
Dünyamızda, bir dağın derinliklerinde çalışan bir saat var. 10.000 yıl boyunca çalışması planlanmış olan bu saat, yüzlerce metre uzunluğunda. Belli zamanlarda saatin çanlarından bir melodi sesi duyuluyor. Her seferinde yeni bir melodi. Çünkü çanlar da 10.000 yıl boyunca kendilerini tekrar etmeyecek şekilde programlanmış durumda. Çağdaş müzik sanatçısı Brian Eno, çanların her yıl farklı bir melodi çalmasını sağlayacak bir algoritma hazırladı. Öyle ki, her biri 450 kilo ağırlıkta, 2 buçuk metre çapında 20 tane çark, bu “benzersiz” melodileri çalacak şekilde tasarlandı. Saatin birkaç ismi var. Bazıları ona Milenyum Saati, diğerleri ise Uzun Şimdi Saati (Long Now Clock) diyor.
ABD’de El Paso/Texas’a 200 km uzakta, yayladan 600 metre yüksekte Diablo Dağı’nın içine delinen bir kuyuda bulunan devasa saatin inşasını bu kaynaktan görebilirsiniz.
Milenyum Saati Fikrinin Ortaya Çıkışı
Fikrin ortaya çıkışı Stewart Brand ve arkadaşları tarafından 1996’da kurulan Uzun Şimdi (The Long Now) vakfı ile bağlantılı. Projenin tasarımı, uygulaması vakfın eş-başkanı, öncü buluşçu mühendis Danny Hillis’e ait. Faturayı ise, Texas’daki o dağda bir uzay limanı (Blue Origin Projesi) kurmayı planlayan, dağın da sahibi olan adını Amazon ile tanıdığımız Jeff Bezos ödüyor. Kendisi şu ana kadar bu proje için 42 milyon dolar harcamış durumda.
4500 yıllık piramitler ya da 5000 yıllık Stonehenge ya da 11000 yıllık Göbekli tepe gibi günümüze ulaşabilen yapılar aynı zamanda astronomik bir takvim görevini de görüyordu. Yani zamana en çok dayanan yapılar, zamanı gösteren yapılar. Milenyum saati de bizden sonra gelecek kuşaklara bir insanlık anıtı olarak düşünülüyor. Yani aslında tamamen düşünsel sebepler ile inşa ediliyor. Herhangi bir bilimsel çalışmada kullanılmak gibi bir hedefi yok.
Saat Nasıl Çalışacak?
Saatin yelkovanı yılda bir kez, akrebi ise 100 yılda bir kez dönecek. Dağın yüzeyindeki gündüz-gece sıcaklık farkının yaratacağı termal enerji de, saatin işlemesini sağlayacak. Saati zaman içinde, parçalarında metal uyuşmazlığı, paslanma, yıpranma oluşmasına karşı korumak içinde yüksek teknolojik özelliklere sahip taş ve seramik kullanıldı.
Saatin dağın tepesinde yeryüzüne açıldığı yerde, saati korumak için safirden bir kubbe tasarlandı. Saatin, dışarıdan görülebilecek tek yeri bu kubbe. Burada aynı zamanda, saatin işlemesini sağlayacak termal enerjinin, kuyudaki mekanizmaya kadar inmesini sağlayacak bir prizma olacak. Öğle güneşi kuyunun (saatin) tepesine geldiğinde bu prizma, güneşin sıcaklığını kuyudan içeriye gönderecek. Böylece, dünyamıza hayat veren güneş, 10 bin yıl çalışması hayal edilen bu saate de hayat vermiş olacak.
Çölün ortasında, bir dağın kalbinde yaşamına devam edecek olan Milenyum saati, günümüz sanat ile teknolojinin birlikteliği gelecek kuşaklara aktarabilecektir umarız…
Kaynaklar ve ileri okumalar
- The 10,000 Year Clock; Bağlantı: https://longnow.org/clock/
- How This Clock Will Last for The Next 10,000 Years; Bağlantı: https://www.youtube.com
Matematiksel