Astronomi

Gezegenlerin İsimleri Nereden Geliyor?

İngiliz gökbilimci William Herschel, 1781’de teleskopunu gökyüzüne doğru çevirdiğinde tuhaf bir şey fark etmişti. Herschel, şimdi Uranüs dediğimiz gezegeni tesadüfen keşfetmişti. Anıtsal keşfinin ardından Herschel bu gezegene Georgium Sidus adını vermeye karar verdi. ( O sırada Kral III George kendisine sağlam bir fon sağlamaktaydı.).

Kısa bir süre astronomi kitapları gezegenleri Merkür, Venüs, Dünya, Mars, Jüpiter, Satürn ve… George olarak sıraladı. Neyse ki Johann Bode daha sonra antik çağlardan beri var olan bir geleneğe uygun biçimde Uranüs adını önerdi. Peki, gezegenlerin isimleri ile ilgili bu gelenek neydi? Örneğin Dünya neden Dünya’dır? Gezegenler hakkında kısa bilgiler eşliğinde bunun cevabına bakalım.

Gezegenlerin İsimleri

Dünya haricinde, güneş sistemimizdeki tüm gezegenlerin Yunan veya Roma mitolojisinden isimleri vardır. Bu gelenek Uranüs, Neptün ve Plüton daha modern zamanlarda keşfedildiğinde devam etti.

Merkür (Mercury)

gezegenler

Güneş sistemindeki en küçük, Güneş’e en yakın ve demir bakımından en zengin gezegendir. Neredeyse hiç koruyucu atmosferi yoktur ve sıcaklık gün içinde 430 ° C’ye kadar yükselir, ardından geceleri –180 ° C kadar düşer. Başka hiçbir gezegen bu kadar geniş bir sıcaklık aralığı yaşamaz.

Bu enlerin gezegeninin güneşe yakınlığı nedeniyle çıplak gözle görülmesi çok zordur, ancak geçişleri sırasında dolaylı olarak izlenebilir. Merkür gökyüzünde ışıldayan en parlak beş gezegenden biridir ve bu durum Romalıların dikkatini çekmiştir.

Güneşin yörüngesinde 50 km / saniye hızla dönmesi nedeniyle de Romalılar ona en hızlı tanrıları olan seyahat ve ticaret tanrısı Merkür adını vermişlerdi. Bu tanrının Yunan mitolojisindeki karşılığı is Hermes’tir.

Venüs

Venüs, güneş sistemindeki ikinci gezegen ve en yakın göksel komşumuzdur. Ay’ın yanı sıra, Venüs gece gökyüzündeki en parlak nesnedir. İkinci gezegen olan Venüs Merkür’den daha sıcaktır. Atmosferi toksik yani zehirlidir. Venüs’ün yoğun ve zehirli atmosferi, sera etkisini çok büyük derecede ortaya çıkarmaktadır. Bu da, yüzeyinin kabarcık görüntüsü oluşturmasına sebep olur. Bu, görünümünü onu dikkat çekici hale getirir ve kolayca tanımlanmasına izin verir.

Bu nedenle kendisi yıldız gözlemcileri tarafından uzun süredir bilinmektedir. Ayrıca Venüs, diğer gezegenlerin dönme şekline ters yönde dönen iki gezegenden biridir. Gözlemlenebilirliği ve parlaklığı onun Roma aşk ve güzellik tanrıçası Venüs’ün adını almasına neden olmuştur. Bu Tanrı’nın Yunan mitolojisinde karşılığı ise Afrodit’tir.

Dünya (Earth)

güneş enerjisi

Meskenimiz olan bu mavi gezegen, güneş sistemindeki en büyük beşinci gezegendir. Şu anda yaşamın mevcut olduğu bilinen tek yer burasıdır. Dünya’nın yaklaşık 4,5 milyar yıl önce güneş bulutsusundan oluştuğu tahmin ediliyor.

Şaşırtıcı bir şekilde, kendi gezegenimize isim verirken gezegenlerin isimleri ile ilgili geleneğine karşı geldik. “Earth” adı bir Roma veya Yunan tanrısı değil, daha çok “Yer” anlamına gelen bin yıllık İngilizce / Almanca bir kelimedir.

Bununla birlikte, Dünya’nın Yunan mitolojisinde eşdeğeri Gaia’dır. Roma mitolojisinde ise “Terra” olarak anılmaktadır. Türkçe olarak kullandığımız Dünya kelimesinin kökeni ise Arapçadır. Dünya’nın adı ile ilgili biraz daha fazla detaya erişmek isterseniz bu bağlantıya göz atabilirsiniz: Dünya Gezegeninin Adını Kim Koydu? Dünya Ne Demek?

Mars

Mars, Güneş sistemindeki en küçük ikinci gezegendir. Venüs gibi, Mars da çıplak gözle kolayca görülebilir. Gezegenin iki uydusu vardır: Phobos ve Deimos. Mars, parlaklığı ve Dünya’ya yakınlığından dolayı en az 4.000 yıldır bilinmektedir.

Ancak Mars’ı teleskopla ilk gözlemleyen kişi 1610’da Galileo Galilei olmuştur. Mars, yüzeyinde yaygın olan demir oksidin etkileri nedeniyle, kırmızımsı bir görünüme sahiptir. Adını kırmızı görünümünden dolayı Roma savaş tanrısından almıştır. Bunun Yunan mitolojisinde eş değeri savaş tanrısı Aries’tir.

Jüpiter

Coriolis Etkisi, jüpiter

Jüpiter, Güneş sistemindeki en büyük gezegendir. Esas olarak hidrojen ve helyum gibi gazlardan oluşur, bu yüzden bir gaz devi olarak da anılır. Kuşkusuz gezegenin en olağandışı özelliği dev kırmızı lekesidir. Bildiğimiz tüm kasırgalardan daha kuvvetli esen fırtınalar nedeniyle oluşan bu lekenin son 300 yıldır orada olduğu bilinmektedir.

En geniş bölgesi gezegenimizin çapının 3 katı kadar olan bu leke saatte 360 kilometre hızla dönmektedir. Daha fazlası için: Duyduklarınızı Unutun: Jüpiter Güneş’in Yörüngesinde Dönmüyor!

Gökyüzündeki en parlak dördüncü nesne olduğu için Jüpiter çok eski zamanlardan beri bilinmektedir. Bununla birlikte, ilk teleskopik gözlemler 1609’da Galileo Galilei tarafından gerçekleştirilmiştir. Birçok kültür Jüpiter’i gözlemlediğinden, hepsi ona farklı isimler vermiş ancak gezegenlerin isimleri ile gelenek yine devam etmiş ve sonunda Jüpiter adını Yunan tanrısı Zeus’un eşdeğeri olan Roma tanrısından almıştır.

Satürn

gezegenler

Satürn, Güneş sistemindeki altıncı ve en büyük ikinci gezegendir. Jüpiter gibi, Satürn de devasa bir gaz topudur. Satürn şu anda en çok sayıda uyduya sahip gezegen olarak da kabul edilmektedir. Satürn, halkaları ile bilinir. Bu halkalar buzlardan ve kayalardan meydana gelir. Ancak Jüpiter, Uranüs ve Neptün’ün de halkaları vardır.

Gezegenin 270.000 kilometre çapındaki halkalarının kalınlığı bazı yerlerde sadece 3 metreyken, farklı bölgelerde 1 kilometreye kadar çıkabilir. Genel olarak, normal teleskoplarla yalnızca 3 halkası görülebilir. Güçlü teleskoplar bu sayıyı 8’e çıkartabilir. Ancak Cassini uzay aracı bizlere aslında 30’un üzerinde halkanın var olduğunu iletmiştir. Adını Roma tarım ve zenginlik tanrısından almıştır.

Uranüs

uranüs

Buz devi Uranüs, Güneş’ten itibaren yedinci gezegendir. Çok uzak olduğu için çıplak gözle görülemez. Venüs gibi, bu gezegen de doğudan batıya, çoğu gezegenin tersi yönde döner. Ekvatoru, yörüngesine neredeyse dik açı yapan tek dev gezegendir.

Yani ilk bakışta yan duran bir gezegen diyebiliriz. Pek çok gökbilimci, bu olağandışı eğimin Uranüs’ün oluştuktan hemen sonra Dünya boyutundaki bir gezegenle çarpışmasından kaynaklanabileceğine inanıyor.

Gök mavisi renginden dolayı Uranüs gezegeni ismini, Yunan gök tanrısı Ouranos’tan adını alır. Adı doğrudan Yunan mitolojisinin bir figüründen türetilen tek gezegendir. Uranüs hakkında daha fazla bilgi için: Gezegenlerin Dönüş Yönü: Venüs ve Uranüs Neden Ters Yönde Dönüyor?

Neptün

gezegenlerin isimleri

Bir başka buz devi ve mavi gezegen olan Neptün, Dünya’dan astronomik uzaklığı nedeniyle, çıplak bir gözle izlenemez. Burası bir teleskopla keşfedilmek yerine John Adams ve Urbain Le Verrier tarafından matematiksel olarak tahmin edilen ilk gezegendir.

Neptün, bazen ses hızından daha hızlı olan kuvvetli rüzgarlarıyla tanınır. Neptün’ün rüzgarları 2414 km/saat’ten daha fazla hızda olabilir. Fakat güneşten çok uzakta olmasına ve düşük iç sıcaklığına sahip olmasına rağmen bu büyüklükte bir rüzgar hızına nasıl sahip olduğu tam anlaşılamamıştır.

Adını renginden dolayı Roma deniz tanrısından almıştır. Yunan mitolojisinde bu adın karşılığı ise Poseidon’dur. Neptün hakkında daha fazla bilgi için bu yazıya göz atabilirsiniz: Matematik Yardımı İle Keşfedilen Bir Gezegen: Neptün


Kaynaklar ve İleri Okumalar:


Size Bir Mesajımız Var!

Matematiksel, 2015 yılından beri yayında olan ve Türkiye’de matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak veya Patreon üzerinden ufak bir bağış yaparak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.

Matematiksel

Sibel Çağlar

Merhabalar. Matematik öğretmeni olarak başladığım hayatıma 2016 yılında kurduğum matematiksel.org web sitesinde içerikler üreterek devam ediyorum. Matematiğin aydınlık yüzünü paylaşıyorum. Amacım matematiğin hayattan kopuk olmadığını kanıtlamaktı. Devamında ekip arkadaşlarımın da dahil olması ile kocaman bir aile olduk. Amacımıza da kısmen ulaştık. Yolumuz daha uzun ama kesinlikle çok keyifli.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu