Tarihin akışını değiştiren matematikçiler hep vardı, bundan sonra da var olacaklardır. Claude Shannon (1916-2001) onlardan biriydi. 1937’de MIT’de yüksek lisans öğrencisi iken tüm zamanların en etkileyici yüksek lisans tezi sayılan çalışmasını teslim etti. Bu sayede de bilgi teorisi adı altında yeni bir araştırma alanı doğdu.
Makalesinde Shannon, bilginin ne olduğunu matematiksel terimlerle tanımlamıştı. Bu sayede birbirinden farklı iletişim biçimleri olarak görülen telgraf, telefon, radyo ve televizyon tek bir çerçevede birleşti. Bu zamandan sonra kendisi “Bilgi çağının Magna Carta’sı” olarak tanınmaya başladı. Peki bunu nasıl başardı? Kalıpların dışındaki bu fikir aklına nasıl geldi?
Aslında bu sorunun cevabını biliyoruz. Kaleme aldığı bir yazıda, Shannon’ın dehasının kilidinin açılmasına aracılık eden problem çözme yöntemlerini açıklamıştı.
Claude Shannon’ın 6 Basamaklı Problem Çözme Tekniği
1.Adım: Basitleştir, Basitleştir, Basitleştir
Shannon bir probleme yaklaşırken şöyle bir yol benimsemiştir. ¨Hemen hemen bütün problemler, karşılaşıldığında birçok yönüyle kafa karışıklığına sebep olurlar. Eğer bu problemi ana soruna inerek incelemeye başlarsanız, daha açık bir şekilde görebilirsiniz¨.
Bu şekilde basitleştirdiğiniz problem, başladığınız probleme benzemeyecektir. Fakat çoğunlukla bu basit problemi çözdükten sonra başlangıç problemini tamamen çözünceye kadar küçük düzeltme ya da eklemelerle çözüme gitmeye devam edeceksiniz.¨
Örneğin Shannon’ın bilgi kuramı muazzam bir basitleştirmeyle başladı. Kendisi Bir TV yayınından bir gene kadar her bilgi kaynağını temelde aynıymış gibi ele aldı. Tüm bu bilgiler aynı birimde (bit) ölçülebilirdi. Sonucunda da hepsi aynı süreçte incelenebilirdi. Gerekli olmayan her şeyi ortadan kaldırmak, Shannon’ın bilginin özüne ulaşmasına yardımcı olan şeydi.
2. Adım: Benzer çözümler için ‘mental kalıp’lar edinin
Basitleştirme çalışmasında başarısız olursanız, başka bir adımı deneyebilirsiniz. Sorununuzu, benzer sorulara verilen mevcut yanıtlarla çevreleyin. Sonrasında da yanıtların ortak noktasının ne olduğunu anlayın. Shannon’ın belirttiği gibi, herhangi bir zihinsel düşüncede iki küçük sıçrama yapmak, büyük bir sıçrama yapmaktan çok daha kolay olacaktır.
Aslında bu madde Shannon’ın üretken yıllarındaki başarısının bir sırrıydı. Her aşamada, önceden bağlantısı olmayan alanlar arasında köprüler bulma konusunda ustaydı. Doktora tezinde, biyoloji ya da genetikle ilgili altyapısı olmamasına rağmen cebiri genetiğe uygulamıştır. O, bilginin elde edilmesinde her zaman hem etçil hem de otçul gibi davranan canlılara benzerdi. Yani sadece matematik ve mühendislik okumadı, şiir, felsefe ve hatta müziği de tüketti.
3. Adım: Probleme çok farklı açılardan yaklaşın
Bu adımda Shannon, probleme yukarıdan aşağıya bakmanın önemine işaret etti: ¨Kelimeleri değiştir. Bakış açını değiştir… Problemde belli bakış yöntemlerine yönelten düşünce bloklarından kendini kurtar.¨ Shannon’ın bilgi kuramı, tam da bunu yapmıştı. Yaklaşık bir asırlık geleneksel görüş, çözümün daha güçlü sinyaller göndermeyi gerektirdiğini savunmuştu.
Öte yandan Shannon, en güvenilir çözümün mesajları hatadan korumak için dijital kodlar geliştirmekten geçtiğini gösterdi. Başka bir deyişle, dünyayı eski bir bakış açısıyla alıp alt üst etti. Sonuç olarak bir konuda takılıp kaldığınız zaman bakış açınızı değiştirin.
4. Adım: Büyük problemi küçük parçalara bölün
Shannon’ın farklı bakış açısından kastettiği durumlardan birisi de ‘yapısal analiz’dir. Yapısal analizden kasıt, zorlu bir problemi küçük parçalara ayırma işlemidir. Özellikle matematikçiler için bu yöntem çok kullanışlıdır.
Shannon’a göre, ¨Matematikte çoğu ispat oldukça benzer bir süreçle ortaya çıktı. Shannon bunun tasarım çalışmaları ve atletizm gibi farklı alanlarda da kullanılabileceğini belirtmiştir. Yapılması gereken şey, problemin bütününe saplanmaktan çıkmak ve üstesinden gelinebilir küçük parçalara ayırarak çözmektir.
5. Adım: Problemi ‘geriye doğru’ çöz
Yapısal analizle çözülemeyen problemler, geriye doğru çözülebilir. Diğer bir deyişle, sonucunuzu kanıtlamak için öncüllerinizi kullanamıyorsanız, sonucun zaten doğru olduğunu hayal edin. Sonrasında da öncülleri kanıtlamayı deneyin. Bir TED konuşmasında satranç ustası Maurice Ashley bu stratejiyi kullanarak oyunun sonundan yola çıkarak geri doğru strateji kullanarak nasıl plan yaptığını anlatmıştır.
6. Adım: Problemi çözdüyseniz, çözümü gidebildiği noktaya kadar uzatın
Problemin çözümünü bulduktan sonra, çözümünü ne kadar genelleyebileceğinizi görmek için zaman ayırın. Sonucunda küçük düzeylerde geçerli olan mantığın, en büyük düzeylerde de geçerli olması gerekmektedir.
Shannon, dünyayı matematik ve mühendislik temelinde algılamasına rağmen, görüşleri bu alanların dışında da uygulanabilmiştir. Bir kaçımız ancak onun düşünce kapasitesine ulaşabiliriz. Fakat Shannon’ın paylaşmaya değer gördüğü stratejileri kendi avantajımıza çevirmek için bir dahi olmaya gerek yoktur.
Kısaltarak Çeviren: Bülent KAYGIN
Çeviri kaynağı: One of the fathers of modern computing used this 6-step process to solve any problem; http://www.businessinsider.com/
Size Bir Mesajımız Var!
Matematiksel, 2015 yılından beri yayında olan ve Türkiye’de matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak veya Patreon üzerinden ufak bir bağış yaparak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.
Matematiksel