Astronomi

Yıldızlararası Ziyaretçi “Oumuamua” Hakkında Neler Öğrendik?

Bazen sıradan bir şey ararken beklenmedik bir şeyle karşılaşırsınız. Potansiyel bir yıldızlararası ziyaretçi olarak uluslararası manşetlere çıkan tuhaf ‘Oumuamua için de durum kesinlikle böyleydi.

Yıldızlararası Ziyaretçi "Oumuamua" Hakkında Neler Öğrendik?
Cismin yıldızımıza kütle çekimsel olarak bağlı olmadığının ortaya çıkması, onu bir yabancı olarak ele verdi. ‘Oumuamua olarak adlandırılan cismin uzun şekli de bir o kadar garipti. Uzunluğu genişliğinin neredeyse 10 katıydı ve
birçok sanatçının tasvirine göre kayaç bir puro görünümündeydi.

Oumuamua, 2017 yılında Güneş Sistemi’ne sürpriz bir şekilde giriş yaptı. Önde gelen bir Harvard gökbilimcisi, nesnenin uzaylı bir uygarlık tarafından tasarlandığını öne sürdüğünde konuya basın ilgi gösterdi. Popüler hayal gücünü cezbeden şey, nesnenin bir kaya parçası ya da kuyruklu yıldız değil, üstün bir zeka tarafından tasarlanan uzaylı eseri olduğu iddiasıydı.

200 metre uzunluğundaki ‘Oumuamua, 2017’nin sonlarında Dünya’ya 24 milyon kilometre kadar yaklaştı ve keşfedilmesinden birkaç hafta sonra ortadan kayboldu. Gözlemler kısa süre sonra ‘Oumuamua’nın bumerang şeklinde bir yörüngede olduğunu kanıtladı ve bu da kayanın Güneş Sistemimize özgü olmadığını, sadece Güneş’in yakınından geçtiğini ve bir daha asla dönmeyeceğini gösterdi.

Yıldızlararası Ziyaretçi "Oumuamua" Hakkında Neler Öğrendik?
`Oumuamua’nın iç Güneş Sistemi boyunca hiperbolik yörüngesi

Bilim insanlarının şaşırtan şey onun hızıyla ilgiliydi. Bilim insanlarının görmeye alışık olduğu nesnelerin hızları genellikle çoğunlukla saatte yaklaşık 40.000 mil ( 64 373,76 kilometre) kadar oluyordu. Oysaki Oumuamua neredeyse beş kat daha hızlı hareket ediyordu.

Gökbilimciler, ziyaretçiyi görünür durumdayken takip ettiler. Sonrasında da onun gerçekten de güneş sistemimizin dışından gelmiş olması gerektiği sonucuna vardılar. Resmi olarak 1I/2017 U1 olarak isimlendirilen bu nesne Hawaii dilinde “keşif” anlamına gelen “Oumuamua” olarak tanındı.

Oumuamua Tam Olarak Neydi?

Yıldızlararası Ziyaretçi "Oumuamua" Hakkında Neler Öğrendik?
Oumuamua ilk kez Ekim 2017’de gözlemlendi. Gözden kaybolmadan önce yaklaşık dört ay boyunca teleskop görüş alanı içinde kaldı. 
Bu kısa sürede tuhaf özellikleri nedeniyle büyük bir kargaşaya neden oldu.

Zaman içinde birçok bilim insanı ‘Oumuamua’nın hızlanmasının ardındaki mekanizmayı açıklamaya çalıştı. Başlangıçta bu hızlanma nedeniyle, birçok bilim insanı bu gökcismini, bir asteroitten ziyade bir kuyrukluyıldız olarak tanımladı. Kuyrukluyıldızlar, Güneş’e yaklaştıkça buzlu çekirdeklerinden buharlaşan su ve tozdan dolayı hızlanır. Ancak aynı zamanda parlayan kuyruklarıyla da ünlüdür.

