Venüs boyut ve yoğunluk açısından Dünya’ya çok benzer. Ancak benzerlik sadece bundan ibarettir. Güneş Sistemi’nde “cehennem” kelimesinin karşılığı Venüs gezegeni gibidir. Üstelik Venüs, Güneş’e en yakın gezegen de değildir. Ancak Güneş Sistemi’nin en sıcak gezegenidir.
Günümüzde komşu gezegenimiz Venüs’ün atmosferi bir pizza fırını kadar sıcak ve Dünya’nın en kurak çölünden daha kurudur. Venüs Dünya’dan tamamen farklı bir atmosfere sahiptir. Bunun sonucunda yüzey ısısı 465 dereceleri bulur. Bu da onu Güneş Sistemi’nin en sıcak gezegen haline getirir.
Güneşe en yakın olan gezegen Merkür yörüngesini 88 Dünya gününde tamamlar ve gün boyunca 427 °C gibi muazzam bir sıcaklığa ulaşır. Ancak Merkür kendi etrafında çok yavaş döner. Bu nedenle de Güneş’ten korunan tarafı bu zamanlarda -173 °C civarında olur ve bu sıcaklığı uzun süre korur.
Venüs, Merkür’e göre Güneş’ten iki katı kadar uzaktadır ve Güneş’in etrafında dönmesi yaklaşık 225 Dünya günü sürer. Aynı zamanda Merkür’den bile daha yavaş döner. Ancak Venüs’ün sıcaklığını ölçtüğünüzde bir sürprizle karşılaşırsınız: Venüs gece gündüz her zaman aynı sıcaklıktadır ve ortalama 465 °C civarındadır. Bu da onu Merkür’den bile daha sıcak yapar.
Milyarlarca yıl önce, Venüs’te Dünya’nın bugün sahip olduğu kadar su vardı. Ancak zamanla, bu suyun neredeyse tamamı kayboldu. Venüs’ün suyunu nasıl, ne zaman ve neden kaybettiğini anlamak, bir gezegeni yaşanabilir kılan şeyin ne olduğunu veya yaşanabilir bir gezegeni yaşanmaz bir dünyaya neyin dönüştürebileceğini anlamamıza yardımcı oluyor.
Venüs Gezegeni Neden Bu Kadar Sıcaktır?
Dünyada alışık olduğumuz konforumuzu atmosferimize borçluyuz. Atmosfer olmasaydı yaşam olmazdı. Bir gezegenin atmosferinin olmaması durumunda gezegene ne olduğunu anlamak için aslında Mars gezegenine bakılması yeterlidir.
Mars gezegeni atmosferini kaybetmiştir. Bunun tersine Venüs gezegeninin ise atmosferi kalınlaşmıştır. Daha kalın atmosfer daha fazla sera etkisi anlamına da gelir. Bir gezegenin bu yaşanabilirlik spektrumunda nerede yer aldığı, gezegenin Güneş’ten ne kadar enerji aldığına ve gezegenin ne kadar enerji yaydığına bağlıdır.
Venüs’ün su kaybının çoğunun nasıl gerçekleştiğine dair teori bu enerji dengesine bağlıdır. Erken Venüs’te, güneş ışığı atmosferindeki suyu hidrojen ve oksijene ayırdı. Atmosferik hidrojen bir gezegeni ısıtır. Bunu yazı yatağa battaniye ile girmek gibi düşünebilirsiniz.
Gezegen çok ısındığında, battaniye atılır yani hidrojen, hidrodinamik kaçış adı verilen bir süreçte, uzaya kaçar. Tam olarak ne zaman gerçekleştiği bilinmese de bu süreç, Venüs’ten su için temel bileşenlerden birini uzaklaştırdı.
Venüs sıcaklığını, sadece kalın atmosferine borçlu değildir. Atmosferi aynı zamanda karbondioksit gibi çok büyük miktarlarda kızıl ötesi soğurucu gazlarla yüklüdür. Kalınlığı 20 km’den fazla olan bu sülfürik asit sisi, gezegeni çevreleyerek ısının büyük çoğunluğunu hapseder. Tüm bunların sonucunda diğer gezegenlerin aksine uzun geceler boyunca sıcaklık gezegenden kaçamaz.
En Sıcak Gezegen Bize Ne Öğretti?
Her ne kadar Mars düzeyinde ilgi çekici olmasa da, Venüs de uzay araştırmalarından payını aldı. Venüs’e gelen ilk uzay aracı 1962’de gezegenin yörüngesine oturan Mariner 2 uzay sondası idi.
1970’de bir Rus uzay aracı olan Venera 7 gezegen üzerine başarıyla indirildi ve Venüs yüzeyinde yanmadan önce 23 dakika veri yolladı. Veriler yüksek sıcaklığı onaylıyordu. Atmosfer basıncı Yer’in atmosfer basıncından 90 kat daha fazlaydı. On yıl sonra Venera 13 sayesinde Venüs yüzeyinin renkli fotoğraflarını görebildik.
Ancak Venüs’ü Mars kadar çok ziyaret etmedik. Bunun nedeni de metali bile eriten yüzey sıcaklığı ve zehirli asit yağmurları. Gezegene gönderilen birkaç uzay aracı çok az bilgi toplayabildi. JAXA 2015’te Venüs yörüngesine Akatsuki yörünge aracını oturttu ve bu araç halen aktif olarak çalışıyor. Kalın bulut tabakaları nedeniyle içeride neler olup bittiğini bilmek tam olarak mümkün olmasa da bu cehennem gezegeni hakkında da günümüzde bir çok bilgiye sahibiz.
Sonuç olarak;
Roma aşk ve güzellik tanrıçası adını alan Venüs günümüzde artık yaşanmaz bir haldedir. Dünya aynı kaderi paylaşma riski altında olmasa da, Venüs hem Güneş Sistemimizdeki en sıcak gezegen hem de kontrolden çıkmış bir sera etkisi hakkında uyarıcı bir hikaye olarak karşımızda durmaktadır.
Bilim insanları milyarlarca yıl önce Venüs’ün günümüz Dünya’sına oldukça benzer olabileceğini düşünüyorlar. Hatta sonrasında onaylanmasa da 2020’de gezegenin bulutlarında bazılarının yaşam belirtisi olduğunu düşündüğü fosfin isimli bir kimyasalın keşfedildiğini açıklamışlardı. Yaşam olup olmadığını kesin bilemezsek de geçmişte gezegen koşullarının günümüzdekinden daha iyi olduğunu biliyoruz.
Kaynaklar ve ileri okumalar
- Venus: The scorching second planet from the sun. Yayınlanma tarihi: Bağlantı: https://www.space.com/
- Grinspoon, David. (1993). Implications of the high D/H ratio for the source of water in Venus’ atmosphere. Nature. 363. 428-431. 10.1038/363428a0.
- Chaffin, M.S., Cangi, E.M., Gregory, B.S. et al. Venus water loss is dominated by HCO+ dissociative recombination. Nature 629, 307–310 (2024). https://doi.org/10.1038/s41586-024-07261-y
Size Bir Mesajımız Var!
Matematiksel, 2015 yılından beri yayında olan ve Türkiye’de matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.
Matematiksel