Matematik Ne İşe Yarar?

Henri Poincaré Matematik Sayesinde Adaleti Nasıl Sağladı?

Matematik camiasında oldukça bilinen, ünlü matematikçi Henri Poincaré’nin dürüst olmayan bir fırıncıya verdiği bir dersi aktaran, bir hikaye vardır. Aslında bu hikayenin gerçekten yaşanıp yaşanmadığı şaibelidir. Ancak yine de yazıyı okuduğunuz zaman gerçek olmasını dileyeceğinizi düşünüyoruz.

Biri size nostalji yapar ve geçmişte yemeklerin daha iyi, daha sağlıklı olduğunu söylerse kendisini fazla da ciddiye almayın. Günümüzde mevcut gıda sistemiyle ilgili birçok sorun olmasına rağmen, geçmişte de raflar sağlıklı yiyeceklerle dolu değildi. En sorunlu meslek kolu ise fırıncılardı.

O dönemin fırıncılarının, ekmeklerini beyazlatmak için tebeşir tozu ve ekmeğin gramajını arttırmak için içine talaş koyduğu rivayet edilmektedir. Bunları yapmasalar bile gramajdan çalarak kar etmeye çalıştıkları da bilinmektedir. ( Değişen fazla da bir şey olmamış gibi gözüküyor.)

Henri Poincaré
Jules-Henri Poincare, 29 Nisan 1854’te tıp profesörü olan Léon Poincaré ve Eugénie Launois’in oğlu olarak doğdu. İleri derece miyop ve fiziksel olarak zayıf bir çocuktu. Buna rağmen entelektüel yetenekleri ile bu eksiklikleri kısa sürede telafi etti. Kendisini daha yakından tanımak isterseniz: Henri Poincare: Son Evrensel Matematikçi

Hikayeye göre böyle dürüst olmayan bir fırıncının yolu matematiğin en büyük dâhilerinden biri olan Henri Poincaré ile bir gün kesişir. Henri Poincaré ünlü bir Fransız matematikçi, astrofizikçi, matematiksel fizikçi ve bilim filozofuydu. Bu yüzden bu fırıncıya dersini vermesi onun için çok zor olmayacaktı.

Poincaré Matematik Ve Ekmeğin Hikayesi

On dokuzuncu yüzyılın sonlarına doğru Fransız matematikçi Henri Poincare mahallesindeki fırının olması gerekenden hafif ekmekler satarak kendisini kazıkla­dığından şüphelendi. Bu nedenle adalet arzusuyla matematiği hare­kete geçirdi.

Her gün aynı fırıncıdan bir somun ekmek alan Poincaré, bir gün aldığı ekmeğin gramajından şüphelendi. Sonrasında bu ekmeği tarttığı zaman reklamı yapılan 1.000 gram yerine yaklaşık 950 gram olduğunu fark etti. Poincare, fırıncıyı polise ihbar etti ve adam para cezasına çarptırıldı.

Adamı ihbar etmesinin ertesi sabahı Poincare, fırıncının nefret dolu bakışlarını umursamadan aynı fırına tekrar gitti. Sonrasında da bir somun ekmek daha aldı. Sonraki bir yıl boyunca da bunu düzenli olarak devam ettirdi. Ayrıca her gün titizlikle aldığı ekmekleri yemeden önce tarttı.

Bir süre sonra Poincaré bir şeylerin yanlış olduğunu fark etti. Şimdi satın aldığı ekmeğin neredeyse tamamı 1 kilogramdan daha fazla geliyordu. Fırıncının kendisine bilinçli seçimler yaparak ekmek vermesinden şüphelenmeye başladı.

Ekmeklerin Ağırlıklarının Dağılımı Matematik İle Uyumlu Değildi

Sonucunda Poincaré, matematik ve istatistiği iyi bilmekteydi. Matematikteki normal dağılım eğrisine göre aldığı ekmeklerin gramajlarının rastgele bir dağlım göstermesi gerekiyordu. Yani bir kısmı 1 kilogramdan az, bir kısmı ise daha fazla gelmeliydi. Sonucunda ekmek yapımı esnasında kullanılan un miktarı, pişirme süresi gibi şeyler ekmeğin gramajını bir miktar etkileyebilirdi. Bunun nedeni ile eğrinin görünüm aşağıdaki gibi olmalıydı.

 Poincare, bir yıl boyunca yaptığı ölçümleri bir grafiğe döktüğünde sonucun normal dağılıma uygun çıkmasını bekliyordu.

Ancak Poincare grafiği çizdiğinde, grafiğin biçiminin düzgün bir çan eğrisi olmadığını, daha çok sağa doğru giden bir eğri olduğunu gördü. Bunun anlamı aslında açıktı. Fırıncı aslında alışkanlığından vazgeçmemişti. Sadece kendisinin titiz bir müşteri olduğunu bildiği için ona daha büyük ekmekleri getirmekteydi. Bunun sonucuna fırıncıyı tekrar şikayet etti. Fırıncı suçunu kabullendi ve böylece matematik sayesinde adalet sağlanmış oldu.

Sonuç Olarak;

Poincare matematiğin tüm dallarında genel bir fikir sahibi olan evrensel matematikçilerin son örneklerinden biriydi. Kendisi hakkında yukarıda aktardığımız bir çok kitapta yer alan bu hikaye, kurgu ya da gerçek, tam belli olmasa da sonucunda matematiğin güncelik hayatta nasıl kullanılabileceğine dair güzel bir örneği bize sunmaktadır.

Poincare’nin fikir ve yöntemleri günümüzde, özellikle cebirsel topoloji, karmaşık analiz ve farklı geometrilerde yapılan modern araştırmalar üzerinde etkisini sürdürmeye devam ediyor. Bu hikayede bizlere matematik ile adalet arasındaki güzel bir ilişkiye işaret ediyor.

Mantığın dili olan matematik, insanlara gerçeği ve doğruyu bulmada kılavuzluk yapar. Adaletin de bilimin de amacı gerçeği bulmaktır. Bu da bize genel anlamda, adalet ile bilim arasındaki, özelde de mantığın dili matematik ile adalet arasındaki temel ilişkiyi verir.( Ek okumalar: Matematik ve Adalet Neden Birbirleri İle İlişkilidir?. Yazıyı Poincare’ye ait bir söz ile kapatalım.

“Bir matematikçi sanmaz fakat bilir. İnandırmaya çalışmaz çünkü ispat eder. Güveninizi beklemez. Belki dikkat etmenizi ister.” Poincare çalışmalarının çoğunu kendi ismiyle değil de hep başkalarının ismi altında vermiştir. Bu da bizlere onun oldukça mütevazi bir karakter olduğunu gösterir. 

Kaynaklar ve ileri okumalar


Size Bir Mesajımız Var!

Matematiksel, 2015 yılından beri yayında olan ve Türkiye’de matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak veya Patreon üzerinden ufak bir bağış yaparak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.

Matematiksel

Sibel Çağlar

Merhabalar. Matematik öğretmeni olarak başladığım hayatıma 2016 yılında kurduğum matematiksel.org web sitesinde içerikler üreterek devam ediyorum. Matematiğin aydınlık yüzünü paylaşıyorum. Amacım matematiğin hayattan kopuk olmadığını kanıtlamaktı. Devamında ekip arkadaşlarımın da dahil olması ile kocaman bir aile olduk. Amacımıza da kısmen ulaştık. Yolumuz daha uzun ama kesinlikle çok keyifli.

3 Yorum

  1. Güzel bir hikayeymiş. Kolay gelsin.

  2. ADALET YOKSA,HERKES KENDİ ADALETİNİ KENDİ KOYAR.

  3. Hergün ekmekleri tarttığına ve değerlerinide kaydettiğine göre çan eğrisi nasıl çıkar?Eğri büğrü ya da kırıklardan oluşan bir çizgi çıkmalı değilmiydi?Cevap verirseniz memnun olurum.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu