Robert Recorde, yaşadığı dönemin çok ötesinde düşünen ve bu yüzden trajik bir sonla karşılaşan insanlardan biriydi. 16. yüzyılda, ekonomi, tıp, teoloji ve şiir alanında ilerlemeler kaydetti. Ancak en büyük katkısı, hepimizin bildiği eşittir işaretini (=) icat etmesiydi.
Robert Recorde Kimdir?
Robert Recorde, 1510 yılında Galler’in Tenby kasabasında doğdu. Küçük yaşlardan itibaren olağanüstü bir zekâya sahip olduğu anlaşıldı. Henüz 14 yaşında Oxford Üniversitesi’ne girdi ve burada matematik eğitimi aldı. 21 yaşına geldiğinde ise Oxford’da matematik dersleri veriyordu.
Ancak Recorde’un akademik tutkusu yalnızca matematikle sınırlı değildi. Birkaç yıl içinde tıp eğitimi alarak hekimlik diploması kazandı ve bir hekimin hastaların idrarından nasıl bilgi edinebileceğini anlatan “The Urinal of Physick” adlı kitabı yayımladı.
Tıp, Recorde için yeterince ilgi çekici ya da kârlı olmamış olacak ki, kariyerini değiştirme kararı aldı. Bir süre sonra finans alanına yönelerek Bristol, Londra ve Dublin darphanelerinde görev aldı ve burada kraliyet parasının basımını denetledi. Ancak Recorde’un yazmaya olan tutkusu ve eğitime katkı sağlama arzusu hiçbir zaman sönmedi.
16. yüzyılda bilimsel ve matematiksel eserlerin çoğu Latinceolarak kaleme alınmıştı.. Bu durum, eğitimi olmayan geniş halk kitlelerinin bilimsel bilgiye erişimini imkânsız kılıyordu. Recorde, bu engeli ortadan kaldırmak için matematik ve bilim üzerine yazdığı kitaplarını İngilizce kaleme aldı.
Bu eserler arasında “The Grounde of Artes”, “The Pathway to Knowledge” ve “The Castle of Knowledge” bulunur. Bu kitaplar sayesinde İngiltere’de geniş bir kitle ilk kez astronomi, geometri ve aritmetik ile tanıştı.
Ancak kendisi bu süreçte de boş durmayacaktı. Hapishanede bulunduğu süreçte ders kitapları yazacaktı. Bu yazdığı ders kitaplarının önemi astronomiyi, geometriyi ve aritmetiği İngilizce olarak açıklamasıydı. Latince yerine İngilizce kullanan ilk kişi olması nedeniyle de adını tarihe İngiliz matematiğinin kurucusu olarak yazdıracaktı.
Kolay okunan bu ilk İngilizce matematik ve astronomi kitapları uzunca bir dönem İngiltere’de geçerliliğini sürdürdü. Bu kitaplar İngiltere’nin bilimsel ilerleme sürecine önemli katkı sağladı. Ancak Recorde’un en büyük başarısı, 1557 yılında yayımladığı “The Whetstone of Witte” adlı kitabında yer aldı. Bu kitap, dünyaya eşittir işaretini (=) kazandırdı.
Eşittir İşareti Hayatımıza Nasıl Girdi?
16. yüzyıla kadar matematikçiler, eşitlik kavramını ifade etmek için kendilerine özgü yöntemler ve semboller kullanırlardı. Ancak ortak bir gösterim sisteminin olmaması, matematikçilerin birbirlerini anlamasını zorlaştırıyordu.
Antik Yunan matematikçisi Diophantus, eşitliği ifade etmek için Yunanca “eşit” anlamına gelen “ίσος” sözcüğünü kısaltarak bir sembol olarak kullandı. Bu kullanım, eşitlik kavramının yazılı matematikteki ilk örneklerinden biri olarak kabul edilmektedir. Bu antik eşittir işaretini aşağıda görebilirsiniz.
Matematik ilerledikçe ve farklı coğrafyalarda yeni eserler ortaya çıktıkça, matematikçiler eşittir işareti için başka semboller kullanmaya başladı. İtalyan matematikçi Luca Pacioli, alt çizgiyi eşitlik göstergesi olarak benimsedi. Ancak Pacioli’nin yöntemi de yerelleşmiş bir kullanımda kaldı ve yaygınlaşamadı.
Alman matematikçi Regiomontanus ise,, eşitliği belirtmek için kısa bir çizgi kullandı. Bu basit ve minimal sembol, o dönem matematikçilerinin işini kolaylaştırsa da evrensel bir standart haline gelemedi.
Robert Recorde, 1557 yılında yayımladığı “The Whetstone of Witte” adlı kitabında, toplama ve denklemler üzerine çalışırken sıkça “is equalle to” (eşittir) ifadesini kullanıyordu. Ancak bir süre sonra bunun pratik olmadığını fark etti. Recorde, neredeyse 200 kez “eşittir” yazdıktan sonra, bu duruma bir çözüm bulmaya karar verdi. Sonunda “=====” sembolünü tasarladı. Ayrıca bu kitapta + ve – ilk kez İngilizce olarak yer aldı.
Kendi sözleriyle açıkladığı gibi: “Ve bu sözleri tekrar etmekten kaçınmak için, bir çift paralel çizgi kullanacağım. Çünkü hiçbir iki şey bundan daha eşit olamaz.” Böylece iki yatay paralel çizgi (=), eşittir işareti olarak tarihteki yerini aldı. Recorde’un seçimi, eşitliğin görsel ve sembolik bir anlatımını mükemmel bir şekilde sağladı.
Eşittir İşareti Kolay Kabul Görmedi
Robert Recorde’un sembolü ilk başta matematik dünyasında hemen kabul görmedi. 16. yüzyılda Latince, bilimsel yazıların hâlâ baskın diliydi. Ancak Recorde’un yenilikçi yaklaşımı zamanla etkisini göstermeye başladı. Recorde, İngilizce konuşanlara Alman kökenli “+” ve “-“ sembollerini de tanıttığı için, matematiksel denklemler kısa, öz ve net hale geldi.
20. yüzyılda, eşittir işareti 1957 yılında geliştirilen ilk programlama dillerinden biri olan FORTRAN I‘de kullanıldı.Günümüzde programlama dillerinde “=”, “==” ve “===” gibi türevlerle kullanılmaktadır. Bu, Recorde’un sembolünün evrenselliğini ve zamanın ötesindeki değerini kanıtlar niteliktedir.
Sonuç Olarak;
Bütün bu katkılarına rağmen, Robert Recorde hayatı boyunca hak ettiği takdiri göremedi. Dublin darphanesi yöneticisiyken, Pembroke Kontu tarafından görevinden alındı. Bu durumun nedeni hâlâ tartışmalıdır; bazı kaynaklara göre, görevdeki maden projelerinde yaşanan sorunlar, bazılarına göre ise Kraliçe Mary dönemindeki dini baskılar bunda etkili olmuştur.
Recorde, Pembroke Kontu’na karşı dava açarak hakkını aramaya çalıştı. Ancak Kont, Recorde’a karşı iftira davası açtı ve davayı kazandı. Bunun sonucunda Recorde, borçlarını ödeyemediği için 1557 yılında borçlular hapishanesine atıldı. Bir yıl sonra, 48 yaşında yoksulluk içinde hayatını kaybetti.
Bugün ondan geriye Tenby’de bulunan Aziz Mary Kilisesi’nde bulunan bir anıt kaldı. Ancak en önemlisi hayatımız boyunca binlerce defa çizdiğimiz iki tane paralel çizgi…
Kaynaklar ve ileri okumalar:
- The strange and righteous history of the equals sign. Yayınlanma tarihi: 7 Eylül 2017; Bağlantı: https://arstechnica.com/
- Robert Recorde – the man who invented the equals sign. Yayınlanma tarihi: 3 Haziran 2010; Kaynak site: BBC. Bağlantı: Robert Recorde – the man who invented the equals sign/
Size Bir Mesajımız Var!
Matematiksel, matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.
Matematiksel