Tarih

Montauk Projesi: Stranger Things’e Konu Olan Komplo Teorisi

Zaman yolculuğu, ışınlanma ve zihin kontrolü gibi konular ilginizi çekiyorsa, bunları ve daha fazlasını bir arada bulacağınız en ilginç komplo teorilerinden birisi Montauk Projesi‘dir. Ancak bir çok kişinin bu teoriden haberdar olması dünyayı kasıp kavuran Stranger Things dizisi sayesinde olmuştur.

Montauk Projesi

Stranger Things, 1980’lerin başında Indiana eyaletinin kurgusal Hawkins kasabasında geçen bir bilim kurgu-korku dizisidir. Dizi, küçük bir çocuğun gizemli bir şekilde ortadan kaybolmasıyla başlayan ve doğaüstü olayların yaşandığı bir hikâyeyi anlatır.

Kasabanın yakınlarındaki Hawkins Ulusal Laboratuvarı, görünüşte bilimsel araştırmalar yaparken, aslında insan denekler üzerinde paranormal ve doğaüstü deneyler yürütmektedir. Bu deneyler sonucunda alternatif bir boyuta, geçit açılır. Bu geçit, kasaba sakinlerinin hayatını tehdit eden doğaüstü varlıkların serbest kalmasına neden olur

Dizinin ana karakterleri arasında, kaybolan arkadaşlarını arayan bir grup çocuk ve telekinetik güçlere sahip gizemli bir kız olan Eleven yer alır. Bu grup, hem arkadaşlarını bulmak hem de kasabayı tehdit eden doğaüstü güçlerle mücadele etmek için bir araya gelir.

Montauk Projesi’nin, Stranger Things dizisinin temel ilham kaynağı olduğu sıkça dile getirilir. Dizinin orijinal ismi, başlangıçta “Montauk” olarak düşünülmüştü ve hikâyenin New York’taki Montauk kasabasında geçmesi planlanmıştı. Ancak daha sonra çekimler ve hikâye Indiana’nın kurgusal Hawkins kasabasına taşındı. Dizideki Hawkins Ulusal Laboratuvarı, Montauk Projesi’nin anlatılarındaki deneyleri andırır.

Montauk Projesi Nedir?

Montauk Projesi, ABD hükümetinin Long Island’ın doğu ucundaki Montauk’ta, gizli ve etik dışı deneyler yürüttüğünü iddia eden popüler bir komplo teorisidir. Zihin kontrolü, zaman yolculuğu ve boyutlar arası geçiş gibi konuları içeren bu hikaye, ilk kez 1992 yılında yazılan ve aynı adı taşıyan “The Montauk Project: Experiments in Time” adlı kitapla geniş bir kitleye ulaştı.

Nichols’ın kitabı, Montauk Projesi teorisini geniş kitlelere tanıttı. Bu hikayeyi popüler kültürdeki birçok esere ilham kaynağı haline getirdi. Özellikle Stranger Things dizisinin Montauk Projesi’nden ilham aldığı bilinmektedir.

Kitabın yazarı Preston Nichols, Montauk Projesi’nde bir araştırmacı olarak çalıştığını iddia eder. Nichols, kitabında yalnızca projeyi değil, aynı zamanda bu deneylerin yürütüldüğü tesislerin yapısını, prosedürlerini ve kullanılan ileri teknolojiyi de detaylandırır. Nichols’ın anlatılarına göre, bu üste ABD askeri programının yetkisi altında akıllara durgunluk veren birçok deney gerçekleştirilmiştir.

Bu kitapta olaylar ufak ve sakin bir kasaba olan Montauk kasabasında geçer. Bu kasabanın hemen yakınında da Camp Hero isimli bir askeri üs yer almaktadır. Kitapta hem askeri üssün hem de Montauk Hava Kuvvetleri Üssü’nün paranormal araştırmaların merkezi olduğu anlatılır.

Philadelphia Deneyinden Montauk Projesine

Montauk Projesi’nin temelleri, Philadelphia Deneyi adlı başka bir komplo teorisine dayanır. Philadelphia Deneyi, 1943 yılında ABD Donanması tarafından gerçekleştirildiği iddia edilen bir gizli deneydir. Bu deneyde, USS Eldridge adlı savaş gemisinin görünmez hale getirilmeye çalışıldığı öne sürülmüştür. Hikayenin büyük kısmı spekülasyon ve varsayımlardan oluşsa da, komplo teorisyenleri bu olayın gerçek olduğunu savunmaya devam etmiştir.

Montauk Projesi’nin bu hikayeyle bağlantısı ise Al Bielek adlı 57 yaşındaki bir adamın iddialarıyla ortaya çıkmıştır. Bielek, Philadelphia Experiment (Philadelphia Deneyi) adlı filmi izlediğinde, deja vu yaşadığını ve filmde gördüklerinin kendi anılarını tetiklediğini öne sürdü.

Bielek, Philadelphia Deneyi sırasında hafızasının CIA tarafından MK-Ultra programı kapsamında silindiğini ve kendisinin aslında Edward Cameron adında USS Eldridge gemisinde görev yapan bir mürettebat olduğunu öne sürecekti.

Philadelphia Deneyi’nin hikayesi, bilinenlerin çoğunun tamamen varsayım olmasına rağmen, onlarca yıldır yaşıyor. Uzun bir süre, Philadelphia Deneyi’nin sahte olduğu kabul edilecekti. Ancak, başka bir gizli deney iddiası olan Montauk Projesi’nin ortaya çıkmasıyla konu yeniden ilgi çekti.

Daha da ilginç olanı, 12 Ağustos 1983’te Philadelphia Deneyi sırasında bir solucan deliği açıldığını ve bu deliğin onları Camp Hero üssünün ortasına ışınladığını söyledi. Bielek’in iddialarına göre, Philadelphia Deneyi ve Montauk Projesi’nin bir parçası olarak CIA’in MK-Ultra programı da devreye girmişti. Bu program, Soğuk Savaş sırasında zihin kontrolü tekniklerini araştıran bir dizi gizli deneyden oluşuyordu. Al Bielek’in iddiaları, bu konuların tekrar gündeme gelmesini sağladı.

Montauk Projesinin “Gerçek” Hikayesi Nedir?

Günümüzde Montauk, New York’un doğusunda yer alan sakin bir balıkçı kasabasıdır. Ancak bu küçük kasaba, 1981 yılında kapatılan Camp Hero Askeri Üssü sayesinde hala dikkat çekmektedir. Üssün merkezinde, nükleer saldırılara karşı erken uyarı sistemi olarak kullanılan dev bir radar kulesi bulunmaktadır.

Montauk Projesi teorisyenleri için bu kule, yalnızca bir savunma sistemi değildir. İddialara göre, kule ve altındaki tesislerde ürkütücü deneyler gerçekleştirilmiştir.

ABD ordusu, Montauk Projesi gibi bir şeyin Long Island’da gerçekleştiği iddialarını kesin bir şekilde reddetmektedir. Ancak bu tür inkarlar, teorilere inananları caydırmakta etkili olmamıştır. Sonucunda bunun önemli bir nedeni, ABD hükümetinin geçmişte zihin kontrolü deneyleri gerçekleştirdiğinin bilinmesidir. Bu deneylerin en bilinen örneği, CIA tarafından yürütülen MK-Ultra programıdır.

MK-Ultra, Soğuk Savaş döneminde CIA tarafından yürütülen, zihin kontrolü tekniklerini araştırmayı amaçlayan gizli bir projedir. Bu program kapsamında birçok etik dışı deney yapılmıştır. Bu deneylerin bir kısmının günümüzde Fort Detrick olarak bilinen bir laboratuvarda gerçekleştirildiği düşünülmektedir.

mk ultra
MK – Ultra deneylerin bazılarının günümüzde Fort Dedrick olarak bilinen bir laboratuvarda yapıldığı düşünülmektedir.
Burasının Soğuk Savaş döneminde CIA gizli projelerinin merkez üssü olduğu söyleniyor. Hükümet, MK Ultra deneylerinin gerçekleştiğini inkar etmedi. Hatta deneye katılan ve hala hayatta olanlara 1 milyon doların üzerinde tazminat ödedi.

Hükümet, MK-Ultra deneylerinin varlığını kabul etmiş ve bu projede yer alan bazı deneklere tazminat ödemiştir. Bu nedenle, Camp Hero’da paranormal deneylerin yapıldığı iddiaları tamamen göz ardı edilmemektedir.

Sonuç Olarak;

Camp Hero ve Montauk Hava Kuvvetleri Üssü’ne dair komplo teorileri, bugüne kadar herhangi somut bir kanıtla desteklenmemiştir. Ancak, ABD hükümetinin gizli projelerle ilgili geçmişi göz önüne alındığında, bu hikayelerin tamamen dayanaksız olduğunu söylemek de kolay değildir. Bu teorilerin, bir parça gerçeğe dayanıp dayanmadığını öğrenmek için belki de sadece zamana ihtiyacımız var.


Kaynaklar ve ileri okumalar:


Size Bir Mesajımız Var!

Matematiksel, matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak veya Patreon üzerinden ufak bir bağış yaparak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.

Matematiksel

Nisa Yılmaz

Merhaba! Ben Nisa Yılmaz. İngilizce öğretmenliği üçüncü sınıf öğrencisiyim. İlkokuldan itibaren yabancı dil öğrenmeye karşı olan ilgim meslek seçimimi de oldukça etkiledi. Bununla beraber ilgim olan çeşitli konularda çeviriler yapmaya başladım. Doğaya, sanata, bilime, mitolojiye olan merakımı, bir diğer ilgi alanım olan çeviri ile harmanlayarak yazdığım yazıları sizlerle buluşturabildiğim için çok mutluyum. Bilimle kalın.

İlgili Makaleler

2 Yorum

  1. Bazı sayfalarda neden yorum yazma kısmı yok? Olsaydı çok güzel olurdu. Düşüncelerimizi paylaşırdık.

  2. Merhaba, aslında olması lazım, bakayım

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu