
Bir zamanlar Yunan şehir devletlerinin önemlerinin artmasıyla birlikte felsefe Yunan dünyasına ve özellikle de Atina’ya yayılmıştı. Şehir hızla Yunanistan’ın kültürel merkezi haline gelmişti. Bunun sonucunda da çeşitli felsefe okulları ortaya çıkmaya başlayacaktı.
Esasen modern felsefe, kitaplar aracılığıyla incelenmektedir. Sonrasında da öğrenciler zamanlarını kütüphanelerde okuyup yazarak geçirirler. Ancak o zamanlar durum biraz daha farklıydı. Bir felsefe okulunun temel amacı, kurucusunun öğretilerini korumaktı.
Bu nedenle öğrencilerin hangi filozofun öğretilerine çalışacaklarına karar vermesi gerekiyordu. Bu dönemde Atina dört okulun hakimiyetindeydi: Platon Akademisi, Aristo’nun Lykeion’u, Epikuros Bahçesi ve Kıbrıslı Zenon’un Stoa Okulu.
Platon Akademisi Nasıl Kuruldu?

popüler eserlerinin çoğu günümüze ulaşmıştır
Platon Akademisi, ya da kısaca “Akademi”, antik Atina’da MÖ 387’de Platon tarafından kurulan, Atina’nın kuzeybatı eteklerinde, şehir surlarının dışında bulunan ünlü bir okuldu. İlk önce Akademinin inşa edildiği araziyi satın aldı ve bazı arkadaşlarıyla felsefi konuları tartışmak için gayri resmi toplantılar düzenlemeye başladı.
Akademinin kurulduğu yer Academus adında, orada gömülü olduğu varsayılan efsanevi bir kahraman için kutsal olarak kabul edilmekteydi. Bu nedenle de buraya Akademeia yani Akademi denilecekti.
Platon’un Atina’da kurduğu Akademi, gün boyu tartışmaların bir yaşam tarzı olduğu bir matematik ve felsefe okuluydu. Bu toplantılar ve tartışmalar yıllarca devam etti, ancak MÖ 380’lerin ortalarında Knidoslu Eudoxus gelene kadar Akademeia resmi bir Akademi olarak tanınmadı.
Platon Akademisi Dünyanın İlk Üniversitesi Olarak Kabul Edilmektedir
Akademi, modern zamanlarda alıştığımız eğitim kurumlarına benzemiyordu. Ancak günümüzde bu oluşumu yine de bir okul olarak isimlendiriyoruz. Burada öğretilen konular felsefe, astronomi, matematik, siyaset, fizik ve daha pek çok konuyu kapsıyordu. Bu nedenle de, dünyanın ilk üniversitesi olarak kabul ediliyor.

Akademinin birincil amacı, hükümetin kalitesini artırmak için yöneticiler, kanun yapıcılar ve siyasi danışmanlar yetiştirmekti. Sokrates gibi Platon da öğretimi için hiçbir ücret talep etmedi. Öğrenciler ve öğretim üyeleri, ortak yemek alanlarında yenen yemeklerle ortak bir yaşam sürdüler. Okul hem kadınlara hem de erkeklere açıktı.
Bilim, müzik, edebiyat, tarih ve hukuk gibi diğer dersler de öğretilse de, başlıca dersler matematik ve felsefeydi. Temel öğretim yöntemi şüphesiz Sokratik tartışmaydı. Ancak Aristoteles’ten Platon’un da matematik ve astronomi ile ilgili konferanslar verdiğini biliyoruz. Platon, hayatının çoğunu Akademi’de, toplumdan uzak bir şekilde geçirdi.
Yüzyıllar boyunca ve modern zamanlarda bir efsane haline gelen doğrulanamayan bir hikayeye göre, Akademi’nin girişinin üzerinde “Μηδείς αγεωμέτρητος εισίτω μοι τη θύρα” ibaresi yazılıydı. Bu ifade günümüzde “matematik bilmeyen giremez” biçiminde genellikle alıntılanmaktadır. Oysa ki aslında “geometri bilmeyen giremez” biçimindeydi.
Platon “Geometri Bilmeyen Giremez” Cümlesini Neden Yazmıştı?

Platon’un bununla ne demek istediği genellikle iki yönde açıklanır. Bunlardan ilki Platon bunu Akademi’nin girişine yazdırmakla felsefe ve ruhsal eğitim açısından matematiğin önemine dikkat çekmek istemesi biçimindedir. Ya da özgün öğretisi özelinde, idealar kuramı üzerinde çalışmaya başlamadan evvel belli bir matematiksel donanıma sahip olmayı şart koşmaktadır.
Her iki yorum da belli bakımlardan doğru kabul edilmektedir. Gelgelelim iki açıklama da Platon’un orada neden aritmetik, matematik, vs. demediğini, bilhassa “geometri” diye vurguladığını göz ardı eder. Karl Popper “Neden geometri?” sorusuna bir cevap verir.
Ona göre irrasyonel sayıların keşfinin ardından doğal sayılara dayanan Pisagorcu aritmetik artık yeterli değildi. İrrasyonel sayılarla meşgul olan geometri bundan böyle en temel bilimdi. Platon bu olguyu görmüş ve kitabı Timaios’ta geometriye dayalı bir kozmoloji inşa etmeye uğraşmıştır. ( Konu hakkında detayları merak ediyorsanız yazının sonundaki kaynaklar kısmına göz atabilirsiniz.)
Platon Akademisinin Yükseliş Ve Çöküş Evresi

Akademi dokuz yüz yıldan fazla bir süre boyunca Yunanistan’da entelektüel yaşamın bir merkezi olarak var olacaktı. Demokritus, Socrates, Parmenides ve Xenocrates dahil olmak üzere ünlü filozofların ve entelektüellerin bir listesine ev sahipliği yaptı. Ancak bu uzun süre boyunca birçok değişikliğe uğradı.
MÖ 87 yılında Romalı General Sulla tarafından şehrin acımasızca yağmalanmasının ardından Atina’nın etkisi giderek azalmış ve okullar kapatılmıştır. Platonistler, Roma dönemi boyunca Atina’da öğretilerine devam etseler de bu artık Akademi bünyesinde olmayacaktı. Ayrıca göz atmak isterseniz: Platon Haklı: Dünya Küplerden Oluşuyor Ama Bu Ne Anlama Geliyor?
Kaynaklar ve ileri okumalar
- The Platonic Academy of Athens: The World’s First University. Yayınlanma tarihi: 9 Mart 2022; Bağlantı: https://greekreporter.com/
- Yasin Karaman; Platon’un “Geometri Bilmeyen Girmesin” Sözü ve Popper’in Bununla İlgili Kestirimi*; Bağlantı: https://dergipark.org.tr/tr
- Platonic Academy; Bağlantı: https://en.wikipedia.org/wiki/Platonic_Academy
Size Bir Mesajımız Var!
Matematiksel, 2015 yılından beri yayında olan ve Türkiye’de matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak veya Patreon üzerinden ufak bir bağış yaparak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.
Matematiksel