Tarih

Çubukla Su Bulma (Dowsing): Gerçek mi Yoksa Uydurmaca mı?

Dowsing tekniği olarak da isimlendirilen çubukla su bulma / arama, bu konuda uzman olduklarını iddia edenlerin dışındaki gerçek uzmanlar tarafından, sözde bilim olarak sınıflandırır. Ancak bu yöntem, küresel bir olay nedeniyle geri dönüş yapıyor olabilir.

çubukla su bulmA

Teknolojinin yönlendirdiği bir dünyada yaşıyor olsak da, çaresiz zamanlar çaresiz çözümler getirecektir. İklim değişikliği kuraklıkları kötüleştirdikçe ve suyun değeri giderek arttıkça, eski bir sözde bilim, yeniden canlanmaya hazırlanıyor.

Bir arazi satın almaya karar verdiğinizi düşünelim. Bunun için araştırma yapıyor olun. Bakacağınız ilk kriterler ne olurdu? Muhtemelen cevabınız güzel bir manzara, verimli topraklar ve suya kolaylıkla erişim olacaktır. Ancak diyelim ki suya erişim konusunda sıkıntı var. O zaman yeraltı sularını bulmaya ne dersiniz?

Çubukla Su Bulma Yani Dowsing Tekniği: Gerçek mi Yoksa Bir Uydurmaca mı?
Çubukla su bulma için size gereken belki de L şeklinde iki adet ya da Y şeklinde bir adet tahta veya metal çubuktur.

Tam da bu esnada küçük bir ücret karşılığında size bu konuda yardımcı olacağını söyleyen biri ile karşılaşıyor olun. Çatal bir çubuk yardımı ile su bulmada usta olduğunu söyleyen bu adamın teklifini kabul ediyorsunuz. Şimdi bir an için adamın bir iki boşa giden denemeden sonra arazinizin bir yerinde su bulduğunu düşünün.

Bu durumda, amacınıza vardığınız için elbet sevinirsiniz, ama adamın bu işi nasıl başardığı konusu üzerinde pek fazla kafa yoracağınızı sanmayız. Çünkü sizi burada ilgilendiren elde edilen sonuçtur. Ancak biraz düşünürseniz muhtemel iki olasılıktan bir tanesinin geçerli olduğu kabul edersiniz. 1- Su arayan kişilerin özel bir yeteneği vardır. 2- Su aramada kullanılan çubukların özel bir yeteneği vardır.

Çubukla Su Bulma Yani Dowsing Tekniği: Gerçek mi Yoksa Bir Uydurmaca mı?

Ancak üçüncü bir olasılık daha vardır. Olan biten her şey temelinde bir aldatmacadır. Geçen yüzyıl boyunca yapılan çeşitli araştırmalar, eline çubuk alıp su arayan herhangi bir kişinin suyun yerini tahmin etmede herkesten daha iyi olmadığını göstermiştir. Konuyla ilgili hiçbir araştırma ve deneyde gerçekten işe yaradığına dair bir kanıta rastlanmamıştır.

Aslında İnsanlar Binlerce Yıldır Çubukla Su Bulmaya Çalışıyorlar

Çubukla su aramanın en eski kaydına, Cezayir’de bulunan bir mağarada rastlanmıştır. Yaklaşık MÖ 6000’e tarihlenen bir mağara resmi, elinde kıvrık bir sopa tutan bir insan figürünü göstermektedir. Bir asır sonra, Yunan tarihçi Herodot da benzer uygulamalardan bahsetmiştir. Çubukla su aramanın Ortaçağ döneminde de popüler olduğu bilinmektedir.

Çubukla Su Bulma Yani Dowsing Tekniği: Gerçek mi Yoksa Bir Uydurmaca mı?
Tassili n’Ajjer, güneydoğu Cezayir’de, 72.000 kilometrekarelik bir alanı kaplayan geniş bir platodur. Keşfedildiği tarih olan 1933’ten itibaren bölgeyi ünlü yapan kaya resimleridir. Şu ana kadar 15.000 gravür tespit edilmiştir.

19. yüzyıla kadar arama çatalının kendisinin “sihirli bir güce ” sahip olduğu kabul ediliyordu. Bu nedenle, söz konusu çatalların bu konuda yetkin olduğu kabul edilen kişiler tarafından, belirli zamanlarda ve bu işe elverişli yerlerde hatta bazen de dualar eşliğinde kesilmesi ve özenle işlenmesinin gerekiyordu.

Ancak elektromanyetik dalgaların ve devamında röntgen ışınlarını keşfinden sonra, arama çatalının etki mekanizmasına farklı bir açıklama getirilecekti. Arayıcının topraktan yansıyan ışınlarla yeraltı sularından ve maden yataklarından yansıyan ışınlara karşı aşırı duyarlı bir kişi olduğu ve bu ışınların yoğunlaştığı noktaları duyumsayabildiği tezi ortaya çıkacaktı.

Çubukla Su Bulma Yani Dowsing Tekniği: Gerçek mi Yoksa Bir Uydurmaca mı?
Çubuk aniden aşağıyı gösterdiğinde, su arayan kişi o noktada değerli bir şey olduğunu iddia edecektir.

Bugün artık bu çatalın kendine özgü özel bir gücü olduğu düşünülmemektedir. Çatal artık daha çok bir “işaret aracı” olarak görülmektedir. Günümüzde ezoterik ürün satan her dükkanda bu çatalların metal veya plastikten yapılmış modellerini bulmak mümkündür.

Çubukla Su Bulanlar Neden Bazen Başarılı oluyor?

Çatallı bir sopa kullanırken, avuç içleri yukarı bakacak şekilde bir çatal tutulur. “Y” harfinin alt ucu, yaklaşık 45 derecelik bir açıyla gökyüzüne dönüktür. Kişi daha sonra test edilen alan üzerinde ileri geri yürür. Bir su kaynağının üzerinden geçtiğinde, çubuğun dip ucunun hareket etmesi gerekir.

Yeraltı su kaynakları çok fazla yerde bulunur, sadece yeterince derine kazmak önemlidir. Ayrıca çiftçiler arazileri tanıma konusunda yeteneklidirler ve ister istemez bu noktalara yönelirler. Toprağın daha nemli olması, bitki sıklığının fazla olması gibi işaretler onları bu noktalara çeker.

Bu özel yetenekli su arayanlar, uygulamaları için kulağa bilimsel gelen açıklamalar kullanmaya çalışır. Çeşitli şekillerde “elektrik” veya “manyetizma” veya “kimya”dan etkilendiklerini, “enerjiyi” hemen hissettiklerini iddia ederler. Önemli olan şey sonuç olduğu için de, su bulunduğu takdirde, söylemleri ikna edici gelecektir.

Ancak su arama bilimsel incelemeye tabi tutulduğunda çok farklı bir tablo sunar. Bir su kaynağına ulaşmanın doğal açıklaması, birçok bölgede yeraltı suyunun kara yüzeyine oldukça yakın olmasıdır. Sonucunda yeterli yağış ve uygun jeolojiye sahip bir bölgede, sondaj yapıp su bulmamak zordur!

Çubukla Su Bulma Yani Dowsing Tekniği: Gerçek mi Yoksa Bir Uydurmaca mı?
Agricola’nın 1556 tarihli De Re Metallica’sından, o sırada uygulandığı şekliyle su aramayı gösteren çizim.

Maden veya su daman bulmada “çatal çubuk” yönteminin başarılı sonuçlar vermiş olmasını ise kısmen “rastlantı” ile, kısmen de yöntemi kullanan bazı kişilerin gözlemsel verilerden ustaca yararlanmış olmasıyla açıklamak mümkündür. Bir arazinin yüzeyindeki bazı işaretler – bu konuda uzman olanlara- birçok ipuçları verir. Sonucunda nereye bakacağınızı biliyorsanız, su kaynağına ulaşmanız her zaman mümkün olacaktır.

Çatal Çubuğun Hareketini Nasıl Açıklayabiliriz?

Su bulma konusunda uzman olduğunu iddia eden kişiler ile bugüne kadar bir çok deney yapıldı. 1980’lerin ortasında iki yıl boyunca ve çeyrek milyon Amerikan doları harcanarak yapılan bir deneyde, 500 sözde uzman test edilecekti. 500 kişiden 457’si, akan suyun yerini bulmada şanstan daha iyi bir şey yapamadıkları için elendi.

Geriye kalan 43 kişi ile 843 deneme daha yapıldı. Bu deneme serisinde de 6 kişi başarı gösterdi. Ancak bu altı kişi yeni denemelere dahil edilince sonucun şanstan öteye geçemediği anlaşılacaktı. Gerçekleştirilen denemelerin ve test edilen bireylerin sayısı göz önüne alındığında, bu kişilerden bazılarının yalnızca şans eseri bir testte iyi bir sonuç alması kaçınılmazdı. Ancak sonuçlarını tekrarlayamadılar.

Ouija tahtası üzerine parmaklarını koyan insanlar, bilişsel olarak farkında olmasa bile işaretçiyi kontrol edebilmektedir.

Çubukla su arama esnasında, çubuğun dış kuvvetlere tepki veriyormuş gibi davranmasının cevabı da basittir: ideomotor etkisi. Bu, kaslarımızın bilinçsiz bir şekilde aklımızdaki bir düşünceye gösterdiği tepkinin sonucu ortaya çıkan eylemdir. Genellikle zihnimizin bilinçaltı yansımasıdır. 

Kişi yaptığı şeyin gerçek olduğuna inandığında, vücudu o farkında olmasa da, inancını yansıtacaktır. Bu durumda gevşek durumda tutulan bir çubuğun hareket etmesi de oldukça kolaydır. Çubukla su bulma ile bir fincan ya da Ouija tahtası aracılığı ile ruh çağırma aynı mantıkla ilerler. Cevaplara olan arzumuz, parmaklarımızdaki minik kas kasılmalarını tetikler.

Sonuç olarak

Çubukla su aramanın işe yaramadığı defalarca gösterilmiş olmasına rağmen, kuraklıkların ardından su bulmaya yardımcı olmak için kullanılmaya devam etmektedir. Doğrulama yanlılığı ve irrasyonel matematiksel olmayan düşüncenin gücü, insanların bizim hissedemeyeceğimiz şeyleri sözde tespit edebilen kişilerin dolandırıcılığına kapılmalarına izin verir.


Kaynaklar ve İleri Okuma

Matematiksel

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu