Sinirbilim

İnsan En Erken Kaç Yaşını Hatırlar? Anne Karnındaki Süreci de Hatırlayabilir miyiz?

Geçtiğimiz günlerde 59 yaşındaki aktör Nicolas Cage katıldığı bir talk show’da 59 yıldan daha uzun bir süre öncesine ait anıları olduğundan bahsetmişti. İddiasına göre kendisi anne karnında geçirdiği zamandan bazı kesitleri dönem dönem hatırlayabiliyordu.

İnsan En Erken Kaç Yaşını Hatırlar?

Elbette bu konuşmadan sonra bir çok kişinin aklına aynı soru geldi. Gerçekten de anne karnında geçirdiğimiz zaman ait anılarımız belleğimizde bir yerde var mı? Sonuçta ne kadar hafızamız güçlü olursa olsun, bir çoğumuz çocukluğumuzun ilk yıllarını hatırlamayız. İlk hatırladığımız anılar arasında da uzun zaman aralıkları vardır ve dağınıktır. Bu durumda insan en ekaç yaşını hatırlar? Araştırmalara göre cevap sandığınızdan daha erken.

İnsan en erken kaç yaşını hatırlar?
Bebekler her saniye 700 sinir bağlantısı kurar ve hızla dil öğrenir. Son araştırmalar bebeklerin daha anne karnında belli şeyleri öğrendiklerini ortaya koyuyor.

İnsan en erken kaç yaşını hatırlar?

Çoğumuzun, hayatımızın ilk üç ila dört yılına ait herhangi bir anısı yoktur. Aslında, yedi yaşından önceki hayatı çok az hatırlama eğilimindeyiz. Ve en eski anılarımıza geri dönmeye çalıştığımızda, bunların gerçek mi yoksa başkaları tarafından bize anlatılan hikayelere, gördüğümüz fotoğraflara dayanan hatıralar mı olduğu genellikle net değildir.

Ebeveynlerin yanı sıra uzun zamandır psikologların, nörologların ve dil bilimcilerin de kafasını kurcalayan bu durumu psikoterapinin babası Freud 100 yıl kadar önce “çocukluk amnezisi” olarak adlandırmıştı. Peki ama neden bebek olduğumuzu hatırlayamıyoruz.

İnsan en erken kaç yaşını hatırlar?
İlk doğum gününüzü hatırlayabiliyor musunuz?  Ya da ikincisini? Yetişkinler, üç yaşından önceki olayları nadiren hatırlarlar. Peki, İnsan kaç yaşını hatırlar?

Sonucunda bir insan aradan 20 yıl geçse bile gençliğinde öğrendiği bir şarkının sözlerini kolayca hatırlayabilecektir. Ancak 10 yaşındaki bir çocuk aradan sadece 5 yıl geçmesine rağmen, 5 yaşındaki anılarının çoğunu hatırlamayacaktır.

İlk bakışta, bebek olduğumuzu hatırlamamamızın nedeni, bebeklerin ve küçük çocukların tam olarak gelişmiş bir hafızaya sahip olmaması gibi görünecektir. Ancak altı aylık bebekler bile dakikalarca süren kısa süreli anılar ve haftalarca süren uzun süreli anılar oluşturma becerisine bağlıdır. Bu çeşitli deneyler ile kanıtlanmıştır.

Tekrarlanan seslere maruz kalan bir fetüs önce irkilir. Ancak daha sonra bilim insanlarının bir tür öğrenme ve hafıza belirtisi olduğunu söylediği sese alışır. Ses kesilip 4 hafta sonra yapılan testlerde tekrarlandığında fetüslerin bunu hatırladığı görülmüştür.

Aslına bakarsanız anne karnındaki fetüsler ile yapılan çalışmalar, bir bebeğin hamileliğin 30. haftasından itibaren hafıza yeteneğinin gelişmeye başladığını gösteriyor. ( Bu tip araştırmalarda genellikle benzer yöntemler kullanılmaktadır. Öncelikle anneye belli melodiler veya tekerlemeler dinletilir. İlerleyen süreçte de fetüsün kalp atışlarını takip ederek bu sözlere aşinalık gösterip göstermediklerini belirler. )

Neden bebeklik anılarımızı hatırlayamıyoruz?

İnsan beyni uzun bir gelişim sürecinden geçer. Hayatımızın ilk birkaç ayında, beynimiz çok sayıda sinaps (nöronlar arasındaki bağlantılar) yapmakla meşgul olur. Devamında da yetişkin olarak sahip olacağımızdan çok daha fazlasını elde ederiz. 

Sonraki birkaç yıl içinde, bu bağlantılar yavaş yavaş budanır. Deneyimlerimize bağlı olarak, bazı bağlantılar güçlenirken diğerleri kaybolur ve sonunda da sinapslarımızın yoğunluğu yetişkin seviyelerine ulaşır.

Gri madde, ergenlik döneminde yılda yaklaşık %1.5 oranında azalır. Ancak bu düşüş kötü bir şey değildir. Gri maddedeki azalmanın beyin hücreleri arasındaki bağlantıların ince ayarıyla ilgilidir. Ayrıca aynı zamanda beyindeki diğer doku olan beyaz madde de artar. Beyaz madde erken ergenlikte artar ancak ergenliğin ortalarında stabil hale gelir. Bu artış, beyin hücreleri arasında gönderilen sinyallerin hızındaki artış ile ilişkilidir. Bir ergenin nasıl davrandığını ve dış dünyaya nasıl tepki verdiğini bu değişimler belirler. 

Ancak büyüme ve öğrenme dönemine karşılık gelen ergenliğe girdiğimizde, beyinde başka bir sinaptik çoğalma dalgası olur.  Daha sonra ergenlik döneminden geçerken bu bağlantılar yeniden budanacak ve devamında yeniden düzenlenecektir. Bu budama mevcut bağlantıları daha verimli hale getirir, bu nedenle hafıza gibi bilişsel süreçler için çok önemlidir.

Doğumdan yetişkinliğe kadar hafıza kilometre taşları

Bebeklik döneminde, beyin büyük miktarda büyüme yaşar. Erken beyin gelişimi sırasında nöronlar arasında bir sinaps oluşumu patlaması vardır. Buna sinaptogenez denir. Bu hızlı sinaptogenez dönemi, yaşamın erken dönemlerinde öğrenme, hafıza oluşumu ve adaptasyonda hayati bir rol oynar. Yaklaşık 2 ila 3 yaşlarında, sinaps sayısı en yüksek seviyeye ulaşır.
  • Doğum – 1 ay: olayları kısa süreliğine hatırlama yeteneği (sürenin uzunluğu giderek artar)
  • 1 – 2 ay: olayları daha uzun süre hatırlama yeteneği
  • 23 ay: bildirimsel bellek gelişir. ( Bildirimsel bellek bilgiyi bilinçli olarak çağırmayı gerektirir çünkü bilgi kaydedilirken yine isteğe bağlı, bilinçli olarak kaydedilmiştir. Bildirimsel bellek de kendi içinde anlamsal (semantic) ve olaysal (episodic) bellek olarak ikiye ayrılır. 
  • 4 – 7 yıl: ileriye dönük bellek (gelecekte bir şeyler yapmayı hatırlamak) ortaya çıkmaya başlar
  • 8 – 10 yıl: gerçeklerin ve uzamsal ilişkilerin daha iyi hatırlanması becerisi gelişir
  • 10 – 12 yıl: uzun süreli hafıza gelişir. Aynı zamanda anıları bilinçli olarak bastırma yeteneği artar
  • 13 – 21 yıl: İleriye dönük ve çalışma belleği gelişir.

Sonuç olarak

Sizin de gördüğünüz gibi insan kaç yaşını hatırlar sorusunun cevabı iki civarı olacaktır. Ayrıca yukarıda gördüğünüz çizelge 10 yaşındaki bir çocuğun 5 yaşına dair pek bir şey hatırlamadığı halde 50 yaşındaki bir adamın 18 yaşına dair canlı anıları olduğunun cevabıdır.

Ancak eğer siz iki yaş civarınızı hatırlamıyorsanız, bunun nedeni bulunduğunuz toplum da olabilir. Bazı insanlar iki yaş gibi çok daha erken döneme ait anılarını hatırlarken bazıları 7-8 yaşlarını bile hatırlayamaz. Ortalama 3,5 yaşından itibaren silik de olsa bazı anılar hatırlanır.

Ancak bu konuda da ülkeden ülkeye fark olur. Toplum size o anıların önemli olduğunu söylerse onlara tutunursunuz. Yapılan araştırmalarda çocukluk anılarının Doğu kültürlerinde daha az anımsandığı gözlenmiştir. İlk çocukluk anıları en erken yaşta hatırlayanlar da Yeni Zelanda’daki Maorilerdir. Bu kültürde geçmişe özel bir vurgu vardır. Bunun sonucunda da çoğu 2,5 yaşındaki olayları bile hatırlar. Ayrıca göz atmak isterseniz: İstismar Edilen Genie Wiley Beyin Gelişimi Hakkında Bize Ne Öğretti?


Kaynaklar ve ileri okumalar

  • Nicolas Cage, Scientist, Says He Remembers Seeing Faces Inside His Mother’s Womb. Yayınlanma tarihi: 4 Mayıs 2023; Bağlantı: https://www.popularmechanics.com/
  • Lang A, Ott P, Del Giudice R, Schabus M. Memory Traces Formed in Utero-Newborns’ Autonomic and Neuronal Responses to Prenatal Stimuli and the Maternal Voice. Brain Sci. 2020 Nov 11;10(11):837. doi: 10.3390/brainsci10110837. PMID: 33187287; PMCID: PMC7697227.
  • Fetuses Have Memories. yayınlanma tarihi: 4 Ağustos 2022; Bağlantı: https://www.livescience.com/5585-fetuses-memories.html

Size Bir Mesajımız Var!

Matematiksel, 2015 yılından beri yayında olan ve Türkiye’de matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak veya Patreon üzerinden ufak bir bağış yaparak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.

Matematiksel

Sibel Çağlar

Merhabalar. Matematik öğretmeni olarak başladığım hayatıma 2016 yılında kurduğum matematiksel.org web sitesinde içerikler üreterek devam ediyorum. Matematiğin aydınlık yüzünü paylaşıyorum. Amacım matematiğin hayattan kopuk olmadığını kanıtlamaktı. Devamında ekip arkadaşlarımın da dahil olması ile kocaman bir aile olduk. Amacımıza da kısmen ulaştık. Yolumuz daha uzun ama kesinlikle çok keyifli.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu