Tarih

Bergama mı İskenderiye mi? Antik Dünyanın En Büyük Kütüphanesi Hangisi?

M.Ö 323 ile M.Ö 31 yılları arasındaki Helenistik Çağ’da Mısır’daki İskenderiye Kütüphanesi yüksek prestije sahip bir araştırma merkeziydi. Her ne kadar zamanının en büyüğü ve en ünlüsü olsa da İskenderiye Kütüphanesi türünün tek örneği değildi. Antik dünyanın her yerindeki kütüphaneler, en iyi Yunan kütüphanesi olmak için kıyasıya bir yarış içindeydi. En şiddetlisi de İskenderiye ve Bergama Kütüphaneleri arasında yaşanacaktı.

Bergama mı İskenderiye mi? Antik Dünyanın En Büyük Kütüphanesi Hangisi?
Antik dünyada çok az insan okuma yazma biliyordu. Hatta birçok kral bile emirlerini ve başarılarını kayıt altına almak için özel yazıcılar kullanması gerekiyordu. Bu nedenle şaşırtıcı olmayan bir şekilde kütüphanelerin sayısı azdı. Ancak var olan kütüphaneler genellikle muhteşemdi. Yöneticiler onları zenginliklerini ve bilgeliklerini sergilemek için kullandılar.

Bir zamanlar görkemli bir kütüphaneye sahip olmak, krallar için zenginliklerini ve güçlerini, çoğunlukla da Büyük İskender’in gerçek mirasçıları olduklarını göstermenin bir yoluydu. Bunun sonucunda da yaşanan çatışmada, her iki şehrin ego odaklı kralları, karşıt koleksiyonların büyümesini engellemek için çeşitli sinsi manevralar uyguladı.

Kütüphane Savaşları Neden Başladı?

Büyük İskender MÖ 323’te öldüğünde, Makedonya’dan Hindistan’ın batı sınırına kadar uzanan imparatorluğu üç hanedana bölünmüştü: Antigonidler, Seleukoslar (Selefkos veya Selevkos) ve Ptolemaioslar ( Batlamyuslar). Makedonya’nın tüm kralları, komutanın yasal halefi olmak için yarış içindeydi. Zaman içinde kraliyet üstünlüğü mücadelesi bilime ve Yunan kültürünün korunmasına da sıçradı. Bu rekabetten kütüphaneler de nasibini aldı.

Bergama mı İskenderiye mi? Antik Dünyanın En Büyük Kütüphanesi Hangisi?
Büyük İskender, MÖ 331 civarında Nil Deltası’nın kuzeybatı ucunda Mısır’da İskenderiye kentini kurdu. Sekiz yıl sonra öldüğünde, imparatorluğu generalleri arasında bölüşüldü. Bu generallerden biri olan Ptolemaios Soter, Mısır’ın hükümdarı oldu ve başkentini İskenderiye yaptı. Görsel meşhur İskenderiye Fenerini gösteriyor.

Daha önce Mezopotamya ve Mısır’da bulunan kütüphaneler, kişisel koleksiyonlardı veya tapınaklarda saklanıyordu. Ancak M.Ö. 3. ve 2. yüzyıllarda eser toplayan kurumların sayısında bir patlama yaşanacaktı. Euripides, Sofokles ve Homeros’un ilk metinlerine sahip olması ile övünen İskenderiye Kütüphanesi, yaklaşık 500.000 parşömene sahipti.

Dönemin hanedanı Kral I. Ptolemaios Mısır’ın bereketli topraklarının zenginlikleri ve antik dünyanın ana yazı malzemesi olan papirüs sayesinde bu kuruma büyük miktarda harcama yaptı. Dolayısıyla İskenderiye kütüphanesinin diğer kütüphanelere göre büyüme ve gelişme açısından büyük bir avantajı vardı.

İskenderiye Kütüphanesi’nin 1876’da yapılan bir tasviri.

Bunun sonucunda Ptolemaios hanedanlığı sürecinde hüküm süren krallar destanlardan yemek kitaplarına kadar var olan tüm kitapları toplamaya kararlıydı. Ayrıca Ptolemaios geniş bir kitap koleksiyonuna ulaşmak için parasal gücün yanısıra gücünü zorbaca kullanmaktan da geri durmayacaktı. Hatta bu dönemde, eski kitapları daha da eski ve nadir gibi görünmesi için bir iş kolunun ortaya çıktığı da söylenmektedir.

Bergama Kütüphanesi: Antik Dünyanın En Büyük Kütüphanesi Olma Adayı

Bergama Kütüphanesi, İskenderiye Kütüphanesi’nden yaklaşık bir asır sonra inşa edildi. Bu kütüphanede de yaklaşık 200.000 parşömen vardı. Bergama başlangıçta Antakya Krallığı’nın bir parçasıydı. Ancak MÖ 3. yüzyılın sonlarında bağımsızlığını kazandığında hükümdar seçkin uluslararası güçler arasında yer almak istedi. Yunan kültürünü daha iyi desteklemek için şehirde bir kütüphane inşa etmeye başladı. Amacı Bergama kütüphanesini bitirip büyüklük ve kalite olarak İskenderiye kütüphanesine yetişmekti.

Bergama mı İskenderiye mi? Antik Dünyanın En Büyük Kütüphanesi Hangisi?
Pergamon Krallığı, Büyük İskender’in ölümünden sonra Anadolu’da kurulan Helenistik krallıklardan biridir. Attalos Hanedanı tarafından yönetilmiştir. Bergama Akropolünün tasviri. Fredrich Thierch – 1882

Bergama kütüphanesi kısa sürede antik dünyanın en önemli kütüphanelerinden biri olarak bilinmeye başlandı. İskenderiye Kütüphanesi’nden sonra ikinci sırada yer aldı. Devamında da iki ülke ve iki kütüphane arasında tarihin en ilginç rekabeti başladı. Her iki kurum da aynı kitaplara ya da parşömenlere ulaşmak için çalışıyorlardı. Her iki kütüphanenin de bilginleri, metinlerin yorumlanması konusunda karşıt görüşlere sahipti.

Bergama mı İskenderiye mi? Antik Dünyanın En Büyük Kütüphanesi Hangisi?
Bergama’nın ününün zirvesinde olduğu dönemde II. Eumenes tarafından yaptırılan bu yapı, akropolün kuzey ucunda yer alıyordu. Her ne kadar harabe halinde olsa da kütüphane hala Yunanlılar, Romalılar ve müttefiklerinin sahip olduğu büyük bilgi zenginliğinin bir kanıtı olarak duruyor. Bergama Kütüphanesi’nin bulunduğu binanın bir kısmının kalıntıları.

Tıpkı günümüz spor kulüpleri gibi, krallarda bilginlere cazip teklifler sunarak kendi kütüphanelerine çekmeye çalışıyorlardı. İki kütüphane arasındaki bu rekabet elbette bilim açısından olumluydu. Bir çok kişi yüksek maaş için bilgin olmaya çalışıyordu. Ancak öte taraftan tehlikeli bir tarafı da vardı. Çünkü bu süreçte kralların, kendilerine katılmak istemeyen akademisyenlere yönelik yaptırımları olduğu da bilinmektedir.

Bergama kütüphanesinin bir zamanlar neye benzediğine dair günümüzde bir fikri vardır. Bina bir mimari şaheser olmadan ziyade işlevsel bir biçimde planlanmıştı. Amaç çok sayıda kitabı barındırmaktı.

Bergama Kütüphanesi İle İskenderiye Kütüphanesi Arasındaki Rekabet Nasıl Sona Erdi?

Ptolemaiosların Bergama Kütüphanesi’ni yok etmeye yönelik planlarından biri, Bergama şehri ile papirüs ticaretinin kesilmesiydi. Ptolemaioslar, kitapların ana bileşeninin elde edilmesinin zor olması durumunda, bunun Bergama Kütüphanesi koleksiyonunun büyümesini engelleyeceğini umuyorlardı. Ancak Bergama kendi çözümünü kendi üretti. Böylece Bergamalılar parşömeni icat etti.

Parşömen, genellikle hayvan derisinden veya bitki liflerinden elde edilen bir tür yazı malzemesidir. İşlenmiş deri kurutulur ve ardından kullanıma uygun parçalara kesilir. Bu parçalar parşömen olarak adlandırılır.

M.Ö. 133 yılında Bergama Krallığı Romalıların eline geçince kütüphane yağmalandı. Bir rivayete göre M.Ö. 43 yılında Mark Antony 200.000 el yazması koleksiyonun tamamını alıp Kleopatra’ya düğün hediyesi olarak vermişti.

Sonuç olarak

Bugün bu muhteşem antik kütüphanelerden çok az kalıntı geriye kaldı. Çoğu parşömen el yazmaları veya papirüs tomarlarından oluşan geniş ve çeşitli koleksiyonlar yüzyıllar önce kayboldu. Ancak İskenderiye ve Bergama kütüphanesi arasındaki bu rekabet akademi dünyasını karmaşık ve politik hale getirmiş olsa da, kurumların geliştirilmesine gösterilen çaba bilimin gidişatını değiştirdi. Krallıkların üstünlük mücadelesi, Yunan kültürüne ve akademisyenlerine saygı olmasaydı, kütüphaneler hak ettikleri ilgiyi hiçbir zaman göremeyebilirdi.   


Kaynaklar ve ileri okumalar


Size Bir Mesajımız Var!

Matematiksel, 2015 yılından beri yayında olan ve Türkiye’de matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak veya Patreon üzerinden ufak bir bağış yaparak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.

Matematiksel

Sibel Çağlar

Merhabalar. Matematik öğretmeni olarak başladığım hayatıma 2016 yılında kurduğum matematiksel.org web sitesinde içerikler üreterek devam ediyorum. Matematiğin aydınlık yüzünü paylaşıyorum. Amacım matematiğin hayattan kopuk olmadığını kanıtlamaktı. Devamında ekip arkadaşlarımın da dahil olması ile kocaman bir aile olduk. Amacımıza da kısmen ulaştık. Yolumuz daha uzun ama kesinlikle çok keyifli.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu