Fizik

Yüzey Gerilimi: Gündelik Hayatımızın İçindeki Fizik

Hayatınızda pek çok kez olmasa da en az bir kez fırça kullanmış olduğunuz neredeyse kesindir. Fırçayı elinizde tuttuğunuzu ve kılların birbirine yapışması için ıslattığınızı düşünelim. Bildiğiniz üzere fırçanın tüyleri ıslattığınız zaman birbirine yapışacaktır. Ama aslında fırçayı sadece suda tutarsanız, tüylerin hiç yapışmadığını göreceksiniz.

yüzey gerilimi

Yani tüylerin birbirine yapışmasını sağlayan şey tam olarak fırçanın ıslaklığı değildir. Aksine, yüzey gerilimi adı verilen bir olgudur. Aslında yüzey gerilimini gözlemleyeceğiniz bir çok gündelik olgu vardır. Hepimizin, bir bardağa gazlı bir içecek koyduğumuz zaman belli bir noktaya kadar suyun bardağın seviyesinin üzerine çıktığını ancak taşmadığını gözlemlemişizdir. Aşağıdaki görselde gördüğünüz bu durumun nedeni de yüzey gerilimidir.

yüzey gerilimi

Yüzey Gerilimi Nedir?

Basilisk kertenkelesi ayaklarıyla vücutlarını hem yüzeyin üstünde hem de dik tutan kuvvetler üreterek görünüşte mucizevi bir şekilde suyun üzerinde hareket etme eylemini gerçekleştirirler. Bu suyun üzerinde koşma eylemi aslında suyun yüzey gerilimi sayesinde mümkün olur.

yüzey gerilimi
Bu kertenkele, suyun yüzey gerilimini kullanarak saatte 5.5 kilometre hızla, yaklaşık 4.5 metre boyunca su üzerinde koşar.

Yüzey gerilimi, herhangi bir sıvının yüzey seviyesindeki atomları arasında artan bir bağlayıcı kuvvet ile karakterize edilir. Bir sıvıyı, birbirlerine çekim kuvvetleri uygulayan moleküller topluluğu olarak düşünün. Sıvının derinliklerinde bir molekül, her yönden eşit kuvvetler hissedecektir. Ancak sıvının yüzeyine yakın bir yerde olan bir molekül için durum farklıdır. Basitçe düşünmeniz gerekir ise, üst kısmı daha boştadır. Yani yüzey ile arasında az sayıda molekül vardır. Doğal olarak ona etki eden moleküller alt taraftadır.

Yüzey Gerilimi nedir
Yüzey gerilimi, sıvının molekülleri arasındaki zayıf kuvvetlerden kaynaklanır. Su gibi kovalent bir bileşikte iyonlar yoktur; ama oksijen hidrojenden daha fazla elektronegatiftir ve sonuçta, su molekülü kutuplu olur. Bu nedenle oksijen atomunda küçük bir negatif yük, hidrojen atomlarında küçük bir pozitif yük bulunur. Yükler, su moleküllerini sıkıca birbirine yapıştırır.

Hava, sıvı moleküllerini yukarı doğru çekerken, komşu su molekülleri de diğer yönlere çekmeye devam ederler. Bu eşit olmayan kuvvetler nedeniyle sıvı yüzeyinde hafif bir eğilme meydana gelir. Bir sıvının özelliklerine bağlı bu eğim aşağı doğru (içbükey) ya da dışa doğru ( dışbükey) olacaktır. Günlük yaşamımızda en yaygın sıvı olan su, içbükey bir davranış gösterir. Bir sıvının yüzeyinin gerilmesi durumunda da yüzey gerilimi oluşur. ( Ek okumalar: Cheerios Etkisi: Yüzen Cisimler Neden Birbirine Yapışır?)

Enerji Cinsinden Yüzey Gerilimi

Yüzey gerilimini enerji cinsinden de düşünebiliriz. Enerji, hepimizin sezgisel olarak anladığı bir kavramdır. Örneğin, gergin bir lastik bant veya çarpmak üzere olan bir dalga, serbest bırakılmayı bekleyen büyük miktarda enerjinin depolandığı durumlardır.

yüzey gerilimi nedir
Bir dalgada büyük miktarda enerji depolanır ve daha sonra kayalara çarptığında serbest bırakılır.

Bir komşuyla temas halinde olan bir molekül, olmadığı duruma göre daha düşük bir enerji durumundadır. İç moleküllerin sahip olabilecekleri bolca komşusu vardır, ancak sınır moleküllerinin komşuları yoktur. Sıvının enerjisini en aza indirgemesi için sınırdaki moleküllerin sayısı en aza indirilmelidir. Bu nedenle, yüzey gerilimini en aza indirmek için sıvılar yüzey alanlarını en aza indirme eğilimindedir. İşin içine matematiğin karıştığı nokta da burasıdır.

İzoperimetrik Teorem Nedir?

yüzey gerilimi

İzoperimetrik Teorem, ‘aynı çevreye sahip düzlemsel şekiller arasında çemberin en büyük alan kapsadığını’ ifade eder. Üç boyutta ise, belirli bir hacmi çevreleyen en küçük yüzey alanına sahip bölge bir küredir. Yüzey gerilimi bilgimizle birlikte bu, su damlacıklarının neden küresel bir şekil aldığını da açıklayacaktır.

İzoperimetrik teorem, doğadaki diğer birçok fenomen hakkında bize belli bir fikir verir. Örneğin, bize bir kedinin soğuk bir kış gecesinde açıkta kalan yüzey alanını en aza indirmek için neden kıvrıldığını da söyler.

Yüzey Gerilimi: Gündelik Hayatımızın İçindeki Fizik

Son olarak, sabun filminde yüzey geriliminin etkilerini oldukça belirgin bir biçimde görmek mümkündür. Sabun filmleri hava ile çevrelenmiş ince sıvı tabakalarıdır. Örneğin, iki sabun köpüğü temas ederse birleşir ve aralarında ince bir film oluşur. 

Pla­teau kanunları
Bir sabun köpüğünün zarı düzgün parçalar topluluğun­dan oluşur. Her bir düzgün parçanın ortalama eğriliği (yani yüzeyle­rinin ortalama eğimi) sabittir. Üç sabun baloncuğunun yüzeyleri, birleştikleri yerde düzgün bir eğri meydana geti­rir ve 120 derecelik bir açıyla her bir yüzeyi böler. Ortaya çıkan altı eğri bir­birlerine yaklaştıkları yerde bir nokta oluştururlar ve bu nokta­da her çift eğri arasındaki açı eşittir (yaklaşık 109 derecedir).

Minimal yüzeyler olarak adlandırılan bu şekiller, birçok güzel özelliğe sahip, iyi çalışılmış matematiksel nesnelerdir. Detaylara göz atmak isterseniz: Sabun Köpükleri Neden Her Zaman Küreseldir?


Kaynaklar ve ileri okumalar


Size Bir Mesajımız Var!

Matematiksel, 2015 yılından beri yayında olan ve Türkiye’de matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak veya Patreon üzerinden ufak bir bağış yaparak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.

Matematiksel

Sibel Çağlar

Merhabalar. Matematik öğretmeni olarak başladığım hayatıma 2016 yılında kurduğum matematiksel.org web sitesinde içerikler üreterek devam ediyorum. Matematiğin aydınlık yüzünü paylaşıyorum. Amacım matematiğin hayattan kopuk olmadığını kanıtlamaktı. Devamında ekip arkadaşlarımın da dahil olması ile kocaman bir aile olduk. Amacımıza da kısmen ulaştık. Yolumuz daha uzun ama kesinlikle çok keyifli.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu