Ay’ın Neden Aynı Yüzünü Görürüz? Ay’ın Karanlık Yüzü Var mı?

Geceleri gökyüzünü gözlemlemekten hoşlanıyorsanız bir şey fark etmiş olmalısınız. Uydumuz Ay’ı incelemeye çalıştığınızda nasıl bakarsanız bakın, her zaman aynı manzarayı görürsünüz. İşin ilginç tarafı, yüz binlerce yıl önceki atalarımız da Ay’ın bizim gördüğümüz yüzünü gördüler. Belki de bu nedenle insanlık uzun zaman boyunca Ay’ın öte tarafından ne olduğunu merak edip durdu.

Hatta bu durum zamanla bir gizem haline dönüştü. Sonrasında da “Ay’ın karanlık yüzü” fenomenini doğurdu. Elbette Ay’ın karanlık yüzü diye bir şeyden bahsedemeyiz. Çünkü Ay’ın her yeri Güneş’ten ışık alır. Bu iddiaların nedeni kısmen onun aynı tarafını görmemiz ile ilgilidir. Diğer bir neden ise Ay hakkında yeterince bilgi sahibi olmamızdan kaynaklanır.

1973’te Pink Floyd’un “The Dark Side of the Moon” albümü Ay’ın Karanlık Yüzü fenomeninin yaygınlaşmasına katkı sağlamış olabilir.

Ay’da Gece Gündüz Olur mu?

İşe önce terminolojiyi düzelterek başlamak lazım. Ay’ın karanlık yüzü diye bir şey az evvelde dediğimiz gibi yoktur. Ay’ın bir kısmının herhangi bir zamanda karanlık olduğu doğru olsa da, her zaman aynı kısım değildir. Diğer bir deyişle, Ay’a gidip kamp kurma şansınız olsa güneşin doğuşunu ve batışını izleyebilirsiniz.

Yani hem gündüzü hem de geceyi yaşayabilirsiniz. Ay kendi etrafında dönerken aynen dünya gibi gece ve gündüz oluşumu gerçekleşir. Gündüz tarafı, halihazırda güneş ışığı alan taraftır. Ayın gördüğümüz tarafı bazen gündüz, bazen de gece tarafıdır. Her şey, aslında Ay’a ne zaman baktığımıza bağlıdır. Bu nedenle Ay’ın karanlık ve aydınlık yüzü yerine yakın veya uzak yüzü demek daha mantıklıdır.

Ayın Neden Hep Aynı Yüzünü Görürüz

Ay, milyonlarca yıldır Dünya’nın güçlü kütle çekim alanından dolayı yörüngesinde yavaşlamıştır. Bu durumda, Ay’ın kendi ekseni etrafında dönme süresinin, Ay’ın Dünya’nın etrafındaki dolanma süresine (27,322 gün) çok yakın olmasını sağlamıştır (neredeyse 1:1). Bundan dolayı Ay’ın bir yüzü her zaman bize dönükken, diğer yüzü de her zaman arkada kalır. Bunun sonucunda ona ne zaman bakarsak bakalım hep aynı yüzünü görürüz.

Gelgit kilitlenmesi en basit tanımıyla; bir uydunun kendi etrafındaki dönüş hızı ile çevresinde dolandığı gezegen etrafındaki dönüş hızının birbirine eşit olması durumudur. Bu durum gezegenlerden bakıldığında uydularının sürekli aynı yüzünün görülmesine neden olan etkidir. Kaynak: https://en.wikipedia.org/

Bu tür kütle çekim kilitleri, birçok çift cisimlerde eninde sonunda gerçekleşme eğilimindedir. Örneğin Güneş-Merkür ikilisinde de 3:2 kilitlenme vardır, yani Merkür’ün Güneş çevresinde 2 kez dolandığı sürede Merkür kendi ekseni etrafında 3 kez döner.

Öte yandan Ay’ın kendi dönme eksenine olan 6,68 derece eğikliği ve elips olan yörüngesinin Dünya’nın Güneş ile yörünge eksenine olan 5,145 derece açısı nedeniyle de librasyon olayı (yani bir nevi çalkalanarak dönme) olur. Bunun sonucunda da Ay’ın yüzeyinin toplamda yüzde 59’unu görme şansını elde ederiz.

Ay’ın Karanlık Yüzünün Nasıl Göründüğünü Biliyoruz

Bunlar, sonda ve gezici tarafından yakalanan uzak tarafın ilk fotoğraflarından. Ayın görünmeyen kısmı yani Ayın Karanlık Yüzü ayın % 41’lik alanını kapsar. Yani dünyadan baktığımızda ayın % 59’luk kısmını görebiliriz.

Ay’ın Dünya’dan uzak tarafını göremememiz, nasıl göründüğünü bilmediğimiz anlamına gelmez. 1968’de Apollo 8 uzay aracındaki astronotlar, ayın yörüngesinde dönerken bizzat uzak tarafa bakan ilk insanlardı. NASA’nın Lunar Reconnaissance Orbiter’ı 2009’dan bu yana tüm Ay yüzeyini yüksek çözünürlükte haritalıyor. Ayrıca geçtiğimiz yıllarda Çin, Chang’e 4 Ay sondası ve Yutu-2 gezgini tarafından çekilen yeni bir fotoğraf grubunu yayınlamıştı. Bu fotoğraflar bize, ayın karanlık yüzü ile ilgili en kesin görüntüleri sunmuştu. Ayrıca göz atmak isterseniz: Temel Fizikte Çözülemeyen En Büyük 5 Gizem


Kaynaklar ve İleri Okumalar:


Dip Not:

Matematiksel, 2015 yılından beri yayında olan ve Türkiye’de matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım

Matematiksel

Sibel Çağlar

Merhabalar. Matematik öğretmeni olarak başladığım hayatıma 2016 yılında kurduğum matematiksel.org web sitesinde içerikler üreterek devam ediyorum. Matematiğin aydınlık yüzünü paylaşıyorum. Amacım matematiğin hayattan kopuk olmadığını kanıtlamaktı. Devamında ekip arkadaşlarımın da dahil olması ile kocaman bir aile olduk. Amacımıza da kısmen ulaştık. Yolumuz daha uzun ama kesinlikle çok keyifli.

Bu Yazılarımıza da Göz Atınız

2 Yorum

  1. Ayın yörünge şeklinden sikloid den hiç bahsetmemişsiniz. Makale için çok teşekkürler.

  2. Ondan da başka yazımızda bahsetmiştik :)

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu