Mühendislik ve Teknoloji

Telefon ve Hesap Makinesinin Tuş Dizilimi Neden Farklıdır?

Belki dikkat etmemiş olabilirsiniz. Telefon üzerindeki rakamlar yukarıdan aşağıya 1’den 9’a doğru sıralıdır. Ancak hesap makinelerindeki tuş dizilimi daha farklıdır. Rakamlar aşağıdan yukarıya doğru artar. Peki ama bu fark neden var? Bu sorunun cevabı, hesap makinelerinin ilk üretildiği zamanda yatıyor.

Alexander Graham Bell telefonu yaşantımıza soktuktan sonra bir laboratuvar kurmak için kullandığı Fransız hükümeti tarafından verilen 50.000 franklık bir ödül almıştı. Kurduğu laboratuvarda çalışanlardan biri John E. Karlin adında Güney Afrikalı bir psikologdu. Görevi de insanların psikolojik yeteneklerini ve sınırlarını inceleyerek, o zamanlar hızla yaygınlaşan ama yine de oldukça yeni bir teknoloji olan telefonu verimli ve kullanımı kolay hale getirmekti. ( Okuma önerisi: Telefonun Mucidi Kimdir? Cevap Alexander Graham Bell Değil)

İlk işi mevcut telefon kablolarının boyunu kısaltmak oldu. Sonuçta ilk kablolar bakırdan yapılmıştı ve savaş sonrası dönemde kaynaklar kısıtlıydı. Karlin daha sonra alan kodları fikrini icat etti. Sonrasında da tuş dizilimleri ile ilgilenmeye başladı.

Bell Laboratuvarlarında araştırmacı olan John E. Karlin, telefonun kullanımını kolaylaştırmanın yollarını araştırdı. Kendisinin matematiksel psikoloji alanında doktorası vardı, elektrik mühendisliği eğitimi almıştı. Onun araştırmaları günümüz alışkanlıklarını biçimlendirdi.

Yaşı uygun olanların hatırlayacağı gibi ilk telefonlar arama yapmak için döner bir kadran kullanıyordu. Çevirmeli telefonlarda da ilk sırada 1, son sıradaysa 9 rakamı yer alıyordu. Ancak Karlin bunun yerine düğmelerin kullanılmasının daha uygun olduğunu düşündü. Ancak sorun şu ki kimse bu düğmeleri nasıl düzenlemesi gerektiğini bilmiyordu.

İlk olarak düğmelerin iki sıraya yayıldığı bir tasarım ortaya çıktı. Ancak Karlin alternatifler üzerinde çalışmaya karar verdi. Tasarımlarından biri, numaraları çevirmeli telefonlarda olduğu gibi daire oluşturacak biçimde sıralamaktı.

Bir diğeri bir hesap makinesinde olduğu gibi altta 1, 2 ve 3 olacak şekilde dikdörtgen formda sunmaktı. Sonuncusu ise günümüzde kullandığımız biçimdi. Peki neden bunu tercih etti dersiniz? Biz insanlar teoriler üretmeyi severiz. Sık duyduğumuz bir teoriye önce göz atalım.

Teori: Telefon Şirketleri Tuşlara Basma Hızımızı Yavaşlatmak İstemiştir.

Yukarıda aktardığımız süreç 1950’lerin sonunda yaşandı. Bu esnada zaten hesap makinaları kullanılıyordu. Bu makinalarda ise en üst sırada 7, 8 ve 9 biçiminde bir düzen vardı. Veri girişi uzmanları hesap makinelerini oldukça düzenli olarak kullanan kişilerdi. Ve bu kişiler gerçekten hızlı bir biçimde hesap makinesini kullanabiliyorlardı.

Numaralara hızlı bir şekilde basmak veri girişinde avantaj sağlasa da bu tuşlu telefonlar için aslında bir sorundu. Çünkü operatörlerin bu kadar hızlı çevrilen bir numarayı iletecek kadar hızlı sinyaller alma kapasiteleri yoktu.

Sonunda telefon tasarımcıları, düzeni tersine çevirerek bizi yavaşlatmaya karar verdi. Tuşların yeri değiştirilirse insanlar yavaşlayacak ve sinyaller operatöre olması gerektiği hızda ulaşacaktı. Bu biçimde sorun ortadan kalktı. Kulağa mantıklı geliyor değil mi? Evet mantıklı ama unutmayın sadece bir teori yani ortada kanıt yok…

İşin Gizemi 9 Sayısında Gizli

İlk hesap makineleri, mekanik nedenlerden dolayı 9 tuşunu üste koymak zorundaydılar.

1960’lı yıllarda kullandığımız hesap makineleri bugün kullandığımız yazar kasalara benziyorlardı. Ve tuşlar 9’dan 0’a doğru sıralanıyorlardı. Böylece 90 ya da 900 yazmak için önce en üste, 10 ya da 100 yazmak için ise en alta basarak, hızlıca işlemleri yapabiliyordunuz. Para birimleri girilirken ve hesap yapılırken en çok kullanılan tuş doğal olarak ‘0’ olduğu için 0’ın parmağın hemen ulaşabileceği, en alta konumlandırılması da bu durumda oldukça mantıklı.

Telefon üzerindeki rakamlar yukarıdan aşağıya doğru ve 1’den 9’a doğru sıralanıyor. Ancak hesap makinelerindeki tuş dizilimi daha farklı; rakamlar aşağıdan yukarıya doğru artıyor. Bu farklılığın cevabı, hesap makinelerinin ilk üretildiği zamanda yatıyor. 

Telefon Tuş Dizilimi İse Alışkanlıklarımızla İlgili

Amerika’nın en büyük telefon operatörlerinden AT&T yeni telefon modelini piyasaya sürmeden önce birçok hesap makinesi şirketini aradı. Telefonun duş diziliminin ne şekilde olması gerektiğini sordu. Sonuçta hesap makinası şirketleri bu konuda fazla çalışma yapmamışlardı.

Bunun üzerine John E. Karlin’in çalışmalarına başvuruldu. Onun elde ettiği araştırma sonuçları netti. İnsanlar dikdörtgen sistemi daha çok tercih etti ve 1, 2 ve 3’ün en üstte olması daha az hatayla sonuçlandı. Sonrasında boşlukların dolması ve 12 tuşlu bir ızgara oluşturmak için * ve # tuşları da eklendi.

1976 yılından bu yana telefonlarda günümüzdeki tuş dizilimini kullanıyoruz. Hesap makinesinin farklı nümerik dizilimine ise sadece alışkanlıktan dolayı devam ediyoruz. Bu araştırmanın mirası günümüzde telefonun çok ötesine uzanıyor. John Karlin’in öncülük ettiği tuş takımı tasarımı diğer günlük nesnelerin tasarımına da şekil verdi. A.T.M.’ler, gaz pompaları, kapı kilitleri, otomatlar ve tıbbi ekipman gibi çeşitli nesnelerde de aynı tuş diziliminin kullanılması uluslararası standart haline geldi.


Kaynaklar ve ileri okumalar:

  • Why is the keypad arrangement different for a telephone and a calculator?; Bağlantı; https://electronics.howstuffworks.com/
  • Feldman, David (1987),Why do clocks run clockwise?, New York: Harper & Row.
  • John E. Karlin, Who Led the Way to All-Digit Dialing, Dies at 94; Yayınlanma tarihi: 8 Şubat 2013; Bağlantı: https://www.nytimes.com/

Size Bir Mesajımız Var!

Matematiksel, 2015 yılından beri yayında olan ve Türkiye’de matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak veya Patreon üzerinden ufak bir bağış yaparak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.

Matematiksel

Sibel Çağlar

Merhabalar. Matematik öğretmeni olarak başladığım hayatıma 2016 yılında kurduğum matematiksel.org web sitesinde içerikler üreterek devam ediyorum. Matematiğin aydınlık yüzünü paylaşıyorum. Amacım matematiğin hayattan kopuk olmadığını kanıtlamaktı. Devamında ekip arkadaşlarımın da dahil olması ile kocaman bir aile olduk. Amacımıza da kısmen ulaştık. Yolumuz daha uzun ama kesinlikle çok keyifli.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu