Tıp ve Sağlık

Küçük Bir Kağıt Kesiği İnsanın Canını Neden Çok Acıtır?

Kağıtlar zararsız gibi gözükür ancak fotokopi işi ile uğraşanlar ya da bir kitabın sayfalarını hızlıca çevirmek zorunda kalan herkes bu mütevazı malzemenin garip bir duruma neden olduğunu bilir. Belki de bir kağıt düzgün bir biçimde konuşlandırıldığında ciddi bir silah bile olur. Çünkü kağıt kesiği gerçekten bir insanın canını fena bir biçimde acıtır.

Muhtemelen böyle bir araştırmaya dahil olmak isteyecek yani bilim uğruna parmağında kesikler açılmasını kabul edecek çok fazla kişi olmadığından şu ana kadar bu konu ile ilgili yapılmış çok fazla bilimsel araştırma yok. Ancak yine de uzmanların görüşlerinden yola çıkarak öncelikle kağıt kesiğinin neden canımızı bu kadar acıttığını anlayalım. Sonrasında da sinsi düşman kağıdı biraz daha yakından inceleyelim.

Parmak Uçlarımız Vücudumuzun En Hassas Yerlerinden Biridir

Küçük Bir Kağıt Kesiği İnsanın Canını Neden Çok Acıtır?
Parmaklarımız vücudumuzun en hassas kısımlarından biridir. Buradaki sinir ağları olağanüstü netlikle, basınç, ısı, soğuk ve yaralanma hislerini ayırt edecek biçimde evrimleşmiştir. Beynimiz, buradan gelen sinyalleri takip eder. Onların bu hassasiyeti ise aynı zamanda yaralanmaları durumunda daha da acı verici hale gelmelerine neden olur.

Vücudumuzda başımızdan ayak ucumuza kadar yüzlerce sinir var. Ancak ellerinizde ve parmaklarınızda sinir uçları yoğun bir şekilde bir araya toplanmıştır. Aslında, parmak uçları tüm vücudun en yüksek dokunsal uzamsal keskinliğine sahiptir. 

Dokunsal uzamsal keskinlik, ağrı da dahil olmak üzere dokunma hissini algılama yeteneği anlamına gelir. Parmak uçlarımız sayesinde dünyayı keşfettiğimiz, bir şeyin soğuk ya da sıcak, sert ya da yumuşak olduğunu anladığımızı düşündüğümüz zaman, sinir uçlarının burada yoğunlaşmış olması mantıklıdır.

Parmak uçlarımızda vücudumuzun neredeyse diğer tüm bölgelerinden daha fazla nosiseptör bulunur. Nosiseptörler sıcak bir şey tuttuğumuzda ya da sivri bir şeye dokunduğumuzda beyne uyarı gönderir. Böyle durumlarda elimizi dokunduğumuz yerden hızlıca çekmemizin nedeni de budur.

Ayrıca, kağıt kesikleri genellikle vücudun doğal savunma mekanizmalarını (kan pıhtılaşması ve kabuk bağlama gibi) harekete geçirecek kadar derin değildir. Bu nedenle parmaklarımızdaki hasarlı sinir uçları bir süre kesik nedeniyle açıkta kalır. Ellerimizi oynattıkça da bu açıkta kalan sinir uçları hareket eder, esner ya da bükülür. Tüm bunlar basit bir kağıt kesiğinin neden bu kadar canımızı acıttığını açıklıyor.

Son olarak, ellerinizdeki ve parmaklarınızdaki kılcal damarlar birbirine sıkı sıkıya bağlıdır. Bu nedenle küçük bir kesik bile kanamaya neden olabilmektedir. Neyse ki çoğu kağıt kesiği ciddi değildir. Genel olarak, tıbbi tedavi olmaksızın 2 ila 3 gün içinde kendiliğinden iyileşir.

Kağıt Kesiğinin Neden Acıttığını Anlamak İçin Bir Kağıda Yakından Bakın

Denklemin birinci kısmının cevabını verdik. Ellerimizin ve parmak uçlarımızın en hassas uzuvlarımız olduğunu anladık. Ancak bu yine de yaklaşık 0.05 milimetre kalınlığa sahip olan ve insan derisini kesmek için oldukça yumuşak olan bir kağıdın bu kesiği nasıl yapabileceğini açıklamıyor.

Küçük Bir Kağıt Kesiği İnsanın Canını Neden Çok Acıtır?
Kağıdın kenarları düz görünebilir, ancak aslında tırtıklıdırlar, cildi testere gibi keserler

Kağıt kesikleri genellikle büyük bir kağıt grubu ile uğraşmak zorunda kaldığınız zaman oluşur. Gerçekten de tek bir kağıt ile elinizi kesmeniz çoğu zaman zordur. Ancak kağıtlar bir arada durdukları zaman birbirlerinden güç alır ve bükülmeden durabilirler. Bu da kağıdın parmağınızı kesmesine neden olan kuvveti uygulamasına izin verir.

Kâğıdın yapısı da bu acı ile ilintilidir. Kâğıdın kenarları aslında göründüğü gibi pürüzsüz değildir. Bu yüzden kâğıt küçücük bir testere gibi cildin kesilmesine neden olur. Aslında aşağıdaki görsele dikkatle bakarsanız bir kağıdı yakın plandan inceleyebilirsiniz.

Aslında kağıdın bu düzensiz yapısı, kesiğin de düzensiz olmasına neden olur. Bu cildinizin siz fark etmesiniz bile yırtıldığı, parçalandığı anlamına gelir.

Sonuç Olarak;

Bir kağıt kesiği bize, basit bir işi bile kaç kez yaparsak yapalım, kazara kendimize kolayca zarar verebileceğimizi hatırlatır. Kağıt kesiğinin verdiği rahatsızlığı en aza indirmek için kesiği mümkün olan en kısa sürede sabun ve suyla yıkayın. Bu, enfeksiyon olasılığını azaltacak ve yaranın hızla iyileşmesine yardımcı olacaktır. Yarayı temiz tutun ve mümkünse birkaç gün boyunca küçük bir bandajla örtün.

Kimi uzmanlar kâğıt kesiğinin neden tahminimizden daha çok acıdığının bir de psikolojik yönü olabileceğini öne sürüyor. Onlara göre ellerimiz sürekli gözümüzün önünde olduğu için hissettiğimiz acı da kendini sürekli hatırlatıyor ve bu acıya daha fazla odaklanmamıza yol açıyor.


Kaynaklar ve ileri okumalar

  • The scraping slice from an errant page of A4 doesn’t break the skin, but it can be extremely painful. Why?; yayınlanma tarihi: 5 Eylül 2016; Bağlantı: https://www.bbc.com/
  • Why Paper Cuts Really, Really Hurt; Bağlantı: https://www.healthline.com/
  • Here’s Why Paper Cuts Hurt So Damn Much, According to Science. Yayınlanma tarihi: 15 Şubat 2018. Bağlantı: https://www.sciencealert.com/

Size Bir Mesajımız Var!

Matematiksel, 2015 yılından beri yayında olan ve Türkiye’de matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak veya Patreon üzerinden ufak bir bağış yaparak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.

Matematiksel

Sibel Çağlar

Merhabalar. Matematik öğretmeni olarak başladığım hayatıma 2016 yılında kurduğum matematiksel.org web sitesinde içerikler üreterek devam ediyorum. Matematiğin aydınlık yüzünü paylaşıyorum. Amacım matematiğin hayattan kopuk olmadığını kanıtlamaktı. Devamında ekip arkadaşlarımın da dahil olması ile kocaman bir aile olduk. Amacımıza da kısmen ulaştık. Yolumuz daha uzun ama kesinlikle çok keyifli.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu