Toplum ve Yaşam

Giffen Paradoksu: Fiyatlar Arttıkça Daha Çok Satın Alma Durumu

Diyelim ki markete gittiniz ve rafta tanesi 50 liraya satılan bir üründen bir tane aldınız. Eve geldiniz ve bu ürünü çok beğendiniz. Ertesi gün aynı markete aynı ürünü almak için gittiğiniz zaman fiyatının 100 lira olduğunu gördünüz. Bu üründen bir taneden daha fazla satın alır mısınız? Eğer aldığınız ürün bir Giffen malı ise muhtemelen bu soruya cevabınız evet olacaktır.

Giffen Paradoksu: Fiyatlar Arttıkça Daha Çok Satın Alma Durumu

Sağduyulu bir düşünce ile bir malın fiyatı düştüğünde alıcıların o malı satın almak için akın etmesi ve tersi durumda yani fiyatı arttığında da bu mala olan talebin azalması gerekir. Sonucunda belli bir ürünü almak isteyen ancak yüksek fiyatına gücü yetmeyen kişiler, fiyatı düştüğünde o ürünü satın alabilirler. Bu da toplam talebin artmasına neden olur.

Arz Talep Yasaları Nedir?

Ekonomistler, fiyatlar yükseldiğinde talebin düştüğünü ve aşağı doğru eğimli bir eğri oluşturduğunu, fiyatlar düştüğünde ise, talebin yukarı doğru eğimli bir eğri oluşturduğunu kabul eder. Bu durum arz talep kanunu olarak bilinir.

arz talep
Talep, insanların bir satıcıdan belli bir fiyata almaya razı oldukları ürün veya hizmettir. Ancak fiyat arttıkça, daha az sayıda satın almaya başlar. Sonunda da almayı tamamen bırakır. Arz ise, bir satıcının belli bir fiyata satmaya razı olduğu ürün veya hizmet miktarıdır. Fiyat ne kadar düşükse, satıcı o kadar az mal satmak ister.

Ekonominin temelinde ve insan ilişkilerinin en derinlerinde arz ve talep kanunu yatar. Bu iki gücün etkileşimi, dükkanlardaki ürünlerin fiyatını, bir şirketin elde ettiği kârı belirler. Arz ve talep kanunu, süpermarketlerin neden yüksek kalite sucuğu, sıradan marka sucuğa göre pahalıya sattığını, bilgisayar şirketlerinin, sırf rengini değiştirdiği dizüstü bilgisayarlar için neden ekstra ücret talep ede­bildiğini açıklar. 

Giffen Paradoksu: Fiyatlar Arttıkça Daha Çok Satın Alma Durumu
Professor Alfred Marshall (1842-1924), Alfred Marshall, döneminin en etkili iktisatçısı. Neoklasik iktisadın ve Cambridge Okulu’nun kurucusu. 1890 yılında yayımlanan İktisadın İlkeleri adlı kitabı uzun bir dönem İngiltere’de iktisat ders kitabı olarak okutuldu.

1895 yılında İngiliz ekonomist Alfred Marshall arz ve talebin nasıl oluştuğunu bizlere matematiksel olarak açıklayan kişidir. Ancak kendisi genel kuralları ortaya koyduktan sonra buna ilginç bir istisna olabileceğine de dikkat çekmiştir. Marshall, fiyat artışının bazı durumlarda şaşırtıcı bir şekilde talebi arttırabileceğini de söyledi. Bu durumu ilk olarak ortaya koyan kişi de dönemin tanınmış ekonomist ve istatistikçisi İskoç Robert Giffen olacaktı.

Giffen Paradoksu Nedir?

Giffen Paradoksu: Fiyatlar Arttıkça Daha Çok Satın Alma Durumu
Robert Giffen (1837-1910)

Giffen, 19. yüzyılın ortalarında İrlanda’da ortaya çıkan patates kıtlığının patates fiyatlarını yükselttiğini, bunun patatese olan talebi düşürecek yerde artırdığını görmüş ve devamında bu tersliğin nedenini araştırmıştı. Ele aldığı durum arz ve talep kanununa ters olduğundan dolayı çalışması günümüzde Giffen paradoksu olarak isimlendiriliyor.

Giffen Paradoksu: Fiyatlar Arttıkça Daha Çok Satın Alma Durumu

Ayrıca fiyatı arttıkça talebi artan mallara da Giffen malları denilmeye başlandı. Giffen paradoksu hakkında detaylara geçmeden önce bir konuda bilgi vermemiz gerekiyor. Ekonomide satılan ve satın alınan ürünler belli kategoriler halinde ele alınır. Bu kategorileri aşağıda görebilirsiniz.

İlk kategoride gündelik yaşamımızı sürdürmek için kullandığımız giyim, temel gıda gibi normal mallar yer alır. Bireylerin geliri arttıkça normal mallara olan talep de artma eğilimindedir. İkinci kategori de tüketici geliri arttığında talebi azalan mallar yer alır. Bu kategoride yer alan ürünleri normal malların muadilleri gibi de düşünebilirsiniz. Örnek olarak A ürününü satın alan kişi, A ürününün fiyatı artınca daha ucuz ancak benzeri olan B ürününe yönelebilir. Ancak bu yönelim geçicidir. Kişinin geliri artınca yine A ürününe geri dönecektir.

Son kategori de ise lüks mallar bulunmaktadır. Lüks mallarda normal mallara benzer. Gelir arttıkça bunlara olan talep de artar. Ancak normal ve lüks mallar arasında bir fark vardır. İlk kategori de yer alan ürünler hayatta kalmak için gereklidir, ancak lüks mallar statü edinmeyle ilişkilidir. Dolayısıyla lüks bir ürün ne kadar pahalıysa o ürüne olan talep de o kadar yüksek olur.

Bu kategori içinde Giffen paradoksuna neden olan Giffen ürünleri orta kategoride yer alan ürünler ile ilişkilidir.

Giffen Mal Nedir?

Bir Giffen malı temel ihtiyaçlar ile ilgilidir. Bu nedenle fiyatlar yükselse bile tüketiciler satın almaya devam edecektir. Aslına bakarsanız Giffen mallarına olan talep, fiyat yükseldiğinde artar ve fiyat düştüğünde düşer. 

Bu ürünler genellikle daha az paranız olduğunda daha çok tükettiğiniz, ancak geliriniz arttığında hızla daha iyi seçenekler ile değiştirdiğiniz mallardır. Örneğin, üniversite günlerinizde çok fazla makarna yemiş olabilirsiniz, ancak mezun olup daha iyi maaşlı bir işe girdikten sonra yemek tercihinizi ağırlıklı olarak makarnadan yana yapmaya bilirsiniz. Bazı yaygın Giffen malları pirinç, tuz, patates ve ekmektir.

Giffen Malı Nedir?
Giffen Paradoksu mimarı Sir Robert Giffen, ekmeğin fiyatı arttıkça İngiliz işçilerin daha fazla ekmek satın aldığını gözlemlemişti. Bu davranış karşısında şaşırarak konuyu araştırdı. Sonucunda cevap basitti. İşçiler et ve diğer pahalı gıda maddelerine yönelik harcamalarını kısmak zorunda kalmışlardı. Ekmek, eskisinden daha pahalı olmasına rağmen hâlâ en ucuz seçenekti.

Giffen paradoksuna örnek vermek için et fiyatlarındaki artışı ele alalım. Et ürünlerinin fiyatı arttıkça çoğumuz etten vazgeçerek ona ayırdığımız bütçeyi daha uygun maliyetli gıda ürünlerine harcamaya başladık. Bunun sonucunda arz ve talep dengesi değişti. Sonrasında da temel gıda ürünlerinde de fiyat artışı meydana geldi. Bu da Giffen Paradoksuna yakalanmamıza neden oldu.

Aynı şekilde çok daha düşük gelirli aileler, birkaç malzeme alıp basit bir yemek ve ekmek ile günü geçirebilecekken, sebze fiyatlarındaki artış ile birlikte bu da mümkün olmamaya başladı. Sonucunda bir çok kişinin temel besin maddesi en ucuz maliyetli olan ve karın doyuran ekmek halini aldı. Bunun sonucunda da ekmeğe talep arttıkça ekmek de daha fazla zamlanmaya başladı.

Benzer Etki Ancak Karşıt Bir Durum: Veblen Malları

 Markalı ürünler aynı zamanda insanların kendilerini statü ve prestijle ilişkilendirmelerine de yardımcı olur.

Giffen paradoksundan bahsedildiği zaman ekonomik açıdan tuhaf bir çelişkiye neden olan bir başka durum daha ele alınır. Ekonomide Veblen malları olarak da bilinen lüks mallar, adını Norveçli Amerikalı ekonomist Thorstein Veblen’den almıştır. Veblen malları gösterişçi tüketimle ilişkilendirilir. Yüksek fiyat, talep eden tüketiciler açısından daha yüksek kalite, ayrıcalık ve prestij ile doğrudan ilişkilidir. 

Bu mallar tuhaftır, çünkü fiyatları arttıkça onlara olan talep de artar. Daha fazla para ödeme isteği daha iyi bir kaliteye erişmekten çok zenginliğin reklamını yapmak içindir. Bu yüzden gerçek bir Veb­len malı kendinden düşük fiyatlı eşdeğerlerinden belirgin ölçüde yüksek kaliteli olmamalıdır.

Fiyat düştüğünde ise zenginler bu malı al­mayı bırakırlar. Fiyatlarda indirim sa­tışları azaltma eğiliminde olur. Bazı mağazaların sezon sonlarında asla indirime girmemesinin nedeni budur. Alabilen alır, alamayan ise zaten Giffen paradoksu ile boğuşmak zorundadır.


Kaynaklar ve ileri okumalar:


Size Bir Mesajımız Var!

Matematiksel, 2015 yılından beri yayında olan ve Türkiye’de matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak veya Patreon üzerinden ufak bir bağış yaparak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.

Matematiksel

Sibel Çağlar

Temel eğitimimi Kadıköy Anadolu Lisesinde tamamladım. Devamında Marmara Üniversitesi İngilizce Matematik Öğretmenliği bölümünü bitirdim. Çeşitli özel okullarda edindiğim öğretmenlik deneyiminin ardından matematiksel.org web sitesini kurdum. O günden bugüne içerik üretmeye devam ediyorum.

İlgili Yazılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir