Astronomi

Bir Yaşam Arayıcısı: Bilmediğiniz Yönleri İle Johannes Kepler

Bilim dünyası, bugün astronomi alanındaki bilgilerinin önemli bir kısmını, bir bilim insanının ısrarlı arayışlarına borçludur. Kahramanımız Johannes Kepler.

Johannes Kepler (1571-1630)’e ken­dine özgü bilimsel tutku ve dehası ile astronomiye modem niteliğini kazandıran kişidir. Kepler’in, gerçeği bulma yolunda verdiği uğraşın bir benzerini göstermek güçtür. Astronomiyi temelden değiştiren yasaları bulurken çektiği sıkıntıları, şu sözleriyle özetlemişti: “Sadece Mars’ın yörüngesini belirlemem beş yılımı aldı.”

Bilimsel gelişmeye katkısı kendini iki yönden gösterir. Önce Güneş sistemi ile ilgili bulguları ile daha kapsamlı Newton teorisinin ortaya çıkmasına zemin ve malzeme hazırlar. Sonra hipotez veya teorilerin gözlemsel olgulara uygun düşmesi üzerindeki ısrarı ile bilimsel metot anlayışını yeni bir düzeye çıkarır.

Johannes Kepler dünyanın matematiksel bir düzen ile yaratıldığını düşünen bir kişiydi. Ona göre Tanrı bir matematikçiydi. Bu nedenle gözünü çevirdiği gökyüzünde aslında yaradılışın sırlarını arıyordu. Görsel: https://blogs.futura-sciences.com/

Kepler, Tübingen Üniversite­si’nde öğrenciyken, Kopernik siste­mini benimser ve matematiksel ola­rak ispatına koyulur. Gezegenlerin yörüngelerini ve hareket biçimlerini anlamak başlıca tutkusudur. Kopernik, Gü­neş’e hayranlığını ifade etmişti. Kepler de, Güneş’e taparcasına bağlı­dır. Güneş’i evrenin merkezine alan Kopernik sistemini benimseme nedeni de bu duygusal bağlılıkta aranabilir.

Kepler’in 1597’de yayımlanan ilk kitabı (Cosmographical Mystery) onun mistik eğilimlerini açıkça yan­sıtmaktadır. Ancak bu kitabın bir olumlu sonucu, Kepler’in Tycho Brahe ile tanışması olur. Prag Gözlemevi’nde işe başlayan Johannes Kepler, Tycho’nun kısa bir süre sonra ölmesi üzerine, Kraliyet matematikçisi olarak onun yerine geçer. İşte bu olay aslında Kepler’ hakkında bazı şüpheli iddiaların ortaya atılmasına neden olur.

Johannes Kepler Daha Doğrusu Annesi Hakkında Ortaya Atılan İddialar

Katharina Kepler, 1615’te cadı olmakla suçlandı. Elbette büyük bilgin Johannes Kepler, onu şaşırtıcı, çok etkileyici bir şekilde savundu. Katharina Kepler, ilk suçlanmasından altı yıl sonra, 1621’de serbest bırakıldı. Birkaç ay sonra öldü.

Kepler hakkında yazılmış olan biyografik romanları okuma şansına eriştiyseniz bu romanların bazılarında Kepler’in annesinin ilginç bazı tasvirlerine rastlarsınız. Bu tanımlamalar 400 yıl önce, oğlu bilimsel kariyerinin zirvesindeyken, Katharina Kepler’in büyücülükle suçlandığı şaşırtıcı gerçeğine dayanıyor. 1600’lü yıllar Avrupa’da ve ABD’de çok sayıda kadının cadılıkla, büyücülükle suçlanıp yargılandığı yıllardır.

O devirde büyücülükle suçlanan kadınlardan birisi de Johannes Kepler’in 74 yaşındaki annesiydi. Suçlamaların kaynağı bir komşularıydı. Mahkeme aşamasında çok sayıda kişi anne Kepler aleyhine tanıklık yaptı.

Yüksek Mahkeme anne Kepler’in tutuklanmasını ve gerekirse işkence altında sorgulanmasını emretti. Sonucunda o devirde işkence yasal bir yöntemdi. Dava uzun sürdü. Ünlü astronom Johannes Kepler, büyücülükten yargılanan annesi Katharina Kepler’i desteklemek için kariyerine altı yıl ara vermek zorunda kalmıştı.

Kepler Yasaları Nedir?

Kepler ile ilgili bir yazıda Kepler yasalarından kısaca bahsetmemek elbette olmaz. Astronom Tycho’nun, Kopernik sistemini çü­rütmek üzere topladığı verileri Kepler, sistemi temellendirmek için kullandı. Kepler’in Tycho’dan kalan göz­lemsel verileri gereğince değerlendir­diği, 1609’da yayınlanan Yeni Astro­nomi adlı kitabında görülmektedir. Bilim tarihindeki başarısının doruk noktasını oluşturan gezegenlerle ilgi­li üç yasasından ilk ikisi bu kitapta yer almıştır.

  • 1. Yasa: Her gezegen, odak noktalarının birinde güneşin bulunduğu bir elips yörünge üzerinde hareket eder.
  • 2. Yasa: Bir gezegeni güneşe bağlayan çizgi eşit zaman aralıklarında eşit alanlar tarar. Buna göre, gezegenin hızının Güneş’e yakın geçtiği yerlerde arttığı, uzak geçtiği yerlerde düştüğü anlaşıl­maktadır. Kepler, üçüncü yasasını, aradan dokuz yıl geçtikten sonra, 1618’de bulur:
  • 3. Yasa: Bir gezegenin yörüngesel periyodunun karesi, dolandığı elipsin ana eksen uzunluğunun küpü ile doğru orantılıdır. “Harmonik Yasa” denilen bu yasa, gezegenler arasında yörüngelerini ta­mamlamada geçirdikleri süre yönün­den karşılaştırmaya olanak vermekte­dir.

Birinci yasa, göksel hareketlerin çembersel olma gereğini yıktığı gi­bi, ikinci yasa da düzgün olma gere­ğine son vermiştir. Kepler bu iki ya­sayı, Tycho’nun gözlemlerine daya­narak Mars gezegeninin yörüngesi­ni belirleme çabasında keşfetmiştir.

Daha sonra yasayı diğer gezegenlere genellemiştir. Gezegenler astronomisine temel oluşturan Kepler yasalarının ilk ikisi, Platon ve Aristoteles’den kay­naklanan geleneksel düşüncenin özü ile ters düşmeleri, üçüncü yasa ise göksel nesneler arasındaki ilişki­lerin matematiksel olarak ifade edi­lebileceğini göstermesi bakımından önemlidir. Detaylar için: Kepler’in Birinci Yasası: Gezegen Yörüngeleri Neden Elips Biçimindedir?

Johannes Kepler’in Diğer Çalışmaları

Kepler, bilim dünyasına Kepler Teleskopu’nu geliştirerek de katkı sağlamıştı. 2 yakınsak mercekten oluşan bu teleskopun büyütme oranı, Galileo’nunkinden daha yüksekti. Bu icadını 1611’de yayınladı ‘Kırılma’ (Dioptrice) adlı kitabıyla bilim dünyasıyla paylaştı.

Bu çalışmalarını yaparken Prag’ta ortalığı kasıp kavuran 30 yıl savaşları başladı. Savaş nedeniyle çıkan salgında eşini ve oğlunu kaybeden Kepler, Lüteryan Kilisesinden de aforoz edilip kovuldu. Sonrasında, 1611’de Kraliyet matematikçiliği görevinden ve Prag’dan ayrıldı ve Linz’e yerleşti. Burada yaşadığı on dört sene boyunca çalışmalarını aksatmadan sürdüren Kepler, 1619’da ‘Dünya’nın Uyumu’ ve ‘Kopernik Astronomisinin Özeti’ adlı kitaplarını yayınladı.

1626’da ‘Rudolf Cetvelleri’adlı eserini tamamladı. Kepler, bu kitapta Brahe’nin o güne kadar tespit ettiği 777 yıldızın üstüne 228 yıldız daha ekledi. Bu yıldızlardan bazılarının konumlarını birkaç derecelik açı kaymasıyla tespit etmeyi başarmıştı.

Kepler geçirdiği ateşli bir hastalık sonucu,1630’da öldü. Son çalışması; bilim kurgu türünün ilk örneklerinden sayılan ve Ay’a hayali bir yolculuğu anlattığı kitabı ‘Düş’ (Somnium) adlı romandır. Ancak bu romanı ölümünden sonra, 1634 yılında ailesi tarafından yayınlandı.

Kepler’den önce astronominin fiziksel dünya ile bağı çok azdı. Onun adımları kainatı sadece algılamaya değil, fiziksel ölçümler ile bilmeye yönelik atılan ilk adımlar olmuştur. Ayrıca göz atmak isterseniz: Matematiksel Bir Gizem: Kepler Varsayımı


Kaynaklar ve ileri okumalar:

  • Cemal Yıldırım; Bilim Tarihi; Remzi Kitabevi; 2016
  • Kepler’s laws of planetary motion; https://en.wikipedia.org
  • The astronomer who saved his mother from being burned as a witch. Yayınlanma tarihi: 21 Ekim 2015; Bağlantı: https://www.theguardian.com/
  • The astronomer and the witch – how Kepler saved his mother from the stake. Yayınlanma tarihi: 21 Aralık 2015; Bağlantı: https://theconversation.com/

Matematiksel

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu