Günlük Hayatımızda Matematik

Hick Yasasının Gösterdiği Gibi Az Her Zaman Daha Çoktur

İnsanın yaşamında aralarından seçim yapacağı seçeneklerin olması iyi bir şeydir. Mağazaların yalnızca bir öğeye sahip olduğu veya yalnızca önceden ayarlanmış bir arkadaş listesine sahip olabileceğinizi veya izleyecek yalnızca bir TV kanalının olduğu bir dünya hayal edin. Bu muhtemelen oldukça sıkıcı bir hayat olacaktı. Başka seçeneğe sahip olmamak, çoğu zaman bir şekilde kafese kapatılmak veya köleleştirilmek anlamına gelir.

Ancak her güzel şeyin bir de arka yüzü vardır. Seçim iyi bir şey olsa da çok fazla seçenek hayatımızı zorlaştıracaktır. Seçenek sayısının fazlalaşması literatürde analiz felci adı veren bir soruna neden olacaktır. İşte bu noktada Hick Yasası karşımızda bir uyarı gibi dikilir.

Hick – Hyman Yasası Nedir?

Hick Yasasının Gösterdiği Gibi Az Her Zaman Daha Çoktur
Birkaç seçenekle karşı karşıya kaldığımızda ve bu seçenekler birbirine çok benziyorsa bir seçim yapmak hiç de kolay değildir. Hatta kimi durumlarda hiç seçim yapmadan pes edip çekip gidebiliriz.

Hick yasası, bir kişi için ne kadar çok seçenek mevcutsa, hangi seçeneğin en iyi olduğuna karar vermesinin o kadar uzun süreceğini belirten psikolojik bir ilkedir. Hick yasasına bazen Hick-Hyman yasası da denir. Adını psikolog William Edmund Hick ve Ray Hyman’dan alan yasaya göre seçimler ve harcanan zaman arasında doğrudan bir ilişki vardır.

Aşağıda da gördüğünüz gibi seçenek sayısının artması, karar verme sürecini logaritmik olarak arttırmaktadır. William Edmund Hick bu iki kavramın logaritmik olduğunu ispatlarken, Ray Hyman zaman ile kullanıcıya ulaşan bilgi arasındaki doğrusal ilişkiyi kurgulamıştır.

Hick Yasasının Gösterdiği Gibi Az Her Zaman Daha Çoktur
RT: Karar verme süresi; n: eşit derecede olası alternatiflerin sayısı; a: karar vermeye dahil olmayan süre b: her seçeneği bilişsel olarak işlemek için geçen süre için ampirik olarak türetilmiş bir sabit. Bu İnsanlar için yaklaşık 0,155 saniyedir.

Hemen bir örnek verelim. Diyelim ki telefonunuzdan bir ses gelmeye başladı. Bu sesin kaynağının alarmınız olduğunu anlamanız 3 saniye sürdü. Bu durumda a=3. Alarmı kapatmak için dört düğme var. Yani n=4. Tepki süresini çözmek için bu sayıları denklemde yerine koyalım. Bu durumda (3 sn) + (0,155 sn)(log2 (4)) = 3,31 sn sonucunda ulaştık. Peki ya alarmı kapatmak için dört yerine sekiz düğme olsaydı? Hesaplarsanız sonucunda 4,31 saniye olduğunu göreceksiniz.

Günümüzde Hick Yasası, ara yüzü sadeleştirmenin kullanıcının karar verme sürecini hızlandırdığı anlaşıldığı için, daha çok tasarımcılar tarafından kullanılmaktadır. Ancak mesele insan psikolojisi olunca tasarımdan ticarete, birebir ilişkilerden sosyal propagandaya kadar bu kanunu pek çok yerde kullanmak mümkündür.

Seçenek Sayısı İle Karar Verme Sürecimiz Nasıl İlişkilidir?

Hick Yasasının Gösterdiği Gibi Az Her Zaman Daha Çoktur
Seçenek sayısı arttıkça, karar verme süresi de artıyor. Üstelik bu artış doğrusal değil logaritmiktir. Hick yasası grafik olarak çizilince de şekildeki gibi bir görüntü çıkıyor karşımıza.

2000 yılında, psikologlar Sheena Iyengar ve Mark Lepper konu ile ilgili bir çalışma yaptılar. Çalışmaları zengin ürün yelpazesi ile bilinen bir süpermarkette gerçekleşmişti.

Araştırmaları kapsamında marketin iki farklı köşesine, iki stant açmışlardı. Bu stantlardan birinde 24 çeşit, diğerinde ise 6 çeşit reçel vardı. Amaçları müşterilere bu reçeller tattırmaktı. Ancak çıkan sonuçlar oldukça ilginçti. Araştırmacılar büyük teşhir masasının (24 reçelli) daha fazla ilgi uyandırmasına rağmen, insanların bir kavanoz reçel satın alma olasılığının daha küçük teşhir masasına göre çok daha düşük olduğunu (yaklaşık on kat daha az olası) bulacaklardı.

seçim-paradoksu
24 çeşit reçel olan stantta müşterilerin %60’ının durmasına karşın, satın alan kişi sayısı %3 olmuş. 6 çeşit reçel sunan stantta insanların daha azı, %40’ı durmuş. Ancak satın alınan reçel sayısı bu sefer %30 kadarmış.

2000 yılından bu yana, konuyla ilgili bir çok araştırma yapıldı. Sonucunda diğer alanlarda (gıda ve giyim gibi) yapılan araştırmalar da aynı sonuçları göstermişti.

Pazarlamacılar, ne kadar çok seçenek sunarlarsa, müşterilerin doğru olanı bulma olasılığının o kadar yüksek olacağını varsayarlar. Örneğin, iki yerine 50 kot pantolon modeli sunmanın, daha fazla satış ve müşteri memnuniyeti anlamına geldiğini düşünürler.

Ancak araştırmalar çok fazla seçenek olduğunda tüketicilerin herhangi bir şey satın alma olasılıkları daha düşük olduğunu gösteriyor. Eğer satın alırlarsa da, seçimlerinden daha az memnun oluyorlar. Kuşkusuz, iki yerine 50 model kot pantolonun olması, müşterilerin kendilerine uyan bir kot bulma olasılığını artırır. Ancak öte yandan, alışveriş yapanların bunalmış ve tatminsiz hissetmelerine neden olur.

Seçenek Sayısını Azaltmak Seçim Yapmayı Kolaylaştırır

Bir örnek olarak sadece ne izleyeceğimize karar vermek için en az bir saat harcadığımız Netflix’i örnek verebiliriz. Bir kerede bize sunulanların arasından seçim yapmak kolay değildir. Kullanıcıların daha hızlı sonuca varmasına yardımcı olmak için Netflix kısa süre önce, bölgenizdeki popülerliğe ve izlenme yüzdesine göre şovları listeleyen “Ülkenizdeki En İyi 10” adlı yeni bir bölüm yayınladı.

Hick Yasasının Gösterdiği Gibi Az Her Zaman Daha Çoktur

Bu konu hakkında bir başka örnek de Spotify’dan gelsin. Uygulama, atladığınız ve atlamadığınız şarkılara bağlı olarak, kalıplarınızı analiz eder. Bunun sonucunda her biri benzer türdeki şarkıları birlikte gruplandıran günlük çalma listelerinizi oluşturur.

Yani, bir anlamda uygulama, müzik seçiminizi anlamak, birleştirmek ve tahmin etmek için çalışır. Sonuç olarak, kullanıcı şarkı dinlemek için daha fazla zaman harcar. Ancak ne dinleyeceğine karar vermek için daha az zaman harcar. Seçim kavramı Spotify’da bolca bulunsa da, müzik içeriğinizi düzene koymayı başarabilmeleri, eylemde kaybolmamanızı sağlar. Bu nedenle program popülerliğini korur.

Bazı Öneriler;

Hick yasası bize kendimiz hakkında önemli bir bilgi verir. Bir kişinin önünde ne kadar çok seçenek varsa bir kişinin karar alması da o kadar uzun sürecektir. Bu yüzden alternatifleri minimize eden zeki bir stratejiye ihtiyacınız vardır. Aslında size yardım edecek bir kaç temel madde var.

  • Azaltın: Mesela onlarca çeşit okumanız gereken kitap elinizin altında durmasın. Birini bitirmeden yenisini almayın. Çok seçenekli bir dünya yerine, basit bir ara yüze sahip olanı tercih edin.
  • Somutlaştırın: İnsanların, seçeneklerin farkını anlaması için her seçeneğin sonuçlarını anlaması gerekiyor. Neden insanlar nakit yerine kredi kartı veya ATM kartı kullandıklarında yüzde 15 ila 30 daha fazla harcama yaparlar? Çünkü gerçek para gibi gelmez.
  • Kategorilere ayırın: Seçenekler yerine ilgili olanları kategorilere ayırdığımız bir sistemle daha iyi baş edebiliyoruz. Sonuçta az, her zaman çoktur.

Yazının sonunda alışveriş yapma şeklimizi etkileyen bir başka konuya daha göz atınız. Yem Etkisi: Üçüncü Seçeneğin Varlığı Seçimlerimizi Nasıl Etkiler?


Kaynaklar ve ileri okumalar için:

  • Longstreth LE, el-Zahhar N, Alcorn MB. Exceptions to Hick’s law: explorations with a response duration measure. J Exp Psychol Gen. 1985 Dec;114(4):417-34. doi: 10.1037//0096-3445.114.4.417. PMID: 2934496.
  • Hick’s Law in User Experience Design; Yayınlanma tarihi: 17 Mayıs 2020; bağlantı: https://medium.muz.li/
  • Alexander Chernev, Ulf Böckenholt, Joseph Goodman, Choice overload. A conceptual review and meta-analysis,Journal of Consumer Psychology. Volume 25, Issue 2,2015, Pages 333-358,ISSN 1057-7408, https://doi.org/10.1016/j.jcps.2014.08.002.
  • Too much choice: The strange phenomenon of “analysis paralysis”. Yayınlanma tarihi: 19 Mayıs 2022; Bağlantı: https://bigthink.com/thinking/choice-analysis-paralysis/

Size Bir Mesajımız Var!

Matematiksel, 2015 yılından beri yayında olan ve Türkiye’de matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak veya Patreon üzerinden ufak bir bağış yaparak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.

Matematiksel

Sibel Çağlar

Merhabalar. Matematik öğretmeni olarak başladığım hayatıma 2016 yılında kurduğum matematiksel.org web sitesinde içerikler üreterek devam ediyorum. Matematiğin aydınlık yüzünü paylaşıyorum. Amacım matematiğin hayattan kopuk olmadığını kanıtlamaktı. Devamında ekip arkadaşlarımın da dahil olması ile kocaman bir aile olduk. Amacımıza da kısmen ulaştık. Yolumuz daha uzun ama kesinlikle çok keyifli.

2 Yorum

  1. Yazi çok ilgi çekiciydi.
    Suan LGS sonucu tercih yapacak öğrencilerimde de benzer problemleri görüyorum.
    Yuzdelik dilimlerine ve diploma notlarına göre ogrenci alan okulları listelediklerinde seçenek çok oluyor.
    Önceliklerini dikkate alıp ona gore seçenekleri incelediklerinde ise
    *istedikleri mesleğe göre okul türü (fen l.-sosyal bilimler l.-anadolu lisesi-meslek lisesi)
    * ulaşım kolaylığı
    Gruplandirip kesişim kümesi almak ya da oncelik sırasına koymak her alanda işimizi kolaylaştıracaktır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu