Psikoloji

Herkesi Sahtekar Sanmamıza Neden Olan Capgras Sendromu Nedir?

Capgras sendromu, bir kişinin tanıdığı bir kişinin yerini bir sahtekarın aldığına inanmasına neden olan sanrısal bir bozukluktur. Bu sorunla uğraşmak zorunda kalan bir kişiye, yanıldığını göstermeye çalışmanız bir işe yaramaz.

Capgras Sendromu

Capgras sendromlu bir kişi, tanıdığı herkesin yerini fiziksel açıdan özdeş bir sahtekarın aldığına inanır. Bu nedenle bir anne kendi çocuğunu bir sahtekar olmakla suçlayabilir. Kendisinden kimliğini açıklamasını isteyebilir. Konu ile ilgili ilginç bir örnek, adına Bay X diyeceğimiz yetmiş yaşında bir adamın hikayesidir. Bu adam, karısının yerine ona tıpatıp benzeyen, onun gibi davranan, aynı isimde bir yabancının geçmiş olduğu inancını geliştirmişti. Üstelik karısını bu kadınla aldattığına inanıyordu. Sonucunda beyin taramaları bu adamın amigdala, hipokampus ve temporal lobunda küçülme olduğunu gösterecekti.

Capgras Sendromu: Gördüğünüz Herkes Sahtekar mı?
Bu durumun en belirgin işareti, sevilen birinin yerini bir sahtekarın aldığının düşünülmesidir. Ancak bu kişiyi sadece sorunu olan kişi bu biçimde fark edecektir.

Kulağa oldukça ilginç gelse de neyse ki bu sorun oldukça nadirdir. Türkiye’de yapılan bir çalışmada, beş yıl içinde başvuran 920 hastanın sadece %1.3’ünde bu sendromun var olduğu anlaşılmıştır.

Capgras Sendromu Adını Nereden Alıyor?

1923’te, Fransız psikiyatrist Joseph Capgras, Matmazel M olarak bilinen bir vakadan bizlere bahsetti. Bu kadın aile üyelerine benzeyen sahtekarların onların yerini aldığını ve kendisine zarar vermeyi planladığını düşünüyordu. Ayrıca, doğumda bir başkası ile karıştırıldığına ve kendisinin büyük bir servetin varisi olduğuna ikna olmuştu. Bu vaka günümüzde Joseph Capgras’ın adıyla Capgras Sendromu ya da Capgras sanrısı olarak bilinmektedir.

Capgras Sendromu: Gördüğünüz Herkes Sahtekar mı?
Capgras fenomeni ayrıca edebiyatta da tanımlanmış­tır. Sözgelimi Dostoyevski Ecinniler romanında fenomenin çarpıcı bir tanımını yapar.

Capgras makalesinde hastasının, yerini sahtekarların aldığına inandığı kızı ve kocası gibi kendisine yakın olan kişilerin yüzlerini hatırlamakta zorluk çekmediğini belirtti. Bununla birlikte, kaybolmuş gibi görünen aşinalık unsuruydu. Matmazel M. artık ailesinin bilinen yüzleri arasında bir aşinalık bağı kuramıyordu. Capgras’ın gözlemleri, bu durumdan mustarip hastalar ile daha sonra yapılan beyin araştırmalarının sonuçlarıyla aşağı yukarı aynı doğrultuda idi.

Bu arada hatırlatalım. Sendrom hakkında uzun zamandır fikrimiz olsa da aslında bu sendromu teşhis etmek çok zordur. Bilim insanları bu durumun nörolojik mi yoksa psikiyatrik bir bozukluk olarak mı sınıflandıracaklarından emin değiller. Bazı insanlar bunun diğer sanrısal bozuklukların bir özelliği olduğuna inanır.

Leopoldo Fregoli,PsikolojikSendromlar
Fregoli sendromu binbir surat İtalyan aktör Leopold Fregoli’den ismini almıştır. Bu nedenle birbir surat sendromu olarak da bilinir. Sahnede sürekli kılık değiştirip onlarca yüze bürünen Leopoldo Fregoli bu bağlamda Guinness Rekorlar Kitabı’na geçmiştir.

Aslında bu duruma benzer daha bir çok sanrısal bozukluk mevcuttur. Bunlardan en iyi bilineni Fregoli yanılsamasıdır. Fregoli Sendromu, çok az rast­lanan, kişinin etrafındaki bütün insanların, kılık değiştirmiş tek bir insan olduğu yanılgısına kapılma­sına sebep olan bir hastalıktır. Hasta­lık, ismini oynadığı filmler için usta bir şekilde kılık değiştirebilen İtalyan aktör Leopoldo Fregoli’den almıştır. 

Capgras sendromunda tanıdık iyi bilinen bir kişi sahte bir kimlik kazanır. Fregoli sendromunda ise çevresinden tanınan biri tanımadığı birinin görünümüne bürünür. Bu sendrom literatürde sıklıkla Capgras sendromunun bir varyantı olarak tartışılmıştır.

Capgras Sendromunun Nedenleri Ve Tedavisi

Teşhis ve İstatistik El Kitabı (DSM-5) şu anda Capgras sendromunun tanımlanması için herhangi bir hüküm içermemekte ve teşhisi tıp uzmanlarının takdirine ve uzmanlığına bırakmaktadır. 

Herkesi Sahtekar Sanmamıza Neden Olan Capgras Sendromu Nedir?
Capgras Sendromu için hipotezler, beynin yüzleri tanıma (temporal lob), onlara duygu ekleme (limbik sistem) ile yanlış inançları düzeltmeyle ilgili bölgeler (frontal lob) ile ilgili bölümleri arasındaki bağlantının kesilmesini içerir.

Capgras sendromuna neyin sebep olduğu biraz belirsizdir. En yaygın görüş, bozukluğun Alzheimer hastalığı ve bunama gibi sanrılara neden olan diğer durumlarla ilişkili olduğu yönündedir. Parkinson hastalığı, şizofreni gibi diğer nörolojik durumlar da Capgras sendromu ile ilişkilendirilmiştir.

Nörolojik görüntüleme bulguları Capgras send­romuyla, özellikle frontal ve temporal bölgelerde olmak üzere sağ hemisfer anormallikleri arasında bir bağlantı ol­duğunu düşündürmektedir. Bu bölgelerde ortaya çıkan bir beyin hasarı da, Capgras sendromuna neden olabilir.

Capgras Sendromunda ortaya çıkan sanrıların tam bir tedavisi henüz bilinmemektedir. Mevcut tedaviler sendromun kendisinden ziyade sanrılara eşlik eden nörolojik veya psikiyatrik hastalıklara odaklanmaktadır. Depresif bir zemin nedeniyle ortaya çıkmış Capgras sendromu olan hastaların bir çoğu antidepresan ilaçlara yanıt verirler. Ayrıca hasta ile nesne arasındaki kişilerarası ilişkideki bozulmalarında bu sendromu tetikleyebildiği düşünülmektedir. Bu nedenle mevcut ilişkinin düzelmesi de semptomların iyileşmesinde önemli bir rol oynar.

Sonuç olarak

Capgras ve diğer sanrılar beynimizin tuhaf çalışma şeklini vurgular. Nöropsikiyatrik sorunların neden olduğu farklı beyin bölgeleri arasındaki bağlantı kaybı, ebeveynlerimizin yerini onlara tıpatıp benzeyen bir sahtekarın aldığını düşünmemize neden olabilir. Hatta artık yaşayan bir insan değil, bir ceset olduğumuza bile karar verebiliriz!

Jules Cotard (1840-1889) ve Matmazel X olarak bilinen ilk Cotard sendromu vakası.

Bu nadir ancak bir o kadar da ilginç durum ise Cotard sendromu olarak bilinir. Cotard sendromu kişinin öldüğüne, yaşamsal iç organlarının olmadığına ya da vücutlarının içinde çürüdüğüne inandığı, nadir görülen tuhaf beyin hastalıklarından biridir. Bu nedenle yürüyen ceset sendromu olarak da isimlendirilmektedir. Aslına bakarsanız bu yazıda ele aldığımız Capgras Sendromu ve Cotard sendromu madalyonun iki farklı yüzü gibidir.

Beyindeki bilinçdışı sistem aynı belirtileri açıklamak için farklı hikayeler yaratabilir. İnanma olasılığımızın en yüksek olduğu hikaye, sonunda yaşam deneyimimize dönüşen hikayedir. Kimi kişiler paranoyaya kimi kişiler de depresyona daha yatkındır.

Olası bir beyin hasarında, çelişkili uyaranları bağdaştırmak için bir hikaye uydururken beynin derinlere inmesi, gömülü inançlarımız, eğilimlerimiz ve meraklarımıza başvurması gerekir. Böylece ortaya çıkan sonuçlar oldukça şaşırtıcı olacaktır. Sonucunda beynimiz ilginçlikleri ve bize oynadığı oyunlar ile bizleri şaşırtmaya devam ediyor. Ona iyi bakalım…


Kaynaklar ve İleri Okumalar için:

  • Sharma A, Garuba M, Egbert M. Capgras syndrome in a patient with multiple sclerosis: a case report. Prim Care Companion J Clin Psychiatry. 2009;11(5):274. doi: 10.4088/PCC.08l00702. PMID: 19956472; PMCID: PMC2781046.
  • Bourget D, Whitehurst L. Capgras Syndrome: A Review of the Neurophysiological Correlates and Presenting Clinical Features in Cases Involving Physical Violence. The Canadian Journal of Psychiatry. 2004;49(11):719-725. doi:10.1177/070674370404901102
  • Tamam L, Karatas G, Zeren T, Ozpoyraz N. The prevalence of Capgras syndrome in a university hospital setting. Acta Neuropsychiatr. 2003 Oct;15(5):290-5. doi: 10.1034/j.1601-5215.2003.00039.x. PMID: 26983659. https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/26983659/

Size Bir Mesajımız Var!

Matematiksel, 2015 yılından beri yayında olan ve Türkiye’de matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak veya Patreon üzerinden ufak bir bağış yaparak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.

Matematiksel

Ceren Demir

Kendini, insanları, dünyayı tanıma ve anlama çabasında, belki de kaosta olan; filmin oyuncularından, dünya üzerindeki küçücük noktalardan biriyim.. Dokuz Eylül Üniversitesi'nde Ekonomi bölümünde yüksek lisansa devam ediyorum ve İstanbul Gelişim Üniversitesi'nde akademik görevimi sürdürüyorum. Spora, sanata (özellikle resim sanatı), müziğe, doğaya, doğa sporlarına, felsefeye, psikolojiye, kitaplara, filmlere düşkünüm.. Okumayı, yazmayı, öğrenmeye çabalamayı çok seviyorum. Amaçlı ve amaçsız yaşamanın çeşitli noktalardan artı ve eksileri olduğunu düşünsem dünyadaki her şeyin gelip geçici olduğuna inanıyorum. Yine de -her şeye rağmen- ben uzun süredir amacı olanlardanım.. Buradan enerji sağlayabiliyorum.. Çoğunlukla enerjik, dışa dönük olsam da yeri geldikçe oldukça içe kapanmaya ve yalnızlığa susayabiliyorum. İkisi de keyifli ve öğretici.. Matematiksel sitesinin öncelikle hayranı olan bir okuruyum sonra Matematiksel’e katkı sağlamaya çalışan enfes ekibin bir parçasıyım.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu