. Bunun evrimsel bir sebepten kaynaklandığını tahmin etmişti.
Dunbar Sayısı İlişkilerimiz Açısından Bize Ne Söylüyor?
Gördüğünüz gibi Dunbar sayısı yani 150 sayısı temelinde tartışmalı bir sayıdır. Genel olarak, ampirik desteği olmayan sınırlı teorik temele sahip bir kavramdır. Ancak bilimde meydan okumalar faydalıdır. Araştırmacıları bir hipotezin altında yatan varsayımları değerlendirmeye zorlar. Kimi zamanlarda da yeni keşiflere giden yolu gösterirler.
2021 tarihli bir araştırma, Dunbar’ın sayısının doğruluğu hakkında soru işaretleri uyandırdı. Ancak daha sonrasında bu çalışmanın metodolojisinde sorunlar olduğu söylenecekti. Dahası, Dunbar’ın sayısı, avcı-toplayıcı grupların gerçek toplumsal organizasyonuyla karşılaştırılarak test edildiğinde, tutarlı sonucu vermeyecekti.
Ayrıca bu sayı elbette her koşulda kesinlikle 150 olmayacaktır. Sonucunda bir kişinin içedönük ya da dışa dönük olması gibi durumlar da bu sayıyı etkileyecektir. Ancak gerçekten de hepimizin belli belli bir yakınlık düzeyinde tutabileceğimiz insanların sayısının bir sınırı var. Sonucunda birisi size 50 yakın arkadaşı olduğunu söylerse, muhtemelen ona inanmazsınız. Çünkü yakın arkadaşlık zaman ve çaba gerektirecektir. Oysaki bir insanda bunların ikisi de sınırlıdır.
Sonuç olarak
Anlamamız gereken şudur. 150 olsun ya da olması Dunbar sayısı bize, ilişkilerimizin önemli bir kısmının ya pasif ya da verimsiz durumda olduğunu gösteriyor. Hayatınıza yeni bir insan girdiğinde, ona yer açmak için, birisinin bir sonraki seviyeye düşmesi gerekiyor. Sonuç olarak belki de gerçekten sevdiklerimize yer açmak adına biraz sadeleşmek beynimize iyi gelebilir.
Kaynaklar ve ileri okumalar:
- Dunbar, R. (1993). Coevolution of neocortical size, group size and language in humans. Behavioral and Brain Sciences, 16(4), 681-694. doi:10.1017/S0140525X00032325
- Are humans limited to 150 friends? yayınlanma tarihi: 16 Ekim 2022; Kaynak site: Live Science. Bağlantı: Are humans limited to 150 friends/
- Dunbar’s number: why my theory that humans can only maintain 150 friendships has withstood 30 years of scrutiny. Kaynak site: Conversation. Yayınlanma tarihi: 12 Mayıs 2021; Bağlantı: Dunbar’s number: why my theory that humans can only maintain 150 friendships has withstood 30 years of scrutiny/
- Dunbar’s number: Why we can only maintain 150 relationships. Bağlantı: https://www.bbc.com/
- Lindenfors Patrik, Wartel Andreas and Lind Johan, 2021‘Dunbar’s number’ deconstructedBiol. Lett.172021015820210158; http://doi.org/10.1098/rsbl.2021.0158
Size Bir Mesajımız Var!
Matematiksel, 2015 yılından beri yayında olan ve Türkiye’de matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak veya Patreon üzerinden ufak bir bağış yaparak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.
Matematiksel