Oysa ki Oumuamua’da ise kuyruk izine rastlanmadı. O günden bugüne, nesnenin kökeni konusundaki iddialar varlığını sürdürdü. Ancak Nature dergisinde 22 Mart 2023 tarihinde yayınlanan yeni bir çalışma, Oumuamua’nın güneş sistemi boyunca hızla ilerlerken şaşırtıcı hız artışı da dahil olmak üzere en tuhaf davranışlarını açıklayan sağlam ve doğal bir açıklama sundu. 

Araştırmaya göre Oumuamua’nın yüzeyinin altındaki buzun içinde hapsolmuş hidrojen molekülleri, nesne Güneş’in yakınından geçip ısınırken salınmaya başladı. Bilgisayarda ürettilen modeller, Oumuamua’nın bunun için gereken miktarda hidrojen içerebileceğini gösterdi. Bu senaryoda Oumuamua’nın uzak bir gezegen sisteminde sıradan, kuyruklu yıldız benzeri bir nesne olarak doğduğu öngörülüyor.

Milyonlarca yıl önce bu gezegen sisteminden ayrıldığı düşünülen nesne, derin uzayda bir yolculuğa başladı. Bu süreçte hidrojen molekülleri, nesnenin üzerindeki buz ceplerinde hapsolmuş halde kaldı. Ancak Oumuamua, Güneş Sistemi’nin nispeten sıcak ortamına girdiğinde hidrojen kaçmaya başladı. Sonucunda da bu durum nesneyi hızlandırdı.

Çalışmanın başyazarı makaleyi şu sözleri ile kapatıyor. “Muhtemelen şimdiye kadar Oumuamua’da gözlemlediğimiz özellikleri eksantrik bir açıklamaya ihtiyaç duymadan tam olarak açıklayabilen en tutarlı model.”

Sonuç Olarak;

Bir nesneyi daha önce hiç gözlemlemediyseniz, buna neden olan her seçeneği göz önünde bulundurmak önemlidir. Ancak aynı derecede önemli olan, herhangi bir doğal olmayan açıklamaya başvurmadan önce, bilinen doğa yasalarına göre gerçekleşmesini beklediğiniz olayları göz önünde bulundurmaktır.

“Başınız mı ağrıyor?”, “Ah hayır… Covid-19’a yakalanmış olabilirim!”. Elbette, Covid-19’un semptomlarından birinin baş ağrısı olduğu doğrudur. Ancak Occam’ın usturasını kullandığınızda, susuz kalmanız veya uykusuz bir gece de baş ağrınızın gerçek nedeni olabilir.

Bu durum akla Occam’ın usturasını getiriyor. Bu fikre göre, diğer her şe­yin eşit olduğu iki rakip teoriden daha sade olanının doğ­ru olması daha olasıdır. Diğer bir deyiş ile bize son derece karmaşık ve olağandışı bir açıklamaya sahip olan tahmin yerine basit olanı seçmemizi söyler.

Oumuamua 14 Ekim 2017’de Dünya’ya yaklaşık 24 milyon kilometre yaklaştı. Şu anda Güneş Sistemi’nden uzaklaşıyor. Muhtemelen bir daha da geri dönmeyecek. Yazının devamında göz atmak isterseniz. Dünya 1910’da Halley Kuyruklu Yıldızından Nasıl Kurtuldu?


Kaynaklar ve ileri okumalar


Size Bir Mesajımız Var!

Matematiksel, 2015 yılından beri yayında olan ve Türkiye’de matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak veya Patreon üzerinden ufak bir bağış yaparak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.

Matematiksel

Sibel Çağlar

Merhabalar. Matematik öğretmeni olarak başladığım hayatıma 2016 yılında kurduğum matematiksel.org web sitesinde içerikler üreterek devam ediyorum. Matematiğin aydınlık yüzünü paylaşıyorum. Amacım matematiğin hayattan kopuk olmadığını kanıtlamaktı. Devamında ekip arkadaşlarımın da dahil olması ile kocaman bir aile olduk. Amacımıza da kısmen ulaştık. Yolumuz daha uzun ama kesinlikle çok keyifli.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu