Tarih

Çeroki Dili ve Sayısal Sisteminin Neredeyse Unutulan Tarihi

Cherokee (Çeroki) Ulusu, ABD’nin özellikle güneydoğu eyaletlerinden Georgia, Kuzey Karolina ve Güney Karolina ile Doğu Tennessee civarında yaşayan ve yurtlarından sürülen Kızılderili halklarından biridir. Günümüzde nüfuslarının 250 bin civarında olduğu düşünülmektedir.

Çerokice ya da Çeroki dili  Kuzey Amerika bölgesine ait  İrokua dillerinin tek başına Güney İrokua kolunu oluşturur. Çeroki yazım dilinin günümüze kadar gelmesini sağlayan Sequoyah (Sekoya) (1770-1843) adındaki Çerokili bir mucittir.

19. yüzyılın ilk yıllarında, Sequoyah’ın olağanüstü yaratıcılığı, halkının dillerini ve kültürel geleneklerini korumasına yardımcı oldu. Ayrıca Avrupa-Amerikan toplumunun kendi topraklarına göz koyması sırasında, birlik içinde kalmalarını da sağladı.

Sequoyah’ın Yaşam Öyküsü

Sequoyah, Çeroki tarihinin en etkili isimlerinden biridir. Doğum yeri, Kuzey Karolina eyaleti olup Meksika sınırına yakın bir yerde öldüğü bilinmektedir. Kendisi, Nathaniel Gist adında bir Virginia kürk tüccarının oğluydu.

Asla İngilizce konuşmayı, okumayı ve yazmayı öğrenmedi. Hiçbir zaman beyazlara özgü elbise, din veya diğer gelenekleri benimsemedi. Hayatı boyunca, Çeroki halkının geleneklerine sadık kaldı. Başarılı bir gümüşçü, ressam ve savaşçıydı. 1813-14’te Creek Savaşı’nda ABD Ordusunda görev yaptı.

Sequoyah

Sequoyah, beyaz insanların üstün gücü olarak gördüğü şeyin sırrını kendince bulmuştu. Onlar, bilgiyi hem hafızalarına kolaylıkla alıyor hem de sözlü olarak birbirlerine rahatlıkla aktarıyorlardı. Böylece mümkün olandan daha fazla bilgi biriktiriyor ve birbirlerine iletebiliyorlardı. Sequoyah’a göre bunun sebebi, beyazlara ait yazı dilinin var olmasıydı.

Çeroki Dilinin Yazıya Dökülme Süreci

1809 yılı geldiğinde Sequoyah, Avrupalı-​​Amerikalılar tarafından kullanılan yazılı iletişim biçimleri ve yazılı dilin gücü hakkında bilgi edinmeye epey zaman harcamıştı. Kendi dillerinin seslerine göre uyarlanmış bir yazı sistemini nasıl tasarlayabileceğini düşünmeye başladı. Birçok Çeroki arkadaşı, kelimeleri kâğıda dökme fikrini onaylamadı. Hatta bazı arkadaşları böylesi bir uygulamanın büyücülüğe çok yakın olduğunu düşündü.

Bu onaylanmamaya rağmen Sequoyah, Çeroki diline yazılı bir biçim vermeye kararlıydı. Ne yazık ki 1812 yılında çıkan savaş, yazılı bir Çeroki dili geliştirme planlarını askıya almasına sebep oldu. Sequoyah, savaşa katılmaya gönüllüydü. Günümüz ABD’sinin Alabama eyaletinde meydana gelen Horseshoe Bend Savaşı’nda yer aldı. Daha sonra Willstown’a (şimdi Fort Payne) yerleşti. Sonrasında da kendini Çeroki dilini yazılı forma dönüştürme görevine adadı.

Sequoyah tek dilliydi. Sadece anadili Çeroki’yi konuşuyordu. Buna rağmen, yazılı iletişimin bu beceride ustalaşmış kişiler arasında üstlenebileceği işlev ve önemi sezgisel olarak kavramıştı. İlk önce resim yazılarını inceledi. Ardından Çeroki dilinin konuşulan hecelerini temsil eden semboller ile İngilizce, Yunanca ve İbranice harfleri uyarlayarak deneyler yaptı.

İlk yaklaşımı, dildeki her kelime için görsel bir sembol, başka bir deyişle logografik (somut ve soyut kavramların biçimsel çizimlerle ifade edilmesi) bir yaklaşım oluşturmaktı. Çok geçmeden, bu görevin daha zor olacağını fark etti. Bunun yerine, Çeroki konuşmasını daha dikkatli dinlemeye, kelimeleri oluşturan ses kalıplarını incelemeye başladı. Ünlü ve ünsüz harfleri duydu ve birçok varyasyonu fark etti.

Sequoyah’ın bu çabası tam 12 yıl sürdü. 1821’de Çeroki dilinin tüm hecelerini temsil eden 86 sembolden oluşan bir sistemi oluşturmuştu bile.

Sequoyah ile A-Yo-Ka

Sequoyah’ın kızı A-Yo-Ka, Çeroki hecelerini tanımlamasında babasına yardım etti. A-Yo-Ka, altı yaşındayken heceleri kendi kendine öğrenmeyi başarmıştı. Ne yazık ki Sequoyah ile kızı büyücülükle suçlandı ve kasaba şeflerinin önünde yargılandı.

Sequoyah ile A-Yo-Ka’yı farklı yerlere hapsettiler. Baba-kız ayrı ortamlardayken bile yazılı iletişimleri sayesinde anlaşabilmişlerdi. En sonunda Sequoyah’ın gerçekten de kâğıt üzerinde konuşmayı temsil etmenin bir yolunu bulduğu anlaşılacaktı. Devamında Sequoyah’dan onlara okumayı öğretmesini istediler.

Çeroki diline özgü sesleri uyarladığından Sequoyah’ın yazım dili, Çerokilerin öğrenmesi için zor olmadı. Sonraki birkaç yıl içinde, Çeroki nüfusunun büyük bir kısmı okuryazarlık düzeyine ulaştı. Yazı dili, 1825 yılında Georgia, New Echota’daki Çeroki Ulusal Konseyi tarafından kabul edildi.

1828 yılında Sequoyah, Mississippi’nin doğusunda yaşayan Çerokilerin Hindistan Bölgesi’ne (şimdi Doğu Oklahoma) doğru seyahat etti. Günümüz ABD’nin Arkansas eyaletinde bulunan Çerokilere müfredatı öğretti.

ABD Tarihinde İlk İki Dilli Gazete

Cherokee Phoenix’in ilk sayısından üçüncü levha, 1828

Çeroki ulusunun yasaları, 1826’da bu yazı kullanılarak basıldı. Beyaz, Hıristiyan misyoner Samuel Worcester’ın işbirliğiyle Çerokiler bir matbaa aldı. 1828’de iki dilli ve iki metinli Cherokee Phoenix gazetesi çıktı. Bu, ABD tarihinde İngilizce olarak basılan ve Çeroki müfredatının biraz değiştirilmiş bir versiyonu olan ilk iki dilli gazeteydi.

Birleşik Devletler Kongresi, 1830’da Kızılderililerin Uzaklaştırılması Yasasını kabul etti. Sonrasında da Çerokilerin çoğu, göç etmek zorunda kaldılar. Yol boyunca birçok kişi öldü. Evlerinden kovulan ve eşyalarının çoğu çalınan kişiler, bunlara rağmen Çeroki dilini ve hecelerini yanlarında götürdüler.

Sequoyah’ın Bulduğu Sayısal Sistem

Sequoyah bir sonraki buluşu olan bir dizi sayısal işaret sistemini, Cherokee Ulusal Konseyi’ne sundu. Sequoyah’ın rakamları, günümüz rakamlarından farklı olarak şifreli-toplamalı bir yapıya sahipti. Yani Sequoyah örneğin 67 sayısını, Batı rakamlarında olduğu gibi 6’nın ardından 7’nin gelmesi olarak değil de 60’ın ardından 7’ye ait işaretin eklenmesi ile oluşturdu.

100’ün ötesinde sistem, çarpımsal-toplamalı hale geliyordu. Başka bir deyişle, 100’den 900’e kadar dokuz yeni işaret geliştirmek yerine Sequoyah, 1’den 19’a kadar olan işaretlerle birleştirilen sembolleri kullanmayı icat etti.

Sequoyah tarafından geliştirilen Cherokee sayısal gösterimi

Şifreli Eklemeli Sistemin Tarihçesi

Şifreli eklemeli gösterim, günümüzde nadir olmakla birlikte, geçtiğimiz birkaç yüzyıl öncesinde kültürler arasında olağanüstü derecede yaygındı. Yunanca, İbranice ve Arapça alfabetik rakamların tümü şifreli katkılıdır.

Mısır devletinin neredeyse tüm günlük görevlerinde kullanılan Mısır hiyeroglif rakamlarından, Güney Hindistan ve Sri Lanka’nın geleneksel Sinhala rakamlarına veya 12. yüzyıl Çin’inde Jurchin yazısı için geliştirilen Siniform rakamlarına kadar, şifreli katkılı numaralandırma geniş bir perspektifte kullanılmıştır. Bunun gibi diğer sistemler, o zamanlar Amerikan entelektüel yaşamında neredeyse bilinmiyordu.

Çeroki rakamlarının kaynağı ise esas olarak Oklahoma, Tulsa’daki Gilcrease Müzesi’nde bulunur. Bu kaynak, Sequoyah’ın 1839’un sonlarında yazdığı ve ön sayfasına şair ve oyun yazarı John Howard Payne tarafından İngilizce ve Batı rakamlarıyla açıklama yapılan bir el yazmasında varlığını sürdürüyor.

Ne yazık ki, John Howard Payne’in rakamları içeren makaleleri dışında, bu rakamların kullanımına ilişkin 19. yüzyıldan kalma doğrudan bir kanıt olmadığı gibi kökenleri için bulunan kanıtlar da yetersizdir.

Sequoyah’ın Beşli Sistemi

1820’den 1840’a kadar olan dönem pek de uzak bir geçmiş olmasa da, birçok kritik konuda kanıt eksikliğiyle ve zengin spekülasyonlarla karşı karşıyayız. Örneğin, Sequoyah’ın 20’nin altındaki sayısal grafik birimlerini neden beşli gruplara ayırdığını bilmiyoruz.

Neden 11’den 19’a kadar olan sayılar için farklı semboller kullandığını bilmiyoruz. Ayrıca 20’den 90’a kadar olan sayılara neden farklı işaretler verdiğini bilmiyoruz. 1 ve 0 yazmak yerine, 10 için “X” yazarak şifreli toplama sistemi geliştirdiklerini de bilmiyoruz.

Herhangi bir sayısal gösterim yapısı için bariz bir kaynak, mucitlerinin ve kullanıcılarının sözcüksel sayı sistemini sunuş biçimlerine göre değişiklik gösterir. Sequoyah’ın rakamlarının telaffuzunda düzensiz bir biçim olarak algıladığımız bazı şeyler, belki de Çeroki sayı kelimelerinin morfolojisi ışığında anlaşılmalıdır.

Cherokee sayısal sözcükleri

Yukarıdaki kelimeler tablosu, 19. yüzyıl gramerlerinde sunulanlardan sadece küçük ayrıntılarda farklılık gösteren, Çeroki rakamlarının modern bir dilsel yorumunun ifadesidir. Sadece bir kısmi istisna dışında Çeroki sayılarının sözlü ifadesinin, 10’un (on için “sgoóhi” ve yüz için “sgohitsgwa”) kuvvetlerinin birden dokuza kadar olan kelimelerle birleştirildiği, sıradan bir ondalık sayı sistemi olduğunu görebiliriz.

Düzensiz Dil Ailesinde Sayıların İfade Edilişi

Tek düzensizlik, diller arasında yaygın görülen bir düzensizlik türüdür. Bunun sebebi de 11 ile 19 arasındaki sayıların basitçe “on bir, on iki, on üç…” olarak telaffuzunun olmamasıdır.

Şöyle ifade edelim. Pek çok sayısal gösterim, konuşmacılarının sayı sözcüklerini ifade ederken ki düzensizliklerini yeniden üretmez. Örneğin, İngilizce’ de 11 ve 12 sayıları opaktır. Çünkü sonuçta etimolojik olarak eklenen “1” ve “2” sol tarafa gelir. Ayrıca 11 ve 12 sayıları, sıradan 10 tabanlı Batı sayı sistemini – yani bir dizi işaret olan 0123456789- takip ederek yazılır.

Ancak sözcüksel düzensizliklerin sayısal bir gösterimde yeniden üretildiği başka durumlar da vardır. 11–19 için şifreli toplamalı Yunan alfabetik rakamlarında, 10 işaretinin ardından 1-9 arasındaki işaretlerin gelmesini bekleriz. Nihayetinde çoğu sayısal sistem, en yüksek güçlerden başlayarak azalan sırada yazılmaktadır.

Ancak, bazı eski Yunan metinleri 12’yi “Iβ, 10 + 2” olarak yazmak yerine, dodeka “iki (artı) on” rakamına karşılık gelmesi için “βI, 2 + 10” şeklinde yazardı. Bu tür bir düzensizlik özelliği muhtemelen, Sequoyah’ın da kendi rakam sistemini icat ederken dikkatini çekmiştir.

Bir Mucit Olarak Sequoyah’ın Düşünce Yapısı

John Howard Payne tarafından yazılan ve Gilcrease Müzesi’nde sergilenen Sequoyah’ın rakamları

Sequoyah’ın biyografisi, kuzeni George Lowery aracılığıyla 1835 yılında John Howard Payne tarafından yazıldı. İlk yayınından bu yana bu metin iki kez yeniden basıldı. Ancak hiç analiz edilmemiştir. Bu metinle Lowery bize, bir mucidin sayısal problemleri adım adım çözmesine ait düşünce sürecini gösteriyor. Şöyle açıklıyor.

“Sequoyah, her bir farklı madeni paranın sayısal ifadesi için işaretlerle başlayıp, daha sonra çetele işaretleri kullanarak süreci devam ettiriyor. Sayıyı önce tek başına yazıyor. Her beşinci sayıdan sonra çarpı işareti koyuyor. 10 sayısı için özel bir X işareti buluyor. Nihayet tam gelişmiş sayı sistemine geçiyor. Azalan sırayla 1.00 dolar, 0.50 dolar ve 0.25 dolar gibi farklı türdeki madeni paralar için, farklı boyutlarda daireler kullanıyor.”

Bu tam olarak sayısal bir sistem değil. Aslında farklı boyutlardaki gümüş sikkeler için çok yenilikçi bir ikonik gösterimdir. Sequoyah’ın düşüncesindeki bir sonraki adım, bu ikonik tasvirlerle bir tür çetele işaretleme biçimini, kendi sisteminin yanında kullanması oluyor.

Sonunda bu düşüncesi, her biri beşli gruplar arasında ve (1*5) halinde yazılan kümülatif-toplamalı sayısal gösterim sistemine yol açıyor. Bu nedenle, rakamlarını icat etmeden önce ve hatta belki de hecenin kendisi için bir fikre sahip olmadan bile önce Sequoyah, beşli ve onlu gösterimi kullanarak meseleleri görsel olarak düşünüyor ve kafasında tartıyordu.

Cherokee Phoenix’in ilk sayısından ikinci levha, 1828

Neden Sequoyah’ın Sayısal Sistemi Günümüzde Kullanılamıyor?

Aslında Sequoyah, bir değil iki sayısal gösterim icat etti: birincisi birikimli-toplamsal, ikincisi şifreli-toplayıcılı. Onun sayısal sisteminin yaygınlaşamamasının sebeplerinden biri belki de budur.

Ek olarak Sequoyah, yazım dilini 1820’lerde yaymaya başladığında; aynı zamanda bu sayısal sistemini de yayabilseydi, muhtemelen rakam gösterimlerinin süreç içerisinde kabul edilebilirliği daha kolay olacaktı. Yine de tüm bunların yanında Çerokiler’in, sömürgeleştirilmiş olduklarını ve entelektüel bir miras ile medeni bir toplum olarak kabul edilme hakları için hâlâ savaştıklarını unutmamalıyız.

Sayısal güç, devletin gücüyle bağlantılıdır. Bu yüzden geçmişten günümüze kadar geldiğimizde, sayısal ifadeye bağlı sembolik sermaye miktarının (sayısal sistem ile ekonomik güç ilişkisi) gösteriminin, ülkeler için muazzam önem taşıdığını söyleyebiliriz.

Bu gibi durumlarda birçok toplum, ödünç alınmış bir sistem kullanmayı tercih edecektir. Elbette Cherokee Ulusal Konseyinin karar verdiği tam da bu oldu: Sequoyah’ın rakam sistemini kullanmayı düşünmediler. Ne yazık ki bu bağlam, aynı zamanda Çeroki Ulusunun neden Batı rakamlarını benimsemeyi seçtiğine de kısmi bir cevaptır.

Bazı avantajları olsa da Batı rakamlarının yapısal bir gösterim açısından üstün bir gücü yoktur. Örneğin, kısa ifade ediliş biçimi gibi çoğu açıdan Cherokee rakamları tamamen yeterlidir. Hatta kimi durumlarda Batı rakam sisteminden daha iyidir.

Fakat Batı rakamların 19. yüzyıl Amerikan bağlamındaki gücü, her yerde kullanılmalarıydı. Çünkü bu sayısal gösterim, aritmetik sistem olarak kullanılmasıyla değil, her şeyden önce iletişim ve temsil sistemleri biçiminde, kültürel bir fenomen olmasından dolayı güçlüydü. Bu sebepledir ki, Batı medeniyetinin üstünlüğü (!) yüzünden Sequoyah’ın rakam sistemi, ortak bir gösterim olarak evrensel düzeyde benimsenemedi.

Zaten 5500 yılı aşkın yazılı tarih boyunca, Çeroki vakası da dâhil olmak üzere önceki çalışmalarla onaylanmış, yaklaşık 100 sayısal gösterim vardır. Hatta daha su yüzüne çıkamamış pek çok gösterimin olduğu düşünülmektedir. Temel yapılı gösterimlerin her biri, birbirinden bağımsız olarak defalarca icat edilmiştir. Ama görüldüğü gibi Batı rakam sisteminin kullanımı, ezici bir üstünlükle sürüyor.

Günümüz

21. yüzyılda, Sequoyah’ın sayısal sistemi olmasa da Cherokee hecesi kullanımda olmaya devam etmekte. İngilizce’nin yanı sıra Cherokee’nin ortak resmi dil olduğu Cherokee Nation’daki (ABD Oklahoma eyaletinin kuzeydoğusunda yer alan) sokak tabelaları ve binalarda görülmektedir. Ek olarak müfredat, Oklahoma ile Kuzey Carolina’daki okullarda ve üniversitelerde, her yaştan öğrenciye öğretilmektedir. Bu yazım dili, aynı zamanda akademik araştırmaların da odak noktasındadır.

Cherokee yazı diliyle kullanılan sokak tabelaları

2019’da, Kızılderili bilim insanlarından oluşan ortak bir ekip, Sequoyah’ın ders programını geliştirdiği sırada yaşadığı Alabama kasabası Willstown yakınlarındaki bir mağarada, yakın zamanda bulunan birkaç yazıtı analiz eden bir makale yayınladı.

Bu yazıtlardan bazıları, Manitou Mağarası’nın derinliklerinde yürütülen grup törenlerini belgeliyor. Bu olayın tarihi olan Nisan 1828, aslında mağara duvarında yazılıdır. Bir başka mesaj da mağaranın yüksek tavanına hece harfleriyle oyulmuştur. Bu harflerden bazıları geriye doğru – tabiri caizse kayaya dönük olarak – ve “Ben senin torununum” sözlerini heceleyerek yazılmıştır. Araştırmacılar bu mesajı yazanların, mağaranın girintilerinde atalarının ruhları olan “Yaşlılar” ile iletişim kurmayı amaçlamış olabileceklerine inanıyorlar. Göz atmak isterseniz: ‘Anümerik’ İnsanlar: Bir Dilde Sayılar İçin Kelime Yoksa Ne Olur?


Kaynakça:

Matematiksel

Olgun Duran

Ömür boyu öğrencilik felsefesini benimsemiş amatör tiyatro oyuncusu ve TEGV gönüllüsü; kitaplarından, doğaya hayranlığından, yeni yerleri görmekten, gittiği yerlerin kültürünü keşfetmekten ve bunların uğruna çabalamaktan vazgeç(e)meyen kişi...  

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu