Astronomi

Ay Bir Gün Dünya Yörüngesinden Çıkarsa Dünyamıza Ne Olur?

Milyarlarca yıldır Ay ve Dünya çok yakın dostlar. Fakat deyimi yerindeyse her geçen gün Ay ve Dünya’nın arasındaki uçurum büyüyor. Çok uzak bir gelecekte de olsa Dünya’mız bir gün yalnız kalacak. Çünkü Ay, gezegenimizin yörüngesinden çıkmış olacak. Ve ne yazık ki bu durumda gezegenimizi pek iyi şeyler beklemiyor.

Ay yörüngeden çıkarsa
Ne yazık ki Ay her geçen gün Dünya yörüngesinden uzaklaşmaktadır.

Ay’ın neden bizden uzaklaştığına ve gezegenimizi neler beklediğine geçmeden önce Dünya-Ay sisteminin nasıl oluştuğuna bir bakalım. Bundan 4.5 milyar yıl önce Güneş sistemi oldukça kaotik bir yerdi. Genç Dünya’mız hala eriyik haldeydi ve etrafında düzinelerce gök cismi vardı. Sonra yaklaşık olarak Mars büyüklüğünde bir gök cismi gezegenimize çarptı. Çarpışma sonrası oluşan parçaların çoğu Dünya’nın yüzeyine yağmur gibi yağmaya başladı. Geri kalanlarsa birleşip soğuyarak uydumuzu oluşturdu.

Ay, Güneş sistemindeki en özel uyduların başında gelir. Çünkü kayalık gezegenler arasında açık ara en büyük uyduya sahip olan Dünya’dır. Mesela bir diğer kayalık gezegen olan Merkür ve Venüs’ün hiç uydusu yoktur. Mars’ın ise Phobos ve Deimos adında iki küçük uydusu vardır.

Ay yörüngeden çıkarsa ne olur
Dünya, Ay ve Mars’ın uyduları olan Phobos ile Deimos’un büyüklüklerinin karşılaştırılması. Dünya’mız tüm Güneş sistemi içerisinde orantısal olarak en büyük uyduya sahiptir. Yani Ay, kabaca Dünya kütlesinin %10’u kadardır. Bunu görsele dikkatlice baktığınızda Phobos’un Ay’ın yanında sadece bir nokta kadar olduğunu fark ederek anlayabilirsiniz. Deimos ise bu karşılaştırmada çıplak gözle görülemeyecek kadar küçüktür.

Fakat Dünya en büyük uyduya sahip olma unvanını sonsuza kadar koruyamayacak gibi görünüyor. Çünkü Ay, ilk oluştuğu zamandan bu yana gezegenimizden uzaklaşıyor. Bugün Ay’ın yörüngesi gezegenimizden 402 bin 336 km uzaktadır. Fakat başlangıçta sadece 22 bin 500 km uzağımızda dönüyordu. Yani eğer o zamanlarda gökyüzüne baksaydık bugünkünden 20 kat daha büyük bir Ay görecektik.

Peki Ay’ın Bizden Uzaklaştığını Nereden Biliyoruz?

Bir şeylerin yolunda gitmediğini ilk fark eden kişi Halley kuyruklu yıldızına da ismini veren Edmund Halley’di. 18. yüzyılın başlarında yaşayan Halley, yakın arkadaşı Isaac Newton’ın çalışmalarını hayranlıkla takip ediyordu. Halley, Newton’ın yeni keşfettiği hareket ve kütleçekimi yasalarını kullanarak kuyruklu yıldızın gelecekteki yollarını tahmin etmişti. Yanı sıra 1715’teki tam Güneş tutulmasını da doğru tahmin eden oydu.

Edmund Halley
Edmund Halley (1856 – 1742) İngiliz gök bilimci, jeofizikçi, matematikçi, meteorolog, fizikçi ve mucittir. En çok kuyruklu yıldızlar üstüne yaptığı çalışmalarla tanınır.

Fakat Halley, geçmiş tutulmalara ilişkin eski kayıtlara baktığında tuhaf bir şey fark etti. Tutulma kayıtlarında Sümerliler zamanındaki kayıtlara kadar giden Halley, eğer Ay hep mevcut yörüngesinde kalmışsa tutulmalar arasındaki zamanın bir anlam ifade etmediğini buldu. Ve Newton’ın kütleçekim yasasını kayıtlarla eşleştirmenin tek yolunun Ay’ın yavaş yavaş bizden uzaklaşması olduğunu savundu.

Ne yazık ki Halley fikrinin doğrulandığını görecek kadar uzun yaşamadı. Çünkü Ay’ın Dünya’dan uzaklaştığını Apollo görevleri sırasında Ay yüzeyine aynalar yerleştirdiğimizde öğrendik. Bilim insanları Dünya’dan bu aynalar üzerine lazer tutarak ne kadar sürede geri geldiğine bakarak bu çıkarımı yaptılar. Bu deney sonucunda da Ay’ın her sene bizden 3.8 santimetre uzaklaştığını tespit ettiler. Bu sayı kulağa fazlasıyla küçük geliyor olabilir. Ancak bu sayıyı milyarlarca yılla çarptığımızda acı gerçek gün yüzüne çıkıyor. Peki Ay, Dünya yörüngesinden çıkarsa ne olacak?

Gelgitler Azalacak ve Günler Uzayacak

Ay’ın bizden uzaklaşıyor olması aklımıza ilk olarak gelgitleri getirir. Ay’ın kütleçekimi her zaman Dünya’yı kendine çekerek yeryüzündeki suları kendisine doğru yükseltir. Ancak Ay perspektifinden baktığımızda Dünya’nın fazladan kütleçekimi yaratan fazladan bir kütlesi vardır. Gelgitten kaynaklanan bu çekim, Ay’ı çeker ve yörüngesine enerji katar. Bu da Ay’ın Dünya’dan uzaklaşmasına engel olur. Ve bu enerjini de bir yerden gelmesi gerektiğinden Dünya’nın dönüş hızı yavaş yavaş azalır.

Bu durum hakkında bir iyi bir de kötü haberimiz var. İyi haber şu ki, Dünya’nın dönüş hızının yavaşlaması inanılmaz derecede uzun bir zamanda gerçekleşebilecek bir olay. Kötü haber ise bunun etkilerini şimdiden görmeye başladık bile.

Ancak Ay artık bizden uzakta olduğunda gelgitlerin hepsini kaybetmeyeceğiz. Çünkü gelgitlerin kabaca yarısı Güneş’in kütleçekimi nedeniyle oluşmaktadır. Ve Güneş’in de yakın zamanda herhangi bir yere gitmesini beklemiyoruz. Yine de Ay’ın yokluğunda azalan gelgitler bazı canlıları olumsuz etkileyecektir. Bu da o canlıların gelgitlerin daha az olduğu bir yaşama uyum sağlamak için evrimleşmelerine neden olacaktır.

Ay Gittiğinde Doğal Koruma Kalkanımızı da Kaybetmiş Olacağız

Çizgi filmlerde Ay’ın yüzeyini genelde peynire benzetiriz. Çünkü Ay yüzeyinde çok sayıda krater bulunmaktadır. Peki yeryüzünde sizce ne kadar krater var? Aklınıza hiçbir şey gelmediyse üzülmeyin çünkü Dünya yüzeyinde bir krater bulmak kolay değildir. O halde neden yanı başımızdaki Ay’da bunca krater varken gezegenimizde yok?

Ay yüzeyinde irili ufaklı çok sayıda krater bulunur.
Ay yüzeyinde irili ufaklı çok sayıda krater bulunur.

Aslında cevabı çok basit. Ay’ın kendi kütleçekimi Dünya’ya doğru yönelen meteorların Ay yüzeyine düşmesine sebep olur. Yani bir nevi Ay, Dünya’nın koruma kalkanı görevi görmektedir. Fakat Ay’ın bizi koruma oranı her geçen sene azalıyor. Bu nedenle de uzaydan gelecek tehlikelere karşı kendi başımızın çaresine bakmamız gerekiyor. Bu da bizi (tek sebebi bu olmasa da) NASA’nın son yıllarda yoğunlaştığı asteroidlerin yörüngesini değiştirme projelerine itiyor.

Artık Tam Güneş Tutulması Diye Bir Şey Olmayacak

Hayati bir öneme sahip olmasa da Ay artık gezegenimizin yörüngesinden çıktığı için tam Güneş tutulması göremeyeceğiz. Zaten günümüzde tam Güneş tutulması gözlemleyebilmemiz de bir şans aslında. Çünkü Güneş’in parlaklığı ve boyutu yaşlandıkça artarken Ay da her geçen gün bizden uzaklaşmaktadır. Günümüzde o kadar şanslıyız ki, Güneş şu anda Dünya’ya Ay’dan 400 kat daha uzaktadır. Ve Güneş’in boyutu da Ay’ın boyutunun 400 katı kadardır. Bu nedenle de tam Güneş tutulması diye bir olaydan bahsedebiliyoruz.

Günümüzde Güneş ve Ay'ın Dünya'ya olan uzaklıkları sebebiyle tam Güneş tutulması yaşanabilmektedir. Tam Güneş tutulmasında Ay, Dünya ile Güneş'in arasına girerek Güneş'in tamamını görselde gördüğünüz gibi kapatır.
Günümüzde Güneş ve Ay’ın Dünya’ya olan uzaklıkları sebebiyle tam Güneş tutulması yaşanabilmektedir. Tam Güneş tutulmasında Ay, Dünya ile Güneş’in arasına girerek Güneş’in tamamını görselde gördüğünüz gibi kapatır.

Fakat sadece birkaç yüz milyon yıl içinde tam Güneş tutulması gözlemleyemeyeceğiz. Çünkü Ay, Dünya’dan o kadar uzaklaşmış olacak ki artık Güneş’i tamamen kapatamayacak kadar küçük olacak. Bu durum elbette başta da belirttiğimiz gibi hayati önem sahip değil. Yine de gerçekleşecek şeylerden biridir.

Geceler Çok Daha Karanlık Olacak ve Bu da Hayvan Davranışlarını Etkileyecek

Hepimizin bildiği üzere Ay, geceleri kendisine çarpan Güneş ışığının %3 ila %12’sini yansıtır. Ve bu oran da geceleri nesnelerin görünebilir olması için yeterlidir. Eğer Ay olmasaydı geceleri hava yeni aydakinden daha da karanlık olurdu. Bu da baykuşlar ve aslanlar gibi pek çok gececi hayvanın kafasını karıştırırdı. Hatta bazı hayvanların nesli tükenme tehlikesiyle karşı karşıya kalabilirdi. Çünkü yeterli beslenemezlerdi.

Pasifik Okyanusu’nda Avustralya kıyılarında yer alan meşhur Büyük Resif de Ay’ın etkisi altındaki canlılardan biridir.

Yanı sıra birçok hayvan gece olup olmaması fark etmeksizin Ay’ın durumuna göre tepki verir. Işık yoğunluğu, jeomanyetizma ve kütleçekimindeki değişiklikler bazı canlıların üreme zamanlarını etkiler. Örneğin her kasım ayında Büyük Resif’teki mercanlar büyük bir üreme macerasından geçer. Dolunay çıktığında dakikalar içerisinde milyonlarca sperm ve yumurtayı suya bırakırlar. Ay’ın yokluğunda bu olay da sekteye uğrayacağından gezegenimiz için önem arz etmektedir.

Gelecekte Bazı İklim Felaketleriyle Karşılaşabiliriz

Başlık biraz şaşırtıcı gelmiş olabilir. Çünkü iklim felaketleri deyince aklımıza küresel ısınma gibi şeyler geliyor. Fakat Ay, yeryüzündeki iklimin belli bir seyirde seyretmesini sağlayan önemli faktörlerden biridir. Bunu da Dünya’nın eksen eğikliğini sabit tutmaya yardımcı olarak yapar.

Dünya’nın ekseni, Güneş etrafındaki yörüngesine göre 23,4 derece eğiktir. Bu sayede yeryüzünde 4 mevsim oluşmaktadır. Eğer eksen eğikliği farklı olsaydı daha farklı iklim koşulları ortaya çıkardı.

Gezegenimizin eksen eğikliği şaşırtıcı bir biçimde milyarlarca yıl boyunca neredeyse hep sabit kaldı. Ve bu durum Güneş sistemi için pek de beklenen bir şey değildir. Çünkü sistemdeki diğer gezegenlerin eksen eğikliği zaman içerisinde değişmektedir. Örneğin Venüs, Güneş sistemindeki tüm gezegenlerin aksine saat yönünde döner. Ya da Uranüs, takla atmışçasına tepetaklak bir biçimde döner. Bu durum sebebi ise sistemdeki gezegenlerin birbirine olan etkileridir. Her ne kadar bu etki çok küçük olsa da milyarlarca yıl boyunca devam ettiği için etkileri de gözle görülebilir olmaktadır.

Ancak bir istisna olarak Dünya’mızın eksen eğikliği milyarlarca yıl boyunca neredeyse sabit kalmıştır. Çünkü Ay’ın büyük kütlesi, diğer gezegenlerin etkilerini bertaraf etmiştir. Böylece de yeryüzünde 4 farklı iklim meydana gelmiş ve bu da yaşamı olanaklı kılmıştır. Hatta Ay’ın bu etkisi olmasaydı zeki yaşamın ortaya çıkamayacağını dahi söyleyenler var. Ne de olsa zeki yaşamın oluşmasını sağlayan etkilerden biri de iklimse değişikliklerdir.

O Halde Ay Dünya’dan Uzaklaşıyor Diye Endişelenmeli miyiz?

Dürüst olmak gerekirse şu an için endişelenmemize gerek yok. Nihayetinde Ay bir anda Dünya’yı bırakıp kaçmayacak. Ay’ın yörüngeden çıkması çok ama çok uzun yıllar alacak bir olay. Hatırlayın, Ay her sene 3.8 cm bizden uzaklaşıyor. Ve ayrıca Ay yörüngeden çıkana kadar Güneş çoktan yaşamının son evrelerine yaklaşacağı için Ay’ın bizi terk ettiği günleri göremeyeceğiz gibi duruyor. Çünkü Güneş, yakıtını bitirip kırmızı bir deve dönüşecek ve Dünya’yı da Ay’ı da yutacak.


Kaynaklar ve İleri Okumalar

Matematiksel

Melike Üzücek

Ankara Fen Lisesi'nden mezun oldum. Erdemli insanların yetişmesinde en önemli unsurun eğitim olduğunu düşündüğüm için lisans eğitimime matematik eğitimi üzerinden devam ediyorum. Kitap okumayı yazarların zihinlerine, düşünce dünyalarına girmek olarak gördüğümden kitap okumak benim için boş zaman aktivitesinden çok daha farklı bir konumdadır. Araştırma yapmayı ve sorgulamayı seven biriyim. Matematik ve biyoloji başta olmak üzere felsefe, astronomi, modern fizik ile ilgileniyorum.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu