Matematik Öğrenelim

Matematik Sembollerini Neden Ve Ne Zaman Kullanmaya Başladık?

Matematik, binlerce yıllık geçmişiyle evrensel bir dil olarak kabul edilir. Bu dilin temelini ise, matematiksel kavram ve işlemleri simgeleyen semboller oluşturur. Bu yazıda, en sık kullanılan matematik sembollerinden bazılarına göz atalım.

Bazı Matematik Sembolleri

Günümüzde matematik, dünyanın her yerinde aynı sembolleri ve anlamları taşıyan ortak bir dildir. Çarpma işareti her yerde aynı şeyi ifade eder. Ama her zaman böyle değildi.

Örneğin, 13. veya 14. yüzyıldan önce matematiksel ifadeler çoğunlukla sözcüklerle yazılırdı. Tarihçiler bu dönemi “retorik dönem” olarak adlandırır. Matematikçiler işlemleri birer cümle olarak ifade ederdi. Örneğin: “Bir artı bir eşittir iki.” Zamanla bu durum değişti. Matematikçiler yavaş yavaş, herkesin üzerinde uzlaştığı bir gösterim sistemi geliştirdi. Bu geçiş, tarihçilerin “sembolik dönem” olarak adlandırdığı evreye işaret eder.

Bu sembollerin kökenlerini anlamak, hem matematiğin evrimine hem de disiplin olarak nasıl geliştiğine dair daha derin bir bakış sunar.

Eşittir İşareti

Eşittir işaretini 1557 yılında Robert Recorde, icat etti. Robert Recorde, yazdığı ders kitaplarında astronomi, geometri ve aritmetiği İngilizce olarak açıklayan ilk kişilerden biridir. Bu nedenle, İngiliz matematiğinin kurucusu olarak da tanınır.

Robert Recorde, eşittir işareti

The Whetstone of Witte adlı son kitabı, denklem çözümü, kök alma ve irrasyonel sayılar gibi konuların ele alındığı bir cebir kitabıdır. Recorde bu eserinde, “Eşittir sözcüğünü bıktırıcı biçimde tekrar tekrar kullanmaktansa, genelde çalışırken yaptığım gibi paralel iki çizgi koyacağım, çünkü paralel iki çizgiden daha eşit bir şey olamaz,” diyerek düşüncesini açıklar.

Artı ve Eksi Sembolleri

+ ve – sembolleri evrensel olarak sırasıyla toplama ve çıkarma işlemleri için kullanılmaktadır ve kökeni 14. ve 15. yüzyıla kadar uzanır. Tahminlere göre, + sembolü, Latince “ve” anlamına gelen et kelimesinden türetilmiştir. Fransız filozof Nicole Oresme, Algorismus Proportionum adlı eserinde et kelimesini kısaltmak için + sembolünü kullanmıştır. Ancak 14. yüzyılda bu işaret toplama işlemi için evrensel olarak kabul edilmemiştir.

Artı simgesi +, “ve” anlamına gelen Latince “Et” kelimesinden türetilmiştir. (Fotoğraf: photka / Shutterstock)

Örneğin, Avrupa’da Luca Pacioli, toplama için p̄, çıkarma için ise m̄ sembollerini kullanmıştır. Antik Mısır’da ise sağa yürüyen bir çift bacak toplama, sola yürüyen bir çift bacak çıkarma anlamına gelirdi. Ancak + ve – sembolleri, Johannes Widmann’ın Mercantile Arithmetic adlı eserinde bu iki işareti kullanmasıyla daha geniş çevrelerce benimsenmiştir.

Gerçi Widmann bu işaretleri farklı bir anlamda kullanmıştır: + fazla, – eksik anlamına geliyordu. Widmann şöyle yazar: “was − ist, das ist minus, und das + ist das mer.” (mer, modern Almancada mehr olarak yazılır ve “daha çok” anlamına gelir.)

Johannes Widmann’ın kitabında + ve – sembolleri

Robert Recorde’un kitabı, artı ve eksi sembollerini İngilizce konuşanlara tanıtan ilk kitaptır. Recorde şöyle yazar: “Sıkça kullanılan iki başka işaret vardır. İlki + ve daha fazlay,ı diğeri ise – ve daha azı gösterir.”

Çarpı Sembolü

Çarpma sembolünün (×), ilk kullanımı 16. yüzyıla dayanır. Bu sembolü iki sayının çarpımını göstermek için ilk kullanan kişi matematikçi William Oughtred kabul edilmektedir.

Ancak × sembolünün çarpma anlamında erken bir kullanımı, Edward Wright’ın John Napier’in A Description of the Admirable Table of Logarithmes adlı eserinin 1618 tarihli çevirisine eklenen anonim bir ek bölümde de yer alır. Yine de sembol, Oughtred’in 1631’de yayımladığı Calvis Mathematicae adlı eseriyle yaygınlık kazanmıştır.

Öte yandan, Alman matematikçi Gottfried Wilhelm Leibniz, bu sembolü çarpma işlemi için uygun bulmaz. Oughtred’e yazdığı bir mektupta şöyle der: “× sembolünü çarpma işareti olarak sevmiyorum çünkü x harfiyle karıştırılabilir; … genellikle iki niceliği bir nokta ile ilişkilendiririm ve çarpmayı RS · PQ biçiminde gösteririm.” Yani kendisi günümüzde sıklıkla kullandığımız nokta işaretinin çarpım yerine kullanılmasını öneren kişiydi.

Bölme Sembolü

Diğer üç sembolde olduğu gibi, bölme sembolünün de yıllar içinde birden fazla çeşidi kullanılmıştır. En yaygın olanları, Obelus (÷) ve solidus ya da kesir çizgisi (/) olarak bilinmektedir.

“Obelus” kelimesi, Eski Yunanca kökenli olup “uçları sivri çubuk” anlamına gelir. Alışık olduğumuz ÷ sembolü ise küçük bir hançeri temsil eder. Obelus, ilk olarak İsviçreli matematikçi Johann Rahn tarafından 1659 yılında yayımlanan Teutsche Algebra adlı cebir kitabında kullanılmıştır. Solidus ya da kesir çizgisi (/) ise 1845 yılında De Morgan tarafından bölme işlemi için önerilmiştir. Bölme işlemini satır içinde göstermek amacıyla, Gottfried Leibniz iki nokta üst üste işaretini (:) kullanıma sunmuştur.

Karekök Sembolü

Karekök işareti (√), ilk kez 1525 yılında Alman matematikçi Christoph Rudolff’un Coss adlı cebir kitabında ortaya çıkmıştır. Rudolff, Latince “kök” anlamına gelen radix kelimesinden yola çıkarak bu sembolü seçmiştir. Başlangıçta karekök işareti, bugünkü halinden farklı olarak daha kıvrımlı ve yatay çizgisi olmayan bir biçimde kullanılmıştır. Zamanla üstüne çizgi (vinculum) eklenmiş ve günümüzdeki formuna ulaşmıştır.


Kaynaklar ve İleri Okumalar:


Size Bir Mesajımız Var!

Matematiksel, matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.

Matematiksel

Sibel Çağlar

Temel eğitimimi Kadıköy Anadolu Lisesinde tamamladım. Devamında Marmara Üniversitesi İngilizce Matematik Öğretmenliği bölümünü bitirdim. Çeşitli özel okullarda edindiğim öğretmenlik deneyiminin ardından matematiksel.org web sitesini kurdum. O günden bugüne içerik üretmeye devam ediyorum.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir