
Nice bilim insanı bu kadim topraklarda yetişmiş ve tarihin tozlu sahifeleri arasında unutulmaya yüz tutmuştur. El-Cezeri (1136-1206) evrensel bilime hizmet etmiş ancak geç hatırlanmış dehalardan birisidir. El-Cezeri “Doğu’nun Leonardo da Vinci’si” olarak da bilinir. Kendisi, modern mühendisliğin, hidroliğin ve hatta robotik alanının temellerini atmıştır.
Tam adı Bediüzzaman Ebu el-Iz İsmail ibn el-Razzaz el-Cezeri olan mucit 1136’da Diyarbakır’da dünyaya gelmiştir. Sıradan bir zanaatkarın oğludur. Zamanının bölgesel gücü olan Artuklular’ın yöneticilerinin altında mühendis olarak çalışmıştır. Bu esnada krallara sayısı yüzü geçen ve dahiyane bir şekilde tasarlanmış çeşitli aletler yapmıştır.
Yaptığı şekil ve taslakları ömrünün sonuna dek kaleme almıştır. Bunları daha sonra kitabında yayınlamıştır. Kitapta zaman sayaçları, su ve mum saatlerinin dışında fıskiye, otomatik açılıp kapanan kapılar, şifreli kilitler, kan alma da kullanılan ölçme aletleri, otomatik müzik düzenekleri, çeşitli robotların tasarımı bulunmaktadır. El-Cezeri’nin icatları aslında kendisinden önceki çağlardan kalan ve asırların getirdiği yeniliklerin yanı sıra önceki bilginlerin mirasından da yararlanır. Biliminden ve bilgeliğinden yararlandığı kültürlerin başında Antik Yunanlar, Hintler, Persliler, Çinliler gelir.
Fil Saati Tarihin İlk Robotu mu?
El-Cezeri’nin akla hayale sığmayacak derecede fantastik bir mekanizması da aşağıdaki görselde gördüğünüz fil biçiminde büyük bir su saatidir. Bu saati kimi bilim tarihçileri “tarihin ilk programlanabilir robotu” olarak kabul eder. Saat günümüzde bile çalışmaya devam etmektedir.

Buluşlarının çoğu, döneminin Avrupa biliminin ulaştığı başarıların birkaç asır ötesindeydi. Hidrolik mühendisliğinde temel bir bileşen olan konik vanalar Avrupa’da Leonardo da Vinci tarafından fark edilip bahsedildiğinde iki yüzyıldan fazla sene geçmişti. Da Vinci bizzat El-Cezeri’nin otomatonlarından etkilendiğini kendisi de belirtmiştir.

Bu coğrafyanın havasını teneffüs eden nice bilim insanından bir tanesidir El-Cezeri. Aradan geçen yılların ardından, ilk önce Avrupa ülkeleri onun eserlerini keşfetmiştir. Prof. Eilhard Wiedemann (1852-1928) El-Cezeri’nın eseri hakkında çok sayıda makale yayınlamış, daha sonra Carra de Vaux (1921) kitabında övgüyle ondan bahsetmiştir. Donald R.Hill Cezirî’nin kitaplarını İngilizceye çevirerek ortaya çıkardığı eserleri ve icatları anlamaya çalışmıştır.
El-Cezeri’nin Düzenekleri.

Su çekme makinesinin içindeki bu mekanizma, altlara gizlenmiş çarkların dikey şaftın yanındaki inek figürünü nasıl harekete geçirdiğini gösteriyor. Bu dikey şaft da suyu toplayan mekanizmaya güç veriyor.
El-Cezeri dönemin sultanına çalışmalarını derlediği, Maharetli Mekanik Cihazların Bilgi Kitabını sunduğu yıl olan 1206’da hayatını kaybetti. Özellikle de bu kitabıyla anımsanan El-Cezeri’nin yaptığı icatlar, ölümünden sonraki yıllarda dahi günlük yaşamı kolaylaştırmada temel bir rol oynayacaktı. Bunların arasında Diyarbakır ve Şam’da kullanılmış olan çarklar ve hidrolik enerjiyi kullanarak çalışan bir su tedarik sistemi vardı.
El-Cezeri bu eserinde makinelerini oluşturan tüm parçaların birbiriyle nasıl uyuştuğunu gösteren oldukça titiz bir şekilde hazırlanmış diyagramlara ve renkli illüstrasyonlara yer vermişti. Neyse ki kitabın birçok kopyası günümüze ulaşmıştır. Hatta bir tanesi şu anda İstanbul’daki Topkapı Sarayı Müzesi’nde bulunmaktadır.

Onun gibi nice Anadolu dehasını günümüzde yaşadığını düşünmek, hayalini kurmak bile heyecan verici bir olaydır. Eğitim şartlarının, bilgiye ulaşmanın çok zor olduğu bir dönemde tüketimden çok üretim yapan, insanların unutulmaması, bizden sonra gelecek nesillere bu dehaların örnek olması ve aktarılması temennisiyle.
Serkan Göksal
Kaynak ve ileri okumalar: Medieval robots? They were just one of this Muslim inventor’s creations; https://www.nationalgeographic.com
Okuma Önerisi:
Matematiksel