Astronomi

Yukarı Bakın: Bir Göktaşı Dünya’ya Çarparsa Ne Olur?

Dünyanın bir “gezegen katili” asteroit tarafından tehdit edildiği son Netflix filmi “Don’t Look Up”daki olaylar hepimizin aklında aynı soruyu oluşturdu. Sonuçta, gezegenimize doğru yaklaşan bir asteroit ya da daha sık kullandığımız adıyla göktaşı, oldukça sık tekrarlanan bir bilim kurgu malzemesidir. Ancak bunun gerçekleşmesi mümkün olabilir mi? Ya da bir göktaşı dünyamıza çarparsa bu gerçekten hepimizin sonu anlamına mı gelecektir?

Öncelikle en baştan söyleyelim. Dünya’yı etkileyen bir asteroit sadece bilim kurgu değil, aynı zamanda bilim gerçeğinin de bir parçasıdır. NASA’nın California’daki Jet Propulsion Laboratuvarı, tüm amacı Dünya’ya yaklaşacağını düşündüğü asteroitleri (ve kuyruklu yıldızları) tespit etmek ve izlemek olan bir “Asteroid Watch “a sahiptir. Siz de inceleyip şu anda yolda olan asteroidlere göz atabilirsiniz.

Hatta bunlardan bir tanesi, Asteroit (7482) 1994 PC1′ olarak adlandırılan gök cismi, 1994 yılında astronom Robert McNaught tarafından keşfedildi. Üstelik bu asteroit 18 Ocak günü saat 21.51’de Dünya’ya en yakın konumdan geçecek. Araştırmacılar, bu asteroidi ‘potansiyel tehlike’ kategorisinde incelese de hemen korkmayın. Bu gezegenimiz için tehlikeli olduğu anlamına gelmiyor.

New York City’deki Empire State Binası’nın yüksekliğinin yaklaşık 2,5 katı kadar olduğu düşünülen biri de dahil olmak üzere, yalnızca 2022 için panoda beş tane Asteroit Dünya’ya yaklaşıyor. NASA en büyük olanı (7482) 1994 PC1 olarak belirledi. Bu dev Dev uzay kayası, Dünya’ya göre saniyede 19,56 kilometre hızla yol alıyor. Oldukça ürkütücü değil mi?

Ancak tarih boyunca tüm asteroitler ıskalamadı. Dünya’da (ve ayda) gezegene çarpan devasa nesnelerin uzun bir geçmişini kanıtlayan bariz kraterler var. Şimdiye kadarki en ünlü asteroit, 66 milyon yıl önce Dünya’ya çarpandır. Dağ büyüklüğündeki asteroit, Meksika’nın Yucatán Yarımadası kıyılarında 146 kilometre genişliğinde ve 19 kilometre derinliğinde bir krater bıraktı. Bu çarpma yeryüzünde ateş fırtınalarına, yanardağ patlamalarına ve dev tsunamilere neden oldu. Geriye kalan kül ve tozlar güneşi yıllarca kapattı. Bu durumda dinozorların ve yaşamın onlarla birlikte var olan yüzde 75’lik kısmının hiç yaşama şansı kalmadı.

Asteroitler Nereden Geliyor?

Chicxulub
Chicxulub Krateri Meksika’nın Yucatán Yarımadasının altında gömülü olan bir prehistorik göktaşı krateridir. Kraterin merkezi, adını aldığı Chicxulub kasabası yakınlarındadır. Bu göktaşının, dinozorların sonu da dahil olmak üzere 66 milyon yıl önce Kretase’nin sonundaki kitlesel yok oluşa neden olduğu ya da büyük ölçüde katkıda bulunduğu düşünülmektedir. 

Asteroitler Güneş sisteminin oluşumundan geriye kalan artıklardır. Genellikle iç gezegenler ile dıştaki gaz ve buz devleri arasında yer alan asteroit kuşağında yer alırlar. Ancak bazen şu ya da bu nedenle yörüngelerinden saparlar ve dünyaya doğru sürüklenebilirler. Asteroit ya da kuyruklu yıldız gibi çeşitli gök cisimlerinden kopmuş küçük kaya parçaları ise göktaşı denir. Göktaşları bazen Dünya’nın atmosferine girer. Atmosfere giren göktaşlarına meteor denir. Genellikle kum tanesiyle çakıl taşı arasındaki büyüklüklerde olan meteorlar atmosferde yanar. Ancak bazıları tamamen yanarak yok olmaz. Yeryüzüne ulaşıp yere düşen bu gök taşlarına ise meteorit denir.

astroit-kusagi
Asteroit Kuşağı, Mars ve Jüpiter’in yörüngeleri arasında kalan, asteroit yörüngelerinin en yoğun bulunduğu Güneş Sistemi bölgesidir ve Güneş Sistemi’nin oluşumundan kalan toz ve asteroitlerden oluşur. Bugüne kadar yaklaşık 600.000 civarında asteroit ve cüce gezegen burada keşfedilmiştir. Eğer bu kayalardan herhangi biri Dünyayla çarpışacak bir rotaya girerse bunun sonucu bizim için felaket olabilir.

Atmosfere Bir Göktaşı Girerse Ne olur? 2013 Çelyabinsk Göktaşı Olayını Anımsayalım

15 Şubat 2013’te Rusya’nın güneyindeki Ural dağlarının hemen doğusunda yer alan Çelyabinsk semalarında bir patlama yaşandı. Patlayan nesnenin büyük bir kısmı atmosferde yansa da bir kısmı dünyaya ulaştı. Parçalardan biri Çebarkul gölüne düşerek 7 metre genişliğinde bir çukur açtı. Buna sebep olan parça 570 kg. ağırlığındaydı. Gökbilimciler patlayan cismin 17-20 metre genişliğinde, 10.000 ton ağırlığında bir asteroit olduğu sonucuna vardılar. 30 kilometre yükseklikte gerçekleşen ilk patlamada 500 kiloton TNT’ye eşdeğer bir enerji açığa çıktı. Bu Hiroşima’ya atılan atom bombasının yaklaşık 30 katına denk geliyordu. Bu bilinen tarihte dünyamızın maruz kaldığı en büyük dünya dışı darbeydi. Çelyabinsk göktaşı dünya yüzeyinde keşfedilen göktaşlarından yalnızca biridir.

Dünyaya Göktaşı Sürekli Olarak Düşüyor

1969-1976 yılları arasında ABD ve Sovyetler Birliği uzaydan dünyaya 380 kilogram ay kayası getirdi. Ancak dünyadaki ay kayaları bunlarla sınırlı değildir. Büyük miktarda ay taşı, muhtemelen Ay’a başka bir gök cisminin çarpması sonucunda yüzeyden koparak dünyaya göktaşı olarak düşmüştür. Mars’da düzenli olarak dünyamıza kayalar fırlatır. Kızıl gezegenin ellerimiz ile tutabildiğimiz yegane parçaları Mars’tan dünyaya ulaşan 130 göktaşından ibarettir. Bunların en ünlüsü Antarktika’da bulunan ALH 84001 olarak bilinir. 1996 yılında Nasa’daki bilim insanlarının bu göktaşında Mars bakterilerinin bulunduğunu öne sürmesi büyük sansasyon yaratmıştı. Ne yazık ki bilim camiasının ortak görüşü eldeki kanıtların uzaylıların kesin varlığına işaret etmeyeceği yönündedir.

Bugün Dünya’ya Bir Asteroit Çarparsa Ne Olur?

Bir asteroidin çarpma olasılığı oldukça düşüktür. NASA, en az 0,8 kilometre genişliğindeki Dünya’ya yakın asteroitlerin yüzde 90’ını izledi ve hiçbirinin Dünya’ya çarpma olasılığının önemli olmadığına inanıyor. Yine de NASA’nın bilmediği daha büyük asteroitler olabilir. 1,5 kilometre genişliğinde bir asteroid Dünya’ya çarparsa, gezegenin yüzeyine doğru saatte yaklaşık 48.280 kilometre hızla çarpacaktır. Bu hızda seyahat eden bir asteroit, kabaca 1 milyon megatonluk bir bombaya eşit enerjiye sahiptir. 1 milyon megaton hayal etmek zor, o yüzden biraz daha küçük boyutları deneyelim.

Diyelim ki tek katlı bir ev büyüklüğünde bir asteroid aynı hızla Dünya’ya çarptı. Bu yaklaşık olarak Hiroşima’ya düşen bombaya eşit bir enerjiye sahip olacaktır. Asteroit 20 katlı bir bina kadar büyük olsaydı (61 metre), bugün yapılmış en büyük nükleer bombalara eşit enerji miktarına sahip olabilirdi. Bu yaklaşık 25 ila 50 megaton anlamına gelir. Bir asteroidin dünyadaki çoğu şeyi yok etmesi için devasa boyutta olması gerekir. Bilim insanları bunun yaklaşık 11 ila 12 kilometre genişliğinde olması gerektiğini düşünüyor. Bu durumda milyarlarca insan ölecek ve gezegendeki yaşamın çoğu yok olacaktır. Ancak bilim insanları, Dünya’daki yaşamı tamamen yok etmek için 96 kilometre genişliğinde bir asteroid çarpması gerektiğini söylüyor.

Korkmanıza Gerek Yok Ama Siz Yine de Yukarı Bakın

Güzel haber, NASA’nın Çift Asteroid Yönlendirme Testi (DART) görevi, 24 Kasım 2021’de başladı. DART’ın görevi Dimorphos adı verilen bir asteroide çarpmak. Bu çarpışmanın asteroidin 11.92 saat olan yörüngesinde yaklaşık 4 dakikalık bir değişime yol açması bekleniyor. Bu değişim, asteroidin Dünya’daki teleskoplar tarafından takip edilmesini sağlayacak. Dimorphos’un Dünya’ya çarpma riski yok. NASA, asteroidi, gelecekte doğrudan Dünya’ya doğru giden bir katil asteroidin yönünü değiştirmek için kullanması gerekebilecek teknolojiyi test etmek için güvenli bir hedef olarak kullanıyor. Sonuçta siz yine de yukarı bakmaya devam edin…


Göz atmak isterseniz


Kaynaklar ve ileri okumalar:

Matematiksel

Sibel Çağlar

Merhabalar. Matematik öğretmeni olarak başladığım hayatıma 2016 yılında kurduğum matematiksel.org web sitesinde içerikler üreterek devam ediyorum. Matematiğin aydınlık yüzünü paylaşıyorum. Amacım matematiğin hayattan kopuk olmadığını kanıtlamaktı. Devamında ekip arkadaşlarımın da dahil olması ile kocaman bir aile olduk. Amacımıza da kısmen ulaştık. Yolumuz daha uzun ama kesinlikle çok keyifli.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu