Astronomi

Dünya Düz Olsaydı Hayat Gerçekten Oldukça Garip Olurdu!

İkna edemiyorsak kabul edelim. Dünyanın her köşesinde Düz Dünyacıların sayısı her türlü açıklamaya rağmen giderek artıyor. Bu durumda gelin biz de düz bir dünyada yaşadığımız fikrini kabul edelim. Ancak emin olun böyle bir dünyada yaşamak oldukça ilginç bir deneyim olurdu.

Dünya Düz Olsaydı Yerçekimi Olmazdı

Ağaçlar yanlamasına büyümediği için yerçekiminin olduğunu biliyoruz.

Dünyamızda yerçekimi, nerede olursanız olun eşit bir şekilde etki eder. Ancak eğer dünyanın düz olduğunu kabul ediyorsak bu durumda yerçekimi fikrini unutmamız gerekiyor. Eğer yerçekimi etkili olursa, gezegen tekrar küresel bir şekle döner. Bunu 1850’lerde matematikçi ve fizikçi James Clerk Maxwell tarafından yapılan hesaplamalardan biliyoruz.

Diyelim ki hesaplamalarda hata var ve düz bir dünyada yerçekimi mevcut. Sonucunda yerçekimi her şeyi Dünya’nın merkezine doğru çeker. Ancak bu durumda dünyanın merkezi Kuzey kutbu olacağı için bildiğimiz her şeyin değişmesi gerekiyor.

Sonucunda Kuzey kutbundan ne kadar uzaksanız yerçekimi o kadar yatay hale gelecektir. Gravitropizm, bir bitkinin köklerini aşağı doğru büyümeye ve sürgünlerini yukarıya doğru yönlendiren yerçekimi sürecidir. Bu durumda yanlamasına büyüyen ağaçlar ile her yerde karşılaşmamız olasıdır.

Yerçekimi merkezinin Kuzey Kutbu’na doğru olması sonucunda yağmur, kar veya diğer yağış türleri kuzey kutbuna doğru yağardı. Düz Dünyanın tam merkezindeki yağışlar günümüzde bildiğimiz gibi gerçekleşirdi. Ancak merkezden uzaklaştıkça giderek yatay bir form alırdı. Ayrıca nehirlerdeki ve denizlerdeki sular da Kuzey Kutbu’na doğru akardı. Okyanuslar da diskin merkezine doğru toplanarak kenarlarda su bırakmazdı.

Düz Bir Dünya’da Atmosfer de Olmazdı

atmosfer
Uluslararası Uzay İstasyonu’ndan Dünya atmosferinin görünümü

Yerçekimi olmadan, düz Dünya atmosfer adı verilen gaz tabakasına tutunamazdı. Bu perdeyi gezegenimizin etrafında tutan şey yerçekimi kuvvetidir. Bildiğiniz gibi gökyüzünün ve hatta denizin mavi görünmesinin nedeni aslında atmosferimizdir. Bu renkler güneş ışıklarının atmosferden geçerken saçılması sonucunda oluşur. Ancak atmosferimizin olmadığı bir dünyada gökyüzü gündüz saatlerinde bile siyah görünürdü.

Atmosferin olmamasının yaratacağı tek sorun elbette sadece bu değil. Atmosfer olmasaydı dünyadaki tüm canlılar uzay boşluğuna maruz kalırdı. Bu da aslında yüzeydeki yaşamın sonu anlamına gelirdi. Yüzeydeki su, uzayın vakumu nedeniyle kaynardı. Sonucunda suyun buhar basıncı atmosferinkine eşit olduğunda kaynar. Daha düşük atmosferik basınç da, daha düşük kaynama noktası anlamına gelir.

Atmosferimiz olmasaydı, gezegeni ılık tutmaya yardımcı olan bir sistem olmadığı için, buharlaşmayan sularda donardı. Bu da giderek soğuyan bir gezegen anlamına gelirdi.

Dünya Düz Olsaydı Hepimiz Kaybolurduk Ve Daha Uzun Süre Yolculuk Yapardık

Dünya düz olsaydı büyük olasılıkla uydular da olmazdı. Sonucunda günümüzde bir noktadan diğerine gitmek için GPS’lere güveniyoruz. Günümüzde GPS olmadan yaşamak bir çok kişi için kaybolmak anlamına geliyor. Düz bir Dünya’da bize kuzeyi gösterecek tek şey yağacak olan yatay yağmurlar olacaktı.

Sorunlar sadece bu kadar da değil. Sadece GPS olmaması nedeniyle değil aynı zamanda mesafeler nedeniyle de daha uzun süreler yolculuk yapmamız gerekirdi. Düz Dünya inanışına göre Kuzey Kutbu gezegenin merkezinde yer alıyor. Antarktika ise kenarda buzdan bir duvar örerek insanların düşmesini engelliyor. Bu durumda bir uçtan bir uca gitmek için harcayacağınız zaman önemli bir ölçüde artacaktır.

Düz Bir Dünya’da Kutup Işıkları Oluşamazdı

Dünya düz olsaydı bu görüntüyü geözlemleme şansımız ne yazık ki olmayacaktı

Küresel bir dünyada, gezegenimizin çekirdeğini çevreleyen eriyik metal dönerek elektrik akımları üretir. Bu sayede de gezegenimizi koruyan manyetik alan ortaya çıkar. Ancak düz bir Dünya’da manyetik alan üretecek bir çekirdek olmayacağı için koruyucu kalkanımız olan manyetosfer olmazdı.

Güneş’ten gelen yüklü parçacıklar manyetosferle etkileşmeyeceği için kutup ışımaları oluşmazdı. Kutup ışımalarının yokluğu dert edeceğimiz son şey olabilir. Ancak onun yanısıra gezegenimiz böyle bir durumda güneş rüzgârlarından da korunamaz. Güneş’in zararlı ışınları atmosferimize bombardıman yapacağı için zamanla onu söküp geriye Mars gibi çorak bir gezegen bırakırdı.

Dünya Düz Olsaydı Bulunduğumuz Yarıküreden Bağımsız Hepimiz Aynı Gökyüzünü İzlerdik

Düz Dünya’da kuzey veya güney yarımküreler yoktur. Bunun anlamı da hangi yarı küreden baktığımızdan bağımsız olarak, gökyüzünün her yerden aynı görünmesidir. Gökyüzünün sadece bir bölümüne bakıyor olsaydık, şu andaki 360 derece görüşümüze kıyasla çok şey kaçırmış olurduk. Ancak düz dünya ile ilgili olası son bir sorun daha vardır.

Her yıl kasırgalar (oldukları yere bağlı olarak tayfun ve siklon olarak da adlandırılır) benzeri görülmemiş hasarlara neden olur. Bu tropik fırtınaların yıkıcı dönen doğası Kuzey Yarımküre’deki fırtınaların saat yönünün tersine ve Güney Yarımküre’deki fırtınaların saat yönünde dönmesine neden olan Dünya’nın coriolis etkisinden kaynaklanır. Ancak, sabit, düz Dünya üzerinde, hiçbir coriolis etkisi oluşturulmayacaktır.

Şu ana kadar okuduklarınız bilim insanlarının dünyanın düz olması durumunda karşılaşmamızın olası olduğunu belirttikleri beklenen sonuçlar. Ancak elbette bir de beklenmeyen sonuçlar olacaktı. Sonuç olarak, bir dahaki sefere bir elmanın doğrudan yere düştüğünü gördüğünüzde, Dünya’nın yuvarlak olduğu için teşekkür edin. Çünkü dünya düz olsaydı, o elma gerçekten yüzünüze çarpabilirdi.


Kaynaklar ve ileri okumalar

  • 8 ways life would get weird on a flat Earth. Yayınlanma tarihi: 23 Temmuz 2021; Bağlantı: https://www.livescience.com/
  • Neil deGrasse Tyson called out flat-earthers — here’s what would happen if the Earth were actually flat. Yayınlanma tarihi: 1 Aralık 2017; Bağlantı: https://www.businessinsider.com/

Matematiksel

Sibel Çağlar

Merhabalar. Matematik öğretmeni olarak başladığım hayatıma 2016 yılında kurduğum matematiksel.org web sitesinde içerikler üreterek devam ediyorum. Matematiğin aydınlık yüzünü paylaşıyorum. Amacım matematiğin hayattan kopuk olmadığını kanıtlamaktı. Devamında ekip arkadaşlarımın da dahil olması ile kocaman bir aile olduk. Amacımıza da kısmen ulaştık. Yolumuz daha uzun ama kesinlikle çok keyifli.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu