Biyoloji ve Coğrafya

Neden Her Mevsim Aslında İki Kere Başlamak Zorundadır?

Mevsimler astronomik ve meteorolojik olmak üzere iki farklı şekilde tanımlanabilir. Bu nedenle de her üç ayda bir yeni bir mevsim iki kere başlamak zorundadır.

meteorolojik-ve-astronomik-mevsimler

Yaz ne zaman başlıyor? Size basit bir soru gibi gelecektir. Ancak aslında alacağınız cevap bu soruyu sorduğunuz kişiye göre değişecektir. Bir grup uzman için yaz 1 Haziran tarihinde başlar. Ancak bir grup uzman ise yazın gerçekte birkaç hafta sonra, yani 20, 21 veya 22 Haziran’a denk gelen gündönümüyle başlaması gerekir.

Mevsimlerin başlangıç ve bitişleri neye göre belirleniyor?

Aslına bakarsanız mevsimler iki şekilde tanımlanır. Dünyanın güneş etrafında dönerken konumuna göre hesaplanan astronomik mevsimler ve yıllık sıcaklık döngülerine dayanarak hesaplanan meteorolojik mevsimler. Her ikisi de yılı ilkbahara, yaza, sonbahara ve kışa böler. Ancak her biri için biraz farklı başlangıç ​​ve bitiş tarihleri ​​vardır.

Eğer Dünya yörünge düzlemine dik bir eksen etrafında dönüyor olsaydı, yeryüzünün herhangi bir bölgesi Güneş ışınlarını yıl boyunca hep aynı açı ile alırdı. Ancak Dünya’nın kendi etrafında döndüğü eksen ile Dünya’nın yörünge düzlemi arasında 23 derece, 27 dakikalık bir açı vardır. Bu yüzden Dünya Güneş’in etrafında dolanırken yeryüzünün belirli bir bölgesine düşen Güneş ışınlarının geliş açısı devamlı değişir. Güneş ışınlarının daha dik açılarla geldiği dönemlerde yaz, daha eğik açılarla geldiği dönemlerdeyse kış yaşanır.

Çoğumuz mevsimleri güneşe yakınlık ile eşleştirme alışkanlığına sahibiz. Ancak mevsimlerin oluşumunun yakınlık ya da uzaklık ile hiçbir ilgisi yoktur. Aslında dünyanın güneşe en yakın olduğu zaman Ocak ayı başlarına denk gelir. En uzak olduğu zaman ise Temmuz gibidir. ( Daha fazla bilgi için bu yazımıza göz atınız. Dünya Yazın Güneşe Daha Yakın Değildir Aslında En Yakın Olduğu Zaman Ocak Ayıdır?)

Dünya Güneş etrafında hareket ederken, yörüngesine eğiktir. Bu nedenle Dünya üzerindeki herhangi bir nokta Güneş ışınlarını bazen dik ya da dike yakın, bazen orta eğiklikte, bazen de çok eğik olarak alır. Bunun sonucunda da mevsimler oluşur.

eksen eğikliği
Kutuplardan biri Güneş’e diğer kutba göre daha fazla baktığında, gezegenin o yarısı diğer yarısından daha fazla güneş ışığı alır ve o yarımkürede yaz mevsimi yaşanır. Bu kutup Güneş’ten uzaklaştığında Dünya’nın yarısı daha az güneş ışığı alır ve orada kış gelir.

Yazıyı okumaya devam ediyorsanız yukarıdaki tanımı okul yıllarında da gördüğünüzü anımsamış olmalısınız. Bunun bir nedeni vardır. Dünya-Güneş ilişkilerinden ortaya çıkan ve yılı aşağı yukarı dört eşit parçaya bölen mevsimler yani astronomik mevsimler, daha tutarlı tahminler yapmamıza olanak sağlamaktadır.

Astronomik mevsimler nedir?

Astronomik mevsimler binlerce yıldır mevcuttur. Atalarımız tarih boyunca zamanın geçişini doğal döngülere göre düzenlediğinden, günümüze kadar varlığını korumuştur. Dünyanın güneş etrafındaki dönüşü, mevsimleri iki gündönümü ve iki ekinoksla tanımladığımız astronomik takvimin temelini oluşturur.

meteorolojik-ve-astronomik-mevsimler
Astronomik mevsimler bu döngüyü temek alır.

Ekinoks, gece ile gündüzün eşit olması anlamına gelir. İlkbahar ve sonbahar ekinoksları olmak üzere yılda iki kez gerçekleşir. Güneş ışınlarının Ekvator paraleline dik bir şekilde yani 90 derece açıyla düşmesi sonucu oluşur. Gündönümü, Dünya’nın ekseninin Güneş’e doğru en fazla eğildiği (yaz gündönümü) veya Güneş’ten uzaklaştığı (kış gündönümü) anı ifade eder. Bu günler sırasıyla yazın ve kışın ilk günleri olarak kabul edilir.

Astronomik mevsimler beraberinde kendi sıkıntıları ile birlikte gelir. Dünyanın Güneş etrafındaki dönüşü bazı yıllarda 365 gün, diğerlerinde ise 366 gün sürdüğünden, gündönümleri ve ekinokslar bir yıldan diğerine biraz farklı günlere denk gelir. Bu nedenle hava tahmincileri ve klimatologlar bunun yerine meteorolojik mevsimlere güvenirler.

Meteorolojik mevsimler nedir?

Meteorolojik mevsimlere aşina değil misiniz? Yalnız değilsiniz. Twitter’da yapılan bir arama, 2010’lara kadar bu mevsimleri aslında kimsenin bilmediğini ortaya koyuyor. O zamandan beri de çoğu insanın kafası mevsimlerin başlangıç tarihi konusunda karışıyor.

meteorolojik-ve-astronomik-mevsimler
Astronomik mevsimler Dünya’nın güneşe göre konumuna, meteorolojik mevsimler ise yıllık sıcaklık döngüsüne dayalıdır. Biri mevsimsel değişimleri Dünya’nın güneşe göre konumuna göre ölçerken, diğeri yıllık sıcaklık döngülerini kullanır.

Meteorolojik mevsimler bazı insanlar için isim olarak yeni olsa da teoride çoğumuzun mevsimleri düşünme biçimidir. Meteorolojik mevsimler astronomik mevsimlerden çok daha basittir. Takvim yılını, her biri tam olarak üç ay süren ve yıllık sıcaklık döngüsünü temel alan dört mevsime bölerler. Yılın en soğuk üç ayı kış, en sıcak üç ayı yaz, geri kalan geçiş ayları ise ilkbahar ve sonbahardır.

Kuzey Yarımküre’de bu, her sezonun başlangıç ​​tarihinin 1 Mart (ilkbahar), 1 Haziran (yaz), 1 Eylül (sonbahar) ve 1 Aralık (kış) olduğu anlamına gelir. Güney Yarımküre’de mevsimler tersine döner; İlkbahar Eylül’de, yaz Aralık’ta, sonbahar Mart’ta, kış ise Haziran’da başlar. Meteorolojik mevsimlerin tutarlılığı, meteorologların tahminlerde bulunmak ve mevsimleri birbirleriyle karşılaştırmak için gerekli karmaşık istatistiksel hesaplamaları yapmasına olanak tanır. 

Peki ama hangisini kullanmalısınız? Yani, bu ikisinden hangisi gerçekte deneyimlediğimiz ortalama yüzey sıcaklığına en yakın olanıdır?

Aslında bu sorunun cevabı hangi yarımkürede (Kuzey veya Güney) yaşadığınıza ve kıyıya yakın olup olmadığınıza göre değişecektir. Bir araştırmaya göre çoğu karayla çevrili olan Kuzey Yarımküreliler için meteorolojik mevsimler galip geliyor. Okyanusların hava ve iklim üzerinde daha büyük etkiye sahip olduğu ekvatorun güneyinde yaşayanlar için astronomik mevsimler uyumlu sıcaklıkları daha yakından tanımlıyor.

İklim Değişikliği Mevsim Başlangıç ​​Tarihlerinin Değişmesine Neden Olabilir mi?

Astronomik ve meteorolojik mevsimler iklim değişikliği ile uyumlu değildir. Bir çalışma, 1952 ile 2011 yılları arasında Kuzey Yarımküre’deki mevsimlerin uzunluğunun değiştiğini ortaya koydu. Buna göre kış 76 günden 73 güne, ilkbahar 124 günden 115 güne, sonbahar ise 87 günden 82 güne düştü. Ancak yaz ayları 78 günden 95 güne çıktı.

Aynı çalışma atmosferik ısınmanın mevcut hızıyla devam etmesi halinde yazların 2100 yılına kadar yaklaşık altı ay, kışların ise sadece iki ay sürebileceği konusunda da uyarıyor. Diğer bir deyişle bizden sonraki neslin, deneyimlediğimiz 4 mevsim yerine, aynı Ekvator civarındaki gibi yağışlı ya da kuru olmak üzere iki mevsim yaşaması olasıdır.


Kaynaklar ve ileri okumalar:


Size Bir Mesajımız Var!

Matematiksel, 2015 yılından beri yayında olan ve Türkiye’de matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak veya Patreon üzerinden ufak bir bağış yaparak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.

Matematiksel

Sibel Çağlar

Merhabalar. Matematik öğretmeni olarak başladığım hayatıma 2016 yılında kurduğum matematiksel.org web sitesinde içerikler üreterek devam ediyorum. Matematiğin aydınlık yüzünü paylaşıyorum. Amacım matematiğin hayattan kopuk olmadığını kanıtlamaktı. Devamında ekip arkadaşlarımın da dahil olması ile kocaman bir aile olduk. Amacımıza da kısmen ulaştık. Yolumuz daha uzun ama kesinlikle çok keyifli.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu