Vera Rubin: Karanlık Maddeyi Aydınlatan Gökbilimci

Vera Rubin, karanlık maddenin varlığını doğrulayarak bilim dünyasında çığır açmış olmasının yanı sıra, erkeklerin hakim olduğu bir alanda, bir kadın olarak mücadele vermiş bir bilim insanıydı. Vera Rubin’in gözlemleriyle şunu bir kez daha öğrendik; evrenin yüzde 90’ından fazlası hakkında bir şey bilmiyorduk.

1948’de Vassar Üniversitesi’nden mezun olduğunda, fakültenin tek kadın öğrencisiydi. Rubin, genç yaştan beri kararlı biriydi. Oldu olası yıldızlara merak duyuyordu. Babasının yardımıyla kurduğu teleskop, keşif duygusunu daha da tetiklemişti. Yaşamı boyu hiç kaybetmediği keşfetme hazzı, onun zorlu dağları dahi aşmasına yardımcı olacaktı. 1950’de, Princeton Üniversitesi astronomi bölümü kadınları kabul etmediği için Cornell Üniversitesi’ne başvurdu. Bu bölümde, tek kadın öğrenci olarak eğitim gören Rubin, yüksek lisans tezini, ilk çocuğunu henüz doğurduğu bir sırada, ünlü fizikçi Richard Feynman’ın da bulunduğu bir komitenin önünde sundu.

Tez konusu olan evrendeki büyük ölçekli nesnelerin hareketi, devrimsel bir düşünceydi. Ancak tüm ileri görüşlü fikirler gibi, zamanının ötesinde olan bu kavrama da şüpheyle yaklaşıldı. Rubin’in sonuç makalesi dönemin iki büyük astronomi dergisi tarafından geri çevrildi. 1960’a gelindiğinde, Rubin Caltech Üniversitesi’nin efsanevi Palomar Gözlemevinde gözlem yapan tek kadın olmayı başardı. Ancak burada da, bölümü tekelinde tutan “erkekler kulübü” ona zor anlar yaşatacaktır.

Karanlık Maddenin Keşfi

Vera Rubin, galaksinin merkezindeki yıldızların nasıl yörüngede döndüğünü anlamak istiyordu. Bunun için, 1960 yılında Carniege Enstitüsü’nde, meslektaşı Kent Ford ile birlikte Andromeda Galaksisini, diğer adıyla M31’i incelemeye koyuldu. İki bilim insanı da galaksinin merkezinden farklı uzaklıklardaki gaz ve yıldızların yörünge hızlarına bakarak, M31’deki kütle dağılımını belirlemek istiyordu. Newton’ın evrensel kütleçekim yasasına göre, merkeze daha uzak olan bir nesnenin, yakın olana göre daha yavaş yörüngede dönmesini bekliyorlardı.

Ancak şaşırtıcı olarak, uzaktaki yıldızların, merkezdekilerle aynı hızda döndüklerini gördüler. Düzinelerce galaksiyi incelediler. Sonucunda 1970 yılında Rubin ve meslektaşları, yıldızların hareketinden görünen kütlenin ötesinde bir şeyin sorumlu olduğunu buldular. Her spiral galaksi, karanlık bir “hale”nin içine gömülüydü.

Yani ışığı yaymayan ve galakside, gözle görebileceğimiz alanın ötesine ulaşan bir şey vardı. Buna karanlık madde deniyordu. Ayrıca, karanlık maddenin ışık yayan galaksiden 5 ila 10 kata kadar daha fazla kütle içerdiğini buldular. Rubin’in çığır açan keşfinin bir sonucu olarak, evrenin %90’ının bu görünmez maddeden oluştuğu aşikar hâle geldi. Karanlık maddenin varlığı, ilk kez Caltech’te çalışan İsveçli astrofizikçi Fritz Zwicky tarafından işaret edilmişse de, Rubin’in çalışmasına değin doğrulanmamıştı.

Nobel’e Layık Görülmeyen Bir Bilim Kadını

Rubin, astronomi alanında pek çok ödüle layık görüldü. 1993’te ABD’nin en önemli bilim ödülü sayılan Ulusal Bilim Madalyası’nı kazandı. 1996’da, Kraliyet Astronomi Cemiyeti tarafından 1928’den bu yana Altın Madalya verilen ilk kadın oldu. Tüm bunlara rağmen, devrim yaratan çalışması nedeniyle kendisine Nobel verilmemiş olması, bu ödüllerin paylaşımındaki sorunların da bir göstergesi olarak görülebilir. Yine de Rubin, bu ödülü alıp almamayı hiç umursadı. O, kendi çalışmasından ve bilime yaptığı katkılardan yeterince mutluydu.

“…sayılarım ismimden daha önemli. Eğer astronomlar, yıllar geçse de halen benim verilerimi kullanmaya devam ediyorsa, bu benim için en büyük iltifattır.”

Vera Rubin

Erkeklere Meydan Okuyan Bir Öncü Kadın

Öncülü, ABD’nin ilk kadın astronomu Maria Mitchell’den aldığı ilhamla, erkeklerin egemen olduğu bir alanda, tüm zorluklarına rağmen çocukluk merakının peşinden gitmeyi sürdürdü. Rubin işini profesyonelce yaparken, meslektaşlarına bu işin üstesinden gelebilecek tek bilim kadını olmadığını devamlı hatırlattı. Bir anlamda kadınlara ilham veriyor, yol göstericilik yapıyordu. Hayatı boyu karşılaştığı zorluklardan yılmayan Rubin, şu üç çıkarımla yaşamış ve çalışmıştı:

1)    Bilimde erkekler tarafından çözülüp de kadınlar tarafından çözülemeyecek hiçbir problem yoktur.
2)    Tüm dünyadaki beyinlerin yarısı kadınlara aittir.
3)    Bilim yapabilmek için hepimize müsaade edilmesi lazım, ancak tarihe derinden kök salan sebeplerden dolayı, bu müsaade sıklıkla kadınlardan çok, erkeklere verilmektedir.

Vera Rubin Kadınlara Cesaret Veren Bir Öncüydü

17 Mayıs 1997’de Berkeley Üniversitesi’nde, kendi mezuniyetinden tam 48 yıl sonra gerçekleşen mezuniyet töreninde yaptığı cesaret verici konuşma, oradaki öğrencilere olduğu kadar, bu alandaki zorluklara göğüs germek isteyen hemcinslerine ilham verecektir:

“Bilimdeki başarılarım meyve verdi çünkü ne yapmak istediğimi biliyordum ve yardımsever, nazik astronomların arasında profesyonel meslektaşlar buldum. Cesaretim, zaman zaman cesaret kırıcı olanlar tarafından asla kırılmadı. Aksine, ana akım astronominin dışında kalan problemler üzerinde çalışmakta ısrar ettim ki böylece kendi bildiğim gibi ilerleyebileyim ve çoğunluğun baskısına maruz kalmayayım. Bunu size misal olsun diye değil, yalnızca bilimde farklı yaklaşımlar olabileceğini göstermek için sunuyorum. Öyle de olmalı.  Umuyorum ki bilimin karmaşık sosyolojisi içinde kendi yolunuzu bulabileceksiniz. Bilim rekabetçi, agresif ve çetindir. Aynı zamanda yaratıcı, ilham verici ve heyecan vericidir. Siz de bunu başarabilirsiniz. Her biriniz dünyayı değiştirebilirsiniz, çünkü yıldız tozundan yapıldınız ve evrenle bağlısınız.”

Vera Rubin

Garajımdaki Ejder


Kaynaklar ve ileri okumalar:

  • 2016 also took one of the greatest female scientists of all time; Yayınlama Tarihi: 27 Aralık 2016; Yayınlandığı Yer: CNN; Bağlantı: https://edition.cnn.com/
  • Trailblazing Astronomer Vera Rubin on Science, Stereotypes, and Success; Yayınlama Tarihi: 23Temmuz 2013; Yayınlandığı Yer: Brainpickings Bağlantı: https://www.brainpickings.org/

Matematiksel

Editör

Bu yazı gönüllü yazarlarımız tarafından hazırlanmış veya sitemiz editörleri tarafından belirtilen kaynaktan aslına uygun kalınarak eklenmiştir.

Bu Yazılarımıza da Göz Atınız

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu