Astronomi

Bir Ölüm Yıldızı İnşa Etmek Mümkün Olabilir mi?

Çok, çok uzak galaksilerdeki serüvenleri konu alan ünlü bilimkurgu serisi Yıldız Savaşları’nda, galakside hüküm süren İmparatorluk, kendisine boyun eğmeyen gezegenleri caydırmak ve gerekirse de ortadan kaldırmak için Ay büyüklüğünde bir silah inşa etmektedir. Bu silahın adı ise ölüm yıldızıdır.

ölüm yıldızı
Bilim kurgu sinema tarihinin en kötü şöhretli silahlarından biri Ölüm Yıldızıdır.

Ölüm Yıldızı tamamen kurgu aleminde yer alıyor gibi gelecektir. Ancak 2012’de 25.000’den fazla kişi ABD hükümetinden kendi Ölüm Yıldızını inşa etmesini isteyen bir dilekçe imzaladı. İmza sayısı belli bir kişi sayısını geçtiği için de Beyaz Saray bir cevap vermek zorunda kalacaktı. Neyse ki uygun bir dil ile maliyet nedeniyle bunun mümkün olmadığını söyledi ve dilekçeyi geri çevirdi. Ancak daha sonrasında temel engelin para değil fizik olduğu anlaşılacaktı.

İnsanlar Uzun Zamandır Bir Ölüm Yıldızı İnşa Etmeyi Düşünüyor

Bir ölüm yıldızı yapma fikri modern zamanlara özgü değildir. İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra, ABD Ordusu teknik uzmanları Almanya’nın askeri sanayi kompleksinin kalıntılarını araştırırken, uçak tasarımları, füze teknolojisi ve nükleer silahlara ilişkin çeşitli planlar bulmuştu. Buldukları şeyler arasında yörüngesel bir kitle imha silahı da vardı. Plan efsanevi havacılık tasarımcısı Herman Oberth’ aitti.

Bir Ölüm Yıldızı İnşa Etmek Mümkün Olabilir mi?
Almanya’nın tasarımı buna benziyordu.

Başlangıçta plan, güneş sistemini keşfetmek üzere yola çıkan uzay gemileri için yakıt ikmali istasyonu olarak hizmet verecek bir yer inşa etmekti. Ancak zamanla savaş her şeyi değiştirecekti. Sonraki plan bir uzay istasyonu yapmak, onu alçak yörüngeye koymak ve dev bir aynayla donatmaktı. Bu sayede bir düşman şehri küle çevirmek mümkün olacaktı. Böyle bir planın önündeki en büyük engel ise, parçaları yörüngeye taşıyacak bir roketin bulunmamasıydı. Bu plan hayata geçmese de insanların hayal gücünü ateşlemişti.

Yıllar geçtikçe hem ABD hem de Sovyetler Birliği başımızın üzerine askeri karakollar kurdu. Örneğin NASA İnsanlı Yörünge Laboratuvarı veya MOL Programı, başlangıçta ABD Hava Kuvvetleri’nin uzay programının bir parçası olması için tasarlanan ama hayata geçirilmeyen bir uzay laboratuvarı tasarısıydı.

Bir Ölüm Yıldızı İnşa Etmek Mümkün Olabilir mi?
MOL’un bir görev sonunda kapsülden ayrılarak girişi 1967 Gemini B çizimi

Uzay ortamındaki askeri görevlerde kullanılmak için geliştirilmesi düşünülen bir platform olarak laboratuvar 10 Aralık 1963 tarihinde kamuoyuna ilan edilmişti. MOL Programı için kullanılacak tek modüllü bir laboratuvar tasarlanıp öncülü geliştirildi. Program 1969’da iptal edildi.

Ancak Ruslar daha fazla ilerleme kaydetti. Yaratacağı şok dalgası konusunda endişeleri olsa da uzay topunu bile test ettiler. Sovyetin silahlı uzay istasyonu ile İmparatorluğun gezegen katili arasındaki tek fark, topların hiçbir zaman bir gezegene ateş etme amacı taşımamış olmasıdır. Neyse ki ekonomik ve güvenlik endişeleri nedeniyle iki ülke de insanlı askeri uzay istasyonları fikrinden vazgeçti.

Günümüzde Bir Ölüm Yıldızı Yapmak Mümkün mü?

Star Wars ilk olarak 70’lerde ortaya çıktı. Ve eğer aynı soruyu o zaman sorsaydınız, cevap kesinlikle hayır olurdu. Şu an için vereceğimiz cevap ise henüz değil biçiminde olacaktır. Bu gerekli teknolojiye sahip olmamamızdan değil, bu teknolojilerin henüz emekleme aşamasından kaynaklanan bir sorundur. Örneğin uzaya malzeme taşıyabiliyoruz ancak bunu daha verimli hale getirmemiz gerekiyor.

Eğer bir Ölüm Yıldızı’nın gezegen parçalayan lazerini üretmeye çalışıyorsak tahmini edebileceğiniz üzere ihtiyacımız olan enerji devasa boyutlarda olacaktır. Bu derece yüksek enerjiyi elde etmek başlı başına bir sorundur. Bir diğer sorunda bu derece güçlü bir lazerin üretiminde çıkan ısının çevresindeki her şeyi hatta Ölüm Yıldızı’nın kendisini bile eritebilecek olmasıdır.

ölüm yıldızı
Ölüm Yıldızı, gezegenleri yok etmek için lazer ışınlarının birleşimini kullanır. Böyle bir cihazın gerçek dünyadaki yapılması kolay iş değildir.

Devasa miktarlarda enerji üretmenin yolu Yıldızların nasıl enerji ürettiklerine bakmaktır. Örneğin güneşimiz kendi enerjisini nükleer füzyon sayesinde üretir. Gelecekte füzyon reaktörlerini aktif olarak kullanmaya başlarsak enerji sorunumuzu belki de çözebiliriz. Lakin bu enerji bankası bile Ölüm Yıldızı’nın ihtiyaç duyduğu enerjiyi sağlamayacaktır. Bu yüzden farklı yöntemler aramamız gerekir.

Ölüm Yıldızı için enerji sağlamanın bir diğer yolu da uzayda hali hazırda gerçekleşen gama ışını patlamalarının oluşturduğu enerjiden yararlanmaktır. Gama ışını patlamaları dış uzayda oldukça kısa zaman aralıklarında gerçekleşen çoğunlukla yüksek enerjili fotonların neden olduğu patlamalardır.

Star Wars serisinde Ölüm Yıldızı, filmdeki ‘karanlık tarafın’ en ölümcül silahı. Gezegen boyutundaki bu uzay gemisi tek vuruşta bir gezegeni yok edebiliyor.

Bizim medeniyetimiz için bilinmezliklerle dolu olan gama ışını patlamaları, asırlar sonraki medeniyetler için bir gizem olmaktan çıkacaktır. Bu medeniyetler bu enerjiyi kullanmanın veya bu patlamaları yönlendirmenin bir yolunu keşfedebilirler. Böylelikle bir Ölüm Yıldızı için gama ışını patlamalarını kullanabilirler.

Sonuç Olarak

Mimas, Yıldız Savaşları serisindeki Ay boyutlu uzay istasyonuna benzerliğinden ötürü “Ölüm Yıldızı (The Death Star)”
ismiyle de anılıyor. Bu esrarengiz benzeyiş ise tamamen rastlantısal, çünkü Ölüm Yıldızı, Mimas’ın ilk görüntülerinden üç yıl
önce izleyiciyle buluşmuştu

Bir Ölüm Yıldızı inşa etmek bugünün şartlarında enerji sorunu ve yeterli teknolojinin henüz geliştirilmemesi nedeniyle mümkün gözükmüyor. Asırlar sonraki bir medeniyet bir Ölüm Yıldızı inşa etmek için gerekli tüm teknolojiye sahip olabilir. Lakin böyle bir durumda bile büyük olasılıkla gezegen parçalayan bir silah yapmak için herhangi bir gereksinim olmayacaktır.

Buradaki ana nokta bu bilimkurgu ürününün herhangi bir fizik yasasını ihlal etmemesidir. Yani kuramsal olarak Yıldız Savaşları’ndakiyle birebir aynı olmasa da bir Ölüm Yıldızı inşa etmek mümkündür.


Kaynaklar ve ileri okumalar:


Size Bir Mesajımız Var!

Matematiksel, 2015 yılından beri yayında olan ve Türkiye’de matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak veya Patreon üzerinden ufak bir bağış yaparak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.

Matematiksel

Kamil Anıl

Cevaplardan çok sorulara merak duyan, bilginin yaygınlaşması için katkıda bulunmak isteyen ,eğitim hayatını ODTÜ'de sürdüren bir öğrenciyim. Ayrıca bilim ve matematiğin uçsuz bucaksız olduğuna ve herkese ulaşabileceğine inanmaktayım. Yeter ki ne kadar zaman geçerse geçsin "hala öğreniyorum" diyebilelim.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu