Tarih

Sihirbazların Bir Kadını Ortadan İkiye Bölme Hilesi ve İlginç Tarihi

Günümüzden yaklaşık yüz yıl önce, Percy Thomas Tibbles adında bir İngiliz sihirbaz, büyük bir zahmetle, içerisinde bir kadın bulunan bir tahta kutuyu testereyle ikiye kesti. Bu performans o günden bugüne her yapıldığında izleyenleri etkilemeyi başaran ve en çok tekrarlanan sihirbazlık numaralarından birisi haline geldi. Zaman içinde bazı eklemeler yapıldı ve farklı versiyonları ortaya çıktı.

Örneğin başlangıçta asistanın başı ve ayakları dışarıdan görülmüyordu. Ancak ileri süreçte tahta kutuya buna uygun mekanizmalar dahil oldu. Bu sayede kutu ikiye kesildikten sonra parçalar birbirinden ayrılıyordu. Böylece izleyici hem kafanın hem de ayakların birbirinden bağımsız olarak hareket ettiğini görüyordu. Günümüzde de bu performansın modern versiyonları sergilenmektedir. Örneğin herhangi bir kutu kullanılmadan izleyiciler önünde bir kişi ortadan ikiye kesilebiliyor.

Gerçekten nasıl yapıldığını bilmiyorsanız etkileyici bir performans. Gelin bu yazımızda öncelikle ikiye bölme hilesinin ilginç tarihine kısaca göz atalım. Sonrasında da bu hilenin nasıl çalıştığını anlayalım. Hileyi öğrenince büyü bozulur demeyin. İllüzyon işi, gerçekten devasa bir iş sahasıdır ve bu gösterilerin hazırlanması için teknisyenler, mühendisler ve sanatçılar bol miktarda mesai harcamaktadır. Sonucunda bir illüzyonistin sanatını ustalıkla icra etmesi, illüzyonun nasıl yapıldığından bağımsız olarak hayranlık uyandırıcıdır.

Sihirbaz PT Selbit’i bir kadını testere ile ikiye keserken görüyorsunuz. Bu ikiye bölme performans ilk kez İ17 Ocak 1921’de kuzey Londra’daki Finsbury Park Empire’da sahnelendi. O zamanlarda kadının yakları ve başı kutunun dışına çıkmıyordu. Ayrıca testere de oldukça yavaş bir biçimde kesebiliyordu.

İkiye Bölme Hilesi Neden Bu Kadar Etkili Oldu?

Bunun nedenini tam olarak anlamak için gösterinin ilk sergilendiği zamanları anlamak önemlidir. O dönemlerde 40 milyon kadar insanın ölümüne neden olan Birinci Dünya Savaşı’nın dehşeti, popüler eğlencenin çehresini değiştirmişti. Ancak illüzyonun başarısını artıran başka bir sosyal fenomen daha vardı. O yıllarda popüler kültürde kadını kurban olarak gösteren bir moda vardı. Aslında bunu sinema filmlerinde gözlemlemeniz de mümkündür. 1915’ten 1920’ye kadar olan filmlerde kurbanların hemen hepsi kadındır. Ancak önceki dönem filmlerine göz attığınız zaman bunun tam tersini gözlemlemeniz mümkündür.

İngiltere’de kadınlar oy kullanma haklarını kolay elde etmedi. 1918 tarihli Halkın Temsili Yasası, feminist aktivistler tarafından yıllarca süren mücadele sonucunda kabul gördü. Selbit ise gösterisini kadınların oy kullanma hakkını güvence altına almasından sadece üç yıl sonra gerçekleştirdi. Üstelik ilk gösterisinde, hareketin en tartışmalı liderlerinden birini kurbanı olmaya davet etti.

Selbit, reklam kampanyasının bir parçası olarak, Londra’da protesto yürüyüşleri düzenleyen ünlü oy hakkı savunucusu Sylvia Pankhurst’e sahneye gelmesi ve performansında başrol oynaması için önemli bir miktarda para teklif etti. Ancak elbette Pankhurst teklifi kabul etmeyecekti.

İllüzyon, Selbit’in galasından sadece aylar sonra Amerika Birleşik Devletleri’nde ilk kez sunulduğunda, Horace Goldin tarafından taklit edildi. Horace Goldin ilk gösterisinde bir erkek kullandı. Ancak bunun fazla ilgi çekmediğini fark etti ve kısa zamanda o da bir kadını gösterisine dahil etti. Selbit ve Goldin’i basit kadın düşmanları olarak tasvir etmek doğru değil. Sonuçta onlar bu işin ticaretini yapıyorlardı ve halkın isteklerine karşılık veriyorlardı.

Bir illüzyondan yola çıkarak kısaca tarihe göz attıktan sonra şimdi asıl merak edilen kısma geçebiliriz. Aslında gösteri değiştikçe kullanılan yöntemler de gelişmiş ve modernleşmiştir. Bu yöntemlerden bazıları günümüzde açıklansa da bazıları hakkında sihirbazlar gizliliklerini korumayı tercih etmektedir.

İkiye Bölme Hilesi Nasıl Yapılıyor?

Eylül 1921’de Horace Goldin, kendisini kopyalayabilecek diğer sihirbazların rekabetini önleme endişesiyle, gizliliği terk etti. Sonrasında da bir patent başvurusunda bulundu. Patentlerden bir tanesi aşağıdaki sistem için aldı.

Bu yöntemin de iki farklı versiyonu bulunmaktadır. Bir versiyonun da iki asistan kullanmaktadır. Ancak ikinci asistan hiçbir zaman gözükmez, her zaman kutunun bir yarısında durmaktadır. Bu sebeple illüzyonist, seyircileri ana gösteriye hazırlayan ön anlatımlardan sonra asistanını kutunun içine yerleştirdiğinde, aslında asistan, kutunun yarısına girmektedir. Sonrasında, ikinci asistan ayaklarını dışarı uzatır, böylece sanki tek bir beden boydan boya uzanıyormuş gibi gözükür.

Eğer eğilip bükülmek ile ilgili bir sorununuz yok ise siz de ikiye bölme hilesini deneyebilirsiniz.

İkinci versiyonda ise tek bir asistan vardır ancak kutudan gözüken ayaklar gerçek değildir. Bu ayakların gerçekçi gözükmesi için yaptığı hareketler de bir mekanizma sayesinde mümkün olmaktadır. Gerçek insan ayağına benzemesi için de kutuya giren kişinin mutlaka ayakkabı giyiyor olmasına dikkat edilir. Patenti alınan ikinci versiyon ise aşağıdaki gibi özel bir masa ile ilgilidir. Yani hile kutuda değil, kutunun altındaki masadadır. Kadın kutunun içine girdikten sonra masadaki boşluğa kaçar. Bu şekilde de performans devam eder.

Bu hilenin daha modern versiyonlarında da işin içine aynalar ve benzer mekanizmalar karışmaktadır. İlginç bir performansı buradan izleyebilirsiniz. Yazının devamında göz atmanızı öneririz: Kendiliğinden Yanma Fikri Gerçek mi Yoksa Kurgu mu?


Kaynaklar ve ileri okumalar:


Dip Not:

Matematiksel, 2015 yılından beri yayında olan ve Türkiye’de matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konularda ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım

Matematiksel

Sibel Çağlar

Merhabalar. Matematik öğretmeni olarak başladığım hayatıma 2016 yılında kurduğum matematiksel.org web sitesinde içerikler üreterek devam ediyorum. Matematiğin aydınlık yüzünü paylaşıyorum. Amacım matematiğin hayattan kopuk olmadığını kanıtlamaktı. Devamında ekip arkadaşlarımın da dahil olması ile kocaman bir aile olduk. Amacımıza da kısmen ulaştık. Yolumuz daha uzun ama kesinlikle çok keyifli.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu