Psikoloji

Matematik Fobisi Ve Kaygısı Gerçektir, Ancak Bu Durumla Başa Çıkmak Mümkündür

Matematik, insanların hayatları boyunca kullandıkları bir beceridir. Ancak ne yazık ki, birçok çocuk ve yetişkin matematik yapmak zorunda olduklarında kendilerini stresli ve endişeli hissederler. Bu durum matematik kaygısı, matematik fobisi ya da matematik korkusu gibi farklı isimler ile adlandırılır.

Matematik kaygısı, bir kişinin matematik problemlerini çözme becerisine müdahale eden gerginlik ve endişe hissidir. Genellikle matematik kaygısı olan kişiler matematikte kötü olduklarına inanırlar. Bu nedenle matematiği sevmezler. Bu duygular onları matematik yapmak zorunda oldukları durumlardan kaçınmaya yönlendirir. 

Bunun sonucunda da matematik kaygısı olan çocuklar genellikle zayıf matematik becerilerine sahip olur. Olumsuz tutum geliştirdiği şeye karşı ilgisiz kalır, onunla uğraşmaz, hatta kendisine göre bir iş olmadığını düşünür.

Matematik kaygısı genellikle, matematik potansiyeliniz hakkında olumsuz düşünce kalıplarına yol açan zayıf matematik deneyimlerinin bir sonucu olarak gelişir. Bu düşünceler, matematikten kaçınma ve testlerle karşı karşıya kalındığında çaresizlik duyguları şeklinde kendini gösterebilir.

Matematik kaygısı birçok insanı etkilemektedir. Bu nedenle, matematik kaygısının ilk ne zaman ve nasıl ortaya çıktığını, süreçte beyinde neler olduğunu ve matematik kaygısı olan insanlara en iyi nasıl yardım edilebileceğini anlamak önemlidir.

matematik korkusu,
Matematik fobisi, diğer fobilerimiz yani anlamsız korkularımız gibi gerçek bir durumdur.

Matematik Kaygısı İlk Ne zaman ve Nasıl Ortaya Çıkar?

Yakın zamana kadar bilim insanları ve eğitimciler matematik kaygısının ilk olarak çocuklar karmaşık matematik (cebir gibi) öğrenmeye başladığında ortaya çıktığını düşünüyorlardı. Bu, küçük çocukların (henüz karmaşık matematik yapmayan) matematik kaygısı yaşamadıkları anlamına gelir. 

Bununla birlikte, son araştırmalar, 6 yaşındaki bazı çocukların bile matematik konusunda endişeli hissettiklerini söylediklerini göstermiştir. Bir araştırma ekibi, 1. ve 2. sınıflardaki 154 çocuğa “Matematik dersinizde sınava girerken nasıl hissediyorsunuz?” gibi sorular sordu. Çocuklar aşağıdaki görseldeki gibi bir ölçek yardımı ile bunu cevapladılar.

Matematik Fobisi Ve Kaygısı Gerçektir
Çocuklar, matematikle ilgili durumlar hakkında ne kadar gergin hissedeceklerini tanımlamak için, buna benzeyen bir ölçek kullandılar

Sonra da matematik becerilerini ölçen bir matematik testi yaptılar. Bu araştırmacılar, çalışmaya katılan çocukların neredeyse yarısının matematik yapma konusunda en azından biraz gergin olduklarını söylediğini buldu. 

Ayrıca, matematik kaygısı yüksek olan çocuklar matematik testinde daha kötü puanlar aldılar. Bu araştırma bize matematik kaygısının ve matematik kaygısı ile matematik yeteneği arasındaki ilişkinin çocukların çok küçükken geliştiğini söylüyor.

Araştırmacılar ayrıca matematik kaygısının nasıl geliştiğiyle de ilgileniyorlar. Araştırmalar matematik kaygısı ve matematik becerilerinin ilişkili olduğunu gösteriyor. Ancak, şimdiye kadar hiçbir çalışma bize hangisinin önce geldiğini söyleyemedi. 

Başka bir deyişle, “Matematikte kötü olmak matematik kaygısına mı neden oluyor? Yoksa matematik kaygısı insanları matematikte kötü mü yapıyor?” Bu soruların cevabını henüz bilmiyoruz.

matematik korkusu
Matematik fobisi, matematik performansını engelleyen bir gerilim, endişe veya korku hissidir. Matematik fobisi olan bir bireyin matematikte yeterliliğinden yoksun olması gerekmez. Daha ziyade, geliştirdiği endişe nedeniyle potansiyelini tam olarak yerine getiremez.

Matematik Kaygısı Yaşarken Beyinde Neler Olur?

İnsan beyni bir seferde yalnızca belirli miktarda bilgiyi işleyebilir. Beyinde bilgiyi işlememizi sağlayan sisteme çalışma belleği denir. Bu, aktiviteler yaparken bilgileri hatırlamak ve zihinde tutmak için kullanılan hafıza sisteminin bir parçasıdır. Bu beceri matematik yapmak için çok önemlidir. 

Örneğin, bir öğretmen bir matematik problemini okursa, öğrenci tüm sayıları zihninde tutmalı, problemi çözmek için gereken adımları düşünmeli ve aynı anda cevabı yazmalıdır. Araştırmacılar, insanlar kaygılı olduklarında, hissettikleri matematik kaygısının bu hafızanın bir kısmını tükettiğini, dolayısıyla matematik problemini çözmek için yeterli işleyen hafızalarının kalmadığını düşünüyorlar.

Matematik kaygısının çalışma belleğini kullandığı fikri, araştırma çalışmalarıyla desteklenmiştir. Daha da önemlisi, araştırmacılar, yüksek düzeyde işleyen hafızaya sahip çocukların, düşük seviyede işleyen hafızaya sahip çocuklara göre matematik testlerinde daha başarılı olduklarını bildirmişlerdir.

Matematik Fobisi Ve Kaygısı Gerçektir
Matematik kaygısı yüksek olan bireylerde (sol) matematik problemleri yaparken daha aktif olan beyin bölgeleri

Araştırmacılar ayrıca, yüksek veya düşük matematik kaygısı olan çocuklar zorlu matematik problemlerini çözerken, beynin farklı bölümlerinin çalışmasını da incelediler. Bu araştırmacılar, matematik kaygısı olan ve olmayan 7-9 yaşındaki bir grup çocuktan manyetik rezonans görüntüleme (MRI) adı verilen bir cihazdayken bazı matematik problemleri yapmalarını istedi.

Sonucunda bu çalışma bize şunu gösterdi. Çocuklar matematik problemlerini çözdüklerinde, yüksek matematik kaygısı olan çocukların kaygıyla ilgili beyin bölgeleri harekete geçti. Düşük matematik kaygısı olan çocuklarda ise böyle bir sonuç gözlenmedi.

Matematik Kaygısını Azaltmak İçin Neler Yapılabilir?

Matematik Fobisi Ve Kaygısı Gerçektir
Eğer matematik sizi kaygılandırıyorsa ilk işiniz kendinizi sakinleştirmek olmalıdır. Beyninizin işini yapmasına izin verirseniz yapacaktır.

Matematik bilimlerine karşı takınılan olumsuz tavır, tutum ve inançlar matematik kaygısını arttırır. Kendileri de matematik fobisinden mustarip olan öğretmenler farkında olmadan öğrencilerinde matematik fobisi geliştirebilirler.

Aynı durum ebeveynler içinde geçerlidir. Bu nedenle öncelikle toplumun yanlış inançlarını düzeltmek gerekir. Bir öğrenci etrafından matematik zordur cümlesini duydukça kendisi de ister istemez aynı görüşü paylaşacaktır.

Öğretmenler, öğrencilerin yanlış yapma korkularını gidermeli ve cesurca cevap verebilmeleri için demokratik ve destekleyici sınıf ortamı oluşturmalıdırlar. İlköğretimin ilk yıllarından itibaren öğrenciler gelişim düzeylerine uygun matematik aktiviteleriyle karşı karşıya gelmelidir.

Öğrencilerin okuma becerileri ve okumaya karşı ilgilerini artırmalıdır. Matematik ve dil yeteneği arasında önemli bir ilişki vardır. Ödevlerin uzun ve can sıkıcı olmamasına dikkat etmeli, daha çok araştırmaya yönelik ödevler verilmelidir. İşlemleri ve bu işlemlerin teknikleri öğretilirken ezberleme yerine, bunların anlamları üzerinde durulmalıdır.

Matematik kaygısının temel kaynaklarından biri, matematikte iyi olmayı istemelerine rağmen, öğrencilerin yetenekleri hakkında sürekli olarak olumsuz geri bildirim almalarıdır. Kaygıyı azaltmak için, çocuğunuza matematikte başarılı olduğu zamanları göstererek olumluya odaklanmak önemlidir. Başarı deneyimleri, matematikte daha fazla başarıya giden yolu açmak için hayati öneme sahiptir.

Ebeveynlerin daha küçük çocuklarla birlikte çalışmaları ve daha büyük çocukların tamamladıkları işlere ilgi göstermeleri de yararlı bir yaklaşımdır. Gençler, ilk kez teklif ettiğinizde yardıma açık olmayabilirler, ancak size ihtiyaçları varsa yanlarında olduğunuzu anlarlar ise teklifinize hayır demeyeceklerdir.

Bu esnada çocuğunuzla matematik ve onu her gün nasıl kullandığımız hakkında olumlu konuşmalar yapmaya çalışın. Bu, çocukların “bu çok zor ve okulda yapmam gereken bir şey” diye düşünmesi gibi olumsuz tutumları ortadan kaldırmaya yardımcı olacaktır.

Sonuç Olarak;

Matematik Fobisi Ve Kaygısı Gerçektir
Gençlerin ve çocukların matematikte ne yaptığına ilgi göstermeye çalışın

Matematik kaygısı bir dizi olumsuz sonuçla bağlantılı olsa da, insanların kaygılarıyla baş etmenin ve bu olumsuz sonuçlardan kaçınmanın birçok yolu vardır. Yine de, daha da iyi bir seçenek, matematik kaygısının gelişmesini tamamen önlemektir.

Bu müdahale çalışmaları birlikte, matematik kaygısı olan insanlara yardımcı olabileceğimiz yollar için bilimsel kanıtlar sağlar. Kısacası kimse tüm hayatı boyunca matematik kaygısına takılıp kalmak zorunda değil. Artık harekete geçme zamanı. Ayrıca göz atmak isterseniz: Sınavlar Yaklaşırken Sınav Kaygısı İle Nasıl Baş Edebiliriz?


Kaynaklar ve ileri okumalar:

Matematiksel

Sibel Çağlar

Merhabalar. Matematik öğretmeni olarak başladığım hayatıma 2016 yılında kurduğum matematiksel.org web sitesinde içerikler üreterek devam ediyorum. Matematiğin aydınlık yüzünü paylaşıyorum. Amacım matematiğin hayattan kopuk olmadığını kanıtlamaktı. Devamında ekip arkadaşlarımın da dahil olması ile kocaman bir aile olduk. Amacımıza da kısmen ulaştık. Yolumuz daha uzun ama kesinlikle çok keyifli.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